Kısa adı MİL-YER olan Milletvekilleri ve Yerel Yönetimler İzleme Derneği Türkiye'nin en çok konuşulan seçim bölgesi Urfa'nın sonuçlarını bir raporlama ile kamuoyuna duyurdu. İşte o duyuru: MİL-YER GENEL BAŞKANLIĞININ ŞANLIUFRA SEÇİM RAPORU'nu aynen yayınlıyoruz

“Şanlıurfa, 29 Mart ve Fakıbaba Raporu

Ülkemizde Temiz ve İlkeli Siyasetin ihdasını amaçlayan derneğimiz, 29 Mart Yerel Seçimleri öncesi ve sonrasında ulusal basında yer alan Şanlıurfa bağımsız adayı A.Eşref Fakıbaba ilgili yoğun bilgi kirliliğini önlemek amacıyla aşağıdaki raporu yayınlama ihtiyacı hissetmiştir:
1-Sayın A.Eşref Fakıbaba ANAP’tan Milletvekili adayı olup seçilememiş, Şanlıurfa SSK Başhekimi bürokrattır. 2004 yılında hiç şansı olmamasına rağmen ANAP’lı eski bir Milletvekilinin kefaletinde ve bir AK Parti Genel Başkan Yardımcısının referansıyla Şanlıurfa Belediye Başkan adayı olmuştur. Siyasi ve kişisel artı vizyonu olmamasına rağmen 28 Mart 2004’te AK Parti ve R.Tayyip Erdoğan rüzgârı ile Şanlıurfa Belediye Başkanı seçilmiştir

2- Bir önceki dönem FP’li Belediye Başkanı Sayın Ahmet Bahçıvan’ın Su, Kanalizasyon vs. gibi bazı alt yapı çalışmalarını tamamlaması nedeniyle Sayın Fakıbaba 2004–2009 Belediye Başkanlığı döneminde Şanlıurfa’da sadece peyzaj ağırlıklı çevre düzenleme çalışmaları yapmıştır. Hükümetin büyük maddi ve siyasi desteğine rağmen kaynakları yatırıma dönük akılcı kullanamamıştır. Şanlıurfa’da yeni yerleşim birimleri oluşturamamış, eski yerleşim yerini güncelleyememiştir.

Bu dönemde başlatılan ŞUTİM (Hal ve Kuru Gıda Toptancıları) ve yeni Otogar projesi yer seçimi bakımından Şanlıurfa’nın ihtiyaçlarını uzun yıllar taşımadan yoksun, son derece yanlış bir yerde planlanmıştır. Trafik yoğunluğuna neden olacak her iki proje için belirlenen yer, kent merkezindedir. Bunun kentleşme literatüründeki adı intihardır.

Sayın Başbakanın ısrarla takip ettiği (TOKİ kanalıyla) Şanlıurfa Kentsel Dönüşüm projesi gecekondu kültüründen boğulmuş Şanlıurfa’nın makûs talihini yenme mücadelesi olarak görülmesine rağmen, Sayın Başkan, Başbakanın ısrarına rağmen bu çalışmaları başlatmamıştır. Çevresinden edinilen bilgilere göre hizmetlerde aradığı tek koşul siyasi rantın (Fakıbaba-AK Parti) kime yarayacağı hesabı üzerine kuruludur. Bu dev proje AK Partinin siyasi puanını arttırıcı bulunduğundan Sayın Başkan, Sayın Başbakanın düşüncelerini halktan gizlemiş ve ilgili bölgelere sadece kilit taşı döşemeği tercih ederek gönül ve ilk yerel seçimde o bölgelerden oy almayı planlamıştır.

· Bu olay Sayın Fakıbaba’nın Başbakan’la arasındaki ilk kırılma noktasıdır.

3-2004 seçimlerinde bir grup SP’linin SMS’lerle AK Parti adayı Sayın Fakıbaba hakkında Mason, Siyonist, Türban Düşmanı (SSK Başhekimliği döneminde türbanlı olduklarından iki Hemşirenin işine son vermesi olayı) çalışmaları vardır. Bu basında günlerce işlenip tekzip edilmeyen bir başlıktır. 20.05.2007 tarihinde Samsun’da düzenlenen ve AK Parti iktidarını hedef alan Cumhuriyet Mitinglerine iki adet otobüs gönderdiği gerçeği vardır. (ZAMAN GAZETESİ-MUSA ÇAKMAK Ergenekon’la ilişkilendirilme…)
· Bu olay Sayın Fakıbaba’nın Başbakan’la arasındaki ikinci kırılma noktasıdır.
4-Sayın Fakıbaba’nın AK Parti Genel Merkezi, Şanlıurfa teşkilatı, Milletvekilleri, Belediye Meclisi, Şanlıurfa Valiliği ve STK’larla iletişim sorunu vardır.
· Bu olay Sayın Fakıbaba’nın Başbakan’la arasındaki üçüncü kırılma noktasıdır.
Basın ve kamuoyunda sık sık tartışılan ihale iddiaları AK Parti Genel Merkez ve tabanında büyük rahatsızlık uyandırmıştır. Örneğin 2007 temizlik ihalesi gibi… İhaleye girmeye hak kazanan iki firmadan birinin 8 milyon 500 bin TL teklifine rağmen 17 milyon 500 bin TL. lik ikinci teklifi alelacele onaylaması gibi…
· Bu olay Sayın Fakıbaba’nın Başbakan’la arasındaki dördüncü kırılma noktasıdır.
Bu dört olay, Sayın Başbakanın ifadeleriyle takım oyununa taban tabana zıt davranışlardır.
Sayın Başkanın AK Partide başlayan aykırı ve uyumsuz davranışları, 2007 yılında Cumhuriyet Mitinglerine destek eylemiyle zirveye çıkmıştır. Yeniden aday gösterilmeme ihtimali yerel basında dahi dillendirilmeye başlanınca Sayın Fakıbaba “Vallahi AK Partiliyim. Allah Başbakanımdan, Milletvekilimden, Valimden bin defa razı olsun. Ak Parti beni aday gösterirken iyi di de, göstermeyince mi kötü olacak? Sayın Başbakanım beni aday göstermese de büro açıp AK Partiye üye olarak hizmet edeceğim.” Derken bir taraftan da parti arayışına girmiştir.
Sayın Başbakan süreç içinde yaşanan dört kırılma noktasını ve “06.03.2009 Şanlıurfa Mitingi-Bazı gerçekler var ki halka açıklayamıyoruz!...” vurgusunun gerekçesini baz alarak beklendiği gibi Şanlıurfa’da aday değişikliğine gitmiştir. Bu tercihte temayül yoklamasının ve Milletvekillerinin hiçbir etkisi olmayıp tercih doğrudan Sayın Başbakanındır.
Sayın Fakıbaba AK Partiden adaylığının onaylanmadığını öğrendiği 16 Ocak 2009 günü önceki sadakat yeminlerinin tam aksine aynı gün SP’ sine geçtiğini belirtmiş ve 18 Mart 2009 günü Belediye önünde toplanan SP’lilerle bu transferi halka duyurmuştur.
Toplanan kalabalığa Sayın Başbakanın yanıltıldığını, (Amaç Başbakana zeytin dalı uzatıp AK Parti kapısını açık tutmak) kendisini oylamayan AK Partili 7 Milletvekilini hedef göstererek halkın tepkisini bir noktada toplamaya çalışmıştır. “Daha sonra bu iddia sloganlaştırılacaktır.” Bu sloganla halk galeyana getirilmiştir. Akabinde Milletvekillerine mal edilen “Şanlıurfa’da ceketimizi atsak oy alırız” iddiası sloganlaştırılmıştır. Bu iddia da önceki gibi temelsiz ve yalandır. Çünkü 2004 yılında seçildikten sonra “Gelecek seçimde ceketimi asıp, tatile çıkacağım” sözü bizatihi Sayın A.Eşref Fakıbaba’nın kendisine aittir..Bu sloganların gerçekle ilgisi olmadığını kendiside bildiği halde burada halkın duygularını tetiklemeği amaçlamıştır. Akabinde 17 Şubat 2009 tarihinde AK Partinin itiraz ihtimali gözetilerek Seçim Kanunun 40.Maddesine takılma riski nedeniyle Bağımsız aday olma kararı almıştır. Ancak bu ‘bağımsız’ kelime anlamında olduğu gibi tam bağımsız değil, yasadan kaçma amaçlı resmiyet bazında bağımsızlıktır. Çünkü SP Şanlıurfa’da aday göstermeyip A.Eşref Fakıbaba’yı destekleme kararı almıştır. Sayın Fakıbaba’da seçim sonrası SP’ ne geçeceğini deklere etmiştir.
Şanlıurfa Mahalli Seçimleri bu şartlarda başlamıştır.
İçeriksiz-anlamsız yalan slogan olan 7 Milletvekili ve bir Ceket sözüyle halk şartlandırılmıştır.
Seçim sürecinde AK Partinin oylarını SP üzerinden aşırma yapma politikası ve kararı alan bir grup basın, hiçte vizyonu olmamasına rağmen Sayın Fakıbaba’yı sık sık ekranlara ve yazılı basına taşımıştır. Burada amaç, Sayın Fakıbaba’yı onura veya hizmetlerinden dolayı taltif etmek değil, AK Partiyi yıpratmadır.
29 Mart günü alınan oylar bir bağımsız kahraman yaratmamıştır. Çünkü olayın bağımsız hareketle uzaktan yakından ilgisi yoktur. 1984-2004 arasında yirmi yıl kesintisiz Belediye Başkanlığı kazanmış SP’nin (RP-FP) yeniden dolaylı bir kazanımıdır. RP-FP’nin 1984-2004 arası oy ortalaması 61.296’dir. 29 Mart’ta alınan oy 77.997’dir. Bu rakamın açıklaması şudur: Tüm kesimler fark etmiştir ki, seçimin iddialı tek partisi AK Partidir. Bu nedenle iddiası olmayan diğer partiler AK Partiyi zayıflatmak, yenilgiye uğratmak amacıyla SP’nin dolaylı adayı olan Bağımsız adaya yönelmişlerdir. Bu bir siyasi taktiktir. Bu tespitin ispatı için diğer siyasi partilerin 2004–2009 oy oranlarını karşılaştırmak yeterlidir.
Bu şablonun oluşmasında sadece bağımsız adayın ve diğer partilerin taktiklerini dillendirmekte eksik olur. Bu olayın birde detayları tarafımızca bilinen (Rapor halinde Sayın Başbakana sunulacaktır) bir kısım iç hesap peşindeki AK Partililerinde payı vardır.
Tüm bu gerçeklere rağmen Sayın Başkan kendisine uzatılan kameralara yine olayı saptırmakta ve alınan oyları şahsına mal etmeğe çalışmaktadır. “Bir Memurun-Başhekimin Bağımsız hareketi, Türkiye için bir modeldir” diyor. Ne alakası var? Siz kamudaki unvanınızı bırakıp, halkı arkanıza alıp, Başkanlığa oturmuş değilsiniz ki… 2004 yılında Sayın Başbakanın rüzgârıyla, 2009 yılında iktidar partisi üzerinde hesapları olan diğer siyasi hareketlerin ortak hareketiyle seçilmişsiniz. Siz bir partinin dolaylı adayı, bir bağımsız Milletvekilinin açık desteği ve diğer partilerin taktik savaşlarının bir sonucusunuz.
Kişiye sormazlar mı “Madem bu kadar siyasi gücünüz vardı da dün ANAP’tan Miletvekili adayı iken neden nal topladınız? Bugün bu kadar bağımsız oyunuz vardıysa neden bir siyasi parti ile işbirliği yaptınız”

Bunlar ciddiyetten uzak, basın ve kamuoyuna karşı sorumsuz beyanlardır.

Bir Belediye kaybetme pahasına da olsa Sayın Başbakan’ın kararı ilke ve temiz siyaset açısından son derece yerindedir. Çünkü Sayın Fakıbaba siyasette tutarlı, güvenilir ve ufku olan bir politikacı değildir. Tüm samimiyetiyle aynı konuda bir yıl içinde söyledikleri arasındaki fark, siyahla beyaz gibidir.

Bu nedenle ilk bakışta kayıp görülen bu tercih, Sayın Başbakanın kazanımıdır. Yeni dönemde Sayın Fakıbaba’nın Şanlıurfa’ya verebileceği bir şey yoktur.

Beş yılda sıkışınca iki defa istifa dilekçesi veren, Başbakanın himayesinde 29 Mart’a kadar zor gelebilen, 21/15 AK Parti/SP oranıyla Meclis çoğunluğunu kaybeden Sayın Fakıbaba’nın Başkanlık süreci ve SP birlikteliği de sürprizlere açıktır. Şanlıurfa Belediyesini, çalışanlarını ve Şanlıurfa’yı zor günler beklemektedir.

Bazı yerel ve ulusal basında oluşturulmaya çalışılan şehir efsanesinin detayı bundan ibarettir.

Bu tespitler dışındaki yorum, haber ve kanaatler spekülatif ve siyasi maksatlıdır.

Falih AYTAR
Genel Başkan


cafesiyaset

VAAYYYYYYYYYYYYY AMA ELHAMDÜLİLLAH ERDOĞANI ŞOK ETTİĞİMİZ İLLERDEN BİRSİ İNŞALLAH BÜNYESİ BU ŞOKLARA DAYANAMAZDA SİYASTETİ BIRAKIR

adam gibi yorum yazacaksan yaz yoksa kendi çöplüğünde öt..yoksa sana yer kalmayak burada

Hoca 84 yaşında hala meydanlarda olduguna göre Allah tan bir şey mani olmazsa Başbakanımız daha 10 yıllar boyunca meydanlarda olacak ve sizin gibi çekemeyenleri kahredecek

Usame gereksiz konuşmasan daha güzel olur...

EVET HOCA 82 YAŞINDA AMA NEDEN MEYDANLARDA HOCASI MEHMET ZAHİT KOTKU HZ. ..............EVLADIM NECMETTİN SANA GÖREV VERİLDİ VE BU GÖREVİ SON NEFESİNE KADAR SÜRDÜRECEKSİN YOKSA MAHŞER GÜNÜ ALLAH BUNU SORAR DEMESİ DİR....................ERDOĞANIN PEK İSLAM ALİMLERİNDEN İCAZET ALDIĞINI DÜŞÜNMÜYORUM...........

aynen

BU Mesajı yazan sevgili arkadaşım...BEN Urfada Yaşayan Birisi olarak, Şimdi sokağa çıkmanı yerdeki çöplere iyice bakmanı, ve sonra tekrar etrafına bakmanı sonra gelip bana cevap yazmanı istiyorum eğerki bu mesajı okuyacak olursan....

Değerli Arkadaşlar Şanlıurfa Şu an çöplüğe Döndü.2007 Yılında yapılan 15 Milyon YTL lik temizlik ihalesini 1 yıldan fazla kaldıramadı Bütçemiz. ve Şu an 10 Bin Tl yi ödeyemeyecek bir belediye var karşınızda, 260 Milyon TL Borcu olan Bir Belediye. BEN BU BELEDİYEYİ AKP NİN BUNDAN SONRA ALMASINI HİÇ TAVSİYE ETMİYORUM AÇIKCASI. Çünkü Bu Borçla Bu Durumdaki Bir Belediyeyi Bana Şahıs olarak verseler,Hepsi senin şahsına ait al deseler, Hepsi senin deseler şahsım adına söylüyorum BEN TESLİM ALMAM. Ve Şu Kadarını söyleyeyim ki şu an Şanlıurfa Belediyesi kadar Rüşvetin döndüğü ikinci bir yer yok. Yöneticiler çok Vasıfsız. Başkana " başkasının işini görmüşsünüz yasal bir şey istiyorum sizden aynısını başkasına yapmışsınız" dediğiniz takdirde, size cevap olarak " YA BEN ANLAMAM Kİ KARDEŞİM BEN SADECE BİR DOKTORUM BEN NE ANLARIM, İLGİLİ BİRİM SORUMLULARI BİLİR" şeklinde cevaplar veriyor. İlgili birimdeki sorumlularıda hiç sağlam adamlar değil. Rüşvet Yediği TEscilli arkadaşlar belediye başkan yardımcılığı makamlarına getirildi. Bir Kurum Bu kadar Lakayit Bu kadar başıboş olamaz. Belediyeciliği Temizlik ve Parke Taş Döşemekten İbaret zannedenler gerçekten zamanla bunun acısını çekecektir. İşte Şanlıurfa Halkı Şu an çöpten geçilmeyen bir şehrimiz var. Ve 300 Milyon TL den Fazla Borcu olan bir Belediyemiz. Ayrıca BELEDİYE SEÇİMLERİNE GELİNCE:
Hangi SEÇMEN Vardır ki ;
Kendi Partisinin Belediye Başkanına OY VERSİN, AMA BELEDİYE MECLİSİNİ SEÇERKEN KARŞI PARTİNİN BELEDİYE MECLİSİNE VERSİN... BAŞKAN Meclisi olmadan HİÇ BİR ŞEY Yapamaz. Bunu 10 Yaşındaki Çocuk Bile Bilir. URFA SEÇMENİ DE biliyordu heralde. İşte Seçim sonuçları 6 Bin oy fark yiyen AKP nin 37 Belediye Encümeninin 21 İni Alarak Belediye deki Bütün komisyonları Kendisinin KURMASI Gibi. Peki Başkanın partisinin encümen sayısı evet sadece 15. Geriye Kalıyor 1 encümen DTP. Yani Özetle Emin olun ki... Başkanlık seçimlerinde Oylarımız ÇALINIRKEN ilgili Arkadaşlar Encümenlerimizin oylarını çalmaya zamanları YETMEDİ yada hesap EDEMEDİLER.
YA DA İKİNCİ ALTERNATİF URFA MİLLETİ O KADAR CAHİL Kİ Belediye Meclisinin Bir işe yaramadığını düşünüp, Fanatiği olduğu Başkana ve Partiye oy verip ENCÜMENİNE OY VERMİYOR !...
Bence çalınma olayı daha makul geliyor.Keza Kapı Kapı Çalınan Sandıklarımızı Topladık Seçim Günü saklanılan evlerden... Gece 3 e kadar partide oyların listesini bekledik mahallelerden, Ama GELMEDİ!... Oy Çalma konusunda yetenekli Eski Anap Milletvekilleri İle ÇALıştığı için sayın başkan bayağı iyi eğitilmiş zannımca. Ve şu an Kötü kokan Çöplerle Yığılmış, Kenara Dikilen 300 Milyarlık Lalelerin Kokusunun içinde kaybolduğu, ÇÖP KOKULARININ VURGUN KOKULARINA KARIŞTIĞI Bir Memleket Haline Gelmiştir URFA. Sizce Hangisidir Çalınan, Oylarımız mı, Geleceğimiz mi?

arkadaşlar çok ayıp oluyor sn. fakıbaba akp den belediye başkanıyken herşey çok güzeldi.şimdi saadetli oldu şanlıurfa pislik içindemi oldu... olaylara tarafsız bakın.fakıbaba yüzde50 liye yakın oy aldı eğer başarısız olsaydı bu oranı alamazdı.

o sn fakıbabanın başarısı değil
Urfa Halkının bir maceraperestin peşine takılıp,Fakıbabanın Gazına gelip, Urfayı 15 yıl geriye götürmesinden ibarettir. Ayrıca 2 ay önce "ben akp nin üyesiyim, sayın başbakanım olmasa idi bunların hiçbirini yapamazdım, tekrar aday gösterilmesemde benim için farketmez, Ben AKP liyim Asla partimi değişmem, tekrardan aday gösterilip gösterilmemem hiç umrumda değil Asla AKP den ayrılmam. Her zaman akp üyesi olarak görevimi en iyi şekilde sürdüreceğim." şeklindeki konuşmaları olan, (video var bende isteyen arkadaşlara gönderebilirim) VE SEÇİM GECESİ ADAY OLMADIĞI AÇIKLANDIĞI GÜN EVİNDE NÖBETÇİ NOTER BULUNDURUP GECE SAAT 1:30 DA İSTİFA DİLEKÇESİNİ YAZIP NOTER HUZURUNDA ONAYLATAN VE BUNUN ÜZERİNDEN 7 SAAT GEÇMEDEN 3 AYRI PARTİ İLE AYNI GÜN GÖRÜŞEN (CHP , DTP, SAADET) BİR KİŞİYİ BEN SADECE İki Yüzlü, Riyakar, Yalancı, Düzenbaz, Verdiği Sözü Tutmayan, Sadece Makam Mevki İçin, Partisini Satan, Ve İnsanları Kandıran, Bir İnsan olarak Anacağım, Kaliteli Bir Belediye Başkanı olarak Bu Şahsı Anmamız Mümkün değildir. Çünkü Daha 2 Ay önce verdiği sözü tutamamış birisi Halka hiçbir yarar sağlayamaz ve hizmet getiremez, Aşiretler Yemesin Aşiret vekillerini düşürün artık nidalarıyla MAZLUM ROLÜ OYNAYARAK Belediye Başkanı Seçilen Şahıs Bugün SEÇİLİRKEN DESTEK ALDIĞI, SEYDİ EYÜPOĞLU VE AŞİRETİNE BELEDİYENİN BÜTÇESİNİ YEDİRMEKTEDİR. OYSA Ki aynı şahıs 2 kez Sayın Başbakana ben yapamıyorum bu işi diyerek istifa dilekçesini sunmuş, ve Başbakan dan "Seni Hiçkimse Telefonla Dahi Aramayacak herhangi bir işi için, Arkanda ben varım kimse seni rahatsız etmeyecek istediğin gibi çalış ve Bu Şehre Adam gibi hizmet et" Sözüne Rağmen, Adam gibi bir tesis kuramamış ve başbakanın açılış için geleceğiz sözüne, Açabileceğiniz hiçbir yer yokki, cevabına, sen ne yaptın orada şeklinde karşılık almış VE BAŞBAKANA " SADECE KALDIRIM TAŞI DÖŞEDİK VE TEMİZLİK YAPTIK, 2 AY SONRA GELSENİZ ÇÖP TESİSİ KURACAKTIK ONU AÇARSINIZ, ÇÖPLÜĞÜN AÇILIŞINI YAPARSINIZ" Şeklinde cevap vermiştir. Sağlam Çalışan Başkanlar Hep Yerinde Durdular zaten. Başbakandan daha iyi belediyeciliği bilen bir kişi yok, İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığından tüm Türkiye onu tanıyor. o yüzden belediyenin çalışmalarını Çok Yetersiz bulduğundan dolayı başbakan bu görevden sayın fakıbabayı azletmiştir. Ama mazlum rolünü çok iyi oynayan Fakıbaba, Aşiretler Gelecek Nidaları atarak seçimi kazanıp bugün Kendisini getiren Eyüpoğlunun aşiretine yedirmekte. Fakıbabanın gazına gelen urfalılarda yeterince pişman zaten. sokaklardan kötü kokular gelmeye başladı bile henüz Bağımsız Başkanlığının 2.Ayında...