11-12-2008, 10:27 | #1 |
Yuh artık (AHMET KEKEÇ)
Bu işleri başımıza Baykal sardı. Ne yaptı yaptı, sıradan bir belgesel, orta halli bir dokümanter muamelesi görecek/görmesi gereken ‘Mustafa’ filmini, beğenmediğini beyan etmek suretiyle, ‘ayrışma öznesi’ (yoksa nesnesi mi?) haline getirdi.
Son durum şudur: Mustafa filmini beğeniyorsan Atatürkçü, ulusalcı, devrimci ve solcusun. Oyunu CHP’ye veriyorsun. Abdurrahman Yalçınkaya’yı ‘ailenin savcısı’ olarak benimsiyorsun. Beğenmiyorsan ikinci cumhuriyetçi, liboş ve dincisin. Oyunu ya AK Parti’ye ya da duruma göre Baskın Oran ve Ufuk Uras’a veriyorsun. Ferhat Sarıkaya ve Zekeriya Öz’ü de ‘ailenin savcısı’ olarak benimsiyorsun. Bir de ‘beğensem mi, beğenmesem mi?’ ikileminde perişan olanlar var. Bunlar da, ‘son kale’ Bekir ağabeylerinin, ‘güvenilir kaynaklara dayanarak’ yaptığı eleştiriden sonra, ‘beğenmeyenler’ safına intisap ediverdiler. Bir de, tükürdüklerini yalamış olmamak için, ‘beğenmek’ zorunda kalanlar var. Bu grubu da, Ertuğrul Özkök oluşturuyor. En zorlu grup... Zamanında Turkcell’e, ‘Niçin Mustafa filmine sponsor olmuyorsun?’ diye çıkışmasaydı, bugün gönül ferahlığıyla ‘beğenmeyenler’ safına kuruluverecekti. Beğense, ‘Soros çocuğu’ yaftasıyla dolaşmak zorunda kalacak. Beğenmese ‘şantajcı’ diyecekler. Ne yapsın? Bari ‘Soros çocuğu’ desinler; ‘şantajcı’ etiketiyle dolaşmaktan yeğdir. Bir de ‘çılgın karşıtlar’ var ki, insan ‘yuh artık’ diyor. Bunlardan biri, katıldığı bir televizyon programında, ‘Mustafa’ filminin gizli servisler tarafından yaptırıldığını ileri sürecek kadar gözünü kararttı. Bir siyasi partinin genel başkanı. Hani ‘çapkınlık’ yaptığı ortaya çıkınca, karısı ve partililer tarafından terkedilmişti ya. O adam işte... Meğer filmin senaristi ve yönetmeni Can Dündar, ‘Büyük Ortadoğu Projesi’ çerçevesinde Türkiye’yi ‘ılımlı İslamcılaştırmaya’ çalışan güçlerin gönüllü ajanlığını yapıyormuş. Belki para da alıyordur. Para alıyorsa pek ‘gönüllü’ denemez ya, neyse... Birileri de (rahatlıkla ‘çılgın karşıtlar’ sınıfına sokacağımız iki profesör) film hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Sigara karşıtı iki profesör... Filmin derhal vizyondan kaldırılmasını istiyorlarmış. Çünkü Atatürk, sigara içmek suretiyle çocuklara ‘kötü örnek’ oluyormuş. Hem, ayrıca, film de politik olarak çok berbatmış. ‘Karşı devrim’ propagandası filan yapıyormuş. Zamanlaması da son derece dikkat çekiciymiş. İşte, güzel memleketimin entelijansiyasının geldiği son durum. Peki ben? Ben beğendim mi? Nihayet izleme fırsatı buldum. Ulusalcı, Kemalist, şucu bucu değilim ama, ben de beğenmedim. Can Dündar, ‘insan Atatürk’ü anlatmış, iyi de anlatmış (bu açıdan ‘Sarı Zeybek’ daha başarılıydı), ama müthiş ‘taraflı’, müthiş ‘Kemalist’ bir film çıkarmış ortaya. İşin bir de şu boyutu var tabii... Ki, en önemli boyut... Can Dündar gibi, Kemalizm konusunda tarafını seçmiş birine bile bunları yapabiliyorlarsa, ‘sahih muhaliflere’ kimbilir ne tür bedeller ödetiyorlar! Demek ki, bunların gelişmeye hiç niyetleri yok. 12 Kasım 2008 Çarşamba
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|