![]() |
#1 |
![]() YÖK Başkanı neden sürpriz oldu?
YÖK Başkanlığına Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın getirilmesi neden “sürpriz” olarak değerlendiriliyor? Kemal Gürüz ve Erdoğan Teziç’ten farklı görüşlere sahip olduğu için herhalde. Üniversitelerin yüksek liseye dönüşmesini, yönetimlerinin YÖK ile biat ilişkisine başlamasını, akademik ve mali özerkliklerinin yok edilmesini ve bu bilim yuvalarının adeta kışlaya dönüştürülmesini sağlayan eski YÖK Başkanlarından farklı bir insan, herhalde. Kendisini tanımıyorum, ama yaptığım ufak bir araştırma ile çok pozitif sonuçlara ulaştığını söyleyebilirim. Sayın Özcan, özgürlükçü, liberal bir insan. İyi bir bilim adamı. Atanmasını sürpriz sayan çevreleri şaşırtan onun elit tabakaya mensup olmaması. Yaşam biçiminin, davranışlarının ortalama Anadolu insanına paralellik göstermesi. Sayın Özcan’ın atamasını “sürpriz atama” manşeti ile veren bir gazetemiz, neden sürpriz olarak yorumladığını onun özelliklerini sıralayarak anlatıyor. Haberde Özcan’ın özellikleri şöyle sıralanıyor; “Türbana ılımlı yaklaşıyor. İçki içmiyor, Ramazanda oruç tutuyor. Cuma namazlarını kaçırmıyor. Öğrencileri tarafından çok seviliyor. Muhafazakar, liberal demokrat olarak tanınıyor.” İşte atanmasını sürpriz kılan gerekçeler. Güler misin ağlar mısın... Yahu kardeşim, siz uzayda mı yaşıyorsunuz? Bu ülkede yaşayan insanların yüzde 70-80’i bu özellikleri taşıyor. Yüksek öğretim sistemimizde adeta kangren haline gelmiş olan bir soruna ılımlı yaklaşması negatif bir özellik midir? İçki içmemesi kötü bir alışkanlık mıdır? Bu ülke insanının yüzde 90’ı Ramazanda orucunu tutar. Hocanın da milletine benzemesi, orucunu tutması YÖK Başkanı olmasına engel midir? Cuma namazına gidiyor olması nasıl bir olumsuzluktur? YÖK Başkanı olmak için ateist olmak mı gerekiyor? Hoca özellikleri itibarı ile yıllardır zenci muamelesi gören siyah Türklere mi benziyor? Ben dünyanın hiçbir yerinde değişime bu kadar direnen bir medya görmedim. Hemen insanlara birçok sıfatı yakıştırmakta, şucu, bucu, şu kulübe, bu kulübe mensup damgasını baştan yapıştırıp onu etkisizleştirmekte üstümüze yok. Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ilk resmi açıklamasında “İki vizyonum var. Bunlardan bir tanesi, bütün yasakların üniversiteden kalkması. İkincisi de üniversitelerin asli görevi olan bilimselliğe daha fazla önem vermeleri” dedi. Bu açıklamaya şapka çıkarıyorum. Üniversitelerimiz siyasetle uğraşacaklarına, kendilerini millet iradesinin üstünde görüp bir siyasi parti gibi hareket edeceklerine, önce asli görevlerini adam gibi yapmalıdırlar. Sayın Özcan’dan çok şey bekleniyor. Üniversitelerin mali, idari ve bilimsel özerkliğinin sağlanması, gerçek bilim yuvaları haline dönüştürülmesi en büyük beklenti. Benim en büyük beklentim ise YÖK’ün tamamen kaldırılmasıdır. Özgür üniversite, özerk üniversite, bilim yuvası üniversite için kendilerine başarılar diliyorum. Neler Oluyor Nuri Elibol
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() ellerine saglik sayin yazarin..ne güzel yazmis gercekleri..birileri bu ülkenin gerceklerine fransiz oldugu icin sayin özcan in atanmasi karsisinda afalladilar..
|
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|