![]() |
#1 |
![]() Yolda karşılaştığımızda ezan okunuyordu.
-Gel seni camiye götüreyim,dedim.Bubün Cuma biliyorsun. -Sen de benim camiye gitmediğimi biliyorsun,dedi -Biliyorum ama,sebebini gerçekten merak ediyorum. -Ne bileyim olmuyor işte,dedi.Hem pantolonumun ütüsü bozulup,dizleri çıkar diye endişe ediyorum. Gayri ihtiyari gülmeye başladım. -Herhalde şaka yapıyorsun,dedim.Bunun için cami terkedilir mi? -Ciddi söylüyorum,dedi.Giyimime ve özellikle yeşile düşkün olduğumu bilirsin. Gerçekten öyleydi.Giydiği birbirinden güzel elbiseleri mutlaka yeşilin bir başka tonundan seçer ve her zaman ütülü tutardı. -Peki,dedim.Hayatında hiç camiye gitmedin mi? -Çocukken dedmle birkaç kere gitmiştim,dedi.Hem o yaşlarda dizlerim aşınacak diye herhalde endişe etmiyordum.Fakat artık camiye gidebileceğimi zannetmiyorum. Söyledikleri beni son derece şaşırtmış ve bu konuyu açtığıma pişman etmişti.Daha sonra el sıkışıp ayrıldık. Onunla konuşmamızdan 2 ay sonra,kendisinin camide olduğunu söylediler.Hemen gittim.Bahçedeki namaz saflarının en önünde duruyordu ve üzerinde yine yeşiller vardı. Yavaşca yanına yaklaştım ve kısık bir sesle: -Hani,dedim.Camiye gelmeyecektin? Hiç sesini çıkarmadı.Çünkü musalla taşının üzerinde,yeşil örtülü bir tabut içinde yatıyordu.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |