|
09-04-2008, 15:18 | #1 |
Tutukluya ziyaretin sonucu; RP'ye kapatma idi, ya TSK'da ne olacak?
Tutukluya ziyaretin sonucu; RP’ye kapatma idi, ya TSK’da ne olacak?
İlker Başbuğ paşa, daha bir hafta önce Anayasa Mahkemesi için şöyle demişti: “Anayasa Mahkemesi’nin, Anayasa’yı resmen yorumlamaya yetkili tek organ olarak, laikliğe ilişkin yapmış olduğu yorumlar, laikliğin anlamının ortaya konulmasında vazgeçilmez kaynaktır.” Ergenekon terör örgütü yöneticiliğinden tutuklanan iki orgeneral, TSK adına bir korgeneral tarafından dün ziyaret edilince, Başbuğ’un övgüler düzdüğü Anayasa Mahkemesi’nin, bir kararı aklıma geldi.. Mahkemenin 1997/1 esas ve 1998/1 karar sayılı kararında, Refah Partisi kapatılıyor, bu partinin iktidar ortağı olduğu dönemde Adalet Bakanlığı görevini ifa eden kişi de, siyasi yasaklı olarak ilan ediliyordu. Neydi o bakanın suçu? Sincan Belediye Başkanı tutuklandığında, cezaevinde ziyaretine gitmek! Parti adına, bakanlık adına falan değil. Kendi adına, geçmişe dayalı bir siyaset arkadaşlığı sebebiyle ziyaret yapılmıştı ama, bakan da cezalandırıldı, partisi de kapatıldı.. Dolayısıyla, sayın Başbakan’ın, dünkü ziyaret için, generalleri savunma sadedinde “insanî amaçlı ziyaret” gerekçesinin, Anayasa Mahkemesi nezdinde bir anlamı yoktur. Anayasa Mahkemesi 1998’de şöyle karar vermişti: “İddianamede, Refah Partisi Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız’ın, terör örgütü liderlerinin büyük boy posterlerini salona astırarak düzenlediği Kudüs Gecesinde aydınlara zorla ‘şeriat enjekte edeceğini’ söylediği için Ankara DGM’ce tutuklanmasından sonra, RP Genel Başkan Yardımcısı ve Adalet Bakanı Ş. K. tarafından cezaevinde ziyaret edildiği belirtilmiştir.” O kararı, şimdiki olaya uyarlarsak, sadece karardaki isimleri değiştirmemiz yeterli olacaktır: “İddianamede, emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon’un, Ergenekon terör örgütü yöneticiliği yaptığı için İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’nce (DGM yerine kurulan mahkeme) tutuklanmasından sonra, Kocaeli Garnizon Komutanı Galip Mendi tarafından cezaevinde ziyaret edildiği belirtilmiştir.” Cümlelere hiç dokunmuyorum. Tutukluların isimlerini değiştiriyorum. Tutuklanma sebebini değiştiriyorum. İşin özü aynı.. Çarpıtma da yok, tahrif de.. Devam edelim RP hakkındaki kararı alıntılamaya: “Adalet Bakanı, politika ve idare anlayışı, tutum ve davranışlarıyla anayasal düzenin, lâik ve demokratik Cumhuriyetin ve yasaların en önde gelen koruyucu ve kollayıcısı olmak durumundadır. Adalet Bakanı, siyasî ve idari görevlerinde yasaların özüne ve sözüne uygun davranmakla yükümlüdür.” Bu paragraf da şöyle olmalı: “Garnizon Komutanı, idare anlayışı, tutum ve davranışlarıyla anayasal düzenin, lâik ve demokratik Cumhuriyetin ve yasaların en önde gelen koruyucu ve kollayıcısı olmak durumundadır. Garnizon komutanı, idari görevlerinde yasaların özüne ve sözüne uygun davranmakla yükümlüdür.” Sakın yanlış anlaşılmasın, bunları ben demiyorum... Başbuğ komutanın da övdüğü; Anayasa Mahkemesi diyor!.. Tekrar RP kararına dönüyoruz: “Hükümlülerden veya tutuklulardan birinin Adalet Bakanı tarafından kural ve gelenek dışı ziyaret edilmesi, onun hukuk dışı eylemlerinin benimsendiği ve onaylandığı anlamına gelir.” Bu cümlenin dünkü olaya uyarlanması da şöyle olmalı: “Hükümlülerden veya tutuklulardan birinin Garnizon Komutanı tarafından kural ve gelenek dışı ziyaret edilmesi, onun hukuk dışı eylemlerinin benimsendiği ve onaylandığı anlamına gelir.” RP kararında sonuç şöyle idi: “Bu nedenlerle, Ş.K.’nın eylemi lâik Cumhuriyet ilkesine aykırı görülmüştür.” Dünkü olayla ilgili sonuç da şöyle olmalı: “Bu nedenlerle, Galip Mendi’nin eylemi lâik Cumhuriyet ilkesine aykırı görülmüştür.” O tarihte sadece bakan ceza almamıştı... Partisi de, bu sebebin de içinde bulunduğu bir dizi gerekçe ile kapatılmıştı. Mahkemenin RP kararındaki ifade şöyle idi: “Lâik Cumhuriyet ilkesine aykırı eylemleri nedeniyle Anayasa’nn 68. ve 69. maddeleri ile 2820 sayılı Siyasî Partiler Yasası’nın 101. maddesinin (b) bendi ve 103. maddesinin birinci fıkrası gereğince REFAH PARTİSİ’NİN KAPATILMASINA,” Şimdi tıkandık işte.. Bir tutukluyu ziyaret, partinin de kapatılmasına sebeb olan bir vahim olay ise de, Galip Mendi ile birlikte, TSK’yı kapatacak halimiz yok herhalde.. Her ne kadar TSK, internet sitesinde yaptığı açıklama ile, ziyareti kurum adına sahiplenmiş ise de, sonuçta TSK, kimseye ait değil. O; anayasal bir kurum.. O halde yapılacak olan; kurum adına o açıklamada bulunan ve ziyareti bizzat gerçekleştiren için, aynı kararın alınmasıdır.. Anayasa Mahkemesi 1998 yılında RP’li bakan için nasıl ki “Anayasa’ya aykırı davranılmıştır”’ tesbiti yapmıştır. Şimdi de, dünkü ziyaret kararını alan ve uygulayan kim ise, onlar için de aynı tesbit yapılmalıdır. Aynı tesbit yapılmalı ve rütbelerine bakılmaksızın, TSK’dan ihraç edilmeleri sağlanmalıdır. Aksi takdirde, Anayasa Mahkemesi kararına aykırı davranılmış olur! Ali Karahasanoğlu Vakit
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
09-04-2008, 15:41 | #2 |
Tutukluya ziyaretin sonucu; RP'ye kapatma idi, ya TSK'da ne olacak?
Devlet Erk'inin kapatılmasından bahsedemeyiz ALİ ağabey...
ERGENEKON da tarafmış işte ne yapalım... |
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|