![]() |
#1 |
![]() Kürde fırsat verme Ya Rab
Dehre sultan olmasın Ayağını çarık sıksın Karnı bile doymasın Vur sopayı al haracı Asla iflah olmasın Ol bu çeşmeden gavur içsin Rum içsinKürde nasip olmasın Vasiyetim oldur kim, Kürd bin kere yalvarsın. İnanma, kanma. Yakana bit, kapına Kürd dadandırma YAVUZ SULTAN SELİM Bugün bir arkadasım göndermiş bu yazıyı.. Araştırdım Kaynak: Evliya Çelebi, Seyehatname, Zuhuri Danışman Derlemesi, C.3, s.80 Bu konu hakkında bir bilgisi olan var mı? Bu dogru olabilir mi ? ![]()
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Kürtleri rencide edici bir yazı araştırılması lazım ben inanmıyorum Yavuz Sultan Selim in böyle bi yazı yazacağına...
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Bunlar Yavuz Sultan Selim'e iftira atan güruh tarafından yazılmış saçma sapan şiirlerdir...
bunların Yavuz Sultan Selim ile uzaktan yakından alakası yoktur... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() her ne olursa olsun her insan aynıdır dili dini onu farklı yapmaz bu farkları çıkartanlar savaştan para kazananlardır.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() İhtimal dahi vermiyorum böyle bir olaya.
Bir kaç yönden konuşalım. 1-Yavuz Sultan Selim Hanın ne kadar din sevdalısı bir insan olduğunu biliyoruz. Ve ayrıca halife ünvanıda almıştır.Siz bir halifeye etnik ayrımcılığı yakıştırabiliyormusunuz? 2-Yavuz Sultan Selim çok heybetli ve güçlü bir liderdi.Peki şöyle düşünün bir topluluktan bu kadar nefter etse padişahımız onlara böyle oturur şiirmi yazar? 3-Birde şunu söyliyeyim bu şiir çok basit ve sade bir türkçeyle yazılmış.Oysaki Yavuz Sultan selim divanları bile harika bir şairdir.Ve divan edebiyatıyla ilgilenir.Bu basit yazı kesinlikli ona yakışmaz. Ben evliye çelebinin seyahatnamesinde varmı bilmiyorum ama olsa bile bu doğruluğu kanıtlamaz çünkü evliya çelebiyle yavuz han aynı dönemde yaşamamışlardır.Çelebi bunu yazsa bile bizzat bildiğinden değil kulaktan dolma yazabilir |
|
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Bu açıklık getirir belki konuya...
Zaman - Mustafa Armağan Bir internet efsanesi: "Kürde fırsat verme Ya Rab" İnternetin bir kötülüğü de, uydur kaydır bilgilerin kendisine kolayca müşteri bulabiliyor olması. Biri bir taş atıyor internetin kuyusuna, kırk akıllı çıkarabilirsen çıkar artık. İşte sizin posta kutunuza da gelmiş olması muhtemel o 'müthiş bilgi': Güya Yavuz Sultan Selim Ridaniye seferine giderken yaptırdığı çeşmeyi dönüşte harap vaziyette bulmuş; bunun üzerine de aşağıdaki mısraları kendisi kaleme aldırarak çeşmenin üzerine yazdırmış. Şiirin anlamı 1999'da Hasan Pulur'un bir yazısında dile getirilince çeşmenin üstündeki kitabe silinmiş! Çeşmenin kitabesinde şu yazılıymış: Kürde fırsat verme Ya Rab dehre sultan olmasın Ayağını çarık sıksın karnı bile doymasın Vur sopayı al haracı asla iflah olmasın Ol bu çeşmeden gavur içsin, Rum içsin Kürde nasip olmasın. Bunu okuyup sersemlemiş olan okurlarım soruyor: Acaba bu bilgi doğru mu? Bunun gibi konularda atalarımız 'Tut kelin perçeminden' diye şık bir kelam etmişler. Neresinden tutalım? 1) Bu çeşme neredeymiş? Bir resmi, kazınmış da olsa kitabesini gösterin. Rivayetle, -mış, -miş ile tarih olmaz. Yerini söylesinler, gidip kendim göreyim. 2) Sözü edilen en basit vezin ve kafiye bilgisinden yoksun birinin söylediği açık olan manzume, şiirimizin atılım devri olan Yavuz devrine ait olamaz. Kelimeleri, bozuk vezni, külhanbeyi üslubu ile ise Yavuz'a hiç ait olamaz, zira onun Osmanlı padişahlarının en âlimi, üstelik Kürtlere en yakın davranan padişahlardan olduğunu biliyoruz. 3) Yavuz hiç Türkçe şiir yazmamıştır, divanı Farsçadır. Ona atfedilen "Şîrler pençe-i kahrımda olurken lerzân / Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek" diye başlayan ünlü kıtası dahil olmak üzere bazı Türkçe parçalar Nesrî gibi başka şairlere aittir. Sanırım soruyu bana değil de, bu soruyu ortaya atanlara sormalısınız. Önce böyle bir çeşmenin varlığını ispat etsinler, görelim, ondan sonra konuşalım. Olmaz mı? Üstelik ben 'Milliyet'in internet arşivinde aradım, taradım, Hasan Pulur'un 1999'da böyle bir yazısına rastlayamadım. Kaynak olarak zikredilen Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde (Zuhuri Danışman neşri, cilt 3, s. 80) de böyle bir hikâye yok. Kazınmış da olsa kitabe yok, bir fotoğrafı yok, kaynak diye verdikleri Evliya Çelebi'de yok, Yavuz'un Türkçe şiiri yok, o yok, bu yok ama ortada koskocaman bir yalan fırıl fırıl dolanıyor. Ve mine'l-garaib. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Böyle br şiir yazıldığına ihtimal bile yoktur, Kesinlikle Osmanlı Ahlakına ters düşen bir yazıdır, martaval'dır gözüyle bakıoyurm, Ecdad'ıda bu pis oyuna alet ettiler ya
![]() |
|
![]() |
![]() |
#8 |
![]() Gerekli açıklamalar yapılmış.
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() "İhtilaf ü tefrika endişesi,
Kûşe-i kabrimde hatta bîkarar eyler beni. İttihadken savlet-i a'dayı def'e çaremiz; İttihad etmezse millet, dağdar eyler beni. " Yavuz Sultan Selim bucümleyi kullanan birinin yukarıdaki sözleri söyleyeceği aklımın ucundan geçmez |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|