04-22-2012, 00:20 | #1 |
Yeni Akit yazarlarından Abdurrahim Karakoç yoğun bakımda..!
Abdürrahim Karakoç yoğun bakımda..!
Şair ve yazar Abdürrahim Karakoç, ciğerlerindeki enfeksiyon nedeniyle Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yoğun bakıma alındı. Abdürrahim Karakoç'un oğlu Türk İslam Karakoç, yaptığı açıklamada, 80 yaşındaki babasının, ciğerlerindeki enfeksiyon nedeniyle bir süre Konya'da tedavi gördüğünü söyledi. Tedavinin ardından tetkik için tekrar Konya'ya götürdüklerinde doktorlarının ''vücudunun iyi tepki verdiğini'' söylediğini anlatan Karakoç, ancak tedavinin 5-6 ay süreceği ve yine enfeksiyon kapmaması gerektiği konusunda uyarıda bulunduklarını dile getirdi. Bunun üzerine Ankara'ya döndüklerini ifade eden Karakoç, dün rahatsızlanması üzerine babasını tekrar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırdıklarını belirtti. Karakoç, ''Tekrar ciğerinde enfeksiyon olduğu anlaşıldı. Kanındaki oksijen değerleri de yüzde 30'a kadar düşmüş. Tetkiklerden sonra yoğun bakıma alındı. Burada enfeksiyonu gidermek ve oksijen oranını yükseltmek için tedaviye başladılar'' dedi. Karakoç, tüm sevenlerinin babası için dua etmesini istedi. ABDÜRRAHİM KARAKOÇ KİMDİR? Nisan 1932 yılında doğan Karakoç’un şiir merakı küçük yaşlardan gelmektedir. Şiire merakının bir sebebi de ailesinde dedesi, babası ve kardeşlerinin şair olmasıdır. İlk yazdığı şiirleri İKİ kitap olacak hacimde iken beğenmeyip yaktı ve 1958 yılından itibaren yazdıklarını 1964 yılında ”Hasana Mektuplar" ismi altında kitap haline getirdi. 1958 yılında bulunduğu kasabada belediye mesul muhasibi olarak memuriyete girdi ve 1981 Mart ayında emekli oldu. Şiirlerinde esas unsur olarak insanı ele alan şair, şiirleri yüzünden otuza yakın mahkemeye verildi fakat hepsinden beraat etti. 1985 yılından beri gazetecilik yapan Karakoç, bir ara politikaya girdi ve ayrıldı. ESERLERİ Şiir kitapları: Hasan'a Mektuplar (1965) , El Kulakta (1969) , Vur Emri (1973) , Kan Yazısı (1978) , Suları Islatamadım(1983) , Beşinci Mevsim(1985) , Dosta Doğru, Akıl Karaya Vurdu(1994) , Yasaklı Rüyalar(2000) , Gökçekimi(2000) , Gerdanlık-I(2000) , Gerdanlık-II(2002) , Gerdanlık-III(2005) ,Parmak İzi(2002) , Düşünce Yazıları, Çobandan Mektuplar(Deneme) KENDİ DİLİNDEN, KENDİ TARİFİ 'Ebedî kudretin tek sahibinden alınan emir üzerine 1932 yılında dünyaya gelmişim. Çocukluğum şöyle-böyle geçti. Kıt imkânlara, kıtlık yıllarına rağmen hâlâ o günleri özlerim. Birçok kimseye o yılları anlatsam, 'Özlenecek neresi var? ' diyebilirler, amma ben hep çocukluk yıllarımı sevdim. Şiir yazmaya küçük yaşlarda başladım. Zaten bizim oralarda her genç şiir yazar. Bu tutku başka bir meşgalenin veya işin olmayışından kaynaklanıyor gibime geliyor. Ben de avareydim, boşluğumu şiirle doldurmaya çalıstım. Benimle şiire başlayanlar yalnızlıktan, yardımsızlıktan dökülüp gittiler. Bana gelince; sağolsunlar, iktidarların ve muhalefetin irikıyım politikacıları, ihtilal cuntacıları, 'bilimsel' cüppeliler, entellektüel züppeler, millî soyguncular, sosyete parazitleri, sermaye sülükleri, zulüm-işkence makineleri, adalet katleden hukukçular, dalkavuklar, üçkağıtçılar v.s. hep bana yardımcı oldular. Şiir malzememi veren onlar, öfkemi bileyen onlar oldular. Yardımlarını inkâr etmiyorum, fakat teşekkür de etmiyorum. Dinsizlerin değil, din düşmanlarının, yani İslâm düşmanlarının da az yardımı olmadı. Bir bakıma dinî duygularımın kuvvetlenmesine vesile oldular. En uygun zamanda yaşadığıma inanıyorum. Yardımcılarım (!) var oldukları sürece yazmaya devam edeceğim. Allah (cc) kısmet ederse...' Evli ve 3 çocuk babasıdır.1984 Ekim ayından bu yana Ankara'da ikamet ediyor. Şu anda hiç bir siyasi kuruluş, hiçbir mesleki dernek üyesi değildir. Hakkın yanında olanları sözleriyle desteklese de, şahısları övmek, beğenmeyince sövmek gibi basitliği kabul etmemektedir. Yemini var, yazabildiği müddetçe yazacak. Kim bilir nereye ve ne zamana kadar... EN MEŞHUR ŞİİRLERİNDEN BİRİ; MİHRİBAN Mihriban(Aşk) Sarı saçlarına deli gönlümü Bağlamışlar, çözülmüyor Mihriban. Ayrılıktan zor belleme ölümü Görmeyince sezilmiyor Mihriban. 'Yâr' deyince, kalem elden düşüyor Gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor Lâmbamda titreyen alev üşüyor Aşk, kağıda yazılmıyor Mihriban. Önce naz, sonra söz ve sonra hile... Sevilen, seveni düşürür dile Seneler, asırlar değişse bile Eski töre bozulmuyor Mihriban. Tabiplerde ilâç yoktur yarama Aşk deyince ötesini arama Her nesnenin bir bitimi var ama Aşka hudut cizilmiyor Mihriban. Boşa bağlanmamış bülbül, gülüne Kar koysan köz olur aşkın külüne... Şaştım kara bahtın tahammülüne Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban. Tarife sığmıyor aşkın anlamı Ancak çeken bilir bu derdi, gamı Bir kördüğüm baştan sona tamamı... Çözemedim... Çözülmüyor Mihriban. Kaynak: Dunya Bulteni
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
04-22-2012, 00:28 | #2 |
ALLAH acil şifa versin...
|
|
04-22-2012, 01:00 | #3 |
acil şifalar diliyorum
|
|
04-22-2012, 17:15 | #4 |
Rabbim acil şifalar versin.Dua edelim bolca...
|
|
04-22-2012, 18:30 | #5 |
Allah acil şifalar versin...
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|