Kaçak ermenileri geri gönderirim diyen Sayın Recep Tayyip Erdoğanı, köşelerinde YAKIŞMADI, İMKANSIZ, ÖZÜR DİLE, FAŞİSTLİĞEMİ KAYIYORSUN diye protesto eden, bazı kesimler tarafından akpartiye YANDAŞ MEDYA diye tabir edilen liberal demokrat, eski komünist ve benzeri gazetecileri PROTESTO ediyorum.

Büyük bir kısmı Ermenistan’a bir kez bile gitmemiş olan diaspora Ermenilerinin hemen hepsinin anneannesinin, dedesinin Anadolulu olduğu sizin için yeni bir bilgi mi yoksa?
Ve Sayın Başbakan, sizin kaçak Ermeni işçilere müsamaha göstermeniz, kanun gereği olmadığına göre, “insaniyet namına” değil miydi?
Yoksa siz başından itibaren bu insanları “rehin” olarak, “koz” olarak, onların Türkiye’de kurmaya çalıştıkları derme çatma düzeni “günün birinde işinize yarayacak bir şantaj malzemesi” olarak gördüğünüz için mi, “kaçak” statülerini sürdürmelerine izin verdiniz, hatta bunu teşvik ettiniz?
İnsanların hayatıyla oynamanın “yaradanı ve yaradılanı” sevmekle ne ilgisi var?
Ve hayatıyla oynadığınız, “gönderirim” dediğiniz insanların, doksan beş yıl önce İttihatçıların bu topraklardan “gönderdiği” Ermenilerin torunları olduğunu, birilerinin ille de yüzünüze haykırması mı gerek?
İttihatçı zulümle aranızdaki bu dümdüz çizgi vicdanınızı sızlatmıyor mu?
Ya Yunus Emre ile aranızdaki bu devasa uçurum?

Bazılarının anaları dedeleri yemek yediği kaba pislemiş ise ve ittihatçı denen zihniyet kimilerine göre doğru kimilerine göre yanlış onları kurunun yanında yaşıda yakarak sürmüş olduğu Erdoğan için çok eski bir bilgi.Erdoğan bu yazıyı yazan kişiden bin kat daha bilgili değil mi?

Evet insaniyet namına.Başka ne olabilir?

Şantaj malzemesi değil anlatmak istediği siz hala pislemeye çalışıyorsunuz biz hala sizi besliyoruz biz sizi insan olduğunuz için seviyoruz demek. Teşvik ettiği falan yok bunu nerden çıkarmışlar?

İnsanların hayatlarıyla oynamak ne demek ve ne alakası var. 72 milyonun hayatıyla oynayanlara karşılık olarak 100000 kişiyi kendi halkından 10000000 kişi işsizken beslemek bu milletin erdemi değil mi?

95 yıl önce olmuş bir olayı Erdoğanın sırtına yüklemek ne demek? İttihatçılarla aynı çizgideymiş peh bunu yazanın aklına şaşarım aklına. Gözler vardır görmez Kulaklar vardır işitmez değil mi?

Dinimizden; Parandan aşından ekmeğinden önce anne babana sonra akrabana sonra yetimlere sonra çevrene sonra milletinin ve en sonda uzak insanlara hayrına aktar yedir içir eğer sıkışıklık yaşar isen uzak insanlardan kıs.Milletinde aç işsiz var ise uzak milletlerden kendi milletine aktarmanda sorun yok.

Siyasetten; Siyaset bir savaştır. Koz elinde ise karşındakinin kozuna göre oynaman senin hayrınadır.

Son olarak biz sizi hala besliyoruz hemde kanunlarımızı hiçe sayarak demek isteyen Erdoğana konuyu saptırıp çemkiren bir kısım yandaş medyaya Arınçın tabiriyle Tü size be diyorum.

Senin bakış açında güzel yukardaki Yazarında bak şimdi de Ahmet Altanın bu konudaki yazısına bakalım.

"...Bu iktidar hem yuhalanacak, hem alkışlanacak işleri aynı anda yapabiliyor. Kafası ve kimliği pek net değil, bir yanıyla çağdaş ve ilerici, bir yanıyla tutucu ve hoyrat. Müslüman kimliğine bolca milliyetçilik katmış, özgürlük aranışına 'itaat isteği' bulaştırmış, Ergenekon'a karşı çıkarken İttihatçı katilleri sahiplenmiş tuhaf bir iktidar bu. Türkiye gibi çok karmaşık bir ülkenin değişim günlerini yönetmeye çalışırken kendisi de çalkalanan bir yönetim anlayışı. Sorunumuz sadece bu iktidar değil tabii, bence büyük sorunlarımızdan biri de bu kafası karışık iktidarı 'hakkıyla' eleştirecek bir muhalefetin eksikliği, onu hak ettiğinde alkışlayacak, hak ettiğinde destekleyecek 'adaletli' bir aydın kitlesinin olmaması."

Ahmet Altanın aklı ermez böyle şeylere ona cevap yazma gereğini bile hissetmiyorum. Zaten yazısınıda okursan aklı ermemiş gene.

TOPTAN CEVAP RECEP TAYYİP ERDOĞAN dan:
Aynı şekilde ülkemizde kaçak olarak bulunan Ermenikler ilgili iade ederiz etme yoluna gidebilirz şeklindeki sözlerim ulusal ve uluslaraarası basında çarpıtıldı. Sözlerimin içindeki kaçak çalışan sıfatı kaldırılarak bir infial yaratılmaya çalışıldı. Bunlar çok tehlikeli oyunlardır. Bizim bu ülkedeki azınlıklar ile ilgili duruşumuz bellidir. Bana özür dileme tavsiyesinde bulunanlara sesleniyorum. Biz kimden özür dileyeceğimizi iyi biliriz.
Londra’da ifade ettiğim, ülkemdeki kaçak Ermenileri sınır dışı etmek ifadem, maalesef ulusal ve uluslar arası platformlarda kaçak kelimesi atılarak kullanıldı ve kullanılıyor. Ermenileri sınır dışı etmek ile kaçak çalışan Ermeni’leri sınır dışı etmek arasında derin bir anlam farklılığı vardır.
Özellikle uluslar arası basında, bir infial oluşturulmaya çalışıldığını görüyoruz. Bunlar son derece çirkin oyunlardır.
6-7 Eylül olaylarının çirkin bir provokasyon olduğunu, o dönemde ülkelerini terk edenlere haksızlık yapıldığını ben söyledim. Ama kaçak çalışan Ermenilerle ilgili sözlerimi saptırmak isteyenler, umarım kendilerini tashih ederler.
Bana özür dilemelidir tavsiyesinde bulunanlara sesleniyorum, biz kimden özür dileyeceğimizi çok iyi biliyorum. Sen kimin avukatısın yahu? Bir defa dürüst ol. Doğrunun avukatı ol, yanlışın değil.
Yakıştırıp yakıştırmamak, milletim ne yakıştırıyor bu önemli. Doğru olanı dürüst olanı yapmaya mecburuz. Biz yolumuzda aynen devam edeceğiz

Aynı yakıştırmayı yapanların Başörtüsü ve Mütedeyyin kesim için kılını kıpırdatmaması ne peki...
Kendi vatandaşına yapılan zulüme sessiz kal...
Başkalarına yapılınca feveran et...
Samimi olalım Lütfen...
Samimiyetsizlerin sözlerine tamah etmem...
Etmemeliyizde...!!!

Bu sınırdışı edilecek kaçak ermenilerin içinde sakın bu malum medya yazarlarıda olmasın

Bir şeye kafam takıldı. Devletci ve statükocu cevre ,başbakanın bu çıkışından hoşnut ,onların hoşnut olması bizler için düşündürüçü olması gerekmezmi , devletçi ve radikal söylemlerden uzak olması yunus gibi olması çok daha makul değilmi , seçim öncesi hisleri yakalamak siyaseten mantıklıda olsa vicdanen doğrumudur. Kaldıkı dış lobileşmelerdeki zaafiyetlerimizden dolayı siyasi kararları etkileyememenin ceremesini ülkemizdeki Ermenilere fatura etmek doğrumudur bunların bir çoğu kafamı karıştırıyor. Sanki siyasi bir çıkar güdülerek söylenmiş söylem.