06-15-2008, 13:54 | #1 |
Yalçın Bulut haber61'e Konuştu
Kurtlar Vadisi dizisinin Yalçın Bulut'u Hüseyin Avni Danyal, haber61'e konuştu.
Trabzon gezisinde haber61'i de ziyaret eden Danyal, haber61'in sorularını da yanıtladı. Oyunculuğu ile büyük bir başarı yakalayan Hüseyin Avni Danyal ile gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbeti sizlerle paylaşıyoruz. Memleket Özlemini Nasıl Gideriyorsunuz? Trabzon'un tamamı benim için, sokağından tutunda insanına kadar hepsi ayrı bir özlem. Akrabalarım burada, onları ziyaret ediyorum. Çok fazla benim çocukluğumdaki kent kalmadığı için açıkçası sokak aralarında pek fazla dolaşmıyorum. Üzülüyorum. Çok şey değişmiş haliyle, onun için yukarıda Soğuksu'da arkadaşım Mehmet Ongan'ın evinde rahat ediyorum. Ama havaalanına inerken kenti yukarıdan görmek bile beni heyecanlandırdı. Benim için kutsal topraklar Trabzon. 10 yılım burada geçti. SOKAKTA TEK YAPTIĞIM ŞEY FOTOĞRAF ÇEKTİRMEK Trabzon halkının size gösterdiği ilgi sizi nasıl etkiledi? Çok gurur verici bir şey. Kendi kentlerinden olan bir insanın, İstanbul'da bu kadar başarılı olması insanımızın gözünde gurur kaynağı oluyor. Sokakta gösterilen ilgiden ben çok mutlu oluyorum ama şöyle bir şey çıktı ortaya; herkesin elinde bir fotoğraf makinesi var. Sokağa çıktığım anda sadece yaptığım şey fotoğraf çektirmek oluyor. Bugüne kadar bir çok dizi de rol aldınız. Ama Kurtlar Vadisi'nde daha çok ön plana çıktınız. Kurtlar Vadisi'nin diğer oyuncuları verdikleri röportajlarda diziyi hayatlarının dönüm noktası olarak gördüklerini dile getiriyorlar. Kurtlar Vadisi dizisi sizin hayatınızı nasıl etkiledi? Benim için daha önce çektiğim dizilerden farkı olmayan bir dizi. Türkiye'de çok izlenen bir dizi olabilir ama ben oyunculuk anlamında baktığım zaman 'Hatırla Sevgili'deki Adnan Menderes'in, 'Fırtına'daki Besim'in, 'Çemberimde Gül Oya'nın, 'Kurşun Yarası'nın Kurtlar Vadisi'nden hiçbir farkı yok. Çünkü ben oyuncu tarafından bakıyorum. Bana orada oyuncu olarak düşen görevi yerine getiriyorum. Dizinin çok fazla izlenmesi tabiki güzel bir şey. Benim oyuncu olarak yaptığım işe bakış açımı etkilemedi. Kurtlar Vadisi'ndeki rolünüzü beğeniyor musunuz? İnsanlar beğenerek izlediğine göre demek ki alnımın akıyla kurtarmışım. Kurtlar Vadisi'ni izliyor musunuz? Hayır… Neden, diziyi mi beğenmiyorsunuz yoksa? Vakit olarak uygun değil. Genelde biz Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar, 5 günde diziyi çekiyoruz. Akşamları dizilerin oynadığı saatlerde ben çalışır vaziyette oluyorum. Çekimim olmasa ya tiyatro provası oluyor, yada kendi işlerimle ilgileniyorum. Ancak dublajlarda eksiklerimi görme şansım oluyor. Dizide ne olduğunu sokaktaki adamdan öğreniyorum. İnsanlar sanki dizide ne olacağını gizliyormuşum gibi davranıyorlar. Gerçekten bilmiyorum. Sadece iş olarak görüyorum. Televizyon benim için bir iş. Ama tiyatro derseniz başka şekilde konuşurum. Benim asıl mesleğim tiyatro. Bu televizyonu önemsemediğim anlamına gelmesin. Ama tiyatro kadar önemli değil benim hayatımda. Dizide Memati ile iyi bir ilişki oluşturuyorsunuz. Dışarıdan öyle gözüküyor. Ben size söyleyeyim. Gerçek hayatta dizideki replikleri kullanıyor musunuz bir araya geldiğiniz de? (Gülüşmeler) Gürkan (Memati) ile dizinin dışında en fazla bir iki kez yan yana gelmişizdir. Ancak dizi setinde aynı sahnemiz varsa karşı karşıya geliyoruz. Biraraya gelsek bile sohbetlerimiz dizi üzerine olmuyor. Gürkan'da benim gibi, eve iş getirmeyiz. Televizyon tüketime dayalı bir şey. Yaptığınız hemen Perşembe günü tüketiliyor. Bizim aklımızda diziden pek bir şey kalmıyor. Haber61'de yazdığınız yazılarda diziden çıkartılması gereken derslerden bahsediyorsunuz ve karakterlere kimsenin bürünmemesinin özellikle altını çiziyorsunuz… Televizyon sanal bir dünya. Dizi ise sadece haftanın bir günü 2 saati alan bir şey. Bütün bunların bir insanın yaşamını etkileyip yönlendirmesi bana tuhaf geliyor. Oradaki hikayeyi kendi yaşamına yansıtmak çok büyük yanılgıya neden olur. İnsanların psikolojisi bozuluyor. Ama dizinin şöyle bir yönü var, Türkiye'de yaşanan olaylar dizide tekrar canlandırılıyor… Gelelim o konuya. Bu diziden alınması gereken tek ders şu. Türkiye'de gazetelerde gördüğümüz olayların aslında arkasında neler olduğunu, bunların hiç de göründüğü gibi olmadığını gösteren bir hikaye. Görünmeyen bir hikayeyi canlandıran insanlarda zaten gerçek değil. Onun içinde sokakta Memati gibi yürümek, Yalçın Bulut gibi yürümek, Polat Alemdar'ın laflarıyla yaşam şeklini belirlemek hiç gerçekle alakası olmayan bir yaşam. İnsanı gerçekten psikolojik olarak bir rahatsızlığa düşürür. Eğer yaşamını onun üzerine kurarsan Kurtlar Vadisi bittiğinde ne olacak. O zaman oradaki insanlar ölüp gittiğinde oradaki kahramanlar öldüğünde kendini git Ganita'dan aşağı at o zaman. (gülüşmeler) Sanal kahramanlar yaratmayın kendinize. Diziden dersini al ve yaşamının farklı alanlarında kullan. Silah konusunda da açıklamalarınız enteresan. Elinize ilk silahı dizide aldığınızı söylüyorsunuz… Evet askerde bile elime silah almadım. Sadece yemin töreninde elimi silaha koydum, kaldırdım. Evet Karadenizlinin yapısında silah tutkusu vardır ama bende yok. Şansıma da bütün dizilerde elimde silah oldu. Herhalde bana elimde silahı yakıştırdılar. Silah konusu açılmışken, silah markaları üzerine yaptığımız ve Polat Aemdar'ın dizide uzun zamandır kullandığı silahın Trabzon yapımı bir silah olduğunu söylememiz üzerine Hüseyin Avni Danyal cevap veriyor; Necati'nin (Polat) silahı takır takır atıyor. Benim silahım dizide kötü. Çatışma çıkıyor onlar takır takır atarken benim silahım takılıyor. Kesiyoruz bir daha başlıyoruz. (gülüşmeler) Dizi hakkında son bir sorum var. Önümüzdeki sezon tekrar devam edecek Kurtlar Vadisi. Siz yer alacak mısınız? Evet devam edecek ve bende yer alacağım. Ama Ocak ayında ayrılırım diziden. Ölürsünüz yani… (gülüyor) Ben 60 bölümden sonra bir diziden sıkılıyorum. Çünkü aynı şeyi 60 kere tekrarlamak beni sıkıyor. Sonrada inşallah kendi hazırladığım bir proje var onunla birlikte insanların karşısına çıkacağız. Nasıl bir proje? Karadenizli aileyi anlatan bir proje. Henüz net bir şey yok. Trabzonspor hakkındaki değerlendirmenizi de alabilir miyim? Trabzonluların bu aceleciliği olmazsa zannediyorum yönetim daha güzel işler yapacak. Çok heyecan verici gelişmeler var. Trabzonspor'un üzerinden ölü toprağı kalktı. 5-6 yıldır bu heyecan yoktu. Birde siz burada hep Trabzonsporlularla birliktesiniz. Biz İstanbul'da Galatasaraylıların, Fenerlilerin ve Beşiktaşlıların içindeyiz. Onlarla kavga ediyoruz. 5 senedir kavga edecek bir şeyim yoktu, hep susuyordum. Sadece dinlemekle yetindik. Olduğumuz yerde sinirlendik. Şimdi lig başlar başlamaz konuşacak çok şeyimiz olduğunu biliyorum. Çok büyük bir kan değişimi. Ben Trabzon'da şunu hissettim; sanki bu takım 1. lige yeni çıktı, şampiyonluk yaşayacak gibi. İnşallah güzel şeyler olacak. 3 büyük kulüp Anadolu'dan çıkan bir dördüncüyü tabiki hoş karşılamıyor. Bunu kaldırmaları çok zor. Sivasspor'un halini de gördük. Kolay değil. İstanbul'da medya olsun, diğer sektörler olsun diğer takımları tuttukları için haliyle haberler onların üzerine kuruyorlar. El birliği ile bu takımı ayağa kaldırmalıyız. İstanbul'da maçlara gidiyor musunuz? Tabiki. Heralde bu sene takımın bütün maçlarına gideceğiz. RÖPORTAJ: Elif ÇAVUŞ [email protected] haber61.net
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|