Yeni Bir Dergi, Yeni Bir Nefes: Hira - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**tayyipleyiz** · 03-29-2008, 12:08

Yeni Bir Dergi, Yeni Bir Nefes: Hira

Kültür dünyamızda yeni bir mum daha yandı. Arapça olarak yayın hayatına başlayan ve Kaynak Kültür Yayın Grubunun bir yayını olan Hira Dergisi, bilhassa ilahiyatçılar ve Arap dili-edebiyatıyla ilgilenenler için büyük önem taşıyor. Üç aylık periyotlarla yayın hayatına devam edecek olan Hira, ilmî ve kültürel bir dergi olarak kendisini tanıtıyor.

Hira dergisi bir ihtiyaçtı… Arap dünyasıyla aramızda köprüler kuracak, Sızıntı'nın-Yeni Ümit'in ve Yağmur'un misyonunu o dünyaya da tanıtacak, Arap âlemi'ne de el uzatıp Anadolu insanının tecrübe ve birikimini onlara taşıyacak, oraları aydınlatacak bir dergiye ihtiyaç vardı. Dileğimiz, Hira'nın birkaç asırdır aramıza karabulutların sokulduğu bu dünya ile ortak insanî değerlerin paylaşıldığı bir buluşma platformu olması.

Bu dergi öncelikle imana vurgu yapıyor, en çok imana muhtaç olduğumuzu dile getiriyor. Ahlâk, kardeşlik gibi vazgeçilmezlerimizi bize hatırlatıyor. Bizi şekilcilikten kurtulup, gerçek kulluğu yakalamaya çağırıyor. Tabiî, insânî, ictimâî yanlarımızı ve insan ruhunun derinliklerini, koskoca kâinatın sırlarını imânî ve Kur'ânî açıdan günümüz Müslümanının ibret nazarlarına arz ediyor. Tabiî ki ilimle imânı, akılla kalbi, teori ile pratiği mezcederek, te'lif ederek; ifrat ve tefrite düşmeden, geleneğin yanında çağdaşı da ihmal etmeyerek. Dergi, iki kapağı arasındaki ilmî, târihî, medenî, edebî, kültürel ve fennî yazılarla zenginleştirilmiş. Şiirler ve Efendimiz'e (Aleyhisselâm) âit önemli bilgilerle his dünyamız da ihmal edilmemiş. Kısacası hem selim akla, hem gönle, hem yüksek şuura, hem de hislere hitap edilmiş, insana bütüncül olarak bakmaya özen gösterilmiş. Önemli başlıklarla okuyucuya merhaba diyen Hira, farklı görüş, anlayış ve algılayışları toparlayarak, detayları değerlendirip yorumlama, ilgililerine ayrı bir beslenme kulvarı açma, kaynaklık etme, yol gösterme ve yardımcı olma ümit ve recâsında…

Dergi, ilk sayısıyla, Ramazan ayında (Ekim-Kasım-Aralık, 2005) okurlarına verimli ve dikkat çekici çalışmalarla merhaba dedi. Zamanlama, derginin misyonu ve muhtevası açısından hoş bir sürpriz. İnşallah bu mübârek ayda dünyaya gelmenin bereketlerine vâbeste olacaktır. Bilindiği üzere Yüce Beyân'ın ilk âyetleri de Hira'da bir Ramazan ayında kâinat'ı şereflendirmişti. İnsanlığın İftihar Tablosu (Aleyhisselâm) ilk vahiyleri zamanın altın dilimi sayılan bu mübârek günlerde almıştı. Bu yüzden, derginin ismi ve o mübârek ismin getirmiş olduğu mukaddes mânâlar bu tür önemli çağrışımlara kapı aralıyor.

En başta, Editörün önemli bir giriş notu var. Kur'an ayında ‘Bismillah' diyerek başlayalım diyen Editörün üzerinde durduğu bazı noktaları özetlersek şunları görürüz: Hira'da ilk emrin Efendiler Efendisi'ne (Aleyhisselâm) inmezden evvelki insanoğlunun içler acısı durumunu gözler önüne seriyor. Hira'dan önce insanoğlunun “yaşadığını”, ama bu yaşantının “hayattar” bir yaşantı olmadığına değiniyor. İşte böyle bir dönemde Kâinat'ın Efendisi'ne gelen risâlet görevi ve ilk âyetlere işâret ediliyor. Bu ilk emirle zamanın tamamen değiştiğine vurgu yapılıyor.

İşte derginin ilk sayısı editörün bu tür güzel düşünceleriyle başlamış. Derginin bu gibi nedenlerden dolayı bu ismi (Hira) tercih ettiği belirtilmiş ve günümüz insanına yardımcı olma gayretiyle yola koyulmuş. Kur'an-kâinat ve insan üçlüsünün alsa ihmal edilmemesi gerektiği belirtilmiş. Ayrıca Editör, erbab-ı kalemden destek beklediğini de belirtiyor.

Dergi ilk sayısında, kolaycılığa sığınmamış, dikkate değer çalışmalara yer vermiş. Bu çalışmaların her biri, ilim ve kültür hayatımıza ciddî katkılarda bulunuyor. Üzerinde konuşulması ve önemle durulması gereken çalışmaların sergilendiği bu ilk sayıya katkıda bulunan önemli imzalar var:

Baş yazı, tanıdık bir sîmadan. Muhterem Fethullah Gülen Hocafendi'den. Yazı, Ramazan Bayramının bizi bütün sıcaklığıyla sarıp sarmalayan mânevi atmosferi etrafında dönüyor.

“İslâmî Araştırmalar” başlığı adı altında, dergideki ikinci yazı, Prof. Dr. M. Saîd Ramazan el-Bûtî'nin. “Kuran'da insanı hayrete sevkeden iki gerçek” diye tercüme edebileceğimiz bu makâlede Bûtî, Kur'an'ın eşsiz mucizeliğini işliyor. Fas'ın tanınmış ilim adamlarından Prof. Dr. er-Rûkî ise makâlesinde Risâle-i Nûr'un muhtevasındaki derinlik, bütünlük ve estetiği edebî ve çok hoş bir üslupla anlatıyor. Dergide yazısı bulunan bir diğer düşünür de Prof. Dr. Muhammed Umâra. Umâra Mısır'ın tanınmış ilim ve fikir adamlarından. Bugüne kadar yaklaşık 170 eseri yayınlanan Umâra, çokça tartışılan ve karıştırılan bir konuya aydınlık getirmiş: Cihâd, savaş ve terör kavramları.

“Bilim” başlığı altında, özellikle ilmî/fennî yazılarıyla kendisini tanıdığımız Prof. Dr. İrfan Yılmaz'ın “ Sivrisineğin Sazından ” yazısı yer alıyor. Sonra, Orhan M. Ali, maddenin ezelî olmadığını, kâinatın sonradan yaratılmış olduğunu, bu konuda din ile bilimin aynı şeyi terennüm ettiklerini bilimsel bulgular çerçevesinde ortaya koyuyor.

Derginin renkli yelpazesi içinde psikolojiden de bir yazı var. Alpohse Dougan inanmanın, hastalıklardan iyileşme üzerindeki tesirini inceliyor. Yapılan araştırmalara göre iyileşmede iman faktörü çok önemli.

“Sekâfe ve Fen/Kültür-Sanat” başlığı altında, “İslâm Düşüncesi ve Batı Felsefesi açısından Estetik Kavramı” başlıklı bir yazı var. Bunun yazarı da Fas'ın meşhur ilim adamlarından Prof. Dr. Ferîd el-Ensârî.

“Târih ve Medeniyet” bölümünde ise, Nevzat Savaş'ın “Sürre Alayları Ve Sürre-i Hümâyun” ile ilgili önemli bir yazısı var. Ardından Prof. Dr. Safsâfî Ahmed Katûrî'nin “Osmanlılar ve Kuds-i Şerîfteki Mukaddes Mekânlar” isimli çalışmasına yer verilmiş.

“Şiir” bölümünde ise, (orta sayfa), Hocaefendi'nin meşhur “Medine'nin Gülü” isimli enfes şiiri hârika bir sûrette tercüme edilmiş. Dergideki şiirle ilgili ikinci çalışma, Emrânî'ye ait. Emrânî, Fas'ın meşhur şâirlerinden. Hira'nın ruhuna ilham ettiği duyguları seslendiren şâir, bu şiiri Hira'ya özel olarak yazmış.

“Edebiyat” bölümünde; Iraklı araştırmacı ve yazar Edîb İbrahim ed-Debbağ'ın “Ramazan ve Oruç Felsefesi” başlığını taşıyan bir yazısı bulunmakta. Edebiyat bölümünde ayrıca iki tane de ibretli ve duygulu hikâye yer alıyor. Derginin son yazısı ise Cezayir âlimlerinden birine ait. Prof. Dr. Ammâr Ceydel. Ceydel, yazısında Hira isminin çağrıştırdıklarını anlatmış.

Hira dergisinde arz ettiğimiz yazılardan başka yazılar da var. Her biri kendi alanında uzman yazarlar tarafından kaleme alınan bu yazılar, okuyucuya çok zengin bir muhtevâ sunuyor. Özellikle ilmî-edebî yazıların kaleme alındığı böyle bir derginin, ilgilileri için verimli bir “beslenme kaynağı” olacağı açık. Derginin, yeni hamlelerle irtifâ ve derinlik kazanması, hiç kuşkusuz hepimizin dilek ve arzusu.

Hira Magazine, üç aylık periyotlarla önemli konuları deşelemeye devam edecek. Böyle bir dergiyi çıkarma ciddi bir gayret istiyordur kuşkusuz. Evet, böyle bir dergi çıkarmak başlı başına bir iş ve mesele; ayrıca, çıkan bir dergiyi belli kriterler dahilinde kalitesini artırarak sürdürmek, yaygınlık kazandırmak, ilgi odağı hâline getirmek, dahası özgün duruşundan taviz vermeden yaşatmak başlı başına bir mesele. Ama Hira'nın tecrübeli yayın kurulu ve yazarları, birinci sayıda ortaya koydukları performansla bu işin altında kalkabileceklerini gösteriyorlar.

www.islamonline.net de dergiyi, “Hira: Türkiye'den yeni bir nefes” anlamına gelen hoş bir başlıkla uzunca bir şekilde tanıtmış. Hira'nın kendi sitesinin “basında biz” başlığından ilgili yazıya ulaşmak mümkün. Hira dergisi sanal alemde de okuyucusuyla buluşuyor. Derginin internetteki sitesi www.hiramagazine.com . Değerlendirme ve yorumlarınızı [email protected] e-mail adresine yazabilirsiniz. E-mail adresine şimdiden hem Arapça, hem de Türkçe pek çok e-mail yağmış zaten.

Mısır'da basılıp dağıtılan dergi, istek üzerine Türk okuyucusu için ayrıca Türkiye'de de basılmış. Hira'yı tüm NT mağazalarında bulmak mümkün. Ayrıca abone de olunabiliyor. (Tel: 0216.5220999).

İnancımız odur ki, Hira dergisi, okurlarının desteği sayesinde alanında nitelikli, özgün ve gelecek vaat eden hoş bir sadâ olacaktır. Emeği geçenlere, özellikle Nevzat Savaş ve Eşref Önen Beylere teşekkürler.

Bayram Kusursuz

**Ak_Kelebek** · 03-29-2008, 12:34

Hayırlı uğurlu olur inşaAllah. Paylaşım için çok teşekkürler Levent bey +1

03-29-2008, 13:19

Bu hayırlı niyet inşallah tamamına erdilir ve hak ettiği değeri okuyucuları tarafından bulur.
İsmine yakışır bir içeriğe sahip. İnşallah okumak bizede nasip olur.
Arapca olması çok güzel
Aldığımız eğitimi sürdürmenin kısa yolu
Ben netten takip etmeye çelışacağım
Bilgi için teşekkürler levent bey +1

**tayyipleyiz** · 03-29-2008, 13:26

Alıntı:

sumeyra Nickli Üyeden Alıntı

Bu hayırlı niyet inşallah tamamına erdilir ve hak ettiği değeri okuyucuları tarafından bulur.
İsmine yakışır bir içeriğe sahip. İnşallah okumak bizede nasip olur.
Arapca olması çok güzel
Aldığımız eğitimi sürdürmenin kısa yolu
Ben netten takip etmeye çelışacağım
Bilgi için teşekkürler levent bey +1

Bu kadar güzel yorum yazan ve + layık gören müteveccih ruhlara, karşılık niteliğinde artı vermek onurdur... +1 de size olsun...

03-29-2008, 13:33

Alıntı:

tayyipleyiz Nickli Üyeden Alıntı

Alıntı:

sumeyra Nickli Üyeden Alıntı

Bu hayırlı niyet inşallah tamamına erdilir ve hak ettiği değeri okuyucuları tarafından bulur.
İsmine yakışır bir içeriğe sahip. İnşallah okumak bizede nasip olur.
Arapca olması çok güzel
Aldığımız eğitimi sürdürmenin kısa yolu
Ben netten takip etmeye çelışacağım
Bilgi için teşekkürler levent bey +1

Bu kadar güzel yorum yazan ve + layık gören müteveccih ruhlara, karşılık niteliğinde artı vermek onurdur... +1 de size olsun...

yalçın abi ve siz artı konusunda çok çömertsiniz maşallah nazar olmayın inşallah :D

**Ak_Kelebek** · 03-29-2008, 13:40

Alıntı:

sumeyra Nickli Üyeden Alıntı

Alıntı:

tayyipleyiz Nickli Üyeden Alıntı

Alıntı:

sumeyra Nickli Üyeden Alıntı

Bu hayırlı niyet inşallah tamamına erdilir ve hak ettiği değeri okuyucuları tarafından bulur.
İsmine yakışır bir içeriğe sahip. İnşallah okumak bizede nasip olur.
Arapca olması çok güzel
Aldığımız eğitimi sürdürmenin kısa yolu
Ben netten takip etmeye çelışacağım
Bilgi için teşekkürler levent bey +1

Bu kadar güzel yorum yazan ve + layık gören müteveccih ruhlara, karşılık niteliğinde artı vermek onurdur... +1 de size olsun...

yalçın abi ve siz artı konusunda çok çömertsiniz maşallah nazar olmayın inşallah :D

+ mı dağıtılıyor burda :-X :-X

03-29-2008, 13:45

ayşegül duyguyla fazla takılma :D

levet abi başlığın altında geyik yapıyoruz diye kızma
iyi niyetliyiz diğer üyelerde fark etsin diye :-[

**tayyipleyiz** · 03-29-2008, 13:47

+ lar bol siz devam edin :-* :D
Saati nasıl hackleriz ya... :-X

03-29-2008, 12:08	#1
Kullanıcı Adı tayyipleyiz	Yeni Bir Dergi, Yeni Bir Nefes: Hira Yeni Bir Dergi, Yeni Bir Nefes: Hira Kültür dünyamızda yeni bir mum daha yandı. Arapça olarak yayın hayatına başlayan ve Kaynak Kültür Yayın Grubunun bir yayını olan Hira Dergisi, bilhassa ilahiyatçılar ve Arap dili-edebiyatıyla ilgilenenler için büyük önem taşıyor. Üç aylık periyotlarla yayın hayatına devam edecek olan Hira, ilmî ve kültürel bir dergi olarak kendisini tanıtıyor. Hira dergisi bir ihtiyaçtı… Arap dünyasıyla aramızda köprüler kuracak, Sızıntı'nın-Yeni Ümit'in ve Yağmur'un misyonunu o dünyaya da tanıtacak, Arap âlemi'ne de el uzatıp Anadolu insanının tecrübe ve birikimini onlara taşıyacak, oraları aydınlatacak bir dergiye ihtiyaç vardı. Dileğimiz, Hira'nın birkaç asırdır aramıza karabulutların sokulduğu bu dünya ile ortak insanî değerlerin paylaşıldığı bir buluşma platformu olması. Bu dergi öncelikle imana vurgu yapıyor, en çok imana muhtaç olduğumuzu dile getiriyor. Ahlâk, kardeşlik gibi vazgeçilmezlerimizi bize hatırlatıyor. Bizi şekilcilikten kurtulup, gerçek kulluğu yakalamaya çağırıyor. Tabiî, insânî, ictimâî yanlarımızı ve insan ruhunun derinliklerini, koskoca kâinatın sırlarını imânî ve Kur'ânî açıdan günümüz Müslümanının ibret nazarlarına arz ediyor. Tabiî ki ilimle imânı, akılla kalbi, teori ile pratiği mezcederek, te'lif ederek; ifrat ve tefrite düşmeden, geleneğin yanında çağdaşı da ihmal etmeyerek. Dergi, iki kapağı arasındaki ilmî, târihî, medenî, edebî, kültürel ve fennî yazılarla zenginleştirilmiş. Şiirler ve Efendimiz'e (Aleyhisselâm) âit önemli bilgilerle his dünyamız da ihmal edilmemiş. Kısacası hem selim akla, hem gönle, hem yüksek şuura, hem de hislere hitap edilmiş, insana bütüncül olarak bakmaya özen gösterilmiş. Önemli başlıklarla okuyucuya merhaba diyen Hira, farklı görüş, anlayış ve algılayışları toparlayarak, detayları değerlendirip yorumlama, ilgililerine ayrı bir beslenme kulvarı açma, kaynaklık etme, yol gösterme ve yardımcı olma ümit ve recâsında… Dergi, ilk sayısıyla, Ramazan ayında (Ekim-Kasım-Aralık, 2005) okurlarına verimli ve dikkat çekici çalışmalarla merhaba dedi. Zamanlama, derginin misyonu ve muhtevası açısından hoş bir sürpriz. İnşallah bu mübârek ayda dünyaya gelmenin bereketlerine vâbeste olacaktır. Bilindiği üzere Yüce Beyân'ın ilk âyetleri de Hira'da bir Ramazan ayında kâinat'ı şereflendirmişti. İnsanlığın İftihar Tablosu (Aleyhisselâm) ilk vahiyleri zamanın altın dilimi sayılan bu mübârek günlerde almıştı. Bu yüzden, derginin ismi ve o mübârek ismin getirmiş olduğu mukaddes mânâlar bu tür önemli çağrışımlara kapı aralıyor. En başta, Editörün önemli bir giriş notu var. Kur'an ayında ‘Bismillah' diyerek başlayalım diyen Editörün üzerinde durduğu bazı noktaları özetlersek şunları görürüz: Hira'da ilk emrin Efendiler Efendisi'ne (Aleyhisselâm) inmezden evvelki insanoğlunun içler acısı durumunu gözler önüne seriyor. Hira'dan önce insanoğlunun “yaşadığını”, ama bu yaşantının “hayattar” bir yaşantı olmadığına değiniyor. İşte böyle bir dönemde Kâinat'ın Efendisi'ne gelen risâlet görevi ve ilk âyetlere işâret ediliyor. Bu ilk emirle zamanın tamamen değiştiğine vurgu yapılıyor. İşte derginin ilk sayısı editörün bu tür güzel düşünceleriyle başlamış. Derginin bu gibi nedenlerden dolayı bu ismi (Hira) tercih ettiği belirtilmiş ve günümüz insanına yardımcı olma gayretiyle yola koyulmuş. Kur'an-kâinat ve insan üçlüsünün alsa ihmal edilmemesi gerektiği belirtilmiş. Ayrıca Editör, erbab-ı kalemden destek beklediğini de belirtiyor. Dergi ilk sayısında, kolaycılığa sığınmamış, dikkate değer çalışmalara yer vermiş. Bu çalışmaların her biri, ilim ve kültür hayatımıza ciddî katkılarda bulunuyor. Üzerinde konuşulması ve önemle durulması gereken çalışmaların sergilendiği bu ilk sayıya katkıda bulunan önemli imzalar var: Baş yazı, tanıdık bir sîmadan. Muhterem Fethullah Gülen Hocafendi'den. Yazı, Ramazan Bayramının bizi bütün sıcaklığıyla sarıp sarmalayan mânevi atmosferi etrafında dönüyor. “İslâmî Araştırmalar” başlığı adı altında, dergideki ikinci yazı, Prof. Dr. M. Saîd Ramazan el-Bûtî'nin. “Kuran'da insanı hayrete sevkeden iki gerçek” diye tercüme edebileceğimiz bu makâlede Bûtî, Kur'an'ın eşsiz mucizeliğini işliyor. Fas'ın tanınmış ilim adamlarından Prof. Dr. er-Rûkî ise makâlesinde Risâle-i Nûr'un muhtevasındaki derinlik, bütünlük ve estetiği edebî ve çok hoş bir üslupla anlatıyor. Dergide yazısı bulunan bir diğer düşünür de Prof. Dr. Muhammed Umâra. Umâra Mısır'ın tanınmış ilim ve fikir adamlarından. Bugüne kadar yaklaşık 170 eseri yayınlanan Umâra, çokça tartışılan ve karıştırılan bir konuya aydınlık getirmiş: Cihâd, savaş ve terör kavramları. “Bilim” başlığı altında, özellikle ilmî/fennî yazılarıyla kendisini tanıdığımız Prof. Dr. İrfan Yılmaz'ın “ Sivrisineğin Sazından ” yazısı yer alıyor. Sonra, Orhan M. Ali, maddenin ezelî olmadığını, kâinatın sonradan yaratılmış olduğunu, bu konuda din ile bilimin aynı şeyi terennüm ettiklerini bilimsel bulgular çerçevesinde ortaya koyuyor. Derginin renkli yelpazesi içinde psikolojiden de bir yazı var. Alpohse Dougan inanmanın, hastalıklardan iyileşme üzerindeki tesirini inceliyor. Yapılan araştırmalara göre iyileşmede iman faktörü çok önemli. “Sekâfe ve Fen/Kültür-Sanat” başlığı altında, “İslâm Düşüncesi ve Batı Felsefesi açısından Estetik Kavramı” başlıklı bir yazı var. Bunun yazarı da Fas'ın meşhur ilim adamlarından Prof. Dr. Ferîd el-Ensârî. “Târih ve Medeniyet” bölümünde ise, Nevzat Savaş'ın “Sürre Alayları Ve Sürre-i Hümâyun” ile ilgili önemli bir yazısı var. Ardından Prof. Dr. Safsâfî Ahmed Katûrî'nin “Osmanlılar ve Kuds-i Şerîfteki Mukaddes Mekânlar” isimli çalışmasına yer verilmiş. “Şiir” bölümünde ise, (orta sayfa), Hocaefendi'nin meşhur “Medine'nin Gülü” isimli enfes şiiri hârika bir sûrette tercüme edilmiş. Dergideki şiirle ilgili ikinci çalışma, Emrânî'ye ait. Emrânî, Fas'ın meşhur şâirlerinden. Hira'nın ruhuna ilham ettiği duyguları seslendiren şâir, bu şiiri Hira'ya özel olarak yazmış. “Edebiyat” bölümünde; Iraklı araştırmacı ve yazar Edîb İbrahim ed-Debbağ'ın “Ramazan ve Oruç Felsefesi” başlığını taşıyan bir yazısı bulunmakta. Edebiyat bölümünde ayrıca iki tane de ibretli ve duygulu hikâye yer alıyor. Derginin son yazısı ise Cezayir âlimlerinden birine ait. Prof. Dr. Ammâr Ceydel. Ceydel, yazısında Hira isminin çağrıştırdıklarını anlatmış. Hira dergisinde arz ettiğimiz yazılardan başka yazılar da var. Her biri kendi alanında uzman yazarlar tarafından kaleme alınan bu yazılar, okuyucuya çok zengin bir muhtevâ sunuyor. Özellikle ilmî-edebî yazıların kaleme alındığı böyle bir derginin, ilgilileri için verimli bir “beslenme kaynağı” olacağı açık. Derginin, yeni hamlelerle irtifâ ve derinlik kazanması, hiç kuşkusuz hepimizin dilek ve arzusu. Hira Magazine, üç aylık periyotlarla önemli konuları deşelemeye devam edecek. Böyle bir dergiyi çıkarma ciddi bir gayret istiyordur kuşkusuz. Evet, böyle bir dergi çıkarmak başlı başına bir iş ve mesele; ayrıca, çıkan bir dergiyi belli kriterler dahilinde kalitesini artırarak sürdürmek, yaygınlık kazandırmak, ilgi odağı hâline getirmek, dahası özgün duruşundan taviz vermeden yaşatmak başlı başına bir mesele. Ama Hira'nın tecrübeli yayın kurulu ve yazarları, birinci sayıda ortaya koydukları performansla bu işin altında kalkabileceklerini gösteriyorlar. www.islamonline.net de dergiyi, “Hira: Türkiye'den yeni bir nefes” anlamına gelen hoş bir başlıkla uzunca bir şekilde tanıtmış. Hira'nın kendi sitesinin “basında biz” başlığından ilgili yazıya ulaşmak mümkün. Hira dergisi sanal alemde de okuyucusuyla buluşuyor. Derginin internetteki sitesi www.hiramagazine.com . Değerlendirme ve yorumlarınızı [email protected] e-mail adresine yazabilirsiniz. E-mail adresine şimdiden hem Arapça, hem de Türkçe pek çok e-mail yağmış zaten. Mısır'da basılıp dağıtılan dergi, istek üzerine Türk okuyucusu için ayrıca Türkiye'de de basılmış. Hira'yı tüm NT mağazalarında bulmak mümkün. Ayrıca abone de olunabiliyor. (Tel: 0216.5220999). İnancımız odur ki, Hira dergisi, okurlarının desteği sayesinde alanında nitelikli, özgün ve gelecek vaat eden hoş bir sadâ olacaktır. Emeği geçenlere, özellikle Nevzat Savaş ve Eşref Önen Beylere teşekkürler. Bayram Kusursuz

03-29-2008, 12:34	#2
Kullanıcı Adı Ak_Kelebek	Yeni Bir Dergi, Yeni Bir Nefes: Hira Hayırlı uğurlu olur inşaAllah. Paylaşım için çok teşekkürler Levent bey +1

03-29-2008, 13:19	#3
Kullanıcı Adı sumeyra	Yeni Bir Dergi, Yeni Bir Nefes: Hira Bu hayırlı niyet inşallah tamamına erdilir ve hak ettiği değeri okuyucuları tarafından bulur. İsmine yakışır bir içeriğe sahip. İnşallah okumak bizede nasip olur. Arapca olması çok güzel Aldığımız eğitimi sürdürmenin kısa yolu Ben netten takip etmeye çelışacağım Bilgi için teşekkürler levent bey +1

03-29-2008, 13:45	#7
Kullanıcı Adı sumeyra	Yeni Bir Dergi, Yeni Bir Nefes: Hira ayşegül duyguyla fazla takılma :D levet abi başlığın altında geyik yapıyoruz diye kızma iyi niyetliyiz diğer üyelerde fark etsin diye :-[

03-29-2008, 13:47	#8
Kullanıcı Adı tayyipleyiz	Yeni Bir Dergi, Yeni Bir Nefes: Hira + lar bol siz devam edin :- :D* Saati nasıl hackleriz ya... :-X

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde gösterime geç