05-09-2009, 03:16 | #1 |
Vakit ile akredite farkı! Ali Karahasanoğlu - Vakit
Vakit ile akredite farkı! Ergenekon’un kilit sanıklarından Bedrettin Dalan’ın İstek Vakfı’na ait Poyrazköy’deki arazide lav silahları bulundu ya.. Arazinin askeri alan olup-olmadığı tartışması çıktı.. Her ne kadar rakiplerimiz bizi “Önyargılı gazetecilik” yapmakla suçlasalar da, Vakit; gazeteciliğin dört dörtlük örneğini sergileyerek, muhabirleri ile yerinde tespit yaptı. Fotoğrafı ile girişin engellenmesini belgeledi. Haberini yaptı.. 4 gün sonra, akredite gazetelerden Radikal de benzer bir haber yaptı.. Ama haberi gerçekten olayın doğrusunu kamuoyuna aktarmak için mi yaptılar, yoksa Vakit’in haberindeki bilgiler konusunda kamuoyunda şüphe oluşturmak için Genelkurmay emri ile mi yapmışlardı tam anlaşılamadı.. Manşetten verdikleri haberde, ifadeler şöyle: “Orası Başbuğ’un bildiği gibi değil.” Sonra? Sonrası da şöyle: “Radikal muhabirinin, Genelkurmay Başkanı’nın ‘Tüm Türk vatandaşları girebilir’ dediği Poyrazköy’deki araziye girme denemeleri başarısız oldu” Bir gerçek, ancak böyle kafa karıştıracak şekilde sulandırılabilinir! Ne demek kardeşim “girme denemeleri”? Girdin mi, giremedin mi? Net olarak yazsan ya! Aynı haber, Radikal’den 4 gün önce, 1 Mayıs günü, Vakit’te fotoğraflı olarak, muhabirin geçemediği yer gösterilerek ve içeri almayan görevli iki askerin fotoğrafı da verilerek yayınlanmıştı! Vakit’teki ifade ise şöyle idi: “Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ’un ‘Poyrazköy’deki araziye herkes girebiliyor’ demesi üzerine muhabirimiz oraya gitti. Fakat askerler, ‘Giremezsiniz’ dedi. Arkadaşımız ‘Bak, Genelkurmay Başkanı’nın sözleri burada yazıyor’ demesine rağmen, askerlerden ‘Kesin emir var, sizi içeri alamayız’ karşılığı geldi." Fotoğrafı da hatırlatayım size.. Muhabirimiz, bir gazeteden İlker Başbuğ'un açıklamasının yayınlandığı gazeteyi gösteriyor. Asker sayfaya bakıyor. Diğer asker kendilerini izliyor. Ve sonuç: "Gi-re-mez-si-niz" Haberi “akredite Radikal” gibi yapmak da var.. “Akredite kabul edilmeyen Vakit” gibi yapmak da var! Radikal gibi yaparsanız, sonuçta dünkü Genelkurmay Basını Bilgilendirme Toplantısı'ndaki yalanlara da zemin hazırlarsınız! Ne oldu dünkü toplantıda? Bir basın mensubu sormuş: “Poyrazköy’deki askeri alana bir gazetenin muhabirlerinin giremediğine yönelik haberler yayınlandı doğru mu?” Akredite gazetenin muhabirleri! Vakit’in muhabirlerini sorsa, cevap verecek komutan da, öyle kolaycacık yalan cevap veremeyecek! Radikal’in, haber sorulduğu için, Metin Gürak komutan da, şu kaçamak cevabı veriyor: “Bazı basın mensupları bu bölgeye serbestçe gidip 3,5 saat kalabilirken, diğer bazı basın mensuplarının bunu tam denemeden bu bölgeye gidilemeyeceği sonucuna ulaşmaları gerçekten çok düşündürücüdür. Takdir kamuoyunundur.'' Nasıl karartma ama? Vakit muhabiri, mahalline gitmiş. İki asker kendisini karşılamış. “Giremezsiniz” demiş. Muhabirimiz gazetelerdeki haberi askerlere göstermiş! Genelkurmay Başkanı, “Oraya giriş serbest” diyor, “ne dersiniz” demiş. Askerler yine, “Kesin emir var, giremezsiniz” demiş. Tüm bunlar görüntülenmiş! Vakit’te yayınlanmış! Gürak komutan hâlâ diyor ki, “Bazı basın mensuplarının bunu tam denemeden bu bölgeye gidilemeyeceği sonucuna ulaşmaları”.. Hayret bir şey! Ne yapacaktı gazeteci? Elinde silah olan askere direnip, zoraki “Ben giriyorum içeriye. Sen de ne yapacaksan yap. Vuracak mısın, tarayacak mısın, bombalayacak mısın! Ne yapıyorsan yap. Giriyorum işte” mi diyecekti? Hayret ki ne hayret! Daha neyini deneyecek gazeteci? Ama dedik işte.. Akredite gazeteler, bu olayları sulandırarak, işin gerçeğini örtbas ediyorlar. Soru; akredite gazetedeki, kaypak ifadelere göre soruluyor! Gürak komutan da, “deneme-meneme ile olmaz bu iş” dercesine, akredite gazetenin sulandırmacılığının üzerine, gerçekdışı cevabını inşa ediyor! Ama, kamuoyu olayı Vakit’ten de okumuştu! Dolayısı ile şimdi; bir Vakit’teki habere, haberdeki fotoğrafa bakıyor, bir de Gürak komutanın verdiği cevaba! Ve “İyi ki varsın Vakit” diyorlar! Vakit olmasaydı, bu akredite basının elinde, kamuoyu nasıl doğru bilgilenebilirdi ki? Eleştiriyor gibi görünürken bile, yalana tezgâh açıyorlar! Somut bir gerçeği, şüpheli hale getirip, onun üzerinden yalanlama yapılmasına imkân veriyorlar! Onlar bunun için varlar! Bunun için akrediteler! Vakit de, doğruları yazmak için var! Doğruları yazdığı için de, akredite kabul edilmiyor!
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|