![]() |
#1 |
![]() BİR HAYAT YETMEDİ... Herşey güzel olacaktı.Sen,ben ve hayatımız…Hayallerimiz ve hedeflerimiz..Seni tanıyıp sevdikten sonra hayatıma dair verdiğim sözler..Hepsi çok güzel olacaktı,sen de olsaydın… Seni tanımak,bana hayatı tanımak gibi geldi.Seni tanımak ve senin ideallerini hayata taşıma yolunda beraber olmak için söz vermiş ve bu bereberliği ömür boyu sürdürme kararımızı nikahla noktalamıştık.’’Daima mutlu olacağız ve bir gün gelip ölüm muvakkaten ayırsa bile,birbirimizi unutmayacağız’’diye nikah memuruna söz verdik.Önce kilometre taşımdın,şimdi ise hayat arkadaşım… Henüz 3 aydır seninle aynı evi paylaşıyordum..Henüz 3 aydır seninle kitap okuyor,çay içiyor ve hayata aynı pencereden bakıyordum.Evet,henüz 3 aydır inanç ve ideallerimizi birlikte paylaşıyor ve henüz 3 aydır’’yaşıyordum…’’ Mutluydun..Bunu biliyor ve görüyordum..Senin mutluluğun beni de mutlu ediyordu.Seninle sevginin tılsımını çözmüştük.Evet ebedi bir sevginin kaynağının ‘’birbirine bakmak’’ değil,’’birlikte aynı yöne bakmak ‘’ olduğunu anlıyorduk..Senin baştan beri kalıcı güzelliklere olan bağlılığındı.Seni bana sevdiren Allah(celle celalüh)’ın kalplerimize koyduğu muhabbetullah hissi ve oradan yayılan varlık sevgisi etrafa dalga dalga yayılıyordu.Gece ve gündüzümüz hep o sevgiyle aydınlanıyordu sanki..Huzurluyduk..Ve yuvamızın huzur kaynağı belki de senin geceleri sessizce yaptığın dualardı…Tâ ki o geceye kadar… 17 Ağustos günü seninle alışverişe çıkmış,epey yürüdükten sonra dönüşte annenlere uğramıştık.Onların dualarını almıştık’’iki dünya mutluluğu’’adına.Bulaşıcı bir yanı vardı mutluluğun,bizi görenler de neredeyse bizim kadar mutlu oluyorlardı.Eve geç dönmüştük.Yorgun olmamızı rağmen uyumaya pek niyetimiz yoktu.Sen birden kahve yaptın ve uzun uzun sohbet ettik.Önümüzdeki günler hakkında,hedeflerimiz adına,niyetlerimiz adına konuştuk.etrafımızdaki insanlara daha öok nasıl faydalı olur,bildiklerimizi nasıl daha iyi anlayabiliriz diye,eserleri nasıl okumalıyız diye,düşündük…O gece bir kez inandım senin gönül dünyadaki güzelliklere ve bilmenin sevginin başlangıcı olduğuna… Saate bakmıştım bir an,üçe geliyordu.’’Artık uyumalıyız’’ diye düşündüm.Sen her gün okuduğun baş ucu kitabından birkaç sayfa okumak istedin.Ben ise tam sana iyi geceler dilemiştim.İşte o an…Ömrümde ilk defa duyduğum o uğultu koptu..Hiç bilmediğim bu uğultu,korkunç bir sallantıya dönüştü.Bu neydi Allah(celle celalüh)’ım…Sehpanın üzerindeki bardağı bile anında yere fırlatan bu sarsıntı neydi?Evet,Allah(celle celalüh)’ın Celâl isminin bir tecellisi olan bu sarsıntıyı kabullenmek gerekiyordu,bu zelzeleydi..Hemen elinden tuttum,ayağa kalkıp kapının eşiğine gittik;ama boşunaydı gayretlerimiz..Sallantı toz bulutu hâline gelmişti.Biz dışarı çıkamadan tavan üzerimize çökmüştü.Ben senin üzerine düştüm,portmanto ise benim üzerime…Ve sen acı çekiyordun.Çünkü kırılan camlar bacağına batıyor,üstüne üstlük ben de hareket edemiyor ve san acı veriyordum.Sen o kadar ince ruhluydun ki,beni üzmemek için,kendi acını unutup bana hissettirmemeye çalışıyordun. 18 saat bizi fark etmelerini,feryadımızı duymalarını bekledik.18 saat birbirimizin ellerini tutup birbirimize teselli verdik.O durumda iken bir aralık bana ‘’Eğer ölürsem,seni orda bekleyeceğim’’dedin.Ve 18 saat,kim bilir belki de 18 ölümü bekledin. Aradan 4 gün geçmişti.Şehir o şehir değildi.İzmit bambaşka bir mekân olmuştu.Ben felâketi biraz olsun atlatmıştım.Senin durumun ise kötüydü.Doktor,bacağının kesileceğini söyledi.Bunu duyar duymaz ikinci bir zelzele ile dünya başıma yıkıldı sandım.Ama sen hâlâ gülümsüyordun.Sen nasıl bir insandın?Ne dünyaya ne de dünyalığa önem veriyordun.Senin için maddenin ve kaybedecek olduğun bir bacağın hiç önemi yok muydu?Hattâ hayatta kalmanın bile… Sekizinci gündü..Bir kibrit kutusu gibi yıkılan evlerin altında kalan canlar,ümitler..Çığlıklar ‘’Sesimi duyan var mı?’’lar..İsyanlar,sabırlar..Nice hikâyeler,mucizeler ve gönüllerde derin bir fay hattı…Şehirde keskin bir ceset kokusu ve insanlarda büyük bir hüzün hâkim…Boş arsalar kireçlenmişti toplu mezarlarla dolu..Evini,annesini,kendisini kaybetmiş insanlar…İnsanların dilinde tek kelime:Deprem… Fakat sadece bacağın gidecek derken,sen birlikte olacağımız ebedî âleme gittin ,geride dolu dolu yaşanmış 3 ay ve ideallerini yaşatma azmi kaldı..Elimde,senin en çok sevdiğin çiçek,naif bir kırmızı gülle mezarının başındayım.Artık sen gittin ,geride hüzün,geride ben,gâye-i hayâllerimiz…Şimdi omzumu sıvazlayan yakınlarım,’’Bırakma kendini,unutur,yeni bir yuvayla mutlu olursun’’diyorlar.Asla!..Sen bana o zor dakikalarda ne demiştin?Biz seninle ‘’ötelere’’sevdalandık.. Şimdi mezarının başında seninleyim.Bu bize yeter.. Ey benim ötelerdeki eşim ve eş ruhum,bana ‘’unutursun’’diyenlere sadece acı bir tebessümle bakıyorum.Biz seninle sürekli ‘’öteleri’’aradık..Sen buldun aradığını,ben ise yoldayım hâlâ… İmtihanın bu en zor anında sabır diliyorum Rabbimden..Ne olur seni sevdiğimi,her an dua ettiğimi ve sana kavuşacağım günü şafak saya gibi beklediğimi bil… Vekillerin En Güzeline emanet ol…
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|