Yeni başkan çok esprili
11 Aralık 2007 Salı 11:08




Yeni YÖK Başkanı'nın eşi konuştu. Meğer bu onlar için tam bir sürpriz olmuş.
YÖK Başkanlığı'na dün atanan Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, bugün görevine başladı. Özcan'ı yeni işine eşi Kıvılcım Metin Özcan uğurladı.

Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK'e gitmek üzere Bilkent'teki evinden saat 08.45'de ayrıldı. YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ı, eşi Prof Dr. Metin Kıvılcım Özcan, makam arabasına binmesinin ardından el sallayarak uğurladı.

SÜRPRİZ OLDU

Eşinin YÖK Başkanlığı'na atanmasından mutlu olduğunu belirten Özcan, ''Beklemiyorduk, sürpriz oldu'' dedi.

''Sizce nasıl bir YÖK Başkanı olacak?'' sorusuna Prof. Dr. Kıvılcım Metin Özcan, şu yanıtı verdi:

''Kendisi özünde çok çalışkan bir insandır. Eminim üstesinden gelecektir. Çok aydın bir kişidir. Bundan emin olabilirsiniz. Medyada anlatılanlar gibi bir insan değil. Çok iyi bir hocadır, öğretmendir. Çok iyi bir araştırmacıdır. Türkiye'yi Avrupa'da çok defalarca temsil etti. Kendisiyle gurur duyuyorum, başarılar diliyorum.'' ''YÖK'ün önündeki sorunları çözebilecek mi?'' sorusu üzerine de Özcan, ''Sanıyorum çözecek. Çünkü son derece yapıcı, insanlarla iyi iletişim kurabilen bir insandır. Çok canlı, esprili bir yapısı vardır. Hayatta hiçbir şeyden hemen demoralize olmaz. Çok güçlüdür'' dedi.

Öte yandan, Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK binasına gelişinde personel tarafından karşılandı.


internethaber

YÖK Başkanının hedefleri
11 Aralık 2007 Salı 09:39



Yeni YÖK Başkanı ne yapacak? Öncelikleri neler? Türban için ne söyledi?
YÖK Başkanlığı görevine atanan Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, "İiki amacımız var. Bilimselliği yaymak, yasakları kaldırmak" dedi.

Problemleri çözmek için kiminle görüşmesi gerekiyorsa görüşeceğini dile getiren Özcan, üniversitelerin herkesin fikrini serbestçe söyleyebildiği,fikirlerin tartışıldığı yerler olmasını istediğini ifade etti. Prof. Dr. Özcan, YÖK Başkanlığı'na atanmasından sonra ilk açıklamayı Anadolu Ajansına yaptı.

YÖK'te ilk olarak ne yapmayı planladığı sorusu üzerine Özcan, şunları söyledi:

SORUNLARA ÖNCELİK SIRALAMASI YAPILACAK''

Üniversitelerin problemleri YÖK'ün kendi raporlarında da mevcuttur. Oraya gittikten sonra oturup, problemlere bakıp, aralarında bir öncelik sıralaması yapıp teker teker onlarla ilgilenmeye başlayacağım. Benim inancım odur ki, önemli olan da bu, biz bu problemleri çözecek güçteyiz. Üniversite camiası Türkiye'de bu problemlerin hepsini çözer. Buna inanıyorum ve kiminle görüşmek gerekiyorsa, kiminle muhatap olmak gerekiyorsa problemin çözümü için onlarla muhatap olup problemlerin üstesinden gelmeye çalışacağız.''

''YAKIN ZAMANDA GÖRECEKSİNİZ''

Üniversitelerin birçok sorunu bulunduğuna işaret eden Özcan, bu sorunların raporlarda yer aldığını, sorunları herkesin bildiğini belirterek, ''Önemli olan bunlarla nasıl ilgilenileceği ve nasıl çözüleceği. Onu da inşallah yakın zamanda göreceksiniz'' dedi. ''Kendinize bir çalışma ekibi kuracak mısınız?'' sorusuna Özcan, ''Düşünüyorum. Eğer ihtiyaç doğarsa, orada birkaç gün zaman geçirdikten sonra böyle tasarruflarda bulunup bulunmayacağımı söyleyebilirim'' yanıtını verdi.

ÜNİVERSİTELER SERBEST OLSUN

Türban konusu ile ilgili basına yansıyan açıklamalarının anımsatılması üzerine Özcan, şunları kaydetti: ''Benim kanaatim üniversitelerin tamamıyla serbest kurumlar olması ve sadece bilimle uğraşmaları. Üniversitelerimiz Türkiye'yi 21. yüzyıla taşıyacak bilgi birikimini üretmek zorunda. Benim amacım bu bilimsel çıktıyı artırmaktır. Eğer biz bunu yapabilirsek zannediyorum, türban sorunu, katsayı sorunu gibi sorunlar kendiliğinden hallolacaktır. Ama biz üniversiteleri önce o mecraya çekmek zorundayız.

Zaten pek çok üniversitemiz iyi işler yapmaktadır. Diğerlerini de onların seviyesine çıkarırsak zannetmiyorum ki kimse türban ile şununla, bununla uğraşsın. Sorunun kendiliğinden ortadan kalkacağına inanıyorum. Üniversiteler, yapmak zorunda olduğu esas fonksiyonu yerine getirirse, bu türden şeylerle uğraşmayacağız.''

ÜNİVERSİTELERE MESAJ

Öğretim üyelerine, rektörlere ve öğrencilere mesajı olup olmadığının sorulması üzerine Özcan, ''Benim onlara mesajım, önümüzdeki dönemde çok daha serbest bir üniversite görecekleri, hem öğretim üyelerinin hem de öğrencilerin düşüncelerini serbestçe açıklayabilecekleri bir ortamın oluşturulması olacak. Bunu çok takdir edeceklerini düşünüyorum ve üniversitelerin de bu tür yerler olmasını istiyorum. Herkesin fikrini serbestçe söyleyebildiği, fikirlerin tartışıldığı yerler, mekanlar olmasını istiyorum'' diye konuştu. '

ÜNİVERSİTELERE ÖZERKLİK
'Bu amaçla ne tür adımlar atılacağı'' sorusu üzerine Özcan, ''Belki bugüne kadar yapılan uygulamaların bazılarından vazgeçmek, üniversiteleri sıkışmış bir durumda bırakmamak, her türlü özerkliği, mali olabilir, idari olabilir onları vermekle olur zannediyorum'' dedi.

''Öğretim üyesi iken YÖK'e bakışınız nasıldı?'' sorusunu Özcan, ''Öbür öğretim üyelerinin baktığı gibi bakıyordum. Sorunlar olduğunu biliyordum. Sorunlarla boğuşmak bana nasip olduğu için de kendimi birazcık şanslı hissediyorum. İnşallah kısa zamanda elle tutulur, gözle görülür bazı gelişmeler olacaktır diye düşünüyorum'' diye yanıtladı.

Yükseköğretim Kanunu ile ilgili bir çalışmaları olup olmayacağına ilişkin soruya karşılık Özcan, ''Kısa zamanda Yükseköğretim Kanunu ile ilgili bir şey yapılacağını zannetmiyorum. Önce üniversitelerin bilimsel tarafını biraz güçlendirelim, eğer ortaya çıkarsa idari sorunlarla başa çıkmaya çalışırız. Kanunda bir değişiklik gerekiyorsa onlar da yapılır herhalde'' dedi.

Kaynak: AA

Bu mudur?
Budur.

:D ;)

[center]YENİ YÖK BAŞKANI'NI TANIYALIM 11 Aralık 2007 07:39Pipo içer... Racon keser...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, merakla beklenen YÖK Başkanlığı ataması için fazla beklemedi. Prof. Erdoğan Teziç'in görev süresinin cumartesi günü sona ermesinden sonra Gül, dün öğle saatlerinde, "Yükseköğretim Kurulu Üyeliği'ne ve Başkanlığı'na ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan seçilmiştir" açıklaması yaptı.

ODTÜ Sosyoloji Bölümü'nde öğretim üyesi olan Özcan aynı zamanda TÜBİTAK Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırma Grubu Yürütme Komitesi Sekreteri, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Bilim ve Danışma Kurulu Başkanı, Uluslararası Hukuk ve Politika Dergisi Yazı Kurulu Üyesi ve İslami Araştırmalar Dergisi Danışma Kurulu üyeliği de yapıyor.

İSLAM ÜZERİNE
Ataması akademik çevreler için tam bir sürpriz olan Özcan'ın dikkat çeken bir özelliği ise İslam konularına ilgisi. "Kanada'daki Müslümanlar", "İslam Ekonomik Gelişmeye Engel midir?" ve "Ülkemizdeki Cami Sayıları Üzerine Bir Sayısal İnceleme" makalelerini kaleme alan Özcan, 1992-94 yılları arasında da Uluslararası İslam Üniversitesi'nde misafir öğretim üyesi olarak bulundu.

Özcan'ın İslami Araştırmalar Dergisi'nde yayınlanan "İslam, Ekonomik Gelişmeye Engel midir? Karşıt Delil ve Bazı Metedolojik düşünceler" başlıklı makalede, gerilemeye İslam'ın değil Müslümanların uygulamalarının neden olduğunu savundu. Özcan, "Eğer her Müslüman İslam'ın kurallarıyla yaşasaydı ortada oldukça az problem olurdu" diyerek şu tezi savundu: "Tarih Müslümanların İslam'i kurallara zayıf bağlılıklarından dolayı geriledikleri zamanları da göstermektedir. Suçlama İslam'ın kendisinden çok Müslümanlara ve onların İslam'ı yorumlayış biçimlerine yöneltilmelidir."

KARİYERİ 1951 doğumlu Prof. Yusuf Ziya Özcan, 1973 yılında Ankara Üniversitesi'nden mezun oldu. Yüksek lisansını 1978'de Chicago Üniversitesi'nde, doktorasını da yine aynı üniversitede 1981 yılında tamamladı. Eylül 2003- Ağustos 2004 tarihleri arasında ODTÜ Sosyal Bilimler Fakültesi Başkanlığı görevini yürüttü. Özcan aynı zamanda TÜBİTAK Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırma Grubu Yürütme Komitesi Sekreteri.

Eşi de profesör
YUSUF Ziya Özcan'ın eşi Prof. Dr. Kıvılcım Metin Özcan da Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nde öğretim üyesi. Özcan çiftinin İzzet Kağan, Ömer Boran ve Murat Sinan isimli 3 çocukları bulunuyor.

'Serbestlik demokrasi getirir'
YÖK Başkanlığı'na atanan ODTÜ Sosyoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, üniversitelerde başörtüsü serbestliğine sıcak bakıyor. Özcan, 10 Eylül'de Tarhan Erdem'in "Türban yasağı kalkarsa, üniversitede başı açık kimse kalmaz" sözünü değerlendirmiş ve tam tersi fikirde olduğunu açıklamıştı. Özcan şöyle konuşmuştu: "Toplumda hiçbir zorlama olmayacaktır. Türban takmayanların gereksiz korkuları var. Gerek yok. Serbestlik olursa, daha liberal demokrasi olur. Çevre baskısı asla olmayacak."

YÖK'Ü YÖNETEMEZ TEPKİSİ

Özcan'ın seçilmesine ilk tepki YÖK Başkan Vekili Aybar Ertepınar'dan geldi. ODTÜ'de görev yaptığı dönemde Özcan'ı yakından tanıma fırsatı bulan Ertepınar, hem Başkanvekilliği görevinden hem de YÖK üyeliğinden istifa etti. Ertepınar, "Biz ODTÜ'de bile Özcan'ın yöneticilik görevi yapacağını düşünemedik. İsim say deseler en son aklıma gelecek isim olurdu. Yükseköğretimi yukarı çekecek niteliklere sahip olduğunu düşünmüyorum. Özcan'ın bu göreve atanmasını YÖK'ün işlevsizleştirilmesi için ilk adım olarak görüyorum" dedi.

Öğrencileri: Pipo içer, racon keser

Prof. Yusuf Ziya Özcan'ın YÖK başkanlığına getirilmesine öğrencileri de internette yorumlar yaptı. İnternetin popüler sitelerinden olan Ekşi Sözlük'te öğrencileri Özcan'ı, şu ifadelerle anlattı:

"Bir karizma . Pipo içer, racon keser, altın cross kalemle evrak imzalar. tüm bu davranışlarla nasıl olup ta cümle öğrenci tayfasında saygı uyandırdığı çözülememiştir. Ama sonuç olarak, böyle de bir ağır abidir Yusuf Ziya Özcan." (mayapan)

"Chicago doktoralı müthiş muhabbet insani, pipo içicisi, metod dersi hocası, yeni bölüm başkanı." (lizarazu)

"Kadrolaşma, adam kayırma gibi söylentilerle hiç işi olmayacak insandır. Mevlana'nın ODTÜ şubesidir... Eski jargonla solcusundan sağcısına tüm öğrencilerine kapısı açıktır... Şimdiye kadar siyasal görüşünden ötürü hiç kimseyi kayırmışlığı yoktur. Sevgili hocamıza kolay gelsin...[/center]

aktifhaber

Gürüz: Haddini bilsin Malezya’ya gitsin
12 Aralık 2007




YÖK Başkanı Özcan’ın “Bütün yasaklar üniversiteden kalkacak” açıklamasına eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz'den tepki geldi.


Üniversitelerde tek bir yasağın bile bulunmadığını söyleyen eski YÖK Başkanı "Yasak var diyebiliyorsa erkekçe, mertçe çıksın söylesin. Ama yasaktan anladıkları ‘türban’ ise onu değiştirmeye bunların, Cumhurbaşkanı’nın da gücü yetmez. O haddini bilsin" dedi. Gürüz, Türkiye'de Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulandığını belirterek YÖK Başkanı Özcan için "O çalışmaları yaptığı ülkeye, Malezya’ya gidip bunları söylesin" şeklinde konuştu.

‘Sayın Gül, kendisine benzeyen birini YÖK'ün başına atadı’

Malatya İnönü Üniversitesi Röktörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, YÖK Başkanlığı'na Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın atanmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Sayın Gül, kendisine benzeyen bir insanı YÖK'ün başına atadı” dedi.
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hilmioğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün YÖK Başkanlığı'na Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ı atamasıyla ilgili görüşlerini açıkladı. “Hayırlı olsun” diyerek söylerine başlayan Prof. Dr. Hilmioğlu, şöyle devam etti:

“Yani şöyle söyleyeyim. Sayın Abdullah Gül'ün biliyorsunuz geçmiş dönemden beri izlemiş olduğu söylemleriyle eylemleriyle bir siyasal çizgisi var. Yeni atanan YÖK Başkanı'nın da özgeçmişine baktığınız zaman bu siyasal çizgiyle de örtüşen bir yapısı var. O da Malezya'da biliyorsunuz, YÖK tarafından da eşdeğerliliği program itibariyle kabul edilmemiş bir üniversitede 2 yıl galiba eğitim görmüş bir kişi. Yazılarıyla bilimsel yazılarıyla da sayın Abdullah Gül'e siyasi olarak, ideolojik olarak son derece yakın bir insan. Tabii ben çok farklı bir şey beklemiyordum. Sonuç itibariyle sayın Gül, kendisine yakışanı yaptı ve kendisine benzeyen bir insanı da YÖK'ün başına atadı. Söyleyeceğim bu. Umarım sayın başkanın mevcut birikimi, Türk yüksek öğretim sistemini çok iyi bir şekilde idare etmeye yetecektir. Bunu ümit ediyorum. Çünkü Türk yüksek öğretimi gerçekten bugün 2 milyonun üzerinde öğrenci barındıran, 115 üniversiteyle devasa bir teşkilat olmuştur. Buralarda Türkiye'nin geleceği genç kuşaklar yetiştiriliyor. Bunun içinde hakikaten çok yüksek düzeyde bir bilgi birikimine, donanıma ihtiyaç vardı. Umarım yeni başkan bu şeyin, sürecin altından kalkabilir diye düşünüyorum.”

hürriyet

Bu yazının ardından eklediğin yazıda Kemal Gürüz gibi şahsiyetlerin zihinlerini kurcalayan belli korkular var ki bir bilim insanının önüne bu kadar engel koyuyorlar.Sayın Gürüz gibi bir zihniyet atama yapsaydı kimse itiraz etmez tepki göstermez idi değil mi > >

Evet inşaallah