AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-15-2008, 06:34   #1
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart Yakın Tehlike: Irtica - Hangi Irtica?
Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle bağlantılı olarak 2006 Ağustos'undan itibaren ivmesi yükselen açıklama-yayınlara bakılırsa ülkede laiklik güme gidiyor,şeriat geliyor. .Cumhurbaşkanı,komutanlar,askerin parlamentodaki sözcüsü CHP ve başını Cumhuriyet gazetesinin çektiği birtakım yazılı-görsel basına göre Türkiye'de laik Cumhuriyet tehlike altında.Önemli bir bölüm insanda gerçekten böyle bir tehlikenin varlığına inanıyor. Bu görüş sahiplerine göre Çankaya elden giderse Tayyip Erdoğan oraya gelecek,adım adım ‘islami yaşam' egemen kılınacaktır.Bu sebeple de askeri müdahaleyi davet edip asker kaynaklı psikolojik savaşın gönüllü aleti olmakta sakınca görmüyorlar.Onlara göre özgürlüklerin bir kısmından feragat edilerek demokrasinin kırpılmasını istemenin iki nedeninden biri irtica tehlikesinin varlığıdır.28 Şubat benzeri bir uygulamanın sahneye konulmakta olduğu izlenimi veren konuşmalarda ülkeyi bekleyen en büyük tehlike olarak irtica ve ona bağlı olarak laikliğin lağvı tehlikesi vurgulanıyor.

Malum çevrelerce yakın tehdidin irtica tehlikesi olduğu iddia edildiğine göre, irtica kavramını sözlük karşılığından kalkarak irdelemek yararlı olacaktır.İRTİCA kelimesi dilimize Arapça ‘rücu' kökünden türetilerek girmiştir.Sözlük anlamı,geri dönmek,eskiyi istemektir.(Büyük Osmanlı Lügatı-Ali Rıza Alp)

İRTİCA kelimesi Hz.Ebubekir döneminde,İslam öncesi cahiliye dönemine dönmek isteyenler için kullanılmıştır.İrtica kelimesinin ülkemizde geçerli olan yaygın anlamının kaynağı ise 31 Mart vakasıdır.İrticai girişimlerde bulunanlar için kullanılan MÜRTECİ kelimesi de 2 nci Meşrutiyet rejimine karşı çıkıp 2 nci Abdülhamit rejimine dönüşü arzulayanları belirtmek için İttihat ve Terakki çevrelerince kullanıldı ve zaman içerisinde daha geniş bir anlam kazanarak, İttihat ve Terakki cemiyetine karşı çıkanların tümü irticacı olarak tanımlandı.Bunu izleyen dönemde de sadece dinsel nedenlerle değil siyasi ve toplumsal nedenlerle,Cumhuriyet rejimine karşı olan bütün muhalefet odakları irticai hareketler olarak damgalanıp siyasal olarak gayr-ı meşru ilan edilmeleri sağlandı.


DİNİ OLAN VE OLMAYAN İRTİCA;

Cumhuriyet döneminde muhalefet edenlerin bir kısmı gerçekten eski düzene dönme isteği taşıyorlardı.Bugünde ülkemizde,islami kuralların toplumsal ve siyasal yaşamda egemen olmasını isteyen çevreler vardır.Ancak bu çevrelerin Cumhuriyeti ortadan kaldırmaya yetecek güçlerinin olduğu hususu son derece tartışmalıdır.Türkiye'de yakın bir irtica tehlikesi olduğunu dillendirenler,bu çevrelerin uzun vadeli bir planla kamu ve eğitim kurumlarına sızma,ekonomik olarak güçlenme hedefiyle hareket ettiklerini,demokrasiyi araç olarak gördüklerini(takiyye yaptıklarını) ileri sürüp irtica tehlikesini toplum gözünde paranoya haline getirerek otoriter demokrasiyi meşrulaştırıyorlar.

Din merkezli normların topluma empoze edilmesinin dışında, irticanın dini olmayan versiyonları da vardır.Geriye dönüş-eskiyi özleme anlamına gelen bu kelime örneğin,1930'lar Türkiye'sini özleyip(hala 10 ncu yıl marşını söyleyerek) ,ah-vah'larla ‘altın çağa' dönmeyi arzulayanlar için de rahatlıkla kullanılabilir.Demokratikleşme adımlarını vatana ihanet olarak tanımlama,.asker-sivil bürokrasinin iktidarını özleme,kendisini devletin doğal sahibi olarak görüp demokratikleşmeyle beraber bu konumlarını kaybetmeye başlamaları karşısında tepki duyma,ordulaşmış millet rejimi geleneğine geri dönüş çağrıları siyasi irtica girişimi,irticai tehlike olarak tanımlanabilir.

Türkiye'de dini ve seküler doğmalarla bilinci yoğrulmuş,feodal aile gelenekleri ve otoriter eğitim anlayışıyla kalıba dökülmüş önemli bir kesim vardır.Bu geniş kesim içerisinde dinsel nasların egemenliğine geri dönüşü arzulayan mürteciler yanında otoriter devletin 1930' larına,güdümlü demokrasiye dönüşü özleyen siyasal mürtecilerde mevcuttur..Kısacası ülkemizde irticanın her iki tehlikesi de gündemdedir.. Ancak yakın tehlikenin hangisi olduğunu gözlemleyebilmek için devletin niteliğine ve yaşananlara bakmak gerekir.

Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan itibaren yarı askeri niteliktedir.Zaman zaman kesintiye uğrasa da parlamentosu açık,partileri serbest ve seçilmiş bir hükümeti işbaşında olmasına karşın, iktidar erki bir bütün olarak parlamentodan çıkan hükümetin tasarrufunda değildir..Parlamentonun içinden çıkan hükümet, iktidarı asker-sivil bürokrasiyle paylaşır.Bu de facto durum darbe Anayasası ve çıkarılan yasalarla hukuki zemine oturtulmuştur..Ayrıca derin devletin,yönetim ve denetimi hiçbir yasayla sınırlanmamış,kendi kurallarına göre organize olan bir iç mekanizması-örgütlenmesi de vardır.Bu kontra-gerilla örgütlenmesidir.

Gelinen süreçte, siyasal iktidarın ortakları arasında, önemli bir mevzi olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle iç çatışma çıkmıştır.Bir yanda burjuvazi rejimin yarı askeri niteliğine son verip tek başına iktidara sahip olmak isterken diğer yanda asker-sivil bürokrasi, hem kendi içerisindeki çatlakları giderebilmek ve hem de dış dinamiklerin etkisiyle son senelerde kaybetmiş olduğu mevzileri yeniden kazanabilmek,devlet yönetme ayrıcalığını yitirmemek için kıyasıya bir savaş içine girmiştir. Silahlı gücü elinde bulunduran asker-sivil bürokrasi, inisiyatifi elinde tutma çabasındadır.Bir yandan kazıyınca altından ırkçılık çıkan ‘milliyetçi' söylemlerle kitleler ajite edilirken diğer yandan .2005-2006 yılı boyunca ülkede derin devletin bombalama,cinayet,baskı ve linç operasyonlarıyla korku-panik havası yaratılıp ırkçı-faşist ideolojik politik rüzgar estirilmiştir..

Bugün ülkemizin karşı karşıya bulunduğu yakın tehlike dini irtica değil siyasal irticadır..Dini irtica bağırışları arasında zaten yarım yamalak olan demokrasimiz kuşatma altına alınmak istenmektedir,İrtica geliyor,ülke bölünmek isteniyor gibi sahte sloganlarla ulusalcı-milliyetçi bir dalga kabartılıp içinde emekli askerlerin de bulunduğu paramiliter yapılanmaların oluşturulduğu gerçeği gözlerden kaçmamalıdır.'Yeni ulusalcılık ‘diye bir ideoloji ortaya atarak mevcut gayrı nizami yapı ve çeteleşme meşrulaştırılmaktadır.Avrupa birliğinden,Kürt sorunundan,Ermeni meselesinden bahsedenler,Kıbrıs'ta çözüm diyenler hemen vatan haini damgası yiyerek kuşatma harekatı tamamlanmak isteniyor.

Her gün gözümüze sokulan birçok belirtiye bakarak ülkenin geleceğini rehin almak isteyen bir zihniyetin gitgide berraklaştığını söylemek kehanet olmayacaktır.Evet;gelinen noktada Türkiye 1930'ların Almanya'sını hatırlatıyor.Devlet yetkililerinin de katkısıyla, düşmanlarla çevrildiğimize inandırılan toplumun önemli bir kesiminde zaten var olan faşizme yatkın ruh halinin,faşizme yakın bürokratik-otoriter devlet geleneğiyle birleşmesi halinde açık faşist bir dönemin doğması olasıdır.

EVET;Cumhuriyet gazetesinin dediği gibi tehlikenin farkındayız.Ama bir farkla,DİNİ İRTİCA değil FAŞİZMİN.



Ahmet HACALOĞLU K.

22.03.2007

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 05-14-2008, 17:44   #2
Kullanıcı Adı
Liberal_Demokrat
Standart Yakın Tehlike: Irtica - Hangi Irtica?
Radikal dinci akımlar hep vardı, hep olacaktır. Dünyanın en ileri demokratik toplumlarında da var. Önemli olan, demokratik işleyiş içinde farklı anlayıştaki insanların da kendilerini ifade etme özgürlüğüne sahip olmalarıdır. Bu ortamı ne kadar yaratabilirsek, radikal dini örgütlerin önünü de o kadar kesebiliriz inancındayım.

Toplumdan korkmayacaksınız; insanın sağduyusuna güveneceksiniz. Başka çareniz de yoktur. Demokratik işIeyiş içinde insanlarınız mutabakat halinde sizin "radikal" olarak adlandırdığınız sistemi arzuluyorlarsa, yapacağınız birşey yoktur.

Gerçekgi bir değerlendirme ile, Türk toplumunun böyle bır arıu içinde olduğunu söylemek çok zor. Türkiye ve Türkler tarihlerinin hiçbir döneminde İslamı "radikal" bir tavır ile yaşamamışlardır. Anadolu Müslümanlığı diye birşey var; çok daha ılımlı ve bireysel yoruma açık olan. Bız toplum olarak bunu yapagelmişiz bugüne kadar.

Anadolu insanları dini vecibelerini farklı, farklı "tarik"lerden yani "yollar"dan ilerleyerek, yerine getiregelmişlerdir. biz buna saygılıyız. Ne zamana kadar? Belirli bir inanç grubuna mensup insanların, kendilerinden farklı inananlara tahakküm etmeye kalkmalarına kadar! Buna izin vermemeliyiz.

  Alıntı ile Cevapla
Alt 05-14-2008, 17:46   #3
Kullanıcı Adı
EpiVaTeS
Standart Yakın Tehlike: Irtica - Hangi Irtica?
ne radikalı kardeşim
Dinin radikal antiradikalimi var din dir...

Gene başladılar irctica höykürmelerine
adını koyamıyorlar tabi direk islam düşmanlığı diye...
EpiVaTeS isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-14-2008, 17:49   #4
Kullanıcı Adı
Liberal_Demokrat
Standart Yakın Tehlike: Irtica - Hangi Irtica?
Alıntı:
Alemdar Nickli Üyeden Alıntı
ne radikalı kardeşim
Dinin radikal antiradikalimi var din dir...

Gene başladılar irctica höykürmelerine
adını koyamıyorlar tabi direk islam düşmanlığı diye...
Dikkat edersen, radikal de olsa saygılı olalım diyorum. Örneğin benim fikrime göre demokratik bir ülkede şeriatçı bir parti olabilir. Aynı şekilde faşist bir parti de olabilir. Faşizmi ve şeriatçılığı tasvip etmem. O benim sorunumdur. Halk şeriat devleti istiyorsa, yapılacak bir şey yoktur.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 05-14-2008, 17:51   #5
Kullanıcı Adı
EpiVaTeS
Standart Yakın Tehlike: Irtica - Hangi Irtica?
Şeriatın anlamını biliyormusunda tasvip etmiyorsun
Şeriat ALLAH ın koyduğu kurallardır
sen bunu tasvip etmeyerek ALLAH ı (haşa) tasvip etmediğinimi söylemeye çalışıyorsun
EpiVaTeS isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-15-2008, 00:15   #6
Kullanıcı Adı
Liberal_Demokrat
Standart Yakın Tehlike: Irtica - Hangi Irtica?
Alıntı:
Alemdar Nickli Üyeden Alıntı
Şeriatın anlamını biliyormusunda tasvip etmiyorsun
Şeriat ALLAH ın koyduğu kurallardır
sen bunu tasvip etmeyerek ALLAH ı (haşa) tasvip etmediğinimi söylemeye çalışıyorsun
Dini siyasete karıştırma. Şeriatçılık başka İslam başka.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 05-15-2008, 00:18   #7
Kullanıcı Adı
murat kurt
Standart Yakın Tehlike: Irtica - Hangi Irtica?
Alıntı:
Liberal_Demokrat Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
Alemdar Nickli Üyeden Alıntı
Şeriatın anlamını biliyormusunda tasvip etmiyorsun
Şeriat ALLAH ın koyduğu kurallardır
sen bunu tasvip etmeyerek ALLAH ı (haşa) tasvip etmediğinimi söylemeye çalışıyorsun
Dini siyasete karıştırma. Şeriatçılık başka İslam başka.
Ya sen sabah tövbe ettin ne yaramaz adamsın be.

Din düşmanlarının sitesine girmeyi bırak da sözlükde Şeriati araştır.

Öğren yoksa yeniden parlayacağım,bıktım .
murat kurt isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-15-2008, 00:22   #8
Kullanıcı Adı
Liberal_Demokrat
Standart Yakın Tehlike: Irtica - Hangi Irtica?
Alıntı:
murat kurt Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
Liberal_Demokrat Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
Alemdar Nickli Üyeden Alıntı
Şeriatın anlamını biliyormusunda tasvip etmiyorsun
Şeriat ALLAH ın koyduğu kurallardır
sen bunu tasvip etmeyerek ALLAH ı (haşa) tasvip etmediğinimi söylemeye çalışıyorsun
Dini siyasete karıştırma. Şeriatçılık başka İslam başka.
Ya sen sabah tövbe ettin ne yaramaz adamsın be.

Din düşmanlarının sitesine girmeyi bırak da sözlükde Şeriati araştır.

Öğren yoksa yeniden parlayacağım,bıktım .
Senin seviyene düşmeyeceğim.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi