AK Gençliğin Buluşma Noktası
Vatan Destanı Şiir, Hikaye, ve Vatan'ımıza dair bütün yazıları burada paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 08-03-2008, 11:55   #1
Kullanıcı Adı
demir akar
Standart Türkler ile Müslümanlar Arasındaki İlk Münasebetler
Türkler ile Müslümanlar Arasındaki İlk Münasebetler

Buraya kadar bahsi geçen Türk toplulukları, savaşlar ve göçler sonucunda Moğolistan'dan Tuna boylarına kadar uzanan oldukça geniş bir bölgeye yayılmışlar; pek çok farklı kültür ve inançlara sahip halklar ile tanışma imkanı bulmuşlardır. Bu durum onların çeşitli dinlerin etkisinde kalmalarına neden olmuştur. Bununla birlikte, ilerleyen sayfalarda anlatılacağı gibi, Türkler asıl kimliklerini Müslümanlık ile bulmuşlar; yüzyıllar boyunca İslamiyet'in koruyuculuğunu ve bayraktarlığını yapmışlardır.
Türkler'in güneye ve batıya doğru gerçekleştirdikleri göçlerin başlıca nedeni ekonomikti. Batıya göç eden Türkler, İran'da Sasani İmparatorluğu engeli ile karşılaşınca daha ileriye gidemediler. Bunlardan bir kısmı İran'a yakın bölgelerde yerleşirken, bazıları Hindistan'a doğru yöneldiler.
Sasani İmparatorluğu, belirli bir süre Türkler ile Müslümanlar arasında bir set teşkil etmiş; Arap ordularının Yermuk (634), Kadisiye (635) ve Nihavend (641) Savaşlarının ardından İran'ı ele geçirmeleriyle ortadan kaldırılmıştır. Buralarda yerleşik bulunan Türkler, önceleri Araplar'la mücadele etmişlerse de, Talas Savaşı'nda (751) Çinlilere karşı Araplar'ın yanında yer almışlardır. Savaş sonrasında Çin'in Orta Asya'dan çekilmesiyle bölgeye Araplar hakim olmuşlardır. Bu tarihten itibaren de Türkler'in hak din olan Müslümanlığı tanıma imkanı doğmuştur.
Türkler'in Araplar ile yakınlaşması sonucunda, Maveraünnehir bölgesindeki Türkler Müslümanlığı kabul etmeye başladılar. Ancak, ilk Müslüman Türk Milleti bu bölgedekiler değil, İtil boyunda yaşayan Türkler'in oluşturduğu Bulgarlar oldu.
10. yüzyılın başında İtil Bulgarları ile Abbasiler arasında diplomatik ilişkiler kuruldu. İtil Bulgarları İlteberi, yani hükümdarı Almış'ın isteği üzerine, Bağdat'taki Abbasi Halifesi kendisine din adamı ve askeri uzmanlardan oluşan bir heyet gönderdi. Müslüman heyetin İtil'e ulaşmasının ardından İtil Bulgarları 922 yılında topluca Müslüman oldular. Böylece İtil (Volga) Bulgarları ilk Müslüman Türk devleti oldu. O yıllarda Hazar Hanları Museviliği, Uygurlar Maniciliği, Doğu Avrupa'daki Türkler Hıristiyanlığı kabul etmişlerdi.
Tarihçilerin yazdıklarına göre, Cuma hutbelerinde "Allah'ım, Bulgar İlteberini doğru yola götür" deniyordu. Hükümdar, babası Müslüman olmadığı için onun adının yerine Abdullah adını kullandı.10 Bulgar Türkleri o sırada eski örf ve adetlerini, bazıları İslam'a uymasa da devam ettiriyorlardı. Diğer taraftan Müslümanlığın şartlarını yerine getirme konusunda da çok kararlı idiler. Nitekim Başkurt Türkleri o sırada Hıristiyan olacakken Bulgarlar bunu engellediler.11
Diğer bir gelişme, Maveraünnehir bölgesinde yer alan şehirlerdeki Müslüman Türk nüfusunun artması oldu. Buralarda yaşayan Türkler, maddi imkanlarının çoğunu İslam dinini yaymak amacıyla harcıyorlardı. "Putperest" dedikleri soydaşlarını hak yola çevirmek üzere onların ülkelerine akın eden Türkler'e maddi yardımda bulunuyor, onların yiyecek gibi ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. Aynı dönemde göçebe Karluk ve Oğuz boylarının kitleler halinde Müslüman oldukları görülüyordu. Göze çarpan bir nokta da, Müslüman Türkler'in yoğun oldukları şehirlerde, Müslüman Türk alimlerin tarih sahnesinde görünmeye başlamalarıydı.
Türkler'in İslamiyet'i tanımalarında etkili olan sadece Müslüman heyetler değildi. Bu süreçte Müslüman tüccarlar, dervişler ve Abbasi ordularında görevli Müslüman Türk askerler de önemli görevler üstlendiler. 19. yüzyılın ortalarında Abbasi ordularında çok sayıda Türk vardı. Bu tarihte, Türkler Bizans sınırında görev alarak Hıristiyanlara karşı İslam dünyasını korumaya; aynı zamanda da İslamiyet'i yakından öğrenmeye başladılar. Kahraman Türk akıncıları unutulmaz başarılar kazandılar; Battal Gazi Destanı şanlı tarihimizin önemli yapraklarından biri oldu.
Şöyle özetlenebilir ki, Türkler'in Müslümanlığa geçişleri 10. yüzyıla kadar yavaş, bu tarihten sonra ise büyük bir hızla gerçekleşmiştir.

 

demir akar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi