AK Gençliğin Buluşma Noktası


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-29-2009, 23:04   #1
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart Türkiyeyi Ağlatan Ezan.


Tam 55 yıl önce okunan bir ezan için halk sokaklara döküldü. Gözler minarelere çevrildi. Ve ilk ‘Allahuekber’ nidasıyla birlikte ülkeyi bir gözyaşı seli kapladı…

Tarihçi yazar Doç. Osman Özsoy, o günün hikayesini bakın nasıl anlatıyor...


Türkiye’yi ağlatan ezanlar …

Tam 55 yıl önce bugün, yani 16 Haziran 1950 de, 1933 yılından beri Türkçe olarak okutulan ezanın Arapça orijinal haliyle okunabilmesine imkan sağlayan kanun Meclis’te kabul edildi.

Meclis’in aldığı karar radyolardan ilan edilince, Türkiye’nin dört bir yanında halk sevinçten sokaklara döküldü. Tüm gözler minarelere çevrildi ve ilk ezan sesi beklenmeye başlandı. Halk sevinçten çılgına döndü. Gözyaşları tüm Türkiye’de sel olup aktı.

O gün ne olduğunu ayrıntılı anlatacağım. Ama önce, o günlere nasıl gelindiğine bir bakalım.

Diyanet İşleri Başkanlığı, 18 Temmuz 1932 tarih ve 636 sayılı genelge ile, ezan ve kametin birkaç ay içinde Türkçe okunacağını bildirdi.

İşte o Türkçe ezan

Aralarında Hafız Burhan, Sadettin Kaynak, Hafız Nuri gibi isimlerin bulunduğu komisyonun çevirisini yaptığı “Türkçe ezan” metni şöyleydi:

‘‘Allah uludur, Allah uludur

Şüphesiz bilirim, bildiririm

Allah’dan başka yoktur tapacak.

Şüphesiz bilirim, bildiririm

Tanrı’nın elçisidir Muhammed.

Haydin namaza, haydin namaza

Haydin felâha, haydin felâha

Allah uludur, Allah uludur

Allah’dan başka yoktur tapacak.’’

Ezanın Türkçe’ye çevrilmeyen tek kelimesi “felâh” oldu. Sebebi, halkın ‘‘felah’’ kelimesinin ‘‘kurtuluş’’ anlamına geldiğini bilmemesini sağlamak ve ‘‘haydin kurtuluşa’’ mânâsına gelecek bir çağrıda bulunmamaktı.

Yasanın 17 Haziran 1950 tarihli resmi gazetede yayınlandığı gün, aynı zamanda Ramazan ayının da ilk günüydü. Bu durum halktaki duygu yoğunluğunu daha da artırdı.

O gün Türkiye’nin dört bir yanında yaşananlar, başlı başına ansiklopedik bir kitap olur. O gün Türkiye’nin dört bir yanında, cami sayısınca bir sevinç yumağı, insan sayısınca mutluluktan ağlayan bir yürek vardı.

Antalya Aksekili işadamı Ali Katırcıoğlu; ‘‘Bir cuma günü idi, ikindi kılıyordum, ilan ettiler ‘bugün ezan okunacak’ diye. Herkes sokaklara döküldü. O cuma günü Allahü Ekber, Allahü Ekber diye duyduğum o ilk ezanı asla unutamıyorum. Demokratikleşme dediniz de, benim için en büyük demokratikleşme işte o ezandır” der.

O gün İstanbul’da neler olduğunu, aynı günlerde Eyüp’te asker olan babamdan dinlemiştim. Ezanın orijinal haliyle okunacağını haber alan İstanbulluların Eyüp Camii avlusunu doldurduğunu ve herkesin ezanı dinlemek için gözlerini minareye diktiğini söylemişti. Minareden, ‘‘Allahü Ekber, Allahü Ekber’’ sesleri yükselmeye başladığı andan itibaren, insanların sevinçten kendilerini yerlere attığını, ezanların bitişini müteakip de, kurbanların kesildiğini söylemişti.

O gün Erzurum’un bir başka yerinde yaşananları Mehmet Kırkıncı şöyle anlatılır: “Erzurum halkı ikindi vaktinden itibaren ezanın aslıyla okunacağını haber aldı. Bütün halk sokaklara döküldü. Bir bayram havası yaşanıyordu. Herkes kurban keseceği ne varsa alıp, Tebriz Kapı mevkiinden Lâlâ Paşa Camii’ne kadar dizildi. Minarelerden Ezan-ı Muhammedi okunmaya başladığı an, herkes sonsuz bir sevince gark oldu. Müftü Solakzade Sadık Efendi, ‘’Ya Rabbi! Ölmeden önce bize bu günleri gösterdin’’ diye hıçkırıklar halinde ağlamaya başladı.

 

FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 04-29-2009, 23:09   #2
Kullanıcı Adı
BlueMoon
Standart
Evet herşey orjinaline uygun olmalıdır. Allah katında makbul olanı ezanın ve duanın arapça olanıdır. Allah katında en sevimli dilin arapça olduğunu peygamber efendimiz bildiriyor. Ahiretin dili de arapça olacaktır, O gün arapça bilmeyenler bile Allahın hikmeti ile arapça konuşacaklardır diyor.
BlueMoon isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-29-2009, 23:11   #3
Kullanıcı Adı
NS
Standart
Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
saolasın
NS isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-29-2009, 23:13   #4
Kullanıcı Adı
Gökmen
Standart
İsmet İNÖNÜ,nün rezilliğini Celal BAYAR temizledi...
Gökmen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-29-2009, 23:22   #5
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Rabbimiz Kur'an'da bize öğütler verdi. Doğru yolu gösterdi. Muhakkak bu isteklerinin insanlar tarafından bilinmesini de ister. Bunun için Kur'an, insanların anlayacağı şekilde farklı dillere çevrilmeli ve okunmalıdır.

Ama unuttuğumuz konu, Kur'an'daki aynı zamanda var olan derin mana ve evrensel musikidir. Bunun için de ibadetler orjinal şeklinde yani Arapça yapılmalıdır.

Kur'an'ın 1925'de Türkçe'ye çevrilmesi bu konuda Elmalılı'ya görev verilmesi çok doğrudur. Ama ezanı bile Türkçe okutturup, ibadeti Türkçeleştirmek aşırıya kaçmaktır. Hatta dinden sapma şeklinde bile nitelendirilebilecek korkunç bir hatadır. Şükürler olsun ki bu hatadan dönülmüş.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-29-2009, 23:25   #6
Kullanıcı Adı
BlueMoon
Standart
zaten ezanı Türkçeleştiren kişiler neden Felah kelimesini türkçeleştirmemiş sormak lazım. Felah kurtuluş manasına geliyor. yani namazın kurtuluş olduğunu halktan gizleme politikası olduğu daha önce tartışılan bir konuydu.
BlueMoon isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-29-2009, 23:26   #7
Kullanıcı Adı
Tarantula_
Standart
Zaten Kur'an'ın anlamını biliyoruz. Neden orjinalinden farklı söylensin ki...!
  Alıntı ile Cevapla
Alt 04-29-2009, 23:36   #8
Kullanıcı Adı
NûN
Standart
Ezanı Tekrar Arapça duyabilmek. Nasıl bir heyecan yaşamıştır kimbilir o zamanın insanı...

Konu NûN tarafından (09-13-2010 Saat 14:39 ) değiştirilmiştir..
NûN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-29-2009, 23:37   #9
Kullanıcı Adı
Özgür Çağrı
Standart
Allah Lailaheilllallah Muhameden Resulullah

Şükürki o günlerin acısını biz görmedik . Kendimi bu açıdan çok şanslı hissediyorum.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 04-29-2009, 23:38   #10
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Alıntı:
olcayatay Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
zaten ezanı Türkçeleştiren kişiler neden Felah kelimesini türkçeleştirmemiş sormak lazım. Felah kurtuluş manasına geliyor. yani namazın kurtuluş olduğunu halktan gizleme politikası olduğu daha önce tartışılan bir konuydu.

Bu konuda ben bir açıklama yapmak istiyorum. Felah kelimesi o dönemde kullanılan bir kelimedir ve halk arasında bilinen, yerleşmiş bir Arapça kelimedir. Mesela Mustafa Kemal'in bilgisi dahilinde kurulan vatanın kurtuluşu grubu "Felah-ı Vatan" olarak bilinir.

Türkçe'deki Kurtuluş kelimesi ise o dönemde ağırlıklı olarak "bağımsızlık" kelimesinin karşılığı olarak kullanılıyordu. Günümüzde hala bu anlamı da taşımaktadır. Bu nedenle felah kelimesinin tam karşılığı olarak Kurtuluş kelimesinin kullanılıp kullanılamayacağı tartışma konusu oldu.

Sonunda yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermemek için zaten halkın da Felah kelimesini bildiği de düşünülerek, Felah'ın olduğu gibi söylenmesine karar verildi.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi