08-21-2009, 13:44 | #1 |
Üç incir çekirdeği...
...biraz kendime, biraz herkese, biraz da incir çekirdeğini doldurmayacak şeylere kızmalarıma gelsin...
İnanamadı ona telefonumu verdiğimde; çığlıklar attı... Bir şeyler söyleyecekti, belki bir şeyler öğrenecekti ve bir şeyler isteyecekti benden... Ama henüz ikinci konuşmamızda tartışmaya başladı benimle... ..... Dün, o yok iken hayatımda ve bir dakika sonra da olmayabilirken... Üstelik belki de pek çok öğrenebileceklerimiz varken birbirimizden; üç telefon hakkının henüz ikincisini benimle tartışarak geçirdi!.. ..... Halbuki; İnanamamıştı telefonumu ona vermeme... Halbuki çok sevinmişti tam üç defa konuşabileceğimize; söyleyecekleri, soracakları ve belki de öğrenecekleri olduğu için!.. ..... Ve henüz konuşmalarımızın ikincisinde, benimle anlamsızca tartışmaya başlayarak, belki de ona verebileceğim bütün zamanları ziyan etti!.. *** Telaş içinde gelen kadın kendisine üç adım kaldığında, saatli kolunu yüzüne doğru uzatan adam; -Bak, dedi hırçın bir sesle... Tam üç dakika geciktin, ve otobüs gitti... -Özür dilerim, dedi kadın. Yetişemedim, ama az sonra bir tane daha var nasılsa... -Benim sadece üç saatim olduğunu biliyordun ama... -Biliyorum... İşte bunun için vaktimizi tartışarak tüketmeyelim istersen!.. Üç saati, “üç dakika”yı tartışarak tükettiler!.. *** Yahu, NEYİ tartışıyorsun ki, veya NİYE tartışıyorsun?.. Yahut, neyi tartışıyoruz ki, veya niye tartışıyoruz?.. *** Bir gün, bir bakıyoruz ki geriye; ömrümüz üç incir çekirdeği için tartışarak tükenmiş!.. Yalvarıyoruz; “Üç nefes daha, üç nefes daha, üç nefes dahaaa!.. Ki soyunayım taarruz silahlarımla müdafaa zırhlarımı, hava alsın tenim... Üç nefes daha... Ki kanatlarına binebileceğim tebessümleri öğreneyim!..” *** “Üç santim aklı olan” herkes düşünüyor işte bunu: Üç incir çekirdeğini... Ve az gelecek üç nefesi!.. M. ERKUL
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|