Eyvahlar olsun: Washington Post'u da endişe sarmış...
Amerika'nın itibarlı gazetesi, Ermeni tasarısı ve PKK saldırılarının daha kötü bir zamanda çakışamayacağını yazdı; Türk halkında ABD'ye yönelik öfkenin ileri boyutlarda olduğuna işaret etti...

Washington Post'un görüp de yazamadığı gerçeği ise şu günlerde hep birlikte yaşıyoruz: Ankara, Washington'a resmen posta koyuyor!


Erdoğan'dan başlayalım: Başbakan, Ermeni tasarısı için "İnceldiği yerden kopsun" diye konuştu. Yani, diplomasiyi falan bir yana bırakarak ABD'ye açıkça meydan okudu...

Demek ki neymiş? "İnceldiği yerden kopsun" diyen sadece bu satırların yazarı değilmiş!

O Erdoğan ki, dört yıl önce tezkerenin geçmesi için sıkı bir uğraş vermiş; çok şükür başaramamıştı. Yakın zamanlara kadar da "Keşke tezkere geçseydi" diyen bir Erdoğan vardı. Neticede, Başbakan tezkere olayının perde arkasındaki "büyük gerçeği" bu yılın ilk yarısında tümüyle özümsedi...

Erdoğan şimdilerde ABD'ye çatır çatır posta koyuyor. Şöyle bir düşünün, Ankara-Washington Hattı'nda Türkiye'nin lehine çok büyük bir mesafe alınmamış olsa Başbakan böyle konuşur hale gelebilir miydi?

Ya, Org. Büyükanıt? ABD Genelkurmay Başkanı'na gönderdiği mektupta, Ermeni tasarısının Temsilciler Meclisi'nde kabul edilme olasılığıyla ilgili olarak "Ayağınıza kurşun sıktınız" diye yazdı. Büyükanıt, mektupta daha ileri bir cümle sarf etti: "Tasarı geçerse ABD ile askerî ilişkilerimiz hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak" dedi...

Kara Kuvvetleri Komutanı Org. İlker Başbuğ ise iki hafta önce ABD'ye "Size Irak'ın maliyetini artırırız" diyerek meydan okumuştu...

Dikkat ediniz, hepsi peş peşe geliyor; Ankara'dan ilk kez böyle çıkışlar görüyoruz!

Bakınız "sahalarımızda ender görülen pozisyonlar" bile demiyorum: Hiç görmediğimiz, daha önce hiç yaşamadığımız fevkalade enstantanelere tanık oluyoruz!

Bütün bu olup biten, Ankara-Washington Hattı'nda "köprülerin altından çok sular aktığının" resmidir...

"Tasarı geçerse Türkler İncirlik'i kapatabilir" diye feveran eden Washington yönetimi Ankara'nın "gönlünü almak için" iki bakan yardımcısını/Edelman ve Fried'ı Ankara'ya yolluyor. Bu ziyaret elbette yaraya ilaç olamıyor. Ankara, Sam Amca'nın adamlarına "Tasarı geçerse sorumlusu sizsiniz" diyerek duruşunu bozmuyor: Ankara, kararlı...

Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy'un Türkiye'ye çağırılması da "ABD'ye protestoyu" ifade ediyor. Bu arada Deniz Kuvvetleri Komutanı ABD gezisini iptal ediyor...

Ankara'nın elinde Washington'a karşı öne sürebileceği çok kritik kozlar var: İncirlik'i kapatmaktan da önemli kozlar!

Kulağımızı tersten gösterelim: ABD Dışişleri Bakanı Rice ile Savunma Bakanı Gates, Ermeni tasarısında genel kurul anahtarını elinde tutan Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'ye çok ilginç bir mektup gönderdiler...

Mektupta Pelosi'ye "tasarının tehlikeye soktuğu ulusal çıkarlarla ilgili gizli bilgi vermek üzere" toplantı teklif edildi!

Bush yönetiminin ne kadar zorda olduğunu görüyorsunuz değil mi? ( )

Pelosi ise Ermeni tasarısını oylatmakta kararlı: Tasarının 16 Kasım'dan önce Genel Kurul'a getirilmesi bekleniyor...

Final: Washington, hele bir geçirsin şu tasarıyı da; el mi yaman Sam Amca mı, hep birlikte görelim!

16 Ekim 2007, Salı