01-19-2009, 23:26 | #1 |
Üfürükten ateşkes...
Üfürükten ateşkes
Yeryüzünde insanlığın tarihi ile savaşların tarihi arasında fazla bir zaman farkı olmasa gerek. Çıkar çatışması başladığında, oturup çözüm üretmek, bir anlaşma yolu bulmak yerine, insanlar birbirinin boğazına sarılmayı tercih ediyor. Hâlbuki çözülemeyecek problem yoktur. Hâlşuki savaşlar sebebiyle insanlık daha fazla zarar görmektedir. Hâloki usulet ve suhulet tercih edilsin yeter. Ölümden öte her derdin çaresi bulunur. * * * Dünyanın bir yarısı aydınlık iken, öbür yarısı karanlık... Güneşe dönük yüzü gündüz, diğer yanı gece... İnsanların yarısı uyurken, diğer yarısı çalışıyor. İnsanların yarısı savaşırken, diğer yarısı bakıyor. Bir kısmı tok, bir kısmı aç. * * * Uçakta yolculuk yaparken, camdan aşağı bakın. Koca koca tarlalar, uçsuz bucaksız araziler, kibrit kutusu gibi görünür. Dev binalar fındık büyüklüğünü aşmaz. Onların bir kısmı için bile, insanların birbirini yok etmeye çalıştığını, öldürdüğünü bilmek düşündürücü. * * * Ve çok iyi bildiğimiz halde, unuttuğumuz, hatırlamakta zorlandığımız gerçek: Son yolculuğa çıkarken, sadece birkaç metre beze sarıp toprağa gömüyorlar. İnsan giydiği gömleğin, pantolonun, donun bile sahibi değil. Hepsi çıkarılıyor. Birkaç metre beyaz bez, yallah! * * * İsrail ateşkes ilan etti. İşgale devam etmek şartıyla! Çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlı 1200'den fazla Filistinli öldürdükten sonra! Üfürükten ateşkes! * * * Haber gazetelerin taşra baskılarına yetişmedi. Sadece geç vakitte hazırlanan şehir baskılarına girdi. Derken İsrail'in ateşkese rağmen saldırıya devam ettiği haberi ulaştı. O da şehir baskılarına yetişmedi. Bu durumda gazetelerin taşra baskıları kusurlu ya da noksan sayılamaz. * * * Savaşların tarihi insanlık kadar eski ise... İlk çağlarda yapılan ateşkes anlaşmaları nasıl oluyordu ve adına ne deniyordu kim bilir? Öyle ya, henüz delikli boru icat edilmemiş... Ordular kılıçla, okla savaşıyor... Ortada 'ateşli' silahlar yokken, nasıl ateş kesilecek? * * * İsrail Başbakanı Olmert, bu saldırıda görev alanlara teşekkür etti. Savunma Bakanı olarak geçen Saldırı Bakanına, Genelkurmay Başkanına vs. Genelkurmay Başkanının adı neydi? Eşkenazi. Günün sorusu olarak sorsak, "Aradaki farkı bulun" desek, kimse zorlanmaz. Ha Nazi, ha Eşkenazi. Mehmet ŞEKER...
Konu Necip Fazıl tarafından (01-19-2009 Saat 23:42 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|