![]() |
#1 |
![]() Kemal Kaplan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz 3 Kasım'la çıraklık sürecini başlattık, 22 Temmuz'da orada kalfalık dönemini başlattık, 12 Haziran'la ustalık dönemine başlıyoruz. Böyle bir süreçle inanıyorum ki iktidarımız Türkiye'mize çok şeyler kazandıracak"demesi ile bir usta- çırak tartışması başladı başbakan ve muhalefet arasında. Onlar kendi aralarında tartışmaya devam etsinler. Bizde ustalık dönemine girme hazırlığında olan başbakana, bir kaç soru soralım. Bakalım sorularımız nasıl cevap bulacak! Haydi diyelim ki çıraklık dönemini geçtik, zaten adı üzerinde çıraklık dönemi! İnsan bu dönemde öğrenme aşamasındadır. Yapılacak hatalar söylenmekle beraber, çırak mazur görülebilir. Kalfalık, hele hele ustalık dönemi için aynı şeyleri söylemek mümkün değildir. Bizler de peşinen, bazı endişelerimizi dile getirelim. Kafamıza takılan bazı soruları soralım, hedefine ulaşır mı, ulaşmaz mı bilinmez ama biz yine de üzerimize düşeni yapıp ''her şeyden haberdar'' olana tevekkül edelim. Ya usta! Kalfalık döneminizde olduğu gibi yine zindandaki kardeşlerimizin, uzak diyarlardaki zindanlara sürgünleri devam edecek mi? Daha önce sürgün edilenler, uzak diyarlardaki zindanlarda kalmaya devam edecek, kendileri ve aileleri zindan içinde zindan yaşamaya devam edecek ve yeni sürgünlere, daha ustaca kılıflar bulunacak mı? Kusura bakmayın usta, insan kalfalık dönemine bakınca, acaba ustalık dönemi nasıl olacak diye kendine soramadan edemiyor. Ya ustaaa! Fikret Bayram gibi vücudunun % 90’ı felç olan, kendi ihtiyaçlarını bile zindan arkadaşlarının yardımı ile giderebilen tutukluların raporları, adli tıpta tersyüz olmaya devam edecek ve ilgili makamlara ulaşması, kalfalık döneminizde olduğu gibi ustalık döneminizde de ustaca engellenecek, ya da engel olanlar, ustaca görmezden gelinmeye devam edilecek mi? Yine kusura bakmayın ustaaa! Yapılan tüm yayınlara karşı, sağırları o kadar güzel oynuyorsunuz ki insan sormadan edemiyor. Ya ustaaa! Polis teşkilatının mahir elemanları, işbirlikçi ve muhbirleri aracılığı ile yâda bizzat kendileri el çabukluğu ile evlerimize ve Sivil Toplum Kuruluşlarımıza suç unsuru teşkil edecek nitelikte, ''CD'' ve benzeri şeyler koyup, STK’larımızın üyelerini, örgüt üyeliği ile mahkemelere sevk etmeye devam edecek ve mahkemelerde bu masumları, örgüt üyesi olarak yargılamaya devam edecek mi? Ya usta kusura bakma, kalfalık döneminde yapılanları görünce, birde siz “hele bizim ustalık dönemimizi de görün” deyince ben endişe duymaya başladım! Ya ustaaa! Toplumsal barışa katkı sağlayan (milyonları aşan öğretmen kadrosu ile milli eğitim bakanlığının yapamadığı), adam gibi adam yetiştirmeye çalışan, hatta sokaklardan adam alıp, topluma faydalı bireyler yapan, muhtaçlara maddi manevi destek olan Sivil Toplum Kuruluşlarımıza, kapatma davaları açmaya devam edecek misiniz? Malum, kalfalık döneminizde Mustazaf-Der hakkında kapatma kararı verildi, Yargıtay’da bekliyor ve Gaziantep Umut-Der, Gaziantep İlim-Der, Gaziantep Rahmet-Der ve Mustazaf-Der Gaziantep Şubesi hakkında da kapatma davası açılmış durumda. Hani acaba ustalık dönemi nasıl olacak diye, insan kendine sormadan edemiyor! Ya ustaaa! Herkesin yararlandığı kanunlardan bir kaç tane Hizbullah Cemaati üyesi de istifade edince, bakanlarınız Yargıtay’a “isterseniz dosyalarını bir saat içinde karara bağlayabilirsiniz” demeye devam edecek mi? Ya ustaaa! Yoksa toplanmaya bile gerek yok, kanun yaparken Hizbullah Cemaati mensupları yararlanmasın diye özel ilaveler mi yapacaksınız? Kusura bakmayın usta, ben kendime soramadan edemedim. Ustaaa! Sonra helikopterlerle, evlerimizin damına adam indirmeye devam edecek misiniz, “zebani” kılıklı polisler, özel harekât timleri kapılarımızı kırmaya devam edecek mi? Silahların soğuk namluları, çocuklarımıza doğru tutulacak mı? Yoksa ustalık döneminde, operasyonları kimse duymasın, haberdar olmasın diye, yayın yasağı damı gelecek? Ya ustaaa! Bu başımıza püsküllü bela olanlar, hala bizleri çocuklarımızla tehdit etmeye devam edecek mi? Yoksa ustalık döneminde, cidden başörtüsü taktı diye çocuklarımızı bizden alacak mısınız? Aklıma gelen soru çok ama ben kafanızı fazla bozmayayım be ustaaa! Bunlar bir çırpıda aklıma gelenler! Birde pratikte çözülmüş görünse de, “her gün bir şekilde tacize maruz kalan başörtülü kardeş ve ablalarımızı haberlerde, gazetelerde görmeye devam mı edeceğiz?” diye soracaktım ama neyse, hele siz bunlara bir cevap verin ustaaa! (Hürseda Haber) http://hurseda.net/Kemal-Kaplan/2101/Ya-Ustaaa_.html
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() günceldir
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|