AK Gençliğin Buluşma Noktası
Tartışıyorum AK Partililerin, AK Parti Gençlerinin Seviyeli tartışma bölümü.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 06-20-2012, 01:15   #1
Kullanıcı Adı
Fatih Hakan
Standart Vehhabilik
Vahhabilik, Arap yarımadasında ortaya çıkmıştır. Şahısların aşın derecede kutsallaştınlması, onlardan bereket umulması, onla rı ziyaret ederek, Allah'a yakın olmak istenilmesi, dinde bulunmayan, bid'atlann çoğalıp dini törenlere ve dünyevî işlere hakim olması se bebiyle, ortaya» bunlara karşı çıkan ve İbn-i Teymiyye'nin mezhebi ni yeniden canlandıran Vahhabilik çıkmıştır.
Vahhabİliğin kurucusu, M. 1787'de vefat eden, Muhammed b. Abdülvahhab'dır. Bu zat, Ibn-i Teymiyye'nin eserlerini okumuş, on ları beğenmiş, onları derince incelemiş ve teoriden pratiğe çıkar mıştır.
Aslında Vahhabiler, inanç hususunda, İbn-i Teymiyye'nin görüş lerine bir şey ilâve etmiş değillerdir. Ancak bunlar, İbn-i Teymiyye'-den daha katı bir tutum izlemişler ve onun eserlerinden, onun te mas etmediği bir kısım sonuçlar çıkarmışlardır. Zira bu yeni mesele ler İbn-i Teymiyye zamanında tartışmaya konu olan meselelerden değillerdi. Vahhabîlerin çıkarmış oldukları sonuçlar kısaca şunlardır:
a) Vahhabiler, ibadetlerin, sadece Kur'an-ı Kerim'in ve sünnet-i seniyye'nin beyan ettiği ve İbn-i Teymiyye'nin anlattığı şekilde ya pılmasıyla yetinmeyip, örf ve âdetlerin de tamamen İslâm çerçevesi içinde devam etmesini gerekli görmüşlerdir.
Bu sebeple Vahhabîler, sigara içmeyi haram saymışlar ve bu hu susta çok titiz davranmışlardır. Hatta, Vahhabilerin halk tabakası, sigara içen kimseye müşrik nazarıyla bakarlar. Vahhabiler bu davranışlarıyla, büyük günah işleyen kimseyi tekfir eden (kâfir sayan) Haricilere benzemiş oldular.
b) Önceleri kahve ve benzeri şeyleri de*** haram sayıyorlardı. Fakat daha sonraları bu görüşten vazgeçtikleri anlaşılmaktadır,
c) Vahhabbilik,** sadece bir inanç ve amel şeklinde*** kalmadı. Vahhabîler,*** kendilerine muhalif olanlarla karşı savaşa* giriştiler. Çünkü bid'atlara karşı savaştıklarına, bid'atîarla savaşmanın gerek liliğine, iyiliği emretme, kötülükten sakındırma vazifesinin bir ve cibe olduğuna inanıyorlardı. Böylece, Allah Teaîâ'nm, şu âyet-i ke rimede beyan ettiği hükmü yerine getirmiş olacaklardı: «Siz, insan lar için ortaya çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülüğe mâni olursunuz. Ve Allah'a iman edersiniz. Eğer kitap ehli de iman etseydi, onlar için daha hayırlı olurdu.

Savaş alanında Vahhabilik düşüncesine komutanlık yapan kişi, bugün Suudi Arabistan'a hakim olan Suud ailesinin dedesi Muham med b. Suud idi, Bu zat, Muhammed b. Abdülvahhab'm eniştcsiydi. Onun mezhebini kabul etti ve ona aşın derecede bağlandı. Muham med b. Suud, halkı bu mezhebe kılıç zoruyla davet ediyordu. Ve bunu, sünnetleri ihya etmek ve bid'atları ortadan kaldırmak için yaptığını ilan ediyordu.
Belki de zora baş vuran bu dini davet hareketinin altında, Os manlılara karşı isyan etme düşüncesi yatmaktaydı. Hasılı, bu mez hebe silah gücüyle davet hareketi devam etti. Bunun üzerine Os manlı devleti, Vahhrbilik hareketini bastırmak için askeri kuvvet gönderdi. Fakat onları tamamen ortadan kaldıramadı. Nihayet, Mı sır valisi Mehmet Ali Paşa, güçlü ordusuyla Vahhabilerin üzerine yü rüdü ve onları birkaç savaşta mağlup etti. Böylece Vahhabilerin as keri gücü ortadan kalkmış oldu. Ancak bazı kabileler içerisinde giz lenen bir azınlık kaldı.
Kuvvet buldukça, şiddete başvuran ve saldıran, karşılık gördü ğünde ise kabuğuna çekilen bu düşünce, Rilad ve çevresini kendi sine merkez seçmişti.
d) Vahhabiler, ellerine geçirdikleri her köy ve şehirdeki türbe leri yıkıp harabe haline getirdiler. Öyleki, Avrupalı bazı yazarlar bi le Vahhabileri «Mabed yıkanlar» diye adlandırmışlardır. Böyle isim-lendirilmelerinfle elbetteki aşırılığın payı vardır. Çünkü türbeler, mâbed değildir.
Bununla beraber, belkide, içinde veya bitişiğinde kabir bulunan mescitleri yıktıkları için onlara bu isim verilmiştir. Bu hareketi ya parken de Peygamber Efendimizin; îsrailoğullannın, peygamberle rinin kabirlerim mescit yapmalarım çirkin görmesi hadisine dayan mış olabilirler.
e)* Vahhabilerin şiddet eylemleri bununla da kalmadı.** Türbe şeklinde olmayan kabirleri de yıktılar. Hicaz topraklarında iktida rı ellerine geçirince, bütün sahabe-i kiramın kabirlerini yıkıp yerle bir ettiler. Buralarda kabir olduğunu gösteren belirtilerden başka birşey bırakmadılar.
Vabhabîler, kabirlerin ziyaret edilmesine izin verirler. Ancak, ziyaretçinin, kabirde .yatana «Selamun aleyke» demesi dışında bir şey söyliyemiyeceğini belirtirler.
f) Vahhabîler, aslında putçuluk olmayan ve putçuluğa yol aç mayan bazı basit meselelere takılıp kaldılar. Bunlara hep karşı çık tılar. Meselâ: Fotoğraf çektirmeye karşı oluşları bunlara bir örnek tir.
larda görmek mümkündür. Ancak idarecileri, bu gibi meselelere ku-larda görmek mümkündür. Ancak idarecileri bu gibi meselelere ku lak asmamakta ve tatbikata koymamaktadırlar.
g) Vahhabîler bid'at mefhumunu, şaşılacak derecede geniş bir anlamda yorumladılar.*** Onlara göre, Havza-i Mutahhara'ya perde asmak dahi bid'attır. Bu sebeple Ravza'da bulunan perdelerin yeni lenmesini yasakladılar. Neticede, perdeler eskiyerek parça parça ol du. Öyle ki, Peygamber'in huzurunda bulunan kişiyi ilâhî nur ay-dınlatmasaydı*** veya bu kişi kendisini,*** Peygamberlerin Efendisine vahyin indiği yerde hissetmeseydi, mübarek kabirde bulunan eski miş perdeler, onun için, göze çirkin görünen birer parça olabilirdi.
Ayrıca Vahhabilerin bazıları, bir müslümanin. «Peygamber Efendimiz» demesini biîe bid'at saydılar. Ve bu hususta çok ileri git tiler. Dâvalarını yaymak için sert ve kaba konuştular. Böylece birçok intanlar kendilerinden şiddetle kaçar oldular.
*
Vahhabîliğin Değerlendirilmesi:
*
Şurası bir gerçektir ki, Vahhabîler, İbn-i Teymiyye'nin görüşle rini gerçekleştirmişler ve onlara sımsıkı bağlanmışlardır. Daha ön ce, kendilerine «Selefiye» adını takanların mezheplerini anlatırken açıklamaya çalıştığımız, îbn-i Teymiyye’nin görüşlerini olduğu gibi aldılar. Buna ilaveten «Bid'at» kavramı üzerinde de çok durdular. Bi dati çok geniş bir mânâda yorumlayarak, ibadetle ilgisi olmayan şeylerin dahi'bid'at olduğunu sandılar.
Halbuki bid'at: «Dinin aslında bulunmamasına rağmen, kulla rın, ibadet kabul ederek yaptıkları ve yapılmalarıyla kişinin Allah'a yaklaşacağım sandıkları bir kısım hususlara» denir.
Ravza-i Mutahhara'nın üzerine perde asılmasının bir ibadet ol duğunu hiçbir kimse söylememiştir. Bu perde, kabrin insanlara hoş görünmesi için takılmaktadır. Bu perde, Peygamberimiz'in mescidindeki tezyinata benzemektedir. Vahhabilerin, Mescid-i Nebevi'deki tezyinata karşı çıkmayıp, sadece Ravza'daki perdelere karşı çıkma ları şaşılacak bir şeydir. Bu hal, davranışları aynı olan iki kişiye, ayn muamele yapmaya benzer.
Önemli olan bir nokta da şudur ki: Vahhabi âlimleri, kendi gö rüşlerinin tamamen doğru, başkalarının görüşlerinin ise, tamamen yanlış olduğunu zannetmektedirler. Bunlar, türbeler yapılmasını ve o türbeler etrafında tavaf edercesine dolaşılmasını, putçuluğa yakın birşey kabul ederler.
Vahhabîler, bu tutumlarıyla, daha önce. anlattığımız gibi, ken dilerine karşı çıkanları kâfir sayan ve öldürmeye girişen Harici mez hebi mensuplarına benzemektedirler.
Bunlar, çölde kabuklarına çekildikleri dönemlerde, bu davranış larının pek zararı görülmüyordu. Fakat. Hicaz topraklarının idare si. Suud ailesinin eline geçince, Vahhabîler, toplumsal münasebetle rin içine girdiler ve giderek durum ciddileşti.
Bu sebeple, Suud hanedanından, merhum Melik Âbdülaziz es-Suud bunlara karşı çıktı." Görüşlerinin, kendi inançları olarak kal masını sağlamaya çalıştı. Böylece bu sahada, büyük bir adım atmış oldu. Hatta, Melik Abdülaziz, Ravza-i Mutahhara üzerinde asılı bu lunan eski perdelerin yerine yenilerini yaptırdı. Fakat yeni perde lerin takılmasını, Mescid-i Nebevî'nin tamirinin tamamlanmasından sonraya bıraktı ve tamir tamamlanmadan önce vefat etti. Şimdi umarız kir onun yerine geçen Melik, bu kararı yerine getirsin.

 


Konu Cihannur tarafından (06-21-2012 Saat 12:23 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Başlığın içeriğe uygun hale getirilmesi.
Fatih Hakan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 06-21-2012, 12:04   #2
Kullanıcı Adı
depare
Standart
Oldu başka yanında eşantiyon olarak Mutezileyi,Cebriyeyi vs de alalım mı
depare isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-21-2012, 12:05   #3
Kullanıcı Adı
Yıldırım
Standart
Alıntı:
depare Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Oldu başka yanında eşantiyon olarak Mutezileyi,Cebriyeyi vs de alalım mı
Yıldırım isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi