AK Gençliğin Buluşma Noktası
Alt 02-06-2014, 04:19   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Vedat Bilgin - Demokrasi Tehdit Altında
Vedat Bilgin



Demokrasi tehdit altında

Ülke, yaklaşık yüz yıl sonra militarizmin baskısından kurtuldu derken, yeni bir sorunla karşı karşıyadır. Başbakan Erdoğan'ın militarizmi tasfiye ederken, bütün sivil unsurları yanına alması, sivil toplumun demokratikleşme sürecine katkı yapması işin tabiatı gereğidir.

Demokratik mücadelede, siyasal aktörler "sivil dinamiklere" dayandıkları ölçüde, demokrasi toplumsal destek bulduğu müddetçe kalıcı olabilir, kurumsal hâle gelebilir ve başarı elde edilebilir.

Sorun, tam da bu noktada ortaya çıkmaktadır. Sivil toplumun içinde yer alan bazı grupların, bu aşamada devletin içinde "militer yapıdan boşalan alanı" kontrol etmeye yönelmesi, ciddi bir sorun oluşturmuştur. Burada cevaplandırılması gereken üç soru vardır. Birincisi, bu sivil unsurların böyle bir hakkı var mıdır? İkincisi, demokrasi zaten sivil topluma dayanıyorsa, buradan çoğul bir yapı çıkmaz mı? Üçüncüsü ise, iktidar ve muhalefet bu sorunu nasıl değerlendirmektedir?

Siyasete müdahale

Öncelikle şu meselenin ortaya konması gerekir. Demokrasi, sivil toplumun güçlü olduğu bir sistemdir. Sivil toplum, bütün toplumsal faaliyetlerinde devletten özerk bir alana sahiptir ve devletin bu özerk alana müdahale etmesine, demokratik sistem müsaade etmez. Bu durum, aynı zamanda sivil toplumun kendi örgütleriyle açık siyasal taleplerde ve eleştirilerde bulunmasını gerektirir. Bunu "devlet içinde örgütlenip" orada siyaset kurumuna rağmen, özerk bir alan edinecek bir biçimde bir girişimde bulunarak ele geçirme çabasına dönüştürmesi ise asla kabul edilemez. O zaman illegal bir faaliyete, gizli örgütsel bir çalışmaya yönelmiş olurlar.

Bu durum, sivil toplum-demokrasi ilişkisini gündeme getirmektedir. Demokrasinin, sivil topluma dayanan bir rejim olduğu doğru olduğu kadar, sivil olanın doğrudan doğruya demokrat olmayı gerektirmediğini de ortaya koymak gerekir. Demek ki bizdeki sorun, büyük ölçüde hem zihniyet hem de iç mekanizmalar itibarıyla, ilişkilerinde demokrat bir nitelik taşımamalarıyla ilgilidir. Bu nedenle toplumsal çoğulculuğu oluşturan sivil yapıların "anti demokratik yapılarıyla" devletin içinde kendilerine alan açması, bir yerleri ele geçirmesi, çoğulculuk değil, devletin en azından ele geçirilen kısımlarının, kurumlarını demokrasiye, seçilmişlerin iktidarına kapanması demektir.

Bu tartışma şekli yaşanan son olayları, "cemaat-hükümet çekişmesi" olarak değerlendiren yaklaşımları geçersiz kılmaktadır. Sivil bir yapılanmanın, demokratik sürece müdahale etmesini, siyasi olmayan bir varlığın, siyasetin meşru faaliyet sahasını siyasete kapalı, kendisine açık bir müdahale alanına dönüştürme girişimini, bu şekilde değerlendirmek eksik ve yetersizdir. Sorun doğrudan doğruya "demokrasiye karşı" bir tavırdır.

Siviller demokrat olmayınca


Muhalefet meseleyi "iktidara karşı bir saldırı", "bizim için bir fırsat" veya "cemaat - hükümet çatışması bizi ilgilendirmiyor" diyerek görmezden gelemez. Demokrasiyi ve bütün kurumlarını savunmak, iktidar kadar muhalefetin de varlık sebebidir. Sivil toplumun, devletin yani siyaset kurumunun herhangi bir sektörünü "kendisi için kapalı bir kompartıman" hâline getirme girişimi, orayı sadece iktidara karşı kapalı hâle getirmez, aynı zamanda muhalefete de, meclise de kapalı hâle getirir. Yani millete kapalı hâle getirir. Muhalefetin, buna rıza göstermesi nasıl mümkün olur?
Sivil toplum ve devlet arasındaki ilişkiler, demokratik süreçlerle, meşru bir biçimde tanımlanmış katılım mekanizmalarıyla yürütülmediği durumlarda, doğrudan doğruya bir müdahaleden, hatta bir darbeden söz edilebilir.

Türkiye'deki muhalefetin talihsizliğini, kendi siyasal yetersizliklerini "demokrat olmayan sivil unsurların yarattığı krizle" doldurmaya çalışmasıdır. Siyasetçilerin, kendi hukuklarına sahip çıkmaması, onların doğrudan doğruya demokrasiye sahip çıkacak bir bilinç sorunu yaşadıklarının da göstergesi sayılabilir.

Netice olarak diyebiliriz ki, Türkiye yeni bir olayla karşı karşıyadır. Sivil toplumun demokratikleşmesi önümüzdeki dönemin en önemli sorunu olarak durmaktadır.

Kaynak

Akşam 05.02.2014

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi