![]() |
#1 |
![]() ![]() Ğuliya(Γουλιά) Ğuliya dendiğinde, akla ilk gelen sebze türü lahanadır. Kendini en fazla özleten ve aratan, lezzetli ve doyumsuz yemeklerimizin başında gelir ğuliya. Köyümüzün başlıca yemeklerinden biridir. Ğuliya’nın yapılışı zahmetli ve pişmesi oldukça zaman alır. Bu nedenle, günlük sürekli olarak tüketilen yemekler arasında olmaması, beklide kendisini değerli kılan nedenlerden biridir. Gurbette yaşayan insanlarımızın bir çoğu, Ğuliya yemeği pişirmek için, memleketten karalahana getirttirir. Bahçesi olanlar ise, fide getirip diker ve yetiştirir. Kısacası; biz nereye gidersek gidelim, evimizde ‘ğuliya’ pişirmek için her çareye başvurduğumuz bir lezzet. Kim bilir, beklide mayasından türemişizdir lahananın... Kelime kökeni: Ark. Hel. γουλί-ğuli. D. Dimitrakou mad. A-D s.1682 Ğuli kelimesinin çoğulu ise ğulia’dır. ![]() Ğala(Γάλα) Her evde, olmazsa olmazlar arasında bulunan yoğurt, hem köyde hem yaylada vazgeçemediğimiz besin ürünlerimizden biridir. Yoğurt, içeriğinde önemli besin maddeleri bulundurmasına karşın, diyet yemekleri arasında en sağlıklı olanıdır. İstendiği kadar yenilmesine rağmen, kişilerde kilo alma gibi bir sorun yaratmamaktadır. Özellikle sindirim sistemlerini düzenleyen ve içerdiği vitaminlerle cildi canlı tutan bir özelliğe sahiptir. Hazırlanışı: elde edilecek yoğurt miktarı kadar süt kaynatılıp, ılık hale gelene kadar bekletilir. Daha sonra, maya olarak bir kaşık dolusu yoğurt, bekletilen ılık sütün içinde eritildikten sonra, sütün bulunduğu kap, havlu ve benzeri bezlerle üzeri örtülerek, beklemeye bırakılır. Yaklaşık altı saat beklemeden sonra, yoğurdunuzu afiyetle yiyebilirsiniz. Kelime kökeni: Yeni Yunanca dahil, bir çok dilde yoğurdun ismi yoğurt iken, bizde farklı olması dikkat çekicidir. Bizde yoğurt için kullanılan ‘γάλα-ğala’, Yeni Yunanca’da süt anlamındadır., Dünyanın en geniş kelime hazinesine sahip Helenceyi kullanmalarına rağmen Yunanlılarda bile, yoğurt için, yine yoğurt kelimesinin demorfe olmuş şekli ‘γιαούρτι-yiaurti’ kullanılır. Yoğurdun Trabzon Rumcasındaki ismi, ekşi süt anlamında olan ‘ξινόγαλο-ksinoğalo’ idi. Buna karşın, ‘tatlı süt’ anlamına gelen ‘γλυκόγαλο-ğlikoğalo’ süt için kullanılırdı. Zamanla, bizde kalan kelimelerden ‘ksinoğala’ nın ğala kısmı sadece yoğurt ve ‘glikoğala’nın ğliko kısmı süt için kullanılır hale gelmiştir. Kelime orta çağ Helencesinde ‘γάλα-ğala’ olarak kullanılmaktaydı. D. Dimitrakou mad.A-D s.1538 ![]() Ladopsomo(Λαδόψωμο) Anlam: yağlı ekmek. Kelime kökeni: (λάδι-ψωμί) ladi-psomi < ladopsomo. Açıklama: kelimenin anlamından da anlaşılacağı üzere, ekmeğin üzerine yağ sürülerek yenen bir yemektir. Genelde ekmek henüz sıcak iken, üzerine veya ortası yarılarak içine sürülen yağ ile üretilen bir yemek çeşididir. Annelerimiz ekmek pişirdikleri zaman başuçlarında dikilir, fırınlı sobadan çıkaracakları sıcak ekmekten bize ladopsomo yapmasını beklerdik. Özellikle de aç karnında ladopsomo, kelimelerle ifade edilemeyecek kadar lezzetli olurdu. ![]() Kastanika(Καστανίκα) Kimin aklına vurmaz ki kastanika tatlısı? Zaten köyümüzde tatlı türleri yok denecek kadar azdır. Şeker, para isteyen bir tüketim ürünü. Fakat kastanika, kendi şekerini içinde barındıran bir kabak çeşididir. Dolayısıyla, pişirilip önümüze konulduğunda, tadına doyamazdık. Kelime kökeni: Κάστανο-ίκα – kastano-ika.
![]() Konu Erhan KARACA tarafından (01-07-2010 Saat 21:41 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|