Türkiye'yi asıl yöneten kim? - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Necip Fazıl** · 05-06-2009, 01:24

http://www.haber7.com/haber/20090506...CANLI-IZLE.php

'Aslında Ne Oldu?'da gündem yine yoğun. Ünal Tanık ve Hasan Öztürk, AYM Başkan Vekili Paksüt ve YARSAV Başkanı Eminağaoğlu'nu tartışıyor.

06 Mayıs 2009 00:14

Deneyimli gazeteciler Ünal Tanık ile Hasan Öztürk’ün birlikte hazırlayıp sundukları Aslında Ne Oldu canlı yayınla ekrana geliyor.
Programda her hafta Türkiye’de ve dünyada yaşanan olaylar, neden-sonuç ilişkileri ve yerel -küresel perspektifleri ile değerlendirilecek. Olayların devinimi, değişimin hızı, iç ve dış odakların olaylara etkisi, tepkisi ve yakın gelecek öngörüleri ile çok farklı açılımlar Aslında Ne Oldu’da yer alacak. Program daha fazla bilgi ve irdeleme ihtiyacı duyanların sorularına cevap veriyor.
Türkiye’nin en çok okunan haber sitelerinden Haber7.com’un Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık ve kısa bir süre önce adını ve kurumsal imajını yenileyen Ülke TV’nin Genel Yayın Müdürü Hasan Öztürk, olayların medya ve kamuoyunda çok konuşulmayan ayrıntılarına parmak basacak ve üzerinde hiç düşünülmeyen yönlerini göstermeye çalışıyorlar.
Yüksek tempolu bir gündem de, nefes kesen açıklamaların havada uçuştuğu bir dönemde Aslında Ne Oldu, Ünal Tanık ve Hasan Öztürk ile izleyenlere alternatif bakış açıları kazandırmayı hedefliyor.
Hasan Öztürk ile Ünal Tanık öncelikle Mardin'de meydana gelen olayı masaya yatırdılar. İki isim de yaşanan olayın insanlık için büyük bir ayıp olduğunu vurgularken olayın öncelikle farklı yönlere çekilmesi için gösterilen çabalara dikkat çektiler. Dünya medyasının Türkiye'yi bu olayda adeta mercek altına aldığını belirten yazarlar Türkiye'nin kritik bir süreçten geçtiğini ve bu tür olayların da gündemi bambaşka yollara çekebileceğinin altını çizdiler.
Ünal Tanık, son günlerde gündeme getirilen Genelkurmay Başkanlığı'nın Savunma Bakanlığı'na bağlanmasıyla ilgili medyada yer alan ifadeleri hatırlaradak Genelkurmay'ın Demokrat Parti iktidarından önce CHP iktidarda iken Milli Savunma Bakanlığı'na bağlandığını 61 ihtilali ile sürecin değiştiğini belirtti. Tanık, 27 Mayıs İhtilalinde Generalin Üsteğmenin karşısında esas duruşa geçtiğini hatırlatarak bugün generallerin siyasetçilere yönelik yaklaşımlarına dikkat çekti.
Hasan Öztürk, Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ'un düzenlediği basın toplantısıyla ilgili konuyu anlatırken "O gün Türkiye 9 şehit vermişti. Genelkurmay Başkanı da konuşmasına 9 şehidin haberini vererek başlamıştı. Başbuğ kendi gündemini değil gündemin dayattığı bir toplantı yapmak zorunda kaldı. Başbuğ'un büyük devlet vurgusu benim için çok önemli. Ayrıca Türkiye Suriye arasındaki tatbikat için İsrail de kim tarzındaki açıklaması benim için son derece önemildir. Bununla birlikte devam eden dava ile ilgili masumiyet karinesini çizmesi ve demokrasiye saygılıyız sözleri bizim için çok önemlidir."
Ünal Tanık ise Genelkurmay Başkanı'nın demokrasiye saygılıyız ifadesinin tam bir saptırmaca olduğunu vurgulayarak " 61 ihtilalini yapanlar, 82 ihtilali, 28 Şubat süreci ve en son 27 Nisan'ı yapanlar askerler değil miydi. Org. Özkök belge yok demesine karşın Özden Örnek'in belgelerinin onun bilgisayarından çıktığına kadar kesinleşti. Org. Başbuğ, toplantıya katılan gazetecilerin kendisinden daha da asker olduğunu görmesi üzerine bu kez tavır değiştirdi. Genelkurmay Başkanı toplantıya katılan gazetecilerden daha demokrattı. Gazeteciler gözaltına alınan komutanları askerleri hatırlatırken Başbuğ'un 'Durun dava sürüyor' demesi çok manidardır.
Tanık, "Bu toplantı Genelkurmay Başkanı'nın değil de Başbakan ya da bir bakanın toplantısı olsaydı ve bakan ya da başbakan gazetecilere fırça atmaya kalksaydı ne olurdu, bana göre salonu terkeder hemen salon dışında canlı yayına geçerdi. Türkiye böyle garip bir ülke.
Ünal Tanık, Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt'ün eşinin Ergenekon davasıyla ilgili telefon görüşmelerinin dinlemeye takılmasına rağmen Paksüt'ün savcıları suçlamasına dikkat çekerken Hasan Öztürk, böyle bir olayın başka bir savcı veya hakimin başına gelse avukatlık dahi yapamaz hale getirilebileceğini söyledi.
Hasan Öztürk ayrıca YARSAV Başkanı Eminağaoğlu'nun aramalarda polislerin karşısına dikildiğini, hala Yargıtay'da görevini sürdürdüğünü ve herşeye rağmen televizyonlara çıkıp savcıları suçladığını hatırlattı. Hasan Öztürk, " Ben bu yapılanı anlamıyorum. Bu yargıçlar iktidarı mı, bu yapılan hükümete siz amele olarak çalışın, bu devletin asıl sahibi biziz ülkeyi biz yönetiyoruz" denilen birşeyler oluyor.

