Ya Diğer Mazlumlar ? - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

12-03-2011, 01:28

Bir Dersim türküsü tutturmuş gidiyoruz. Başını kesip kellesiyle poz verdiğimiz vatandaşımızın torunlarından özür diliyoruz. Cumhuriyet’in kuruluşunda yapılan barbarca devrimlerin öldürdüğü bedenler Dersim’le sınırlı olsa keşke! Astığımız, kestiğimiz vatandaşlarımızın sayısını bile net bilemiyoruz. Yıllarca arşivlere kilit vurmuşuz birileri gidip gerçekleri öğrenir korkusuyla. Diğer mağdurların dosyaları tozlu raflardan kaldırılmayı bekliyor. Harbiye marşında dendiği gibi ' Kanla, irfanla'' kurduğumuz cumhuriyette yediğimiz haltları şimdi hatırlıyoruz. Şimdi tek dileğimiz, devletimiz alıcıları açsın ve diğer mazlumların çığlığını duysun. Mesela İskilipli Atıf Hoca’nın!

İskilipli Atıf Hoca mezarından dik dik bakıyor bizlere; “Beni neden unuttunuz ya!” diyerek. Çorum’un İskilip kazası vardır, onun bir de hocası vardır. ‘’Frenk Mukallitliği ve Şapka‘ ’kitabını yazdı diye Kemalizm’in kırık sandalyelerinin üzerinde baş vermiştir. Hatırladınız mı? Heh, o hoca işte! Çok möhim bir mesele uğruna baş verdi hem de; Şapka! Çağdaşız ya biz hani. Vakko zengin olacak ya hani! Fabrikalar açacak, eşarplar üretecek, İskilipli Atıf’ın torunlarına pazarlayacak! Her neyse işte, gittik dedelere hocalara dedik atın sarığı giyin şapkayı. Dedeler hocalar dedi; “Hoppala! Sizin derdiniz ne ya, ne istersiniz sarığımızdan sakalımızdan?” Astık, kestik, yağlı urganları boyunlarına geçirdik. On yıllar geçti gitti, sonra Ömer Karaoğlu’ndan dinledik türkülerini;

Ölüme değil ölümden değil gardaş
Biz dili bağlı gitmeye yanarız
Savrulsun sarığımız Erzurum’dan Rize’ye
Maraş’tan Konya’ya umudun dili olsun

Umudun dili çözüldü işte. Geç oldu ama olsun be, çözüldü ya siz ona bakın. Sırası gelene hesap verilecek artık. Sıra kimde? İstiklal Mahkemeleri’nde, İskilip’te, Koçgiri’de, Zilan’da, Yassıada’da, Darağacında Üç Fidan’da , Diyarbekir zindanında , Sincan’da yürüyen tanklarda, Beyazıt’ta coplanan örtülü ablalarda... Kemalizm unuturuz sandı ama hiç unutulur mu? Zulmü unutmak mazluma ihanettir. Biz mazlumlara ihanet etmeyiz, bilakis onların davalarının dünya aleminde takipçisi olmak bizim görevimiz. Devletime çağrımı yapıyorum: Yıllarca benim değerlerimi görmezden geldin, yok etmeye çalıştın ama artık beni dinle ve lütfen tarihin tozlu raflarında kalmış binlerce mazlumun dosyasını aç bak! Onlar da senden iade-i itibar bekliyor, özür bekliyor. On yıllar sonra bari bunu yap! Biz umduğumuzu bulup, zaferle ayrılabilecek miyiz bilmiyorum ama, Hakan Albayrak abimizin dediği üzere;

''Zaferle değil, seferle mükellefiz.''

Selam ile...
FURKAN GENÇOĞLU

http://www.hayatafurkanca.blogspot.c...mazlumlar.html

12-03-2011, 01:28	#1
Kullanıcı Adı Özgür Çağrı	Ya Diğer Mazlumlar ? Bir Dersim türküsü tutturmuş gidiyoruz. Başını kesip kellesiyle poz verdiğimiz vatandaşımızın torunlarından özür diliyoruz. Cumhuriyet’in kuruluşunda yapılan barbarca devrimlerin öldürdüğü bedenler Dersim’le sınırlı olsa keşke! Astığımız, kestiğimiz vatandaşlarımızın sayısını bile net bilemiyoruz. Yıllarca arşivlere kilit vurmuşuz birileri gidip gerçekleri öğrenir korkusuyla. Diğer mağdurların dosyaları tozlu raflardan kaldırılmayı bekliyor. Harbiye marşında dendiği gibi ' Kanla, irfanla'' kurduğumuz cumhuriyette yediğimiz haltları şimdi hatırlıyoruz. Şimdi tek dileğimiz, devletimiz alıcıları açsın ve diğer mazlumların çığlığını duysun. Mesela İskilipli Atıf Hoca’nın! İskilipli Atıf Hoca mezarından dik dik bakıyor bizlere; “Beni neden unuttunuz ya!” diyerek. Çorum’un İskilip kazası vardır, onun bir de hocası vardır. ‘’Frenk Mukallitliği ve Şapka‘ ’kitabını yazdı diye Kemalizm’in kırık sandalyelerinin üzerinde baş vermiştir. Hatırladınız mı? Heh, o hoca işte! Çok möhim bir mesele uğruna baş verdi hem de; Şapka! Çağdaşız ya biz hani. Vakko zengin olacak ya hani! Fabrikalar açacak, eşarplar üretecek, İskilipli Atıf’ın torunlarına pazarlayacak! Her neyse işte, gittik dedelere hocalara dedik atın sarığı giyin şapkayı. Dedeler hocalar dedi; “Hoppala! Sizin derdiniz ne ya, ne istersiniz sarığımızdan sakalımızdan?” Astık, kestik, yağlı urganları boyunlarına geçirdik. On yıllar geçti gitti, sonra Ömer Karaoğlu’ndan dinledik türkülerini; Ölüme değil ölümden değil gardaş Biz dili bağlı gitmeye yanarız Savrulsun sarığımız Erzurum’dan Rize’ye Maraş’tan Konya’ya umudun dili olsun Umudun dili çözüldü işte. Geç oldu ama olsun be, çözüldü ya siz ona bakın. Sırası gelene hesap verilecek artık. Sıra kimde? İstiklal Mahkemeleri’nde, İskilip’te, Koçgiri’de, Zilan’da, Yassıada’da, Darağacında Üç Fidan’da , Diyarbekir zindanında , Sincan’da yürüyen tanklarda, Beyazıt’ta coplanan örtülü ablalarda... Kemalizm unuturuz sandı ama hiç unutulur mu? Zulmü unutmak mazluma ihanettir. Biz mazlumlara ihanet etmeyiz, bilakis onların davalarının dünya aleminde takipçisi olmak bizim görevimiz. Devletime çağrımı yapıyorum: Yıllarca benim değerlerimi görmezden geldin, yok etmeye çalıştın ama artık beni dinle ve lütfen tarihin tozlu raflarında kalmış binlerce mazlumun dosyasını aç bak! Onlar da senden iade-i itibar bekliyor, özür bekliyor. On yıllar sonra bari bunu yap! Biz umduğumuzu bulup, zaferle ayrılabilecek miyiz bilmiyorum ama, Hakan Albayrak abimizin dediği üzere; ''Zaferle değil, seferle mükellefiz.'' Selam ile... FURKAN GENÇOĞLU *http://www.hayatafurkanca.blogspot.c...mazlumlar.html*

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)