Türköne: Eylem planı irticanın ta kendisi - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Ertuğrul ÖZGÜL** · 06-21-2009, 08:24

Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne, irtica kavramının eski rejime dönüş anlamına geldiğini belirterek, "Bugün eylem planında savunulanların kendisi irtica." dedi.

Abant Platformu'nun 'Demokratikleşme' konulu toplantısı siyasi partilerin geçmişinin ele alındığı oturumun öğleden sonraki bölümünde tebliğ sunan Zaman Gazetesi Yazarı Mümtaz'er Türköne, irtica kavramının ilk kez 1909'da 'Abdulhamit dönemine dönme arzusu' anlamında kullanıldığını hatırlattı. Cumhuriyet döneminde ise irticanın eski çok uluslu imparatorluk yapısına dönmek anlamında kullanıldığını belirten Türköne, demokrasinin olmadığı bir rejimin bugün dünyada yeri olmayan, modası geçmiş bir rejim olduğunu vurguladı. Mümtaz'er Türköne, bu açıdan bakıldığında 'irticayla mücadele planı' olarak da adlandırılan eylem planınında savunulanların 'irticanın bizatihi kendisi' olduğunu savundu.

İrtica - laiklik denklemi üzerinde çok radikal bir değişiklik yapılması gerektiğine dikkat çeken Türköne, CHP'nin iktidara gelmesini engelleyenin de ansiyen rejim takıntısı olduğunu söyledi. Türköne, "Halkın kanaatlerini temsil etme yerine belirlemeyi tercih ederseniz size verilen destek çok zayıf çıkar." şeklinde konuştu.

Dr. Tanel Demirel ise 'Asker ve Siyasi Partiler' konulu tebliğinde Türkiye'de ordunun geçmişte yönetime el koyarken meşruiyet temeli oluşturmaya da özen gösterdiği tespitinde bulundu. Demirel; askeri rejimlerin kısa sürmesi, fiyaskoyla sonuçlanmadan önce sona erdirilmesi ve uygulanan şiddetin dozunun nispeten düşük olması nedeniyle halkın 'bir daha asla' noktasına gelmediğini kaydetti. Merkez sağ siyasetin darbe ve diğer müdahalelerin mağduru olmaktan faydalandığını belirten Tanel Demirel, "Yaptıklarını ve yapamadıklarını gerektiği şekilde eleştiremiyoruz. Mağduriyet söylemi siyasi partileri tembelliğe itiyor." yorumunu yaptı.

Yazar Altan Tan ise halka 'senin taleplerini karşılayacağım' diyerek yetki alan partilerin Ankara'ya gittikten sonra 'bu işler senin bildiğin gibi değil' diyerek yoluna devam etmesinden yakındı. Tan, merkez partilerin genç kızları kandırıp pavyona satanlar gibi halkı kandırdığını ve sattığını savundu. Tan, mevcut toplumsal merkezin siyasi merkez haline gelebilmesi için liberal-Müslüman-sosyal demokrat bir paradigma gerektiğini vurguladı.

Abant Platformu'nun 'Demokratikleşme: 12 Eylül'den AB'ye Siyas Partiler' konulu toplantısı bugün yapılacak kapanış oturumunun ardından yayınlanacak sonuç bildirisiyle sona erecek.

(CİHAN)

06-21-2009, 08:24	#1
Kullanıcı Adı Ertuğrul ÖZGÜL	Türköne: Eylem planı irticanın ta kendisi Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne, irtica kavramının eski rejime dönüş anlamına geldiğini belirterek, "Bugün eylem planında savunulanların kendisi irtica." dedi. Abant Platformu'nun 'Demokratikleşme' konulu toplantısı siyasi partilerin geçmişinin ele alındığı oturumun öğleden sonraki bölümünde tebliğ sunan Zaman Gazetesi Yazarı Mümtaz'er Türköne, irtica kavramının ilk kez 1909'da 'Abdulhamit dönemine dönme arzusu' anlamında kullanıldığını hatırlattı. Cumhuriyet döneminde ise irticanın eski çok uluslu imparatorluk yapısına dönmek anlamında kullanıldığını belirten Türköne, demokrasinin olmadığı bir rejimin bugün dünyada yeri olmayan, modası geçmiş bir rejim olduğunu vurguladı. Mümtaz'er Türköne, bu açıdan bakıldığında 'irticayla mücadele planı' olarak da adlandırılan eylem planınında savunulanların 'irticanın bizatihi kendisi' olduğunu savundu. İrtica - laiklik denklemi üzerinde çok radikal bir değişiklik yapılması gerektiğine dikkat çeken Türköne, CHP'nin iktidara gelmesini engelleyenin de ansiyen rejim takıntısı olduğunu söyledi. Türköne, "Halkın kanaatlerini temsil etme yerine belirlemeyi tercih ederseniz size verilen destek çok zayıf çıkar." şeklinde konuştu. Dr. Tanel Demirel ise 'Asker ve Siyasi Partiler' konulu tebliğinde Türkiye'de ordunun geçmişte yönetime el koyarken meşruiyet temeli oluşturmaya da özen gösterdiği tespitinde bulundu. Demirel; askeri rejimlerin kısa sürmesi, fiyaskoyla sonuçlanmadan önce sona erdirilmesi ve uygulanan şiddetin dozunun nispeten düşük olması nedeniyle halkın 'bir daha asla' noktasına gelmediğini kaydetti. Merkez sağ siyasetin darbe ve diğer müdahalelerin mağduru olmaktan faydalandığını belirten Tanel Demirel, "Yaptıklarını ve yapamadıklarını gerektiği şekilde eleştiremiyoruz. Mağduriyet söylemi siyasi partileri tembelliğe itiyor." yorumunu yaptı. Yazar Altan Tan ise halka 'senin taleplerini karşılayacağım' diyerek yetki alan partilerin Ankara'ya gittikten sonra 'bu işler senin bildiğin gibi değil' diyerek yoluna devam etmesinden yakındı. Tan, merkez partilerin genç kızları kandırıp pavyona satanlar gibi halkı kandırdığını ve sattığını savundu. Tan, mevcut toplumsal merkezin siyasi merkez haline gelebilmesi için liberal-Müslüman-sosyal demokrat bir paradigma gerektiğini vurguladı. Abant Platformu'nun 'Demokratikleşme: 12 Eylül'den AB'ye Siyas Partiler' konulu toplantısı bugün yapılacak kapanış oturumunun ardından yayınlanacak sonuç bildirisiyle sona erecek. (CİHAN)

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)