Gazze Şeridi’nin 1967 yılından beri en kötü günlerini yaşadığını, altyapının çökmek üzere olduğunu ve büyük bir insani felaket yaşanabileceğini açıklayan, Filistin topraklarındaki insan hakları ihlalleri ve insani hizmetlerle ilgilenen sekiz kuruluş, Gazze’deki hastanelerde günde 12 saat su ve elektrik kesintisi yaşandığını, işsizlik ve fakirlik oranının en üst düzeye çıktığını ve elektrik ile su altyapısının çökmek üzere olduğu ifade ediyor.

Söz konusu raporun altında imzası olan Uluslararası Af Örgütü, CARE, Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü, Oxfam, Uluslararası Çocukları Kurtarma Kurumu, Christian Aid, Trócaire ve CAFOD adlı kuruluşlar Gazze’ye uygulanan kuşatmanın ve yapılan saldırıların tamamen insan haklarına aykırı olduğunu ve toplu cezalandırma kapsamına girdiğini söylüyor.

Raporda ayrıca işgal güçlerinin son saldırılarının Gazze’de hayatı çekilmez hale getirdiği, kuşatmanın sona erdirilmemesi halinde Gazze’de insanların günlük ihtiyaçlarını karşılayan altyapının her an çökebileceği, ablukanın sürmesi durumunda ise Gazze’nin içine düştüğü çukurdan kurtarılmasının imkânsız hale geleceği belirtiliyor.

Bu durum gelinen noktanın ne kadar vahim olduğunu göstermeye yetiyor mu? Hayır yetmiyor. Çünkü durum tespit edilenden daha da vahim. Bu katliamlar karşısında İnsanlık insanlığını kaybetmiş.
Duymuyor,görmüyor,hissetmiyor.

Daha birkaç gün önce İsrail askerlerinin Gazze'ye düzenlediği saldırıda öldürülen henüz 20 günlük Filistinli bebek Amira’ya sıkılan kurşunlar bile bizim vicdanlarımıza işlemiyor.

Gelin bir de ABD Başkanı Bush’a bakalım.

Bush Amira’nın ölümünün ardından Kudüs'te din eğitimi veren bir okula düzenlenen silahlı saldırıdan sonra, ABD'nin İsrail'in yanında olduğunu açıkladı. Bush, saldırının ardından yaptığı açıklamada, "bu barbar saldırıyı kınıyorum" ifadesini kullandı.Ve İsrail Başbakanı Ehud Olmert'e teminat verdi. "Yanınızdayız "diye.

Peki onun kınaması sözde kalıyor mu? Yok kalmıyor.

Bush gerçekten ter türlü katliam da İsrail’in yanında yer alıyor.

Biz ise Bush kadar bile olamıyoruz.

Bir iki örnek verelim

Mısır; Filistin'in Gazze bölgesi ile olan sınırına Filistinlilerin Rafah'a geçişini önlemek amacıyla taş ve betondan bir duvar inşa ediyor.

Ürdün, Fas; nerede ise açık açık İsrail’in yanında yer alıyor.

Türkiye; İsrail ile bir çok anlaşmaya imza atıyor. Başka bir devlet(Filistin)için daha ne yapılabilir. Kınadık yardım gönderdik diyerek görevini yaptığını zannediyor.

Örnekleri istediğimiz kadar çoğalta da biliriz.

Bu bir kaç örnekten de anlaşılacağı gibi Müslüman ülkeler olarak bir Bush etmiyoruz.ABD,İsrail’in yanındayım diyor ve gereğini yapıyor

Ya biz;
Filistin’in yanındayız diyoruz gerisi faso fiso.
Gözle görülebilen bir icraat yok.

Kalemin bile mürekkebi bitiyor, Filistin’de akan kanı durdurmaya yetmeyen “sözde kınamalarımızın alt yapısı olan vurdum duymazlık” bizim ruhlarımızda bitmiyor.


Arzu ERDOĞRAL - Kudüs Yolu
kudusyolu.com

Hüdaverdi karıştırdın ortalığı... :D :D

Abo açılmış,baktım baktım göremedim kör gözle bakmışım demek ki pardon :D
o zaman yazıyı silip başka yazı koyayım.
----
Hasan Karakaya'nın yazısını silip Arzu ERDOĞRAL'ın yazısını ekledim...

Ne yapılsın Savaşmı açılsın israil ve amerikaya
Silah cephane bitti mi israilden alırız amerikadan alırız..
Kınayacak başka ne yapabilir ki..en azından şimdilik