![]() |
#1 |
![]() Osmanlıların Başkenti Bursa çalkalanıyordu ...
Macar Kralı Sigismund'un elçileri gelmişti. Halk elçileri görmek için sokaklara dökülmüştü. Kafile Göründü.Süslü koşumları olan atlara binmişlerdi. En önde elçibaşı gidiyordu. Atını bir seyis tutmuştu. Osmanlılar hayretle fısıldaşmaya başladılar : ''Daha ata binmesini bilmiyor!'' ''Koca Kral dediğin padişahımıza at uşağı bile olamaz!'' ''Canım sözgelimi öyle dedim!'' Elçiler çok kibirli görünüyorlardı. Böyle görünmelerini Kral Sigismus emretmişti. ''Osmanlıların içine korku salın! Sizi görünce yürekleri korkuyla dolsun! Padişah'ıda korkutun ve ona hangi hakla Bulgaristanı işgal ettiği sorun . Kızarsa yumuşayın,korktuğunu sezerseniz daha çok yüklenin'' demişti.. Oysa bursalılar elçilerle alay ediyorlardı : -''Kadıınlar gibi süslenmişler, bre!'' ''Bunlar nasıl erkek?'' ''Adamın başındaki karga tüyüne bakın !Hah hah haaaa!'' ''Şu daracık şeyleri niye giyerler ki patlayacak zavallılar!'' Dilimizi bilenler bunları duyunca kıpkırmızı oldu. Elçibaşıda dilimizi biliyordu. ''Hepsini Padişaha şikayet edeceğim !'' diye homurdandı. Saraya gittiler. Sultan Yıldırım Bayezid kralın elçilerini bir süre beklettikten sonra kabul etti. Elçibaşı getirdiği hediyeleri Padişaha verdikten sonra üç adım gerileyerek söze başladı . ''Kralımız çok kuvvetlidir,kudretlidir'' Yıldırım Bayezid gürül gürül gürledi: ''Kuvvet ve Kudret Allah-u Teala Hazretlerinindir. Kişilerin Kudreti bizi hiçbir zaman korkutmaz! Elçi şaşırdı : ''Ama Kralımızın ordusu kalabalıktır'' ''Dağ ne kadar yüksek olursa olsun rüzgar herzaman üstünden aşar '' ''Siz rüzgardeğilsiniz ki...'' ''Evet ama sizde dağ değilsiniz!Hem bize Yıldırım dendiğini duymuş olmalısınız'' ''Evet ama Bulgaristan'ı haklı hakla ve salahiyyetle işgal ettiniz!?'' Yıldırım Bayezid vezirlerine baktı. Hepsi diş gıcırdatıyordu. Elçi fazla sormuştu,Padişah'a hürmetsizlik etmişti. Bu yuzden canları sıkkındı. Fakat Padişah gülümsüyordu .Ağır ağır kalktı kapıya doğru seslendi: ''Silahtar ağa!... Bize bir Kur'anı Kerim ve Bir de kılıç getir!'' Az sonra Kur'an-ı Kerim ve Kılıç geldi. Sultan Yıldırım Bayezid sağ eline Kur'an-ı Kerim'i aldı, sol eline de kılıcı. Önce sağ elini elçinin yüzüne doğru uzattı : ''İşte Hakk!...'' dedi... Ardından sol elini uzattı : ''İşte Salahiyyet!....'' dedi ve tahtına oturdu. ''Var cevabımızı Kralına ilet, kendisinden korkmadığımızı söyle. Biz Allah'a güvenir,yalnız O'ndan korkarız. Bütün küffar birleşip üzerimize gelse de Hakk davamızdan geri dönmeyiz... Bu kadar..... Sigismund'un elçileri başları önde Padişah'ın huzundan çekildiler ve korka korka şehri terk ettiler... (Yavuz Bahadıroğlu,Tarihimizden Yaşanmış öyküler,s.69))
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Emeğine yüreğine sağlık çok güzel bir paylaşım..
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Teşekkür ederim..
Elhamdülillah Osmanlı torunuyum.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Ellerinize sağlık bu güzel paylaşımınız için çok teşekkürler.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|