AK Gençliğin Buluşma Noktası
Protesto Tüm protestolarımızı burada paylaşıyoruz. Küfür ve hakaret etmek yasaktır.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 09-12-2009, 06:21   #1
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Thumbs down Tüyü Bitmemiş Yetimin Hakkını Çalan;Vergi Kaçakçısı '' AYDIN DOĞAN'ı '' Kınıyorum !




DOĞAN'I BİTİREN BELGELER


Suçunu kabul eden AYDIN Doğan'ın rekor ceza almasına sebep olan işler...









Doğan Yayın Holding, üç hafta içerisinde hisseleri şirketten şirkete aktararak hem vergi kaçırmış, hem de RTÜK'ü aldatmış. Foyası ortaya çıkınca da uzlaşma istemiş

Maliye Bakanlığı Gelirler Kontrolörleri'nin Doğan Yayın Holding'e kestiği 3,7 milyar TL'lik (3 katrilyon 700 trilyon) cezanın gerekçesi olarak gösterilen hisse değişim işlemleri sırasında, Doğan Grubu yöneticilerinin 2006 yılının Aralık ayında üç hafta içerisinde hisseleri bir şirketten diğer şirkete aktararak hem vergi kaçırdığı hem deAlman Axel Springer'e yapılan hisse satışında RTÜK Kanunu'na aykırı davrandığı ortaya çıktı.


DOĞAN'I BİTİREN BELGELERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN




HER HAFTA BİR ŞİRKETE DEVRETMİŞLER


Vakit gazetesinin elde ettiği belgelere göre, Aydın Doğan'ın sahibi olduğu Doğan Yayın Holding'e kesilen vergi cezasının gerekçelerinde DYH'ye ait şirketlerin vergi kaçırmak için nasıl bir şirketten diğer şirkete atladığı gözler önüne seriliyor. Aydın Doğan'ı bitiren usulsüz hisse devri nedeniyle vergi kaçırma skandalı, Maliye Bakanlığı Gelirler Kontrolörlerinin dikkatli bir çalışması sonucu ortaya çıktı. Denetçiler, Doğan'a ait şirketlerin 2005, 2006 ve 2007 yılları hesaplarında yaptığı incelemelerde, holdingin Alman Axel Springer'e hisselerinin yüzde 25'ini satmadan önce bir dizi usulsüzlük yaptığını ortaya çıkardı.

DOĞAN, MALİYE'YE UZLAŞI ÇAĞRISI (T.Ö.U.) YAPMIŞ

Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nın 10.08.2009 tarihli vergi inceleme raporunda, Doğan Prodüksiyon Hizmetleri AŞ'nin, Maliye'den T.Ö.U. yani hesaplaşma öncesi uzlaşma talebinde bulunduğu ortaya çıktı. Bu durumda “Holdingimize haksız ceza kesildi” diye ortalığı ayağa kaldıran Doğan grubunun yaptığı vergi usulsüzlüğünü kabul ederek, Maliye ile uzlaşmaya gitmek istemesi dikkat çekti. Doğan Prodüksiyon Hizmetleri AŞ'nin, T.Ö.U. talebinde bulunması uzmanlar tarafından grubun vergi usulsüzlüğünü kabullendiği şeklinde değerlendiriliyor.



RTÜK'Ü AŞMAK İÇİN HOKUS POKUS OYNADI


Maliye denetçilerinin dikkatli incelemeleri sonucu kesilen vergi cezası şu gerekçelere dayandırılıyor: RTÜK Kanunu'nun 29. maddesi, bir özel radyo ve televizyon kuruluşunda yabancı sermaye payının en fazla yüzde 25 olabileceğini öngörüyor.Aynı zamanda bir yabancının birden fazla radyo ve televizyon kuruluşuna ortak olmasını da yasaklıyor. Doğan Yayın Holding'in yüzde 25'inin Alman AXEL şirketine satışı işlemi 26 Aralık 2006 tarihinde gerçekleştirildi. Satışa konu olan Doğan Yayın Holding bünyesinde 28 adet radyo-televizyon şirketi bulunuyordu. Doğan Yayın Holding'in satışı bu radyo ve televizyon şirketlerinin de satışı anlamına geleceğinden satışı RTÜK mevzuatına uygun görünüme sokmak gerekecekti. RTÜK mevzuatına aykırı olan durumu ana şirkette değilmiş gibi şirketler üzerinden göstererek gözden uzaklaştırmaya çalışılan işlemde; 2006 yılının Aralık ayında bir dizi hisse değişimi görünümlü alış satış işlemi gerçekleştirildi. Olağanüstü bir çaba neticesinde üç hafta içerisinde gerçekleştirilen şirketler arası pay devirleri ile Doğan Yayın Holding hisselerinin Alman AXEL şirketine satışı RTÜK mevzuatına da uygun hale getirilmiş gibi gösterildi.

VERGİ MUAFİYETİ ŞARTINA UYMUYOR

DYH'nin mali danışmanları şirketlerdeki pay devri işlemlerinde vergi maliyetini sıfırlamak için kurumlar vergisinin istisna tanıdığı işlemlerden “hisse değişimi” sistemini esas aldı. Kurumlar Vergisi Kanunu, hisse değişimi işleminin vergiden istisna olabilmesini bazı şartlara bağlıyor, ancak DYH'nin yaptığı devir şekli bu şartlara uymuyor. İstisna uygulaması bu şartların birlikte gerçekleşmesini zorunlu kılarken, kanunun aradığı şartlar şu şekilde belirtiliyor:

1- Yönetim ve hisse çoğunluğuna sahip olunmayan şirketin hisseleri devir alınmalı

2- Karşılığında bu şirketin hisselerini devreden ortaklara devralan şirketin sermayesini temsil eden iştirak hisseleri verilmeli

3- Değişim sonunda yönetim ve hisse çoğunluğuna sahip olunmalı

4- Öte taraftan hisse değişiminde, değişime konu hisselerin kaç yıl aktifte kaldığının önemi bulunmuyor.



HİSSELER EL DEĞİŞTİRİYOR AMA SAHİPLERİ HEP AYNI


DYH'nin Kurumlar Vergisi Kanunu'na dayandırarak vergiden muaf olma sistemini esas almasına rağmen, şirketlerdeki yönetim yapısının değişmemesi nedeniyle usulsüzlük yaptığı, denetçilerin incelemelerinde de ortaya konuluyor. Hisse değişimi işleminin vergi dışında bırakılmasının gerekçesi mevzuatta hisseleri toplayan şirketin hisselerini topladığı şirketin yönetim ve hisse çoğunluğunu elde etmesi amacına dayandırılıyor. Yani her değişim yahut her hisse değişimi değil, sadece önceden yönetim ve hisse çoğunluğu elde olmayan ve değişim sonucunda yönetim ve hisse çoğunluğu elde edilen bir şirkete ait hisselerin değişimi kurumlar vergisinden istisna edilebiliyor. Bu amacı gerçekleştirmeyen hisse değişimleri dolayısıyla kurumlar vergisine tabi oluyor. Kanunun aradığı şartı yerine getirmek için yapılan “hisse değişimi” işlemleri ile şirketlerdeki hisse çoğunluğu elde ediliyor gösteriliyor, ancak kanunun aradığı ikinci şart gerçekleştirilmiyor. Yani şirketlerin yönetimi değiştirilmiyor, şirketleri pay devri öncesi yönetim şirketleri yönetmeye devam ediyor.

AYNI HİSSELER ÜÇ HAFTADA DÖRT ŞİRKETE BİRDEN GEÇTİ

DYH, bir inanılmazı gerçekleştirerek, holding bünyesindeki şirketlere ait hisseleri 7 Aralık, 15 Aralık ve 27 Aralık'ta bir şirketten diğerine devrederek hem vergiden kaçırdı hem de RTÜK'ü aldattı. Holding yöneticilerinin yaptığı usulsüzlüğün birinci aşamasında yüzde 99'u D TV Holding'e ait olan 28 adet radyo ve televizyon şirketi 7 Aralık 2006 tarihinde D Yapım şirketine yüzde 99 hisse oranıyla “hisse değişimi” suretiyle devredildi. İkinci aşamada D Yapım şirketi, D TV Holding'den “hisse değişimi” suretiyle aldığı şirketleri 15 Aralık tarihinde Doğan Prodüksiyon şirketine devrediyor. Üçüncü aşamada ise Doğan Prodüksiyon, D Yapım şirketinden “hisse değişimi” suretiyle aldığı şirketleri 27 Aralık 2006 tarihinde Alp Görsel şirketine devrediyor.

BİRİ DİĞERİNİN, DİĞERİ ÖTEKİNİN SAHİBİ!

Hisse paylarının üç haftalık bir sürede birinden diğerine devri öncesinde Doğan Yayın Holding, Doğan TV Holding'in sahibi, Doğan TV Holding de 28 adet radyo televizyon şirketi ve Doğan Prodüksiyon ve Alp Görsel şirketinin sahibiydi. Pay devirleri sonucu görüntü şöyle değişiyor: Doğan Yayın Holding Doğan TV Holding'in sahibi, Doğan TV Holding D Yapım şirketinin sahibi, D Yapım şirketi Doğan Prodüksiyon şirketinin sahibi, Doğan Prodüksiyon şirketi Alp Görsel şirketinin sahibi, Alp Görsel şirketi de 28 radyo ve televizyon şirketinin sahibi. Holding yöneticileri bu şekilde araya dört şirket sokarak RTÜK mevzuatını by-pass ederek Alman AXEL'e dolaylı satış yapıyor.

HİSSE DEĞİŞİMİNDEN YARARLANMAK İSTEDİLER

Gelirler Kontrolörleri denetçileri incelemelerinde, DYH'nin sadece RTÜK Kanunu'na aykırı davrandığını değil, hisse devirleri sırasında vergi kaçırdığını da ortaya çıkardı. DYH yöneticileri, hisse devri işlemlerini yaparken vergisel maliyeti de hesap ederek, Kurumlar Vergisi Kanunu 19. maddedeki hisse değişimi istisnasından yararlanarak ortaya vergi maliyeti çıkmasının önüne geçmek istedi. Ancak yapılan incelemelerde yapılan işlemlerin hisse değişimi kapsamında değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla istisnadan yararlanılamayacağı ortaya kondu. Denetçilerin bu incelemesinde, pay devirleri işlemleri sonucu devletten kaçırılan kurumlar vergisi ve katma değer vergisi tutarı 1 milyar 525 milyon TL, bu rakam vergi cezaları da eklenince 3 milyar 370 milyon TL olarak hesaplandı.

HİSSELERİN FİYAT FARKLILIĞI...

Söz konusu Maliye raporunda, hisse değişimine konu şirketlerin hisselerin önceki zamanlardaki beher fiyatı ile hisse değişimi tarihindeki beher fiyatları arasındaki bariz farklılığa da dikkat çekiliyor. 2002'de DTV Holding hisselerinin beher fiyatını ailenin fertleri 21,68 TL'den alırken 2006 yılı Aralık ayında hisse değişiminde beher fiyat 5,73 TL olarak gerçekleşiyor. Yine 2002 yılında Eko TV Yayıncılık hisselerini 2,70 TL olarak aile bireyleri alırken 2006 yılı Aralık ayında hisse değişiminde fiyat 1,56 TL olarak uygulanıyor.

1,850 MİLYARLIK KAZANCI GİZLEMİŞ

Gelirler Kontrolörlerinin yaptığı incelemede ortaya çıkan bir diğer usulsüzlük de, Doğan TV Holding'in değişime konu hisselerinin değerinin kayıtlı değerinin üzerinde olması. Maliyeciler, hisselerin emsal değerini aynı tarihlerde Doğan Yayın Holding'in Alman AXEL şirketine yaptığı hisse satışında uygulanan fiyatla şirket içindeki emsalleri baz alarak hesapladı. Yaptıkları hesaplama sonucu değişime konu hisselerin değeri en az 2.474.964.598,31 TL olarak tespit edildi. Şirket ise hisse değişiminde kayıtlı değer olan 624.220.578,53 TL'yi esas aldı. Böylelikle 1.850.744.019,78 TL kazanç gizlenerek vergi kaçırıldı.

KENDİ KENDİLERİNE DÜŞÜK FİYATLA HİSSE SATMIŞLAR

Denetçilerin ortaya çıkardığı bu usulsüzlüklerde dikkati çeken bir başka husus ise aynı kişilerin sahip olduğu şirketlere devredilen hisselerin fiyatlarındaki düşüş. Hisse fiyatlarındaki bu düşüş, küçük yatırımcıyı zarara uğratırken, tüm şirketlerin sahibi olan DYH'yi kazançlı yapıyor. Denetçiler, hisse değişimi tarihinden yaklaşık 2 ay öncesinde Doğan'ın DTV Haber Görsel A.Ş.'nin bir kısım hissesini başka bir holdinge sattığını ve satışta her bir hisse için uygulanan fiyatın ortalama 18,80 TL olduğunu tespit etti. Bu durum, DTV Haber Görsel A.Ş'nin, hisselerini piyasa değerinin çok altında bir değerle D Yapım'a devrettiğini ortaya koydu. Maliye denetçileri bu şekilde; hisselerde uygulanan düşük fiyatın gerçek emsal bedelinden ziyade Doğan grubunca bilinçli ve amaca hizmet edecek şekilde tespit edilen fiyat olduğunu ortaya çıkardı. Şimdi kamuoyu “Doğan Grubu bu hisseleri grup şirketleri dışındaki kişi ya da şirketlere belirlediği düşük fiyatlar üzerinden satar mıydı?” sorusunun cevabını bekliyor.

DEVLETTEN BÖYLE VERGİ KAÇIRMIŞLAR

Maliye Bakanlığı'na bağlı Gelirler Kontrolörleri'nin yaptığı titiz bir çalışmanın neticesinde Doğan Yayın Holding'in devleti yüklü miktarda zarara uğrattığı da açığa çıkarıldı. Denetçiler, DTV Holding A.Ş.'nin devletten 357.311.370,24 TL kurumlar vergisi ve 291.000.000,00 TL katma değer vergisi kaçırdığını ortaya koyarak vergi cezası kesti. Gelirler Kontrolörleri yaptıkları incelemelerde bu işlemin kanuna aykırı ve katma değer vergisine tabi olduğunu, bu yolla devletin 444.338.922 TL vergi kaybına uğratıldığını tespit etti ve yapılan hesaplamalar sonucu ise D Yapım'a 2.474.022.573 TL matrah üzerinden 888.676.000-TL ceza kesildi. Devleti 431.456.138 TL zarara uğratan D Prodüksiyon'a da 2.396.987.108 TL matrahı üzerinden 862.912.000 TL ceza kesildi.

DOĞAN'IN NE YAPACAĞI MERAK KONUSU

Doğan Yayın Holding'in, faiziyle birlikte 5 milyar TL'yi bulan 3,370 milyarlık vergi cezası karşısında ne yapacağı şimdi merak ediliyor. Zira, kendisine kesilen vergi cezasının hukuki olmadığını savunan Doğan Yayın Holding'i, Maliye Bakanlığı'nın hazırladığı rapor yalanlıyor. Doğan'la ilgili denetçilerin hazırladığı raporda DYH'nin daha önceden uzlaşma zemini aradığı da ortaya konuyor. 10 Ağustos 2009'daki raporda DYH için “TÖU talebinde bulunmuştur” deniliyor. TÖU, vergi kaçıran şirketlerin, kendilerine kesilen cezayla ilgili olarak Maliye'ye uzlaşma çağrısı olarak biliniyor. Doğan Yayın Holding'in TÖU talebinde bulunmuş olması, incelemelerin doğruluğunu ortaya koyarken, “Ceza hukuki değil siyasi” söyleminin de siyasi ve kamuoyunu etkilemek amacıyla olduğu göze çarpıyor.

Daha önce de Doğan Grubu'nun, kesilen yaklaşık 1 milyar liralık vergi ve cezaya teminat göstermekte sıkıntı çektiği kamuoyuna yansımıştı. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın söz konusu cezalar için de teminat istemesi bekleniyor.

GRUP SESSİZLİĞE GÖMÜLDÜ

Söz konusu raporla ilgili yazılı olarak görüşlerine başvurduğumuz Doğan Yayın Holding yetkililerinin gazetemizin baskıya girdiği saate kadar bir cevap vermemeleri ise dikkat çekti.

“AXEL, ORTAKLIĞI GÖZDEN GEÇİRECEK”

Öte yandan, Doğan Yayın Holding'in ortağı Alman Axel Springer'in de Almanya'da hukuki boşluklardan yararlanarak kanunları lehine kullandığı ortaya çıktı. Axel'in Aydın Doğan'ın şu an yaşadığı akıbeti 1960'lı yıllarda Almanya'da yaşadığı belirtiliyor. Axel'in Doğan'ın başına gelen bu işlerin kendi başını da ağrıtacağını düşünerek ortaklığı yeniden gözden geçireceği iddia ediliyor.

Gazeteleri, Doğan'ı böyle savunduMaliye'nin Doğan Yayın Holding'e kestiği 3,7 milyar TL'lik ceza Doğan Grubu gazetelerini ayağa kaldırdı. Gruba bağlı gazeteler yaptıkları yayınlarla cezanın “haksız” olduğu savunması yaparken, Doğan'ın yazarları hükümetin Aydın Doğan Grubu'nu sindirmeye ve muhalif basını susturmaya çalıştığını iddia etti. Doğan Grubu'nun en büyük ve etkin gazetesi olan Hürriyet, rekor cezayı “Dünyada eşi görülmemiş ceza” başlığıyla sürmanşetten verdi. Başlığın altından, kesilen para cezası rakam ve yazıyla yazıldı. Milliyet ise cezayı sürmanşetten gördü ve “Dünya böyle ceza görmedi” başlığını kullandı. “Tepki çığ gibi” alt başlığını atan gazete, cezayı eleştiren kişilerin görüşlerine yer verdi. Doğan Grubu'nun tetikçi gazetesi olan Vatan da rekor vergi cezasını sürmanşetten görmeyi tercih etti. “Bu neyin cezası?” sürmanşetini atan gazete, iç sayfalarda iki tam sayfayla konuyu işledi. Radikal cezayı manşetten vererek “Görülmemiş ceza” başlığını kullanırken, Referans, vergi kaçağı cezasını “Kazancı olmayan işleme 3.8 milyar liralık ceza” başlığı ile az sayıdaki okuyucusuna duyurdu. Grubun bulvar gazetesi olan Posta ise vergi kaçağı cezasını manşetten verdi ve “Korkunç ceza” başlığını attı.

DOĞAN'I BİTİREN BELGELERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN



AKTİFHABER/HABERVAKTİM

 

rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 09-14-2009, 03:45   #2
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart
Doğan’ın oyunu böyle bozuldu

Geçtiğimiz hafta Maliye’nin Doğan Grubu’na kestiği 3,7 milyar TL'lik ceza, gündemi meşgul etti.

Maliye Bakanlığı Gelirler Kontrolörleri dikkatli ve titiz bir inceleme sonucunda Doğan Yayın Holding’in, üç hafta içerisinde hisseleri şirketten şirkete aktararak hem vergi kaçırdığını, hem de RTÜK'ü bay-pas ettiğini ortaya çıkardılar.

Grup önce kesilen cezanın haksız olduğunu ve medyaya sansür olduğunu ileri sürerek ortalığı ayağa kaldırdı. Olmadık yollara başvurdu ancak Vakit gazetesinde yayımlanan belgelere göre Doğan Grubu bir taraftan kendilerini kamuoyu nezdinde masum göstermeye çalışırken bir taraftan da Maliye’ye uzlaşma talebinde bulunduğu ortaya çıktı.

HİSSE SENETLERİ YERİNE GEÇİCİ İLMÜHABERLE HİSSE DEVRETMİŞLER

Gelirler Kontrolörleri tarafından yazılan raporlarda, öncelikle geçici ilmühaberlerin; henüz çıkarılmamış hisse senetlerini temsil edeceği ve sahibine tüm ortaklık ve alacak haklarını sağlayabileceği ancak vergi hukuku bakımından hisse senedinin yerini tutmasının mümkün olmadığı belirtilerek, “Kıyas yaparak geçici ilmühaberlerin hisse senedi gibi algılanmasının verginin kanunilik ilkesine aykırı olduğu bunun yanı sıra kıyasın benzeyenler arasında yapılabileceği belirtilmiştir” denilerek grubun usulsüzlüğü açıkça ortaya konuyor.

Ülkemizde bir medya grubu gazeteciliği kendi çıkarları üzerine bina ediyorsa, elinde bulundurduğu medya gücünü Petrol Ofisi için, İddia için, Millî Piyango için, dijital yayın için, altın hisseler için, Hilton arazisi için, rezidanslar için, İlksan için, imar işleri için kullanırsa işte ister istemez geçen hafta yaşanan gelişmeler de kaçınılmaz oluyor.


ÜÇ KALEMDE ÜÇ MİLYAR DOLAR KAZANMIŞTI


Hatırlayacak olursak söz konusu grup, baskılar sonucunda İş Bankası’nın elindeki Petrol Ofisi hisselerini yok pahasına 5 yıl vadeyle 560 milyon dolara satın alıp tekrar hisselerin yüzde 34'ünü 1.5 milyar dolara birkaç ay sonra Avusturyalı OMV'ye satmıştı. Yani üç ay içinde bu işten yaklaşık 1 milyar dolar kazanmıştı.

Yine aynı grup, İş Bankası’ndan aldığı krediyle yine İş Bankası’ndan 17 milyon dolara Dış Bank’ı satın alıp tekrar Dış Bank’ı Fortis’e 1 milyar Avro’ya satarak buradan da yaklaşık 1,5 milyon dolar kazanmıştı.

Aydın Doğan İş Bankası'nın parasıyla, İş Bankası'nın bankasını satın alıp ve o günün kurlarına göre 88 misliyle Fortis’e tekrar satmıştı.

Yine o yıllarda yaklaşık 1 milyar TL tutarında POAŞ’ın vergi cezasını affettirmişlerdi.

Özetin özeti grup o yıllar, vergi cezasını affettirme, banka alıp satma, altın hisse alıp satma işlerinde bugün maliyenin kestiği cezadan daha fazlasını haksız bir şekilde kazanmıştı.

Son çeyrek asırda medya alanında kartelleşen grup medya gücünü kullanarak sonuca ulaşmayı gelenek haline getirmişti.

SAĞDUYULU MEDYA OYUNU BOZDU

Ancak son dönemlerde başta Vakit gazetesi ve Habervaktim gibi sağduyulu medyanın artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını ortaya koyan çok önemli bir gazetecilik başarısı göstererek Ay-Docuların takipcisi olarak haksızlıkların hukuksuzlukların usulsüzlüklerin üzerine gitti.

Kağıt üç kağıtçılığının takipçisi oldu.

Hasan Şek adlı vatandaşa nasıl muvazalı satış gerçekleştirdiklerinin belgesini yayımladı. Aydın Doğan’ın kendi bankasından Maliye ve BDDK’ya bildirmeden gelir gider defterlerine işletmeden nasıl milyonlarca Avroluk avans çektiğinin belgesini de yayımladı.

Axel Springer’e hisse satışlarını 2006 yılında yapmasına rağmen 2007 yılında yaptım diye vergi kaçırmak isteyen Ay-Docuların foyalarını açığa çıkaran belgelerin yayımlanması üzerine savcılar harekete geçerek başta Aydın Doğan, Hürriyet Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ve grubun 6 üst düzey yöneticisine 1 yıldan 3 yıla kadar evrakta sahtecilik davası açıldı.

Sonra 3.7 milyarlık vergi cezasının kesilmesine neden olan Ay-Docuları yakan belgeleri yine Vakit yayımladı. Nasıl aşama aşama hisse devri yapılarak hem vergi kaçakçılığı yapıldığını hem de RTÜK’ün baypas edildiğini ortaya çıkardı.

Can havliyle kendini savunmaya çalışan Ay-Docuların tutunduğu dalların asparagas ve yanlış dallar olduğunu da Vakit bir bir ortaya çıkardı.

Vakit ve Habervaktim, Alman parlamentosunda verilen soru önergesinin de, AB ilerleme raporunun da, AB temsilcilerinin yaptığı açıklamalarında, yabancı basında çıkan beyanatlarında zorlama ve ısıtma yöntemler olduğunu tüm detaylarıyla gözler önüne serdi.

Zira biz yayın hayatımıza başladığımız gün söz vermiştik Haksızın karşısında haklının yanında olacağız diye.

Onun için “basında güven” sloganının arkasına sığınan Milliyet’in duayeninin yabancı ülkede yayımlanan Türk gazetecinin yazılarını aşıran Hasan Pulur’un intihalini ilk Vakit ve Habervaktim duyurdu. Davanın takipçisi oldu. Hasan Pulur’un hızsızlık yaptığı hükmünü veren Hamburg Eyalet Mahkemesi’nin kararını da Türkiye’de okuyucularımızla birlikte Hasan Pulur’da ilk bizden öğrendi.

ALIŞMIŞLAR BİR KERE


Bağımsız ve bağlantısız olan bizler Hak’tan ve halktan aldığımız gücü yine Hak namına halkımızın yararına kullanmaya kararlıyız ve ilklerin yayıncısı olmaya devam edeceğiz.

Bu noktada şunu da belirtmek isteriz ki bizler Ay-Docuların bu başlarına gelenlerden haz duyuyor değiliz. Aksine ülkemiz adına milletimiz adına üzüntü veren gelişmelerdir bu olup bitenler. Yazık aslında! Ülkemizde medyanın büyük bir çoğunluğunu elinde bulunduran bir grup daha çok kazanayım diye yaptığı usulsüzlük karşısında kendi ülkesinin maliyesini kendi ülkesinin hukukunu Avrupa’ya şikayet ediyor. Avrupa’dan medet umar noktalara geliyor. Yazık çok yazık!

Bilemeyiz iflah olacaklar mı?

Alışmışlar; yetim hakkı yemeye,

Genel yayın yönetmenlerine Bakan aratıp, ‘Ne oldu bizim iş’ dedirtmeye,

“Kaos”tan beslenerek hortumlamaya.

Umarız tüm bu olup bitenlerden ders çıkartırlarda daha fazla rezil etmezler bu milleti bu memleketi.

Daha güzel günlerde buluşmak ümidiyle…

HABERVAKTİM
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-14-2009, 03:55   #3
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart
Hukuk aklına yeni mi geldi

Daha düne kadar başka kişi ve kuruluşların uğradığı “tazminat terörü”ne alkışlar yağdıran Aydın Doğan medyası, kendi nasırlarına basılınca“hukuk”u hatırladı...

Alman medya şirketi Axel Springer'e 2006 yılında hisse satışı gerçekleştirmeden önce birtakım devir işlemleri sırasında vergi kaçırdığı tespit edilen ve 3,7 milyarlık bir cezaya çarptırılan Doğan Grubu ‘hukuk' ve ‘basın özgürlüğü'nün arkasına sığınırken, Doğan'ın yıllarca haksız ve hukuksuz uygulamalara destek verdiğini söyleyen önde gelen gazeteciler ve sivil toplum kuruluşları, Doğan ve gazetecilerine “Hukuk yeni mi aklınıza geldi” hatırlatmasında bulundu.

VAKİT'E DAVA AÇAN GENERALLERE ALKIŞ TUTMUŞTU

28 Şubat sürecinde Türkiye'de tahakküm kurmak isteyen darbecilerle mücadele eden Vakit gazetesine açılan haksız davalara ses çıkarmayan Doğan medyasının ‘Özgür basın susturulmak isteniyor' şeklinde yaygara koparması inandırıcı bulunmuyor. Vakit gazetesinde çıkan ve iki generali eleştiren bir yazı nedeniyle 312 generalin açtığı dava için “Generallerin tazminat zaferi” başlıklarıyla Vakit'in susturulmasını destekleyen Doğan medyası, vergi kaçırma suçunu ‘basın özgürlüğü' maskesiyle gözlerden uzak tutmaya çalışıyor.

GAZETECİLER VE MESLEK ÖRGÜTLERİ DOĞAN'IN MASKESİNE İNANMIYOR

Vakit gazetesine konuşan sivil toplum örgütleri temsilcileri ve gazeteciler, Doğan Grubu'nun kendisini masum göstermek ve vergi kaçakçılığı skandalını kamuoyunun gözünden kaçırmak için ‘özgür basın' maskesine sığınmasını eleştirdi. Konuyla ilgili olarak gazetemize konuşan gazeteci ve meslek örgütleri temsilcilerinin görüşleri şöyle:

“HUKUKA İHTİYAÇ DUYULDUĞU GÜNLERDE NEREDEYDİNİZ?”

Gazeteci-Yazar Ekrem Kızıltaş:

“Antidemokratik süreçlerde sessizliğe bürünen Doğan grubuna bağlı yazılı ve görsel medyanın kendileri ile ilgili bir gelişme olduğunda ortalığı ayağa kaldırması çok şaşırtıcı... Kaldı ki ortada inanılmaz bir ceza var. Bu cezayı kesenler yüzde yüz emin olmasalar bu kadar büyük bir medya kuruluşunu karşılarına almak istemezler. O zaman sorulacak soru; hukuka ihtiyaç duyulduğu günlerde neredeydiniz? Bugün hukuk diyenlere millet, ‘kara kaplı kitaba bakmak lazım' diyor.”

“DOĞAN'IN HUKUKA SIĞINMIŞ OLMASI GÜLÜNÇ”
Gazeteci-Yazar Ahmet Kekeç:

“Aydın Doğan'ın bugün hukuka sığınmış olması gülünç. Biz kendilerinin hukukla ilişkilerini 28 Şubat'tan biliriz. Bu grubun öteden beri otoriter odaklarla ilişkilerini biliyoruz. Nelere hoşgörü, nelere ise tepki gösterdikleri de ortada.”

“BUGÜN BAĞIRMALARININ HİÇBİR ÖNEMİ KALMAMIŞTIR”

GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkanı Zeynel Abidin Kıymaz:

Başörtüsü, cumhurbaşkanlığı seçimi, 28 Şubat ve katsayı konusunda jakobenlerden yana olan ve Vakit'i bitirmek için açtıkları davalarda hukuku tanımayanların bugün bağırmalarının hiçbir önemi kalmamıştır.”

Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Ahmet Fidan:

Doğan gazeteleri, ikiyüzlü davranmaktadır. İlkesiz bir basın örneği vermektedir. Başkalarına yapılan hukuksuzlukları yıllardır görmezlikten gelen Doğan'ın bugün hukuk kendine dokunduğunda çığırtkanlık yapması manidardır. Olmayan itibarları da yok olmaktadır.”

“O ZAMAN DEMOKRASİYİ HATIRLAMADILAR”

Haber Türk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı:

“Doğan Grubu yıllar önce diğer medya gruplarına yapılan baskılara alkış tuttu, hatta teşvik etti. Ama bugün kendilerine gelince ortalığı ayağa kaldırıyorlar. Diğer grupların kendilerine destek vermediklerinden yakınıyorlar. (Vakit'i kastederek) Size de aynı şekilde davrandılar. Başkalarının başına gelenlere alkış tuttular. O zaman demokrasiyi hatırlamadılar.”


YENER DÖNMEZ / VAKİT

Konu rıfat gökalp tarafından (09-14-2009 Saat 04:00 ) değiştirilmiştir..
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-14-2009, 04:01   #4
Kullanıcı Adı
Özgür Çağrı
Standart
Ben diyorum bunlar terör örgütü yahu !
  Alıntı ile Cevapla
Alt 09-14-2009, 11:53   #5
Kullanıcı Adı
BlueMoon
Standart
zaten yemiş olduğu vergi cezasının altından nasıl kalkabilecek çok merak ediyorum. kanunsuz veya ahlaksız bir iş yapmadıkları sürece tabii ! bu borcu ödememek için kimleri satın almayı deneyecek bakalım aydın bey !
BlueMoon isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-15-2009, 03:51   #6
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart
Maliye Doğan'ın yalanını pazara çıkardı


Maliye Bakanlığı, Doğan Yayın Grubu'na kesilen cezaya ilişkin görsel ve yazılı medyada çıkan haberleri yalanladı. Bakanlık 'kesinlen en büyük ceza Doğan'a ait değil' dedi







Maliye Bakanlığı, Doğan Yayın Grubuna dahil şirketler hakkındaki vergi incelemesi işleminin, sadece zamanında tam olarak ödenmeyen verginin ilgili şirketten talep edilmesinden ibaret olduğunu bildirdi.

Maliye Bakanlığının açıklamasında ''bununla birlikte hiçbir mükellefe, sektöre veya kişiye özel uygulama yapılması asla söz konusu olamaz'' denildi.


Maliye Bakanlığı tarafından, bakanlığın merkezi denetim birimlerinden Gelirler Kontrolörleri tarafından yapılan vergi incelemeleri neticesinde, Doğan Yayın Grubuna dahil şirketler hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarına ilişkin, yazılı ve görsel basında son günlerde yer alan haberlerle ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirmek, yanlış yönlendirmeleri önlemek amacıyla yazılı bir açıklama yapıldı.

Maliye Bakanlığının bütün mensuplarının, görevlerini, geçmişten gelen sağlam gelenekleri doğrultusunda, kanunların emrettiği ölçüler içerisinde yürüttüğü belirtilen açıklamada, Bakanlık mensuplarının sahip olduğu bu geleneklerin temelinde adalet ve vicdan ölçüsü yattığı, tüm personelin sadece ülke ve milletin menfaati için çalıştığı ifade edildi.

Açıklamada, ilgili mevzuat uyarınca mükelleflerin eksik vergi ödediğinin tespit edilmesi halinde vergi zıyaı cezasının söz konusu olduğuna işaret edilen açıklamada, bu nedenle, söz konusu incelemeler sonucunda tarh edilen verginin sadece ceza olarak nitelendirilmesinin hukuka uygun olmadığı belirtildi.

Yapılan işlemin sadece zamanında tam olarak ödenmeyen verginin ilgili şirketten talep edilmesinden ibaret olduğuna işaret edilen açıklamada, ''Bununla birlikte hiçbir mükellefe, sektöre veya kişiye özel uygulama yapılması asla söz konusu olamaz'' denildi.

Maliye Bakanlığından yapılan açıklamada, bazı basın yayın organlarında Doğan Yayın Grubunun özellikle incelendiği, bu incelemelerin siyasi düşünce veya taleple yapıldığı, denetimin siyasallaştığı yönünde iddiaların yeraldığına dikkat çekilerek, ''denetim elemanlarına yönelik çirkin iddia ve isnatlarda bulunulduğu görülmekte, bu yayınlardan ciddi rahatsızlık duyulmaktadır'' denildi.

Maliye Bakanlığı tarafından, bakanlığın merkezi denetim birimlerinden Gelirler Kontrolörleri tarafından yapılan vergi incelemeleri neticesinde, Doğan Yayın Grubuna dahil şirketler hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarına ilişkin yazılı ve görsel basında son günlerde yer alan haberlerle ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirmek, yanlış yönlendirmeleri önlemek amacıyla yazılı bir açıklama yapıldı.

Maliye Bakanlığının bütün mensuplarının, görevlerini, geçmişten gelen sağlam gelenekleri doğrultusunda, kanunların emrettiği ölçüler içerisinde yürüttüğü belirtilen açıklamada, bakanlık mensuplarının sahip olduğu bu geleneklerin temelinde adalet ve vicdan ölçüsü yattığı, tüm personelin sadece ülke ve milletin menfaati için çalıştığı ifade edildi.

''Bütün mensuplarımız üstlendikleri yasal sorumlulukları yerine getirmekte tereddüt etmez ve etmeyecektir'' denilen açıklamada, vergi inceleme elemanlarının, görevlerini tarafsız, bağımsız ve vergi kanunları çerçevesinde gerçekleştirdiği vurgulandı.

Denetim birimlerinin uzun yıllardan beri oluşmuş çalışma sisteminin, ilgili yasa ve yönetmeliklerin de dışarıdan her hangi bir müdahaleye kesinlikle imkan tanımadığına işaret edilen açıklamada, vergi incelemesinin Vergi Usul Kanunu gereğince ödenmesi gereken verginin doğruluğunu tespit etmek amacıyla vergi inceleme elemanlarınca gerçekleştirildiği hatırlatıldı.

Gelirler kontrolörlerinden oluşan beş kişilik bir ekip tarafından yapılan incelemeler neticesinde hazırlanan raporların, yine mesleklerinde belli deneyim ve birikime sahip denetim elemanlarından oluşan rapor okuma komisyonlarınca mevzuata ve uygulamalara uygunluğu değerlendirildikten sonra işleme konduğuna dikkat çekilen açıklamada, şöyle denildi:

''Nitekim basında yer alan raporlar da bu süreçten geçtikten sonra işleme konulmuş ve ilgili mükelleflere tebliğ edilmiştir.

Ayrıca, ilgili mevzuat uyarınca mükelleflerin eksik vergi ödediğinin tespit edilmesi halinde 'vergi zıyaı cezası' söz konusu olmaktadır. Bu nedenle, söz konusu incelemeler sonucunda tarh edilen verginin sadece ceza olarak nitelendirilmesi hukuka uygun değildir. Yapılan işlem, sadece zamanında tam olarak ödenmeyen verginin ilgili şirketten talep edilmesinden ibarettir. Bununla birlikte hiçbir mükellefe, sektöre veya kişiye özel uygulama yapılması asla söz konusu olamaz.

Düzenlenen raporlarda önerilen vergi tarhiyatlarına ilişkin olarak, bütün mükellefler, Vergi Usul Kanununda yer alan uzlaşma ve indirim müesseselerinden yararlanabilecekleri gibi dava açma hakkından da yararlanma imkanları bulunmaktadır. Dava açma hakkının kullanılması halinde ise yüce Türk adaletine güvenimiz tamdır.''

''SADECE DOĞAN YAYIN GRUBU İNCELENMEDİ''

Hazırlanan inceleme raporlarında eleştirilen hususlarla ilgili olarak mükelleflerin itirazlarının alışılagelmiş bir durum olduğu belirtilen açıklamada, ancak bu itiraz hakkının, gerek inceleme görevini yerine getirenleri, gerekse idareyi baskı altına almak amacıyla, basın yayın organları vasıtasıyla ''sistemli bir kampanyaya dönüştürülmeye çalışıldığı''nın gözlemlendiği ifade edildi.

Gelirler Kontrolörleri tarafından yapılan incelemelerde sadece Doğan Yayın Grubuna ait şirketlerin incelenmediğine, medya sektörünün büyük çoğunluğu incelemeye tabi tutulduğuna veya tutulmakta olduğuna işaret edilen açıklamada, yine son dönemlerde yapılan incelemelerde Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığına bağlı mükelleflerin yüzde 40,6'sının vergi incelemesine tabi tutulduğu ve tutulmaya devam edildiği kaydedildi.

''EN BÜYÜK TUTAR DOĞAN YAYIN GRUBUNA AİT DEĞİL''

Bu çerçevede, bir kısmı kamuoyunun bilgisine girmiş bulunan birçok kaçakçılık ve kayıt dışılıkla mücadele çalışmalarında da bulunulduğu bildirilen açıklamada, bu mükellefler içinde Türkiye'nin önde gelen birçok holding ve şirketler grubunun da bulunduğuna dikkat çekildi.

''Kaldı ki Gelirler Kontrolörleri tarafından bir mükellefe yazılan en büyük tutar da Doğan Yayın Grubuna ait değildir'' denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Gelirler Kontrolörlerinin, yaptıkları vergi incelemeleri sonucu 2008 yılında toplam 190 milyar lira, 2009 Ağustos sonu itibariyle söz konusu Gruba yazılan hariç 63 milyar lira matrah farkı bulunulmuş olup söz konusu matrah farkına ilişkin vergi tarhiyatı yapılmıştır.

Bazı basın yayın organlarında Doğan Yayın Grubunun özellikle incelendiği, bu incelemelerin siyasi düşünce veya taleple yapıldığı, denetimin siyasallaştığı yönünde iddialarla birlikte denetim elemanlarına yönelik çirkin iddia ve isnatlarda bulunulduğu görülmekte, bu yayınlardan ciddi rahatsızlık duyulmaktadır. Söz konusu mesnetsiz yayınlar, inceleme sürecini etkileme ve kamuoyunu yanlış yönlendirme çabası olarak değerlendirilmektedir.


Yasalarla güvence altına alınan vergi mahremiyeti nedeniyle yapılan incelemeler hakkında bilgi verme imkanımız bulunmamaktadır. Dolayısıyla yapılan asılsız ve mesnetsiz haberlerle köklü bir kurumsal kültüre sahip birimlerimizi ve mensuplarımızı yıpratma çabaları hayret ve esefle izlenmekte olup; yapılan işlemlerde yasa-dışı bir kastın varlığını ima veya iddia edenlerin bu iddialarını ispatla mükellef oldukları herkesçe malumdur.

Yapılan/yapılacak yayınlarda kurumsal ve kişisel haklarla ilgili ihlallere ilişkin her türlü yasal haklar saklıdır.''




AA-HABER7
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-15-2009, 03:56   #7
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart
Erdoğan elçilere seslendi

Başbakan Erdoğan büyükelçilere verilen iftar yemeğinde bir konuşma yapıyor. Başbakan Erdoğan yemekte Türkiye'nin dış politikadaki atılımları Türkiye'nin Ortadoğu'ya bakışı ve Avrupa Birliği ile ilişkilerine dikkat çekti.

Başbakan Erdoğan, Ankara'daki yabancı misyon şeflerine, büyükelçilere AK Parti Genel Merkezi'nde verdiği iftar yemeğindeki konuşmasında bölgesel meselelerin bazı ülkelerin çok uzağındaymış gibi görünse de günün birinde onları da etkileyeceğinin altını çizdi. Başbakan Erdoğan, "Ona gelen terör iyi bana gelen terör kötüdür anlayışı yanlıştır. Dünya'dan terörle mücadelede bize daha fazla destek verilmesini bekliyoruz. Demokratik açılım sürecini provoke etmek için her şey yapıldı. 11 askerimizi şehit verdik. Bundan çıkar sağlayan kesimler bu sürece karşı çıkıyorlar, engellemeye çalışıyorlar. Çözüme daha fazla yakınız. Biz bu işi mutlaka çözmeliyiz. Bedeli ne olursa olsun bizim partimiz bundan nasıl etkilenirse etkilensin sonuna kadar devam edeceğiz. Akan kanı gözyaşını durdurmak için yola çıktık. Bu kardeşlik projesine tüm dünya ülkelerinden ve onların büyükelçilerin destek vermesi bekliyoruz. Türkiye'nin kalkınması tüm bölgenin kalkınmasını sağlar. Türkiye'nin terör sorununu çözmesi tüm bölgeye katkı sağlayacaktır." şeklinde konuştu.

ERDOĞAN UYARDI; G-20, G-14 OLMASIN

Dünyanın zor ve çalkantılı günlerden geçtiğini dile getiren Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü; "Terörizm kitlesel imha silahları ile mücadelenin yanında iklim değişikliği, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, dünya gündeminde yerini aldı. Tüm bunlara mücadele için diyalog çok önemli, ortak çalışma, ortak çözümler üretmek çok önemli. G-20 zirvesinde gördük ki bazı ülkelerin G-14 gibi çaba içinde olmalı, bizi üzdü. Biz bununla ne amaçlandığını biliyoruz. Burada hassasiyetimizi özellikle bildiriyoruz. Yapılacak görüşmelerde bu yanlışın içine düşülmeyecek, kalkınmış ve kalkınmada olan ülkeler zirvesi bu şekilde devam etmesi dünyaya çok şey kazandıracaktır. Yapılan hesaplar çok küçüktür, dilerim geri dönerler."

TÜRKİYE KRİZDEN HIZLA KURTULUYOR

Türkiye'nin ekonomik anlamda hızlı sıçramasına devam ettiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, küresel krizin etkileri sınırlı tutmaya çalıştıklarını söyleyerek söyle konuştu; "Sanayide kapasite kullanımın arttığını pozitif büyüme ile yolumuz devam edeceğiz. Enflasyonda düşüş devam ediyor. Faizde cumhuriyet tarihinde önemli bir yere geldi. Zor bir süreç zorlu bir krizdi artık bunlar geride kalıyor. Tüm dünya bundan önemli dersler çıkardığını düşünüyorum."

