AK Gençliğin Buluşma Noktası
Makale & Deneme Makale ve deneme içerikleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 05-01-2011, 23:53   #1
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart Yeni ideolojiler ( Ramazan Kayan)
Modern zamanların batıl beşeri ideolojileri miadını doldururken; post-modern zamanlarda yerlerini farklı ideolojilere terk etmeye başladı...

Komünizm, sosyalizm, kapitalizm, faşizm beşeriyete pahalıya mal oldu… İlahi olana sırtını dönen insanoğlu ideolojik rüyalar görmeye başladı, uğruna nice değerler tükettiği halde umduğunu bulamadı… Yeni arayışlara giren insan; yorgun, yılgın ve yalnız… Yeni bir yol ayırımında olan insanı kuşatan yeni ideolojiler onun ruh haline uygun tasarlanmış ve pazarlanmış durumda…

Liberalizmin yeni türevleri; Konformizm, karyerizm, paraizm, tembelizm, tatilizm, egoizm, hedonizm, pragmatizm…

Nesillere empoze edilen yeni ideolojiler ciddi anlamda kabul görürken; kitlesel cazibesi insanları büyülüyor…

Somut düşmanlar soyutlaştı… Artık gözle görünmeyen, elle dokunulmayan, cephesi, mevzisi belli olmayan hasımlarımız var…

Önceki ideolojik savaşlar insanın kanını, canını istiyordu, şimdilerde yeniler insanın aklını, iradesini, idealini istiyor…

Düşman konsepti değişti… Mevzi değişti… Kamplaşan bir dünyadan küreselleşen bir dünyaya evriliyoruz… Değerler, doğrular, ilkeler alt-üst…

Tüm kutsallarını toprağa gömen insanoğlu gün be gün çamurlaşıyor… Çaresizleşiyor… Çirkinleşiyor…

İç dinamiklerini yitiren insan “hiç”leşiyor… Aldırışsız, amaçsız bir yaşamın akışına kendini terk eden kuşaklar artık kayıp kuşaklar… Tek değeri “değersizlik”, tek derdi “günü kurtarmak” olan insanların ikbal ve istikbalinden bahsedilebilinir mi?

Yarını olmayan sadece “şimdici” olanların sunabilecekleri bir değer kalmamış demektir…

İnsani değerleri çürüten, nesilleri yozlaştıran yeni durumları yeniden değerlendirmek ve darbeyi nereden aldığımızı bilmek durumundayız…

İdeolojileştirilen yeni hastalıkları teşhis ve tedavide gecikmenin bedeli daha da ağır olacaktır…

Bu virüsler iç bünyemize sirayet etmiş durumda, dışarıda aramaya gerek yoktur… Savunma mekanizmamız, direncimiz zayıfsa bünyeyi, benliği bitiriverir.

Ruhumuza sinen, iç dünyamızda konuşulan bu tehditleri görelim;

Hedonizm… Anlık hazları önceleyen, sonsuz nimetlere kendini kapatan ruh hali… Hayatın esas gayesini zevk olarak kabul eden, zevk ve mutluluğu en üst derecede yaşamayı temel gaye edinen öğreti… Mutlu olmak için tüm yolları mubah görme sapması…

Aşkın olana kendini kapatan insan arzuların egemenliği karşısında aşağılanmaktan ve acziyetten kurtarılamaz…

Aşırı tüketim, aşırı cinsellik, aşırı zevkler insanı daha da doyumsuz kılıyor… Hedonizmin doruklarını zorlayan insan bir türlü doymuyor…

Mide medeniyeti, haz uygarlığı, hız dünyası insanın başını döndürüyor… Hızcı, hazcı, hazırcı hafakanlara giren nesiller dur-durak dinlemiyor… Sınırsız özgürlükler, sınırsız günahlar olduğu unutuluyor…

Hazlar, haram tanımıyor…

İnsanlar Allah’ın istediği gibi değil, canlarının istediği gibi yaşamayı marifet sanıyorlar…

Konforizm… Rahatından ödün vermeyen insanın tüm hedefi dünyadan daha fazla nasiplenmek… Bunun için anlayış şudur: “Gelen ağam, giden paşam.” “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın”cı bir mantalite…

Bir “uy gitsin”cilik başını almış gidiyor…

Bir konforizm ki karşısında Ebuzer yok!

Kariyerizm… Makam ve mevki hırsı ile gözleri başka bir şey görmeyen… Makamını yükseltmek için ilke, kural, değer tanımamak… Değerin değil döneminin adamı olmak…

“Ne şiş yansın, ne kebap” dengeciliği ile sadece kendi kariyerini düşünme bencilliği…

Kariyer savaşındaki kayıplarımızı küçümseyebilir miyiz?

Paraizm… Kapitalist sistemin ürettiği finans oligarşisinin oluşturduğu paraizm insanların başını döndürüyor… Aç gözlülük ödüllendiriliyor… Önü alınmaz bir rekabet tüm ahlaki ve insani değerleri tarumar ediyor…

“Paranın dini imanı olmaz” teranesi ile paraizm kavgası insanların baş belası oldu bile…

Paraya olan müthiş tutku bir ideoloji haline geldi… İtibarın kriteri para oldu…

“Dünün mücahitleri, bugünün müteahhitleri” deyişi sadece bir tekerleme olmasa gerek, hangi ruh halinin tercemesi olduğunu bilmek gerekiyor…

Tatilizm… Yıl boyu çalış, bir ay tatil felsefesi artık herkesin vazgeçilmezi oldu…

Egoizm… Ben merkezci, kendini beğenmişlik illeti benlikleri kemiriyor… Benlik zindanında insan kendine yazık ediyor… Kendini eşsiz ve üstün görme hali tükenişin başlangıcı oluyor…

Tembelizm… Atalet, rehavet, gaflet ve kasvet içeren tembellik önceleri bir kusur olarak görülürken şimdiler de bir alışkanlığa hatta bir yaşam şekline dönüştü…

İdeolojik savaşların yeni kulvarında kurtuluş, nasuh bir tevbe ile Kur’an iklimine hicret etmektir…



 

Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi