AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-28-2007, 02:40   #1
Kullanıcı Adı
LüGaT
Standart Ülkenin Sahipleri-Mümtaz'er Türköne
"Bu ülkeyi sahipsiz mi sandınız?" sorusunu, ülkenin sahipleri sorar. Ne zaman? Özgürlüklerden ve demokrasiden rahatsız oldukları zaman.

Ülkeye sahip çıkmak bir ihtisas işidir. Sıradan insanlar gündelik telaş içinde ülke için neyin doğru neyin yanlış olduğunu ölçüp biçemez. Tehlikelerin farkına varamaz. Bu yüzden sürekli uyanık olan birileri ülkeye sahip çıkmak, tehlikeleri savuşturmakla görevlidir. Tehlike baş gösterince de yapılacak tek şey vardır: Özgürlükleri kısıtlamak, doğruyu yanlıştan ayırt edemeyen halkı yönetimden uzaklaştırmak ve ülkeye sahip çıkmak.

Ama Başbakan'ımız önceki gün ülkemizin sahiplerine farklı bir gözle baktı. "Ülkeye sahip çıkmak" ile "ülkeyi kendi malı zannetmek" arasındaki belirsizliği hatırlattı. "Ülkeyi kendi malı zannedenlere asla pabuç bırakmayacağız. Türkiye'nin o eski Türkiye olmadığını göstereceğiz." dedi. Bugüne kadar farkında olmadığımız bir ayrıntı önem kazanıyor. Sahip çıkan, sahip çıktığı şeyi malı zanneder. Bu yüzden ülkemizin sahipleri ülkemizi kendi malları zannediyorlar. Mülk kelimesinin aynı zamanda devlet anlamına geldiğini hatırlayalım. Mahkemelerimizin soğuk duvarlarını süsleyen ve Hz. Ömer'e ait olan "Adalet mülkün temelidir" sözü, "Adalet devletin temelidir" anlamına geliyor. Birileri "mülk"ü, tapuya kayıtlı gayrimenkulleri zannediyor. Ama söz konusu olan ülke olunca Sahipler, sahip çıktığı şeyi korumak görevini asıl sahiplerini uzakta tutmaya dönüştürüyor. Koruma görevi sadece halka karşı yapılıyor. Halkın kendisi tehdit ve tehlikeye dönüşüyor. Sonuçta sahip çıkmak veya malı saymak için devlet ile millet birbirine düşman ediliyor.

Türkiye, tarihinin uzunca bir bölümünü bu açmazın içinde tüketti. Ülkemizin sahipleri, ülkemize zarar verdiler. Geçmişe yönelik eleştiride bulunanların "tüh hata yapmışız" deme lüksleri yok. Bu hataların hemen önümüzde uzanan gelecekten temizlenmesi gerekli. Önce hatanın kaynağına inmeliyiz. Bu hataların hepsinin temelinde "ülkeye sahip çıkmak" ve "ülkeyi kendi malı zannetmek" algılaması yatıyor. Bürokratik bir kuruma "ülkeyi koruma görevi" veriyorsunuz. Sınırları koruma görevi önce sahip çıkmaya, sonra da mülk sahipliğine dönüşünce; bürokrasi kendi varlığına gerekçeler üretmeye başlıyor. Gerekçeler tehlikeler ve tehditler oluyor. Tehdit ve tehlikeler ne kadar büyükse "mülk sahipliği" de o kadar gerekli oluyor. O zaman var olan tehlikeler ve tehditler abartılıyor veya olmayanlar icat ediliyor. Sürekli tehdit ve tehlike üreten bir sahipler sınıfı ortaya çıkıyor. Sahip çıktıkları şeye daha sıkı sarılınca ortada ne özgürlükler, ne de demokrasi kalıyor.

Çok daha önemlisi "sahipler" olmayan tehdit ve tehlikeleri üreterek ülkenin güvenliğini tehlikeye atıyorlar. Sahipliklerine gerekçe üretmek için kavga ve gerginlik üretiyorlar. Şu soruyu artık bütün açıklığıyla sormanın zamanı gelmedi mi? Şayet sahipler bu kadar müdahale etmeseydi ülkemizde bu gün var olan tehditler ve düşmanlar bu kadar tehlikeli hale gelir miydi?

1960'lı ve 70'li yılların kardeş kavgası içinde "sahipler"in üstlendikleri rolü masaya yatıralım. 1980'lerden itibaren tırmanan ayrılıkçı terör üzerinde, -eski komutanların itiraflarına ilave olarak- yapılan hataları akıl ve sağduyu süzgecinden geçirelim. Karşımıza çıkan sonuç kimin eseri?

Türkiye yakın dönemde enerjisini, kaynaklarını, en önemlisi vatandaşlarını bu çatışmalarda kaybetti. "Ülkenin sahipleri bu çatışmaları neden önleyemediler?" sorusunun ötesine geçip, sahiplerin bu gerginlik ve çatışmalardaki rolünü sorgulamamız, emniyetli bir gelecek inşa etmek için şart değil mi?

Bu ülke hepimizin. Bu ülkeyi korumak işte bu inanca sahip olmakla mümkün. Bu ülkeyi kendi malı görmekle o ülkeyi korumak arasındaki iflah olmaz çelişkiyi ortadan kaldırmak, yani bu ülkenin sahiplerinin verdikleri zararı engellemek de ancak böyle mümkün.

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi