12-17-2009, 08:10 | #1 |
Yiğit Bulut-' 90 sonrası doğanlar' tepkisi!
BİRKAÇ gündür dikkatimi çekiyor, bazı medya grupları "iç savaş var" algılaması üzerinde dans ediyor. Gizli gündemleri nedir bilemem ama bildiğim ve analiz etmek istediğim sosyolojik bir gerçek var; tepki verenlerin yaş ortalaması "18 altında" ve Türkiye'nin "olaylar görülen" bütün bölgelerinde, doğum ve göçler sonucu; son 29 yılda 1'e 10 "artış" var. Daha açık ifadesiyle; maddi-manevi tatminsizlik yaşayan 90 kuşağı, "etki atında kaldığı" her motifle sokaklara taşıyor. Bu motif "Kürt haklarını istiyoruz" da olabilir, aşırı milliyetçilik de olabilir.
Sevgili dostlar, bir ülkede "iç savaş" var gibi "ağır bir teşhis" koymadan önce "iç dinamiklere" ve o dinamikleri oluşturan sosyo-ekonomik etkenlere çok dikkatli bakmalıyız. Bu insanlar sokakta ama bunlar; "Kim? Nereden gelmişler? Ekonomik zorlukları var mı? Hangi siyasi düşüncenin etkisindeler? Olaylara katılmalarını sağlayan ana motif ne? Ve en önemlisi, bu motif onlar için 'hayati mi' yoksa içlerindeki öfkeyi veya boşluğu 'telafi etmek' için mi kullanıyorlar?" Sonuç: Türkiye'de "iç savaş" falan yok! Dikkat edin lütfen; sorunlar ve "sorunlu bölgeler yok" demiyorum. Söylediğim açık ve net: 90 sonrası "hızlı artan" bir genç nüfus ve bu insanlarımıza "veremediklerimiz" var. Gözümüzü açalım ve teşhisi doğru koyalım. Apo nereye koşuyor? APO'nun teslim alınma sürecini hatırlıyor musunuz? Türk Devleti ile "işbirliği" yapma isteğini kendi ağzından dile getirişini... Çıkarıldığı mahkemelerde "yaptığı" anlaşırız tadında konuşmaları... Ve en önemlisi, bugün geldiği "Bensiz olmazsa asla" çizgisinin geçmişini... Benim hatırladığım bir şey daha var: Apo için "kendini yakanlar", intihar edenler, kurban verenler!.. Lider için "kendinden vazgeçmek"! Saygı duyarım! Sevgili dostlarım, bu noktada soralım: Lider, "temsil ettiği yığınların hakları" için kendinden vazgeçti mi? Geçiyor mu? O insanlara haklar sağlayacak "açılımları" ve "yenilikleri" destekliyor mu? Bu sorular uzar gider... Tam bu ayrımda aklıma tek bir soru geliyor: Ey Apo, vazgeçme sırası, "Bana ne olursa olsun insanım için her şey iyi olsun" deme sırası sende değil mi!.. Aklıma yatmıyor! MUHALEFET partileri, hükümeti topa tutuyorlar. Birçok noktada da haklılar. Açılımı "elinden kaçıran" siyasi otorite tam anlamıyla "yüzüne gözüne bulaştırma" ayrımında. Hükümet bocalıyor, muhalefet vuruyor. Haklı olmadıkları, özellikle MHP'nin unuttuğu bir detay var; bölücübaşı yakalanıp Türkiye'ye getirildikten sonra ülke seçime gitti ve sonrasında çıkan sonuçlara göre bir hükümet kuruldu. Bu süreçte partiler "Apo'yu asacağız" diyerek oy istediler ve en önemlisi seçim biter bitmez, "üçlü koalisyona katılan partiler" asmama sözü vererek bu işe girdiler. Sonrası zaten malum. DSP-ANAP-MHP koalisyonu ve "asılması hükümet tarafından telaffuz" dahi edilmeyen Apo gerçeği! Bu açıdan bakınca bence birileri haklı değil. Dönüp, geriye bir daha baksınlar.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|