AK Gençliğin Buluşma Noktası
Bugün ve Sabah "Bugün" ve "Sabah" Gazetesi köşe yazıları.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 12-15-2013, 02:41   #1
Kullanıcı Adı
Akbursa
Standart Yeni Türkiyenin TETİKÇİ MEDYASI
"YENİ TÜRKİYE"NİN "TETİKÇİ MEDYASI"



Analiz - 14 Aralık 2013 15:55
"İleri Demokrasi"nin olduğu iddia edilen "Yeni Türkiye"de darbeci 28 Şubatçıların 14 yıl önce uyguladıkları taktikler medyada aynen uygulanıyor? Tetikçi yazarlar açık açık tehdit ediyor, iftira atıyor. Pek "Beyefendi"nin bunlardan haberi var mı?

Bugün Yazarı Adem Yavuz Arslan, "Yeni Türkiye"nin "Eski Medya Düzenini" analiz etti. 14 Yıl Önce / 14 Yıl Sonra... Biz pek bir fark göremedik... İşte Arslan'ın tetikçileri deşifre ettiği analizi;
Gazeteci-siyasetçi, muhabir-haber kaynağı ilişkisi dünyanın her yerinde sorunlu ve tartışmalı bir sahadır.
Kesin çizgilerle birbirinden ayrılması gereken bu iki sektörde sık sık alan ihlalleri yaşanır.
HÜKÜMET KURAN-YIKAN GAZETECİLER VARDI
Nitekim Türkiye tarihi bu tür ilişkilerin talihsiz örnekleri ile doludur. Hükümet kuran-hükümet yıkan gazeteciler olduğu gibi farklı trafiklere girenler de oldu...
ESKİDEN SİSTEM NASIL İŞLERDİ?
Yakın zamana kadar Ergenekon'dan tutuklu olan Doğu Perinçek'in yönettiği medyada önce haberler çıkar, bazı kişi ve kurumlar adeta hedef gösterilirdi.
Ardından zamana ve mekana göre farklılık gösteren bir tarzda o kişiye yönelik itibarsızlaştırma psikolojik harekatına geçilirdi.
Benzeri 'operasyonel gazeteciliği' 28 Şubat döneminde de yaygın olarak gördük.
Karargahta pişirilen manşetler, sonucu belli anketler, hedefi belli köşe yazıları talimatla yayınlanırdı.
SUSTURULAMAYANLAR "ANDIÇ"LANIRDI
Hatta karalama kampanyaları ile susturmayı başaramadıkları gazeteciler, yalan iddialar içeren 'andıç'lar ile 'cezalandırılır'dı.
Yazı yazdıkları kurumlardan bu şekilde atılmaları sağlanırdı.
Nitekim o dönemin kudretli paşalarından Erol Özkasnak ile gazetecilerin diyalogları herkesin diline düşmüştü.
2002 SONRASI YENİ TÜRKİYE
2002 sonrası Türkiye yeni bir döneme girdi. AK Parti iktidarı çok ciddi reformlar ve demokratikleşme paketleri ile önemli bir dönüşüm sağladı.
"Bu tarz uygulamalar artık tarihin sayfalarında utanç vesikası olarak kaldı" diyorduk ki, son dönemde yaşanan bazı olaylar aslında pek bir şeyin değişmediğini gösterdi.
BUKALEMUNLARI KISKANDIRAN DÖNÜŞÜMLER
Renk değiştirmede bukalemunları bile kıskandıran, güç nereden eserse ona göre fırıldak gibi dönen 'rüzgar gülleri' çıktı.
Üstelik düne kadar küfrettikleri, hakaret ettikleri siyasilere, partilere 'yakınlıkta' coştular. Hatta şu ya da bu şekilde el değiştiren medya gruplarına yüksek meblağlarla transfer edildiler, ekranlarda program yapmaya başladılar.
Bu durum önceleri şaşkınlık oluştursa da yaşanan gelişmeler 'operasyonun' ne anlama geldiğini gösterdi.
TETİKÇİLER KULLANILMAK ÜZERE Mİ TRANSFER EDİLDİ?
Meğerse dünün hızlı muhalifi bugünün hızlı yandaşları demokrat ve dürüst gazetecilere yeni saldırılarda kullanılmak için tercih edilmiş.
YENİ TÜRKİYE'DE ESKİ TAKTİKLER
Yeni Türkiye'de 'eski Aydınlık/28 Şubat taktikleri' şöyle işliyor:
Önce hiçbir etik kaygısı olmayan, kararlarını 'tamamen duygusal' tercihlere göre değiştiren her devrin adamı gazeteciler bulunuyor.
Onlara etkili yerlerde alan açılıyor. Uçaklarda, TV röportajlarında boy göstermesi sağlanıyor.
Bir yandan da hükümete muhalif kalemler 'bir şekilde' ya bastırılıyor ya da işinden olması sağlanıyor.
Eski Aydınlık ve 28 Şubatçı kadroların geleneğini sürdüren 'yeni tip' kalemler, 'destek aldıkları bazı odaklar'ın da desteğiyle bol bol psikolojik harekât yapıyor.
Bugünlerde bazı çevrelerin dilinden düşmeyen 'paralel yapı' tam da burada devreye giriyor.
PATRONLARI HEDEFE KOYUYORLAR
'Karanlık' isimlere kurdurulan internet siteleri ile 'demokrat' kişi ve kurumlar hakkında, kara propaganda başlatılıyor. Eğer gazete ve TV yöneticileri 'hizaya gelmezse' bu kez patron da hedefe konuyor.
Üstelik de hiçbir hak hukuk tanımadan son derece pespaye saldırılar yapılıyor. Bunu yaparken de ağızlarından ve kalemlerinden "din diyanet, hak hukuk" gibi uzaktan yakından alakaları olmayan ifadeler hiç düşmüyor.
SOSYAL MEDYADAKİ TETİKÇİLER
Ardından, baskıları artırmak için örgütlü "sosyal medya timleri" hedef gazetecilere ve yazarlara saldırılara başlıyor.
CUMHURBAŞKANI'NA BİLE AYAR VERMEYE KALKIYORLAR
Söz konusu timler hızını alamayıp hoşlarına gitmeyen bir tweet atan bakana ya da cumhurbaşkanına bile "ayar vermeye" kalkıyorlar.
TEK MERKEZDEN ÇIKIYOR
Tek merkezden çıktığı belli olan, belli suflörlerce kulaklara fısıldanan konu ve içerikler ise aynı anda çok sayıda gazete/TV'de gündeme getiriliyor.
Bazen de iktidara yakınlığı ile bilinen bir gazetede ima edilen kişiler (Akif Beki gibi) "tetikçi siteler"de ifşaa edilip hedef yapılıyor.
CAMİA ALEYHİNE YAZMAYAN YAZARLAR CUNTACI İLAN EDİLİYOR
Mesela son günlerde Camia aleyhine yazmayan bazı yazarlar 'cuntacı' ilan ediliyor. Kurulan bu baskı aynı zamanda diğer yazarlara da bir gözdağı oluyor.
Yine tetikçi siteler Camia ve Fethullah Gülen aleyhine yazıları göklere çıkartırken yazmayanları da tehdit ve şantajla baskılayarak yazmaya zorluyorlar.
Yeni medya düzeninin bir başka enteresan durumu da maaşını devletten alan veya tek işleri devlete raporlar üretmek olan "yazarlar" boyutu...
Kendilerine tahsis edilmiş "yandaş" sayfalarda stratejiler kaleme alıyorlar.
İşaret fişeğini gören hazır kıtalar ise saldırıya geçiyorlar.
CEMAAT'E SALDIRILACAAAK... SALDIR!
Bir dönem Erol Özkasnak'ın yaptığını bugün başkaları yapıyor. Tehditler yöneltiliyor. Psikolojik harekat stratejisi belirleniyor, suflörler harekete geçiyor.
"Hocaefendi'ye hakaret edilecek... BUGÜN Gazetesi'ne saldırılacakkk... Cemaat'e rantçı denecekkk... Cemaat'e her türlü iftira, kaset komplosu yapılacak... Falan isme küfredilecek" gibi talimatlar bu "kara kalemler" tarafından ve "suflör tweetçiler" üzerinden büyük bir iştahla yerine getiriliyor.
Bugün bol sıfırlı teliflerle/maaşlarla kendine yer bulan 'rüzgar gülleri' adeta dokunulmazlık kazanmak için 'bütün bunları biz kimin talimatıyla yapıyoruz biliyor musunuz' demekten bile geri durmuyorlar.
Aslında bu isimlerin hepsinin bu işi "muktedirlere" atfen yapıyor gözükmeleri ve sorunlu söylemleri en başta o isimlere zarar veriyor.
"BEYEFENDİ"NİN HABERİ VAR MI?
İddia ettiklerinin aksine "Beyefendi"nin de tüm planlardan bilgisi olduğunu sanmıyorum.
CUNTA SUÇLAMASI
Son günlerde moda olan bir başka durum var.
Hükümete yakın medyada 'emniyet-yargı-medya' cuntası diye bir kavram üretildi.
Bir yazarın köşesinde yer alan senaryoya göre "emniyet ve yargı içinde bir cunta var ve bunlar hükümeti devirmek istiyorlar."
KÖŞE YAZARLARI AÇIK AÇIK HEDEF GÖSTERİLİYOR
Söz konusu yazılarda Ahmet Hakan, Eyüp Can, Nazlı Ilıcak gibi isimler açıkça hedef gösteriliyor.
İlaveten bir sivil toplum kuruluşu da 'karargah' olarak itham ediliyor.
Kişilere ve yazılara yönelik çok sayıda örnek sıralayabilirim. Derdim konuyu kişiselleştirmek değil.
Ancak gelinen noktada medya adına utanılacak/endişe edilecek bir durumla karşı karşıyayız.
Arkasına kamu/devlet gücünü almış imajı veren birtakım aktörler ahlaksız operasyonlara imza atıyor.
Yandaş isimler üzerinden hükümeti eleştiren gazetecilere "karakter suikastı" yapılıyor.
Yeni medya düzeninde bugünün kuklaları yarın değişebilir.
Ancak giderek kurumsallaşan bir yapı var ve bu durum yarınlar adına, basın özgürlüğü adına tehlikeli bir hal aldı.
'Yeni Türkiye'ye layık görülen 'yeni medya' düzeni, darbeci 28 Şubatçılar ile aynı ise tek kelime ile YAZIKKK!

 

Akbursa isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 12-15-2013, 08:04   #2
Kullanıcı Adı
Fihi Ma-Fih
Standart
yeni medya eskisinin yerine geçmiyor, ondan çok fazla zaman çalıyor. Kendini dönüştürmeyen eski medya kaybedecek
Fihi Ma-Fih isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi