10-07-2009, 07:47 | #1 |
Yavuz Bahadıroğlu "Gündemden kafama takılanlar"
Aydın Doğan’a vergi cezası:
Aydın Doğan Bey’in vergi borcu şöyle olacak böyle olacak... Gerçekten vergi kaçırmış kaçırmamış... Bunlar benim anladığım işler değil... Bu yüzden kafama hiç takmadım... Ama onlarca gazetenin, televizyonun, radyonun, derginin tüm yazarlarının, habercilerinin, yöneticilerinin, programcılarının, yorumcularının, hukukçularının, iktisatçılarının, psikologlarının, pedagoglarının aynı anda aynı şeyleri düşünmelerini, aynı kararı almalarını ve ağız birliği içinde bunu ilan etmelerini kafama fena halde taktım... Anlayamadığım şu: Bunlar tarikat mı şirket mi? Tarikatlarda bile “aykırı mürit”ler çıkarken, nasıl oluyor da bunlarda hiç “aykırı ses” çıkmıyor? IMF protestosu: Selçuk Özbek’in IMF Başkanı’na fırlattığı Nike ayakkabı taklit çıktı... Zaten eylem biçimi de taklitti... Iraklı gazeteciden kopyalamıştı. ........ Be yavrum anladık İMF’ye kızıyorsun... Protesto etmek istiyorsun... Peki, birilerini taklitten başka fikir gelmiyor mu aklına? Buna da takılmadım diyelim, ama ayakkabının markasına fena halde takıldı kafam... Amerikan markasıyla Amerika’nın öncülük ettiği kapitalizmi protesto fikri hiç zekice gelmedi bana. Gençliğimizin haline bakın... Ayaklarında blucin (Amerika)... Sırtlarında parka (Amerika)... Bir ellerinde kola, bir ellerinde hamburger... (Amerika)... Dillerinde ve kulaklarında pop müzik (Amerika)... Protestoları bile Amerikanvâri... Ayakkabı markasına kadar hem de. Müjde Ar: Dizi filmlerdeki müstehcen sahnelere şifre konması şeklindeki teklife Müjde Ar’dan karşılık geldi: “Sevişme Bakanlığı kurulsun!” (Milliyet, 03.10.09). Oynadığı 80 filmin 60’ında tecavüze uğrayan birinden farklı teklif gelseydi, şaşardım. Yeni “Mustafa”: Turgut Özakman’ın yazdığı “Atatürk senaryosu”nun özetini veriyorum... O büyüktü... Cok büyüktü... Pek çok büyüktü... En en büyüktü... Tek büyüktü. O kahramandı... Çok kahramandı... Pek çok kahramandı... En en kahramandı... Tek kahramandı. Son. Boykot: Askerler TBMM’nin açılışına katılmış... Böylece askerin TBMM’yi boykotu sona ermiş... Sebep arıyorlar buna... Geçmişe bakın: Üniversitelerin solcu öğrenciler tarafından işgal edildiği, derslerin boykot edildiği 68’li yıllarda CHP Genel Başkanı sıfatıyla İsmet Paşa, “Boykotla işgal aynıdır” demişti... Meğer farklıymış... Önceleri Meclis’i işgal (1960-1971-1980 müdahaleleri) ettiler... Sonrasında 28 Şubat süreci geldi, Meclis devre dışında bırakıldı... Derken “boykot” geldi... Nihayet o da kalktı işte! Cindoruk’tan haber: Merakımı mucip oldu, Demirel’in eski “emanetçi”si Hüsamettin Cindoruk nerelerde acaba? DYP’ye Genel Başkan olmadan önce kanal kanal gezer, yüksek fikirlerinden müstefid olmamızı sağlardı. Onun sayesinde demokrasi ile jakobenizmin uzlaşabileceğini öğrenmeye başlamıştık... Nihayet essahtan bir partisi oldu diye sevinirken, ortadan yok oldu! Galiba sonunda kendine bir parti buldu, lakin bu kez de kendisi kayboldu! Mustafa Sarıgül Olayı: “Mustafa Sarıgül’den lider olur mu?” diye soranlara söylüyorum... Bal gibi olur! Baksanıza: Bu ülkede Deniz Baykal’dan ana muhalefet lideri bile oluyor.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|