01-24-2014, 01:47 | #1 |
Yasin Doğan - Bir İllüzyon Çöküyor
Yasin Doğan
Bir illüzyon çöküyor Son gelişmeler sıkıntıların yanında bazı hayırlara da sebep olmuş görünüyor. Mesela dünyevileşmekle eleştirilen bazı yazarlar dini-diyaneti hatırladılar, uzun zamandan sonra tekrar İslamcı gibi konuşmalar yapıyorlar. Mesela üstad ve Risale-i Nur yeniden keşfedildi. Uzun zamandır bazı gazetelerin birinci sayfalarında yer almayan Bediüzzaman Hazretleri çok şükür ki, yeniden hatırlandı. Mesela yalan ve iftiranın, kişileri itibarsızlaştırıcı yayınların kötü bir şey olduğu dile getirilmeye başlandı. Mesela dinî cemaatler yeniden keşfedildi, onların da bu ülkenin bir zenginliği olduğu yeniden hatırlandı. Düne kadar cemaatleri adam yerine koymayan, onlara karşı her alanda tahammülsüzlük yapan, hatta bir çoğunu terör örgütleriyle veya bir kısım operasyonlarla ilişkilendirmeye çalışanlar bir anda cemaatleri kazanma yarışına girdiler. AK Parti'den sonra cemaatleri hedefe koyanlar iş tersine dönünce cemaatleri doğal müttefik yapmaya soyundular. Mesela bürokraside yaşanan kıyımlar, makam mevki için yaşatılan zulüm ve haksızlıklar gündeme taşındı. Meğer yüzlerce insana paralel yapı tarafından büyük mağduriyetler yaşatılmış. Bir makam uğruna ne güneşler batırılmış, ne ocaklar söndürülmüş, ne çamurlar atılmış. Sessiz mağdurlar ses vermeye başladılar. Mesela 'canavarlaşan devlet' kavramı yeniden keşfedildi. Devlet aygıtını kullanarak büyük bir operasyon kabiliyetine ulaşan paralel yapı, makinenin dişlileri arasında bir çok insanı ezmesine rağmen sanki hükümet devletleşerek insanlara zulüm ediyor gibi bir tezvirata başladı. Son dönemde hükümetin otoriterleştiği kanaatini üreten uygulamaların bir çoğuna kendileri imza atmasına rağmen hükümetin mağduriyetler ürettiği tezi kimsenin itibar etmediği çok komik bir argümana dönüştü. Mesela 28 Şubat zulümleri yeniden hatırlandı. İş çevrelerine, sivil toplum örgütlerine, kendilerini eleştiren yazarlara, rakip gördükleri bürokratlara karşı vicdansız kampanyalar ve tezgâhlar içine giren paralel yapının, pişkin bir şekilde hükümeti 28 Şubatçılıkla suçlaması ironik bir hâl aldı. Bilinçlenme, şuurlanma çok güzel bir şey... Her kurumda, her alanda ciddi bir bilinçlenme ve şuurlanma durumu yaşanıyor. Susturulan, itilen, kakılan, kenara itilen kim varsa yeniden 'ben de varım' diyor, müthiş bir özgüven canlanması yaşanıyor. Paralelciler güven sarsıntısı yaşarken, paralel yapı mağdurları özgüven içinde silkinmeye ve haklarını korumaya başlıyor. En önemli kazanım ise kendi networklarında ürettikleri şehir efsanelerinin, uydurma hikâyelerin, yalan-yanlış senaryoların artık yutulmaması... Herkesi saf yerine koyarak ürettikleri yalan hikâyeler artık asıl olayı perdelemeye yetmiyor. Madalyonun bir yüzündeki tebessüm diğer yüzündeki korkunçluğu gizleyemiyor. İllüzyona dönüşen çift yönlülük artık açık seçik kendisini gösteriyor. Hem insafsızca saldıran, hem hiçbir şey yokmuş gibi mağdur edebiyatına sığınan sahtekârlık kabak tadı veriyor. Olanda elbette hayır vardır. Yaşanan her musibetten dersler çıkarmak gerekir. Şer gibi görünenden hayır sudur edebilir. Özeleştiri, muhasebe, murakebe, samimi sorgulama hayırlı sonuçlar için kaçınılmazdır. Her türlü yanlışa karşı doğruyu yapmak, samimi bir şekilde hayır için çaba göstermek asıl olmalıdır. Kaynak Yeni Şafak 23.01.2014
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|