TÜRKİYE BÖLGESEL BARIŞ İÇİN ÇALIŞIYOR

2009-2010 Türkiye BM geçici üye olarak seçildiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, "İspanya ile birlikte başlattığımız 'Medeniyetler İttifakı' süreci devam ediyor. Türkiye'nin bölgesel ve küresel barış çabalarına katkıları bu kadar değildir. Bölgemizde barışın sağlanması için çaba sarf ediyoruz. Irak'ta kalıcı huzurun sağlanması, Afganistan ve Pakistan'da kalkınmanın tesisi, Kafkaslarda barış için Türkiye elinden gelene yapıyor. Kıbrıs'ta çözümden yana tavrımız sürüyor. Güney Kıbrıs'ın tüm çözümsüzlük tavrına rağmen."dedi.

AB ÜYELİĞİMİZ ÖNCELİĞİNİ KORUYOR

AB üyeliğinin Türkiye'nin önceliği olmayı koruduğunu ifade eden Erdoğan, bazı ülkeliern tavrını eleştirerek konuşmasını şöyle sürdürdü; "AB süreci devlet olarak da toplum olarak da önceliğimizdir. AB dostlarımızın bize destek olmaması bizim burada işlerimi güçleştiriyor. Biz üyeliğin getireceği yükümlülükleri farkındayız. AB verdiği sözleri yerine getireceğine üzerine düşeni yapacağına inanıyorum. Bunun güzel işaretlerini görüyorum. Ama bazılarının tamamen siyasi mülazalarla ve oy kaygısı ile yaptıkları açıklamalar ve tavırlar AB geleceğine hizmet etmiyor. Herkesi samimi olmaya davet ediyorum."

DÜNYANIN TÜRKİYE'YE İLGİSİ ARTTI

Türkiye'de yerleşik yabancı medya temsilci sayısının 35 kişiden 265'e ulaştığı bilgisini veren Başbakan Erdoğan sadece komşu ülkelerde değil Latin Amerika'dan bile gazetecilerin Türkiye gelerek gelişmeleri yerinden izlediğini anlattı. Özelikle Arap dünyasının Türkiye'deki gelişmeleri yakında izlediğini belirten Erdoğan, Türkiye ile ilgili meselelerin nasıl geniş yankı bulduğunu tüm dünyanın gördüğünü kaydetti

Başbakan Erdoğan, insan hakları ve demokrasi alanında 7 yıllık bir dönemde Türkiye'nin Dünya'da algılanmasını değiştiren uygulamalar yaptıklarını anlatarak; "Ama asla bunu yeterli görmüyoruz. Biz Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da şunu gördük, bölgeye gittiğimizde bize söylenen olağan üstü hali kaldırın dendi. Biz kaldırdık, bundan daha büyük hizmet olabilir mi? Bu bizim çözüm için ne kadar kararlı olduğumuzu gösterir." dedi.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE ÇOK ÖNEM VERİYORUZ

Konuşmasının sonunda Doğan grubuna verilen vergi cezasına da değinen Başbakan Erdoğan, "Basın özgürlüğüne çok önem veriyoruz. Özgür basını susturmak, üzerinde siyasi baskı kurmak gibi bir tavrımız olamaz. Türkiye'de özgür basın için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz, yapmaya da hazırız. Basın özgürlüğü ile başka konuları karıştırmamak lazım. Devletin kurumların yaptığı rutin uygulamaların başka yerlere çekilmemeli. Biz eleştiriye değil iftiraya karşıyız. Basının karalama kampanyası yapması hiçbir yerde görülmemiştir. Basın, yasalar karşısında kendini imtiyazlı göremez, basın özgürlüğü kimseyi hukukun üstüne çıkaramaz. İdarenin hukuk çerçevesinde yaptıkları, Türkiye'ye karşı dışarıda baskı unsuru oluşturulması doğru değil. Meselenin başka yerlere çekilerek AB nezdinde Türkiye aleyhine çevrilmesi çok yanlış olur." diye konuştu.

CİHAN-HABERVAKTİM
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-15-2009, 04:17   #8
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart
Doğan Grubuna Ceza Kesen Ekip

Doğan Grubu'na 3.8 milyarlık cezayı kesen 5 kişilik ekipte maaşlar 1.7 bin liradan başlıyor. Çoğunun şahsi aracı yok, eve otobüsle gidiyorlar. Maliye kontrolörleri tarafından Doğan Grubu'na kesilen 3.8 milyar liralık ceza geçtiğimiz hafta ekonominin gündemini belirledi. Ceza ile ilgili çok şey yazıldı ve konuşuldu. Özellikle grup temsilcilerinin, cezanın hükümetin grubu baskı altına almak için kestirdiği yönündeki iddiaları, kamuoyunda tartışmalara neden oldu. Oysa cezanın kesilme süreci ve kesenlerin, hükümetle hiçbir ilgisi bulunmuyor.

İşte cezanın ve cezayı yazanların kısa hikayesi:

3.8 milyar liralık rekor ceza, toplam beş kişilik komisyon tarafından kesildi. Ekip ikisi stajyer, ikisi düz bir de baş kontrolörden oluşuyor. Söz konusu ekip İstanbul Kontrolörler Grup Başkanlığı'nda görev yapıyor. Kontrolörlerin aldığı ücretler 1.7 bin lira ile 3 bin lira arasında değişiyor. Ekipte yer alan kontrolörlerin bazılarının şahsi araçları bile yok. Bazı geceler evlerine dolmuş ya da otobüsle dönüyorlar. Ekipte yer alan kontrolörler, hisse satışı ile ilgili inceleme yaparken de en çok grup içinden gelen ihbar ve bilgilerden faydalandı. Dolaysıyla, incelemeleri Başbakan'ın veya bakanların talimatı değil, grup içindeki köstebeklerin verdiği bilgi ve belgeler şekillendirdi. Bakanın, hatta Maliye'nin üst düzey bürokratlarının cezalardan, raporlar tamamlandıktan sonra haberi oldu. Bu nedenle, cezalar siyasi baskı ile değil, vergi yasalarının baskısı ile verildi. İncelemeler sırasında, birçok grup temsilcisi ile görüşen ve birçok yetkilinin ifadesini alan kontrolörlerin yorumu ise şöyle: “Bize kimse dokunamaz anlayışı gruba 3.8 milyar liraya mal oldu.”

STAR
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-16-2009, 04:38   #9
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart
Doğan’la uzlaşma zorda

#gsol div.hbr { background: url(/images/gazete.png) no-repeat 407px 40px; } 16 Eylül 2009 Çarşamba, 00:03 EKONOMİ

3.8 milyarlık vergi borcu için ‘iyi niyetliyim’ diyerek uzlaşma yoluyla indirim isteyen Doğan Grubu kendi gazetelerinde aleyhte yayına başlayınca Maliye’yle ipler gerildi

Doğan Grubu’ndan 3.8 milyar liralık cezaya ilişkin yapılan yorumlara yazılı açıklama ile cevap veren Maliye Bakanlığı’nda, ‘tepki şaşkınlığı’ yaşanıyor. Tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunan bir mükellefin, ‘vergi cezasını’ tartışmaya açmasını doğru bulmadıklarını ifade eden Maliye Bakanlığı bürokratları, cezaya ilişkin tartışmaların uzlaşma sürecine zarar verdiğini kaydetti. Maliye Bakanlığı Gelirler Kontrolörleri tarafından Doğan Grubu’na kesilen 3.8 milyar liralık vergi cezasıyla ilgili tartışmalar ve eleştiriler denetim elemanları tarafından yakından takip ediliyor. Grup temsilcilerinden gelen tepkiler, Maliye Bakanlığı bürokratları ve denetim elemanları için de sürpriz oldu. Mükellef tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunduğu için, raporların tebliğ edilmesinin ardından, gruptan bir tepki gelmeyeceği tahmin ediliyordu. Hatta bazı üst düzey Maliye Bakanlığı bürokratları, raporlar tebliğ edilmeden önce, “Mükellef tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulundu. Cezaya iyi niyetli yaklaşılıyor. Biz de mükellefin zarar görmemesi için mümkün olan en kısa sürede uzlaşma günü belirledik” değerlendirmesinde bulunuyorlardı.
TEBLİĞDEN SONRA NE DEĞİŞTİ?
Ancak vergi cezası raporlarının tebliğ edilmesinin ardından, Doğan Grubu’ndan cezaya ilişkin yapılan yorum ve değerlendirmeler Maliye Bakanlığı bürokratlarını adeta şaşkına çevirdi. Tepkileri ‘mesnetsiz’ olarak değerlendiren Maliye Bakanlığı bürokratları ve denetim elemanları, durumu değerlendirmek için birçok kez bir araya geldi. Özellikle, ilk başlarda ceza ile ilgili bir yazılı açıklama yapılması beklenmiyordu. Ancak tepkilerin yoğunlaşması üzerine, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından eleştirilere cevap niteliğinde bir açıklama yazıldı. Açıklama, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de onay vermesinin ardından önceki gün kamuoyuna duyurulmuş oldu.
BARIŞA DARBE VURDU
Maliye Bakanlığı denetim elemanları ve üst düzey bürokratları, gruptan cezaya gelen tepkileri Star’a değerlendirdi. Cezaya ilişkin eleştirilerin yersiz olduğunu ifade eden Maliye bürokratları, “Uzlaşma başvurusu yapan bir mükellef, bu tür eleştiriler yapmaz. Bu eleştiri ve yorumlar, uzlaşma komisyonunu baskı anlamına gelir. Dolaysıyla bu tür yorum ve eleştiriler, uzlaşma sürecini zarar verir” değerlendirmesinde bulundular.
Doğan’ın gönlünde 300 milyona indirmek var

Maliye Bakanlığı ve ekonomi kulislerinde, 3.8 milyar liralık vergi cezası ile ilgili olarak 23 Eylül’de yapılacak olan uzlaşma toplantısına ilişkin çeşitli bilgiler dolaşıyor. Buna göre, Doğan Grubu’nun uzlaşma toplantısına, düzeltme talebiyle oturacağı konuşuluyor. Grubun düzeltme işlemi ile toplam ödemeyi 300 milyon liraya indirme planı yaptığı kulislerde konuşuluyor. Öte yandan yine kulislerde, mükellefin cezanın kasıtlı ve yanlış oduğuna yönelik ilişkin iddialarını sürdürmesi halinde, Maliye’nin de teminat talebinde bulunacağı, bunun da grup için büyük darbe olacağı belirtiliyor

STAR
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-16-2009, 05:31   #10
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart
Doğan'a “İnanılmaz fikri” CHP Kontenjanından seçilen RTÜK üyesi vermiş

Maliye Bakanlığı'nın titiz bir çalışması sonucu ortaya çıkarılan Doğan Grubu'na ait vergi kaçakçılığın gerekçesini oluşturan hisse devriyle ilgili fikrin Doğan Grubu'na çok yakın bir RTÜK üyesi tarafından verildiği iddia ediliyor. CHP kontenjanından seçilen dönemin RTÜK üyesi, Doğan Grubu'nun RTÜK'ün “Yabancılara Medyada Sahiplik” maddesini aşmak için hisse devri yapmalarını ve hisselerin yapılacağı dördüncü şirkette ise Doğan ismini taşımamasını istedi. Doğan Grubu'na yakın üyenin fikriyle DYH, hisseleri en son Doğan ismi taşımayan

Doğan Grubu'na kesilen 3.8 Milyar TL'lik cezanın en önemli ayaklarından birisi RTÜK'ü by-pas etme olayının arkasında Doğan Grubu'na yakın bir RTÜK üyesi olduğu iddia edildi. 2006 yılında Alman Axel Springer'e hisse satışı yapılmadan hisselerin birbiri ardına dört ayrı şirkete devri sırasında vergi kaçıran Doğan Yayın Holding'in, RTÜK'ü nasıl aşacağını dönemin CHP kontenjanından RTÜK üyesi olan ve Doğan Grubu'na çok yakın isme danıştığı ve bu üyenin de hisse devirlerini nasıl yapmaları konusunda akıl verdiği belirtiliyor.

DOĞAN'A AKLI RTÜK ÜYESİ VERMİŞ
Doğan Grubu'nu RTÜK'ün “Yabancılar, Türkiye'deki bir medya şirketinin yüzde 25'inden fazlasına sahip olamaz” hükmünü aşmak için peş peşe yaptığı hisse devirleri tamamen RTÜK kanundan kaynaklı ve lisans iptalleriyle sonuçlanacak bu sıkıntıyı aşmak içindi. Doğan Grubu'na bu hisse devir taktiğinin dönemin Doğan Grubu'na çok yakın CHP kontenjanından RTÜK üyesi olan bir kişi tarafından verildiği belirtiliyor. RTÜK üyesi, şirketlerin hisse devrinin dördüncü bir şirkete yapılmasını, bu şirketin isminin de Doğan Grubu'nu çağrıştıran bir isim olmamasını, böylece RTÜK'ün üç şirketi inceleyeceği dördüncü şirkete bakılmayacağını ve kanunun bu yöntemle aşılacağını belirtti. RTÜK üyesinin bu ‘inanılmaz önerisi' karşısında harekete geçen DYH yetkilileri ise üç hafta içerisinde aynı hisseleri sahipleri aynı olan dört ayrı şirkete devretti ve bu yolla hem vergi kaçırılmış oldu hem de RTÜK bay-pas edilmiş oldu.

DÖRDÜNCÜ ŞİRKET: ALP GÖRSEL
RTÜK üyesinin verdiği ‘inanılmaz fikir'le başlayan süreç şöyle gelişti: Doğan Yayın Holding'in %25'i 25 Aralık 2006 tarihinde Alman AXEL'e sattı. Doğan Yayın Holding bünyesinde 28 adet radyo televizyon şirketi bulunması, bu radyo ve televizyon şirketlerinin de satışı anlamına geleceğinden, satış RTÜK mevzuatına uygun değildi. Doğan Yayın Holding RTÜK mevzuatını by-pass etmek için KVK'nın hisse değişimi maddesini kullanarak 28 adet TV/radyo şirketini sanki holding bünyesinde değilmiş gibi gösterdi. Bu kapsamda 6-26 Aralık 2006 tarihleri arasında peş peşe devirler yaptı. Devirlere konu olan DTV Holding, D Yapım ve D Prodüksiyon, “Doğan” ismini taşıyor. Ancak incelenmeyeceği söylenen ve hisselerin nihai olarak aktarıldığı Alp Görsel ise, Dogan Grubu'nun medyada kullandığı “Doğan-D” ibaresini taşımıyor.

RTÜK ÜYESİ, DOĞAN'IN İŞLERİNİ TAKİP ETMEKLE SUÇLANDI
Doğan Yayın Holding'e RTÜK'ü nasıl by-pass edeceği aklını veren dönemin RTÜK üyesi, Doğan Grubu gazetelerinde daha önce çalışmış ve bu yüzden grubun çok iyi tanıdığı bir isim. CHP'den RTÜK üyesi seçilen üye, Doğan Grubu'nun RTÜK'teki işlerini takip etmekle suçlanmış ve bu yıl RTÜK'teki görev süresi sona erince daha önce çalıştığı Doğan Grubu gazetesine geri dönmüştü.

YENER DÖNMEZ/VAKİT
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi