05-16-2010, 23:37 | #91 |
Gülen insanlara bayılırım Öyle kocaman, yürekten, gözleriyle gülen insanlara… Bazılarının göbekleri oynar yerinden, çınlar sesleri, otuz iki diş ortadadır en olduğu haliyle Göz kenarları kırışır bazılarının ya da burun kenarlarında gülmekten oluşmuş izler vardır Ne kadar derin o kadar içten çizgilerdir Kimi sakin güler, içine nane ferahlığı doldurur insanın Gözler eşlik etmeden olur mu? Göz bebekleri cam olur parlar Gürültüsüz patırtısız gülerler, sakin bir derenin içini serinleten tatlı berrak suyu gibi Bir çocuğun kahkahasında yüzü parıldayan, istem dışı onunla gülümseyenleri hemen fark ederim Kendiliğinden gelir o gülümseme Bir kedinin, sineği kovalarken ortaya çıkan komik hallerine gülümseyenlerle gözgöze gelirim hemen Ben insanı gülüşünden tanırım Ben samimiyeti dudak kıvrımından yakalarım Dudağı yukarı bükülüp, gözü donanlardan kaçarım Sunidir oluşları Onlar da yakalarlar kendilerini bir gün aynada Mutlak bu Şimdilik orada durmam ben Duramam Gülmeyen her insan çirkindir Her gülen dünya güzeli… Ben isterim ki kendi gülüşüyle dünyayı yıkayan, karanlığı yıkan aydınlık yüzler olsun hep Çünkü yaşamak ağız dolusu gülmektir Çünkü gülmek dünyaya hayat vermektir yüzünüzden gülücükler eksik olmasın sevgiyle kalın =) |
|
06-23-2010, 00:30 | #92 |
Susunca, kelimeler secdeye kapandı.
Her şey kendi derinliğine vardı… Sükutunu kınından çekme! dilin dağılır..! Cemil Meriç |
|
06-23-2010, 00:31 | #93 |
Allahım yol Senin, bu dizler bana Senin emanetin, Emir Senin, hedef benim.. Sana doğru yürüt beni.. Gözümü açtım, yumdum, olacak, ışık karanlığa boğulacak, Işık Senin, zulmet benim.. Işığa kavuştur/koştur bu bedeni.. La reverie |
|
06-26-2010, 00:00 | #94 |
Ey Yusuf
Onbir yıldızı güneşi ve ayı perde ettin gözlerine Geceler seyre daldı ay ışığında gezinen rüyanı Yorum babandan geldi umut gülümserken yüzüne Ve yüzün güneşlendi babanın sözlerinde Ey oğul “Şeytan insan için apacık bir düşmandır” bilesin Bilesin ki İbrahim ve İshak gibi ALLAH seni seçecek Gün şavkını vururken herkes secdeye gelecek Onlar ki üşümediler seni derin kuyuya atarken Onlar ki düşünmediler geçmişini yok edip geleceğini çalarken Ölüm gözlerinde kaybolmuş yanık kokulu zaman külüydü Gömleğindeki kan yalan babandaki sabır sevginin gücüydü Ey Yusuf Kardeşlerin seni mahkûm etti sancılı bekleyişlere Birkaç dirhemlik maldan öte değildin artık Esir düştün köle oldun satıldın Mısır pazarlarında Gözlerinin feri düştü hükümsüz akan Nil suyuna Bir kadının sözlerinde leyl-i gecelerde düştün zindanlara Rüyalar perde oldu göz kıyılarındaki gelecek yaşamına Nice kadınlar bir bıçaklık yaşam sundu güzelliğin karşısında Ve büyülendi Züleyha rüzgâr giyinmiş zamanlarda Ey Züleyha Kalbinin acılarını akıtma ruhunun ırmağına Vahayı terk et değmesin saçların ağustos sıcağına Terlemesin gözlerime değen nur kokulu avuçların Kelamın hükümsüz kalmasın sözcükler arasında Yakup karanlığında dem aldı