|
01-30-2009, 04:10 | #1 |
Yumruğu masaya vuran lider arayanlar (Ünal Tanık)
Ünal TANIK - Haber 7 Masaya yumruğunu vuracak lider arayanlar nerede? Davos’ta bir deprem yaşandı. İsviçre'nin dağ kentinde olup bitenleri ekranlardan izledik. Yorumcuların yaptığı yorumları ağzımız açık dinledik. Davos’taki Ortadoğu oturumunda, iki koldan yürütülen saldırılara karşı Türkiye Başbakanı Erdoğan net bir tavır koydu ve salonu terketti. Gazze’de 1300 kişiyi katleden, 5 bin kişiyi yaralayan, 20 bin evi yıkan bir terörist devletin Cumhurbaşkanı olarak üste çıkmaya çalışan Şimon Perez’in net ve açık suçlamaları vardı. Suçladığı kişi Başbakan Erdoğan idi. Üstelik suçlayan ifadeler diplomatik nezaketle izah edilebilecek sınırlar içinde değildi. Dahası oturumu yöneten moderator David Ignatius, süre kullanma kosunuda yanlı bir tutum takındı. Ermeni soykırımının en keskin savunucularından olan Ermeni asıllı Ignatius’un eşi de Yahudi bir kadın. Peres’in 25 dakika süren konuşmasına hiç müdahale etmeyen bu Washington Post yazarı, Erdoğan’ın konuşması sırasında kolundan çekiştirmesi hiçbir nezaket kuralı ile izah edilemezdi. Şimdi, Erdoğan’ın “Benim için Davos bitmiştir” diyerek salondan ayrılması Davos’un sadece bugününe damgasını vurmayacak, onun tarihine kayıt düşecek. Bu tavrın elbette diplomatik sonuçları da olacak. Akşam televizyonlarda yapılan yorumları izledim. NTV ve CNN Türk’ün bağlandığı konukların büyük çoğunluğu CHP’nin diplomat kökenli siyasetçileri idi. Bunlar, İsrail’de yayınlanan sol tandanslı Haaretz ve Kanal2 TVnin yöneticisi Arad Nir kadar bile olamadılar. Hepsinin tavrı Jerusalem Post yazarı Gil Hofman ile aynı kategoride idi. Hofman, “Türkiye’nin dış itibarı bitmiştir” dedi, Onur Öymen, “Erdoğan Türkiye’nin itibarını beş paralık etti”ğini öne sürdü. Öymen hızını alamadı “Davos ve medeni dünya için Erdoğan bitmiştir” çıkışını yaptı. Milliyet yazarı Kadri Gürsel ise Şimon Peres’ten daha İsrail yanlısı idi. CNN Türk’ün gece boyunca daimi konuğu olan Gürsel, Peres’in Erdoğan’ı arayarak özür dilemek suretiyle gösterdiği nezaketi bile sergileyemedi. Gürsel, “Erdoğan’ın Türkiye gibi bir ülkenin Başakanlığı’nı taşıyamadığını ve bir kenara çekilip istirahat etmesi” gerektiğini söyledi. Türkiye’de yıllarca “pısırık” dış politikadan yakınıldı. Siyasi liderlerler birbirlerini, dış politikada “dik duramamakla” suçladı. Türk dış politikası, bugüne kadar hep Ecevit’in ayakta elini ovuştururken, ABD Başkanı Clinton’ın otururken çekilen resimdeki gibi sünepe halde hatırlandı. "Yumruğunu masaya vuracak" liderler aradı. Türkiye’nin dış politikası 2003’ten sonra değişti. Edilgen değil etken bir politika uygulandı. Dik duran, aktif bir rol üstlenildi. Erdoğan’ın Davos’ta toplantı salonunu terk ederken, “dik durmanın” ne olduğunu anlamaktan aciz olanlar paniğe kapıldı. “Aman efendim, İsrail ile ilişkilerimize zarar gelir mi?” diye korktular. ABD’nin ne diyeceğinden kaygı duydular. BM'nin hiçbir kararını dinlemeyen İsrail'i savunmaktan çekinmediler. Yalnız kaygı duymakla kalmadılar, bunu hiç de sıkılmadan diplomasi adına diplomatik kılıftan yoksun bir ifade ile ortaya koydular. Beyler, dünya değişti, değişiyor. Yeni bir dünya kuruluyor. Dünyanın tek hakimi denilen ABD, ekonomik krizin pençesinden nasıl kurtulacağı telaşında, pazar ekonomisinin beşiği sayılan İngiltere’nin Başbakanı Brown, “serbest pazar ekonomisinin bittiğini” ilan etti. “Yenilmez güç” sayılan İsrail, 2006'da Lübnan’da perişan olup çekilmek zorunda kaldı. Bütün bunlar size bazı mesajlar vermiyor tabii. Vizyonunuz ile basiretiniz de bağlandığı için dünyayı algılamakta zorlanıyorsunuz. Siziler istemeseniz de Türkiye, önünü açarak yolunda ilerliyor. Jerusalem Post yazarı Gil Hofman ile aynı telden seslenmeyi bırakın. Gelin bu ülkenin parlayan geleceğinden yana olun. Erdoğan’ı öfke kontrolüne çağıranlar, önce durdukları yeri gözden geçirmeliler. Türkiye’yi Hamas ile aynı cephede göstererek elini zayıflatmaya çalışanlara sesleniyorum. Bırakın bu ideolojik ihtirasları. Türkiye Hamas’ı savunmuyor. Türkiye, basiretsiz, kendi insanını İsrail’in bombalarına hedef yapan terörist ruhunu bırakmamakta direnen Hamas liderlerinin sözcülüğünü yapmıyor. Filistinliler’in liderliğini işbirlikçi El Fetih’e bırakmamaktan başka bir şey düşünmeyen Hamas’tan daha çok o insanları düşünen ve politika üreten bir Ankara var sahnede. Türkiye mazlumların sesi oluyor. İsrail bombalarının altında can veren masum yavruların sözcülüğünü yapıyor. Ey beyinleri ideolojinin pörsümüş kıvrımları içinde eriyip gidenler, Türkiye’nin geleceğinden korkmayın. Bu ülke önünü açtıkça semirenler yine sizler olacaksınız. Sadece semireceğiniz günleri bile düşünseniz rahatlarsınız. Ünal TANIK / Haber 7 [email protected]
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
01-30-2009, 05:07 | #2 |
chp israil'den daha tehlikeli kesinlikle dikkatli olalım oyuna gelmeyelim
chp ye dikkat etmek lazım yine. iftira atmaktan başka birsey yapmıyor.ERDOĞAN BAŞTAN BERİ LİDER GİBİ LİDERDİ AMA BUNU KARALAMAYA ÇALIŞTI CHP VE İÇ MEDYA VE VATANSATARLAR. ama halk uyandı helal sana başbakanım gerçek bu vatanın çocugu Tayyip. haber sitesinde yapılmış güzel bir yorumdu paylaşmak istedim ...... |
|
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
davos, erdoğan, lider, masaya yumruk, ünal tanık |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|