Haber7

05-06-2009, 01:50

Fethullah Gülen :n

**politikaci** · 05-06-2009, 17:52

Hasan öztürk'ü hiç kaçırmam,yine dün çok doğru tespitlerde bulundu..

**nikel** · 05-06-2009, 18:18

Kim değil de . kimler deseniz daha iyi olur.
Hem biliyoruz da ne değişiyor. Ya da ne değişecek. En iyisi demokrasi ile yönetilmek ve bunu yerleştirebilecek ya da en azından öyle olması için çaba sarfedecek olan Ak Parti ve Sayın Başbakanımız olacağına göre, sonuna kadar partimize , başbakanımıza destek olmaktan başka çaremiz yok.
Çok zor bir süreç. Tereddüt bile hata. Hatta zaman kaybı.

05-06-2009, 01:24	#1
Kullanıcı Adı Necip Fazıl	Türkiye'yi asıl yöneten kim? http://www.haber7.com/haber/20090506...CANLI-IZLE.php 'Aslında Ne Oldu?'da gündem yine yoğun. Ünal Tanık ve Hasan Öztürk, AYM Başkan Vekili Paksüt ve YARSAV Başkanı Eminağaoğlu'nu tartışıyor. 06 Mayıs 2009 00:14 Deneyimli gazeteciler Ünal Tanık ile Hasan Öztürk’ün birlikte hazırlayıp sundukları Aslında Ne Oldu canlı yayınla ekrana geliyor. Programda her hafta Türkiye’de ve dünyada yaşanan olaylar, neden-sonuç ilişkileri ve yerel -küresel perspektifleri ile değerlendirilecek. Olayların devinimi, değişimin hızı, iç ve dış odakların olaylara etkisi, tepkisi ve yakın gelecek öngörüleri ile çok farklı açılımlar Aslında Ne Oldu’da yer alacak. Program daha fazla bilgi ve irdeleme ihtiyacı duyanların sorularına cevap veriyor. Türkiye’nin en çok okunan haber sitelerinden Haber7.com’un Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık ve kısa bir süre önce adını ve kurumsal imajını yenileyen Ülke TV’nin Genel Yayın Müdürü Hasan Öztürk, olayların medya ve kamuoyunda çok konuşulmayan ayrıntılarına parmak basacak ve üzerinde hiç düşünülmeyen yönlerini göstermeye çalışıyorlar. Yüksek tempolu bir gündem de, nefes kesen açıklamaların havada uçuştuğu bir dönemde Aslında Ne Oldu, Ünal Tanık ve Hasan Öztürk ile izleyenlere alternatif bakış açıları kazandırmayı hedefliyor. Hasan Öztürk ile Ünal Tanık öncelikle Mardin'de meydana gelen olayı masaya yatırdılar. İki isim de yaşanan olayın insanlık için büyük bir ayıp olduğunu vurgularken olayın öncelikle farklı yönlere çekilmesi için gösterilen çabalara dikkat çektiler. Dünya medyasının Türkiye'yi bu olayda adeta mercek altına aldığını belirten yazarlar Türkiye'nin kritik bir süreçten geçtiğini ve bu tür olayların da gündemi bambaşka yollara çekebileceğinin altını çizdiler. Ünal Tanık, son günlerde gündeme getirilen Genelkurmay Başkanlığı'nın Savunma Bakanlığı'na bağlanmasıyla ilgili medyada yer alan ifadeleri hatırlaradak Genelkurmay'ın Demokrat Parti iktidarından önce CHP iktidarda iken Milli Savunma Bakanlığı'na bağlandığını 61 ihtilali ile sürecin değiştiğini belirtti. Tanık, 27 Mayıs İhtilalinde Generalin Üsteğmenin karşısında esas duruşa geçtiğini hatırlatarak bugün generallerin siyasetçilere yönelik yaklaşımlarına dikkat çekti. Hasan Öztürk, Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ'un düzenlediği basın toplantısıyla ilgili konuyu anlatırken "O gün Türkiye 9 şehit vermişti. Genelkurmay Başkanı da konuşmasına 9 şehidin haberini vererek başlamıştı. Başbuğ kendi gündemini değil gündemin dayattığı bir toplantı yapmak zorunda kaldı. Başbuğ'un büyük devlet vurgusu benim için çok önemli. Ayrıca Türkiye Suriye arasındaki tatbikat için İsrail de kim tarzındaki açıklaması benim için son derece önemildir. Bununla birlikte devam eden dava ile ilgili masumiyet karinesini çizmesi ve demokrasiye saygılıyız sözleri bizim için çok önemlidir." Ünal Tanık ise Genelkurmay Başkanı'nın demokrasiye saygılıyız ifadesinin tam bir saptırmaca olduğunu vurgulayarak " 61 ihtilalini yapanlar, 82 ihtilali, 28 Şubat süreci ve en son 27 Nisan'ı yapanlar askerler değil miydi. Org. Özkök belge yok demesine karşın Özden Örnek'in belgelerinin onun bilgisayarından çıktığına kadar kesinleşti. Org. Başbuğ, toplantıya katılan gazetecilerin kendisinden daha da asker olduğunu görmesi üzerine bu kez tavır değiştirdi. Genelkurmay Başkanı toplantıya katılan gazetecilerden daha demokrattı. Gazeteciler gözaltına alınan komutanları askerleri hatırlatırken Başbuğ'un 'Durun dava sürüyor' demesi çok manidardır. Tanık, "Bu toplantı Genelkurmay Başkanı'nın değil de Başbakan ya da bir bakanın toplantısı olsaydı ve bakan ya da başbakan gazetecilere fırça atmaya kalksaydı ne olurdu, bana göre salonu terkeder hemen salon dışında canlı yayına geçerdi. Türkiye böyle garip bir ülke. Ünal Tanık, Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt'ün eşinin Ergenekon davasıyla ilgili telefon görüşmelerinin dinlemeye takılmasına rağmen Paksüt'ün savcıları suçlamasına dikkat çekerken Hasan Öztürk, böyle bir olayın başka bir savcı veya hakimin başına gelse avukatlık dahi yapamaz hale getirilebileceğini söyledi. Hasan Öztürk ayrıca YARSAV Başkanı Eminağaoğlu'nun aramalarda polislerin karşısına dikildiğini, hala Yargıtay'da görevini sürdürdüğünü ve herşeye rağmen televizyonlara çıkıp savcıları suçladığını hatırlattı. Hasan Öztürk, " Ben bu yapılanı anlamıyorum. Bu yargıçlar iktidarı mı, bu yapılan hükümete siz amele olarak çalışın, bu devletin asıl sahibi biziz ülkeyi biz yönetiyoruz" denilen birşeyler oluyor. Haber7 Konu Necip Fazıl tarafından (05-06-2009 Saat 01:52 ) değiştirilmiştir..

05-06-2009, 17:52	#3
Kullanıcı Adı politikaci	Hasan öztürk'ü hiç kaçırmam,yine dün çok doğru tespitlerde bulundu.. Konu politikaci tarafından (05-06-2009 Saat 18:28 ) değiştirilmiştir..

05-06-2009, 01:50	#2
Kullanıcı Adı TYH	Fethullah Gülen :n

05-06-2009, 18:18	#4
Kullanıcı Adı nikel	Kim değil de . kimler deseniz daha iyi olur. Hem biliyoruz da ne değişiyor. Ya da ne değişecek. En iyisi demokrasi ile yönetilmek ve bunu yerleştirebilecek ya da en azından öyle olması için çaba sarfedecek olan Ak Parti ve Sayın Başbakanımız olacağına göre, sonuna kadar partimize , başbakanımıza destek olmaktan başka çaremiz yok. Çok zor bir süreç. Tereddüt bile hata. Hatta zaman kaybı.

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)