sevgilerin en güzeli Mısır’ın ruhu döküldü şaha vuran Nil sularına Çığlıksız ter döktü bedenler Yusuf’un huzurunda Diz çöktü kardeşler arsız bakışların gölgesinde Gözleri ağardı Yakup’un vahanın siluetinde “Ah Yusuf’a olan tasam” dedi gök kubbenin altında Yusuf’un kokusu sarmıştı Mısır’ın dört yanını Ve Yakup gömleğinde bulmuştu gözlerinin ferini Ey Yusuf Leyl-i gecelerde hüküm sürdü Züleyha’nın sevdası Sözlerinden önce yüzün gül açtı karanlık yüreklerde Gelecek zamanlara yazıldı sözlerin alacası Leyl-i gecelerde Yusuf Züleyha’ya sevdalandı iktibas |
|
06-26-2010, 13:35 | #95 |
Son bir sermayemiz kalsaydı hayat için, son bir fırsat, son bir yaprak.. Savurabilir miydik diğer fırsatları savurduğumuz gibi sağa sola.. Vazgeçebilir miydik fütursuzca ondan da.. Son günün denseydi, son şans Nasıl himaye eder, nasıl korurduk onu, neyle kıymetlendirirdik, nelere değişebilirdik?.. Ama gelmedi henüz son fırsat, daha çook yaprak var, sermaye de çok, hakkım da çook diyen umarsız benliğe sormalı.. Ya bu elindeki son fırsatsa, son sermaye, son hafta belki son 'an'sa.. Ne yapmalı onu?.. R.Nazik KayaNerelere saklamalı?.. Nasıl bir heyecanla harcamalı?.. Nasıl sonsuzlaştırmalı?... |
|
07-01-2010, 14:22 | #96 |
Bir şey yap... Güzel olsun... Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle... Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör... Veya; güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeye başla... Ama hep güzel şeyler olsun. Çünkü: HER İNSAN ÖLECEK YAŞTA... Geç kalmayasın! (Şems-Tebrizi) |
|
07-01-2010, 14:23 | #97 |
Sevgi serçe kanadında.. |
|
07-01-2010, 14:26 | #98 |
Kim sevecek bu küçücük serçeyi? Uzun yoldan gelmiş ve yorgun. “Ben değil” dedi koca meşe. “Ben dallarımı onun yuvasıyla paylaşmayacağım ve yapraklarımın örtüsü onun üşümüş göğsünü ısıtmayacak.” Kim sevecek bu küçücük serçeyi, Kim söyleyecek tatlı bir söz? “Ben değil” dedi kuğu. “Saçma bir fikir bu diğer kuğular duysa gülüp alay eder be!” Kalbi acıma hissiyle dolu, kim açlıktan ölen bu serçeyi besleyecek? “Ben değil” dedi altın başak. “Yapabilseydim keşke ama olmaz! Büyümek ve gelişmek için güçlü olmalıyım.” Kim sevecek şu küçük serçeyi, kimse yazmayacak mı ona bir ağıt? “Ben yazarım” dedi kara toprak. “Tüm benden olanlar bana geri döner, çamurdan yaratıldınız ve gene çamur olacaksınız sonunda.” |
|
07-02-2010, 22:53 | #99 |
"Güzellik baktığın şeyde değil, bakışında olmalı. Güzel olan, yüz gözünün gördüğü değil, gönül gözüyle gördüğündür..."
|
|
07-02-2010, 22:53 | #100 |
Kapattık bazı kapıları dostlar…
kör bir kilit vurduk üzerlerine.. Şimdi açılırlar mı yeniden, en tılsımlı sözleri söylesek?.. ... Yahut yeni kapılar açsak, kaybettiklerimizin peşine düşsek.. Kör kilitli kapıları açmak gerek dostlar.. Biraz cesaret gerek belki.. Gerçeklerle yüzleşmeye cesaret, gerçekleri kabullenmeye cesaret.. Ve gayret, ve gayret… |
|
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|