02-09-2009, 05:44 | #1 |
YSK karar verdi: Halka yardım yasak! || Ali Karahasanoğlu - Vakit
Danıştay, belediyelerin üniversite öğrencilerine verdiği bursu iptal etmişti.. İptal için mahkemeye giden, CumhuriyetHalk Partisi idi!
Sonuçta CHP bu işten pişman oldu ama, adı “burs iptal eden parti”ye çıktı bir defa.. Şimdi de sırayı MHP almış! Hürriyet manşetten bir haber verdi ya.. Tunceli’de, Sosyal Yardımlaşmayı Teşvik Fonu kapsamında, vatandaşlara beyaz eşya dağıtımı yapılmış ya.. MHP şikayet etmiş, YüksekSeçim Kurulu da, hemen toplantıya geçmiş, anında kararı bastırmış: “ ... Vakıfların, seçmen vatandaşın oyunu etkileyebilecek girişimlerde bulunmamaları ve anılan Yasa hükümlerine özenle uyarak faaliyetlerini sürdürmelerinin zorunlu olduğuna ve aksine hareket edenler hakkında Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunulacağının bilinmesi gerektiğine..” İşe bakın siz.. Vatandaş için ne yapılıyorsa, devletin vazgeçilmez kurumları(!)ndan birisi hemen harekete geçip, onun önünü tıkıyor! Burs veremezsin.. Vatandaşa yardım edemezsin.. Bu nasıl bir iş? Vatandaş arasında bir ayrımcılık yapılırsa, tabii ki ona karşı çıkarız. “Madem devletin parası dağıtılıyor, madem belediyenin parası dağıtılıyor, dağıtım da objektif kriterlere göre yapılmalı” deriz. Ama, yardımın objektif kriterlere göre yapıldığı açıkken, hatta bırakın objektif şartları, pozitif ayrımcılık bile kokan bir usulle dağıtım yapıldığı açıkken (Tunceli’de iktidar partisinin oyunun kaç olduğunu söylemeye hiç gerek yok!), vatandaşa vakıf yardımının engellenmesinin amacı nedir acaba? Ve bunun sonu nereye varır? Ben yarın YSK’ya dilekçe versem, “Başbakan geçen hafta yaptığı açıklama ile, doğalgazda % 17 indirim yapılacağını ifade etti. Bu da seçim yatırımıdır. Bu da iptal edilsin. İndirim yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunulsun” desem, YSK bu suç duyurusunu da yapar mı acaba? Devam edelim suç duyurularına.. Başbakan açıklamıştı.. Elektriğe de bir indirim düşünülüyormuş.. YSKhemen karar almalı, bunu da, daha indirim yapılmadan, hemen engellemeli! Bununla da yetinmemeli YSK.. Hürriyet yazınca, hemen karar alıyorlar ya.. Alsınlar önlerine Hürriyet gazetesini, baksınlar, memura-emekliye ne zam verildi ise, onların sorumluları hakkında da suç duyurusunda bulunsunlar! Öyle ya... Vatandaşa beyaz eşya verilmesi seçim yatırımı oluyorsa, maaşına zam da seçim yatırımı olmaz mı?! Memura yapılan zam için de, emekliye yapılan zam için de, hemen suç duyurusu yapılmalı! Görüyor musunuz, Hürriyet mantığı gazetecilik, devleti/devletin kurumlarını nasıl yanlış bir konuma itiyor! O mantıkla karar alınması, ülkeyi nerelere götürüyor! Vatandaşa hizmet eden devlet değil, vatandaşı ezen devlet isteniyor! “Vatandaşa hiçbir şey verilmesin, hep bizim patronlarımıza verilsin” deniliyor! Patronun arsasına, 2.5 misli fazla inşaat izni verilsin... Patrona haketmediği rafineri izni verilsin.. Patrona haketmediği frekans ruhsatı verilsin.. Ama, dar gelirli insanlarımıza, küçücük bir yardım bile yapılmasın.. Okuyan öğrencilere, burs verilmesin! Bu nasıl bir anlayıştır, anlamak mümkün değil! Hani kanunda bu yönde karar alınmasını gerektiren bir düzenleme olsa, “Ne yapsınlar? Kanunun emri bu” diyeceğim. Hayır, kanunda YSK’nın aldığı kararı destekleyen tek bir madde yok.. YSK’nın gerekçe gösterdiği Seçimlerin Temel Hükümleri Hakkındaki Kanun’un 61 ve 63. maddelerini satır satır, bir daha okudum. Dün Resmi Gazete’de yayınlanan YSK kararı ile, bu maddelerin uzaktan yakından ilgisi yok. 61. madde; adayların, kendilerini tanıtım amacı ile yaptıkları yardımları yasaklıyor! Oysa Tunceli’de dağıtılan beyaz eşya, belli bir adayı mı tanıtıyor? Beyaz eşyanın üzerinde, şu veya bu adayın tanıtımı mı yapılıyor? Yoo! Devlete ait bir vakıf, vatandaşa yardım ediyor.. Bunun seçimlerle ne ilgisi var?! Kaldı ki, yardımı alırsınız, arkasından istediğiniz adaya oyunuzu yine verirsiniz. Ki Tunceli’de öyle olacağını tahmin etmek de, zor olmasa gerek! Peki 63. maddede ne deniliyor? 63. maddede de, “Umumi menfaatlere hadim cemiyetler ve bunlarda görev almış bulunan memur ve hizmetliler seçimlerde de tarafsızlıklarını muhafaza etmek zorundadırlar.” deniliyor.. Yani, beyaz eşya dağıtılırken, vatandaşa şu veya bu partiye oy vermesi yönünde bir çağrı yapılırsa, bu suç.. Bu zaten genel olarak suç. Seçim sırasında da suç, sonrasında da suç.. Görevi suistimal suçu bu! Ama, görüyorsunuz işte.. Devletin yargı organları, bir günde, kimseye bir şey sormadan, kararı alıp,Resmi Gazete’de yayınlatıyorlar! “Derin devlet olmalı” diyen gazete yazıyor, milliyetçi bir parti müracaat ediyor, devletin yargı organı karar veriyor: “Halka yardım kesilsin!” Nasıl bir ülke, burası?
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|