06-09-2010, 00:55 | #1 |
Yusuf El Karadavi: BOYKOT FARZDIR
Dünya Müslüman Âlimler Birliği Başkanı ve büyük İslam âlimi Prof. Dr. Yusuf El Karadavi ile görüştük. Karadavi; “Her Müslüman, namusunu, şerefini ve topraklarını korumak zorundadır. Kudüs ve Mescid’i Aksa’yı korumak her Müslüman için farzdır. Siyonist mallarına verilen her kuruş çocuklarımızın kalplerine sıkılan bir kurşuna dönüşmektedir. Amerikan malları da aynı “İsrail” malları gibi yasaktır. Bu malların reklâmını yapmak da yasaktır. Amerikan veya İsrail ürünleri satın alan her Müslüman haram bir davranış içine girmektedir. Açıkça büyük bir günah işlemektedirler. Bu Allah’ın kurallarına karşı bir suçtur ve bu Allah tarafından cezalandırılmayı gerektirir” dedi.
M. Mustafa Uzun’a konuşan Dünya Müslüman Âlimler Birliği Başkanı ve büyük İslam âlimi Prof. Dr. Yusuf El Karadavi; “Amerikan veya İsrail ürünleri satın alan her Müslüman haram bir davranış içine girmektedir. Açıkça büyük bir günah işlemektedirler. Bu Allah’ın kurallarına karşı bir suçtur ve bu Allah tarafından cezalandırılmayı gerektirir” dedi. Karadavi; “Ümmetin Amerika’ya rest çekme zamanı gelmiştir. Amerikan sermayelerini, Amerikan düşüncesini, Amerikan özgürlüğünü, küresel şirketlerini ve piyasalarımızı dolduran mallarına hayır deme zamanı gelmiştir” diye konuştu. “Siyonist mallarını satın alan tüketici nasıl büyük bir günah işliyorsa, bu malları alan ve satan işletmeci de en büyük günahkârdır. Bakın, bu hususta hanım kardeşlerimize büyük iş düşmektedir. Çünkü kadınlar evin ihtiyaçları konusunda yöneticidirler ve eve girmesi gereken şeyleri satın almaktadırlar.” Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Prof. Dr. Yusuf El-Karadavi, İslam Coğrafyasının en büyük alimlerinden biri olarak kabul ediliyor. Zulme karşı dik duruşu ile bilinen Üstad, İHH’nın öncülüğünde düzenlenen Filistin konulu bir konferans için İstanbul’a geldi. İlerlemiş yaşına ve sağlık problemlerine rağmen Filistin ve Mescid’i Aksa merkezli programlara mutlaka katılıyor. Dua istiyor. Biz de bu vesile ile direniş’ten boykota kadar birçok önemli konuda görüşlerini aldık. Buyurun; MESCİD’İ AKSA’YI KORUMAK HER MÜSLÜMAN İÇİN FARZDIR *Hocam, öncelikle şöyle başlamak istiyorum; Kudüs’ü ve Mescid’i Aksa’yı neden savunmak zorundayız? *Kur’an-ı Kerim İslam topraklarını korumayı emretmektedir. Her Müslüman, namusunu, şerefini ve topraklarını korumak zorundadır. Bizim için kutsal olan bu topraklar işgal altındadır ve biz bunun mücadelesini vermekle yükümlüyüz. Bu bizim için farzdır. Kudüs ve Mescid’i Aksa’yı korumak her Müslüman için farzdır. *Ne yapmamız gerekli? *Filistin’in daimi kurtuluşu için mümkün olan her yolu, hak olan her şeyi yapmak zorundayız. Çalışmak zorundayız. Biz de bu amaçla Türkiye’deyiz. Bazı dindarlar, ‘Mescid’i Aksa Allah’ındır, o korur’ diyorlar. Ebrehe’nin ordusunu örnek gösteriyorlar. Allah elbette kendi evini korur. Allah elbette Mescid’i Aksa’yı ve Filistin’i korur. Ama ne ile korur? Allah Filistin’i bizimle korur ancak? Hak birdir ve onu destekleyecek insanlar lazım. Ebrehe’nin ordusuna karşı koyacak bir Müslüman topluluk, bir askeri güç yoktu. O nedenle Allah kendi evini korudu. Şimdi ise 1.5 Milyar Müslüman var yeryüzünde. Nice Müslüman topluluklar var. Birçok farklı silahımız var. Türkler, Araplar, Acemler, herkes üstüne düşeni yapmak zorundadır. Elbette onu korumak bize düşmektedir. *Gazze? *Bakın, Gazze’de işlenen soykırım suçları Nazilerin yaptıkları ile kıyas dahi edilemeyecek kadar daha fazladır. Orada bir soykırım yapmak istediler ve direniş başladı. Bu bir insanlık suçudur. Biz düşmanlarımıza karşı hiçbir zaman adaletten ayrılmadık. Biz hiçbir zaman isteyerek, bilerek savaşa girmedik. Ama girdiğimiz zaman da hakkını verdik. Kur’an direnmeyi emretmektedir. *Filistin direnişi hakkında ne düşünüyorsunuz? *Filistin Direnişi devam etmek zorundadır. Devam etmesi için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız. Haklarımız sadece direnişle elde edilebilir. Allah’a hamdolsun ki Gazze direnişi bize zaferin yolunun sadece direniş ile olabileceğini gösterdi. Sabrı gösterdi, imanı gösterdi, hamdı gösterdi, bağlılığı ve adanmışlığı gösterdi. Atılan tonlarca bomba, denizden havadan ve karadan yapılan saldırılar HAMAS’ı caydırmadı. HAMAS, nükleer silahlara karşı direndi, fosfor bombalarına direndi. Çünkü HAMAS halk demekti ve halk direnişi seçmişti. *Peki, İsrail? *İsrail’in merhametine muhtaç değiliz. Onun bize yardım etmesini veya Filistin’e kendince bir özgürlük vermesini kabul etmiyoruz. Özgürlük başkası tarafından verilmez, biz alırız. Bakın, bazı devletler barış için çaba gösterdiler. Ne oldu? İki adım atıldı mı? Sonuç alındı mı? Hayır. Çünkü tek çözüm direniş. İsrail’i rahatsız eden tek şey direniş. Bu devam etmeli. HARAM’I HELAL YAPAN DİYALOGLARINI REDDEDİYORUZ *Diyalog konusunda ne düşünüyorsunuz? *Diyalogdan yanayız. Yani Müslümanlar arasındaki diyalogdan yanayız. Fakat haramı helal, helâlı haram eden diyalogları katiyen kabul edemeyiz. Bizim diyaloglarımız sadece iyilik ve takva üzerinedir, başka bir şey olamaz. *Peki, Filistin meselesinde bir diyalogdan söz edilebilir mi? *Filistin halkı üzerinden, kutsal mücadele üzerinden hiçbir diyaloga girişemeyiz. Bu değerli halkın korunması konusunda ezbere konuşamayız. Kudüs ve Mescid’i Aksa üzerinden hiçbir şeyi pazarlık yaptırmayız. *Filistin’deki kardeşlerimiz için ne yapabiliriz? *İslam topraklarını, bunlara saldıran veya işgal edenlerden kurtarmak Cihaddır. Filistin ise Müslümanların ilk Kıblesinin bulunduğu topraklardır. Bu toprakları korumak için Cihad etmek bir yükümlülüktür. Cihad bütün yükümlülüklerin en üstündeki yükümlülüktür ve Ümmetin öncelikli görevidir. Müslümanlar bununla emrolunmuşlardır. SİYONİST MALLARA VERİLEN HER KURUŞ, ÇOCUKLARIMIZIN KALPLERİNE SAPLANAN KURŞUNA DÖNÜŞÜYOR *Ne yapabiliriz? *Bütün Müslümanların ellerindeki her yol ile Filistin’e yardım etmesi öncelikli zorunluluktur. Bu desteğin bir vasıtası da düşmanın mallarına uygulanacak tam bir boykottur. *Neden? *Siyonist mallarına verilen her kuruş çocuklarımızın kalplerine sıkılan bir kurşuna dönüşmektedir. Bu nedenle, mallarını satın almayarak İslam düşmanlarına yardım etmemek bir yükümlülüktür. Onların mallarını satın almak oradaki soykırıma destek olmak demektir. Bizim yükümlülüğümüz Kutsal Topraklardaki direnen kardeşlerimizi mümkün olduğunca güçlendirmektir. Eğer kardeşlerimizi güçlendiremiyorsak, düşmanı zayıflatmak gibi bir görevimiz var demektir. Eğer onları güçsüz düşürmenin tek yolu boykot ise, onları boykot etmemiz gerekmektedir. *Peki, Amerikan malları? *Amerikan malları da aynı “İsrail” malları gibi yasaktır. Bu malların reklâmını yapmak da aynı zamanda yasaktır. Günümüzde Amerika İsrail’in kopyasıdır. Kendisini tamamen Siyonist varlığa adamıştır. Siyonistler yaptıkları her şeyde Amerika’yı arkalarında buluyorlar. Onların yardımı ile ayakta duruyorlar. BOYKOT YAPMAYAN AÇIKÇA BÜYÜK GÜNAH İŞLEMEKTEDİR *Amerika’ya karşı ne yapabiliriz? *Dur diyebiliriz, reddedebiliriz, direnebiliriz. Ümmetin Amerika’ya rest çekme zamanı gelmiştir. Amerikan sermayelerini, Amerikan düşüncesini, Amerikan özgürlüğünü, küresel şirketlerini ve piyasalarımızı dolduran mallarına hayır deme zamanı gelmiştir. Dünya çapındaki İslam Ümmeti 1.3 milyarlık nüfusu ile ABD ve şirketlerini boykot ederek onları en hassas yerlerinden vurabilir. *Bu İslam’ın bir emri midir? *Elbette. Bu dinimizin bize yüklediği bir sorumluluktur ve Allah’ın yoludur. Başka ülkelerden bir alternatif ürün olduğu halde Amerikan veya İsrail ürünleri satın alan her Müslüman haram bir davranış içine girmektedir. Açıkça büyük bir günah işlemektedirler. Bu Allah’ın kurallarına karşı bir suçtur ve bu Allah tarafından cezalandırılmayı gerektirir ve insanların da kınamasına yol açar. BOYKOT FERTLERİN ELİNDEDİR, BU SİLAHI İYİ KULLANALIM *Peki, Amerika’daki Müslümanlar ne yapmalılar bu durumda? *Peygamberimiz: “Eğer size bir şey yapmanızı emredersem, yapabildiğiniz kadar yapın” demiştir. Amerika’daki Müslümanlar da Müslümanlara karşı en az saldırgan olan şirketler ile çalışmalıdırlar, Siyonistler ile en az müttefik olan şirketlerle çalışmalıdırlar. *Hangi firmalar boykot edilecek? Bunları nasıl belirleyeceğiz? *Müslümanlar Siyonizm’e meyilli olan ve İsrail’i destekleyen bütün şirketleri boykot etmelidirler. O şirketin merkezinin Amerika, İsrail, Avrupa ve Türkiye olması çok önemli değildir. Siyonistleri destekleyen ve “İsrail” devletine yardım eden tüm şirketler boykot edilmelidir. Bazı İsrail ürünleri farklı isimlerle satılıyor. Kim bunu fark ederse hemen boykot etsin. Boykot fertlerin elindedir. Bu silahı iyi kullanmalıyız. BOYKOT İÇİN HANIMLARA BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR *Almak günah, peki satmak? *Elbette, Siyonist mallarını satın alan tüketici nasıl büyük bir günah işliyorsa, bu malları alan ve satan işletmeci de en büyük günahkârdır. Bakın, bu hususta hanım kardeşlerimize büyük iş düşmektedir. Çünkü kadınlar evin ihtiyaçları konusunda yöneticidirler ve eve girmesi gereken şeyleri satın almaktadırlar. Erkek ve kız çocuklarının eğitilmesinde söz sahibidirler. Çocuklar bunu anladıklarında, boykotu istekli bir şekilde devam ettireceklerdir ve daha sonra ebeveynlerine yol göstereceklerdir islamigündem
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
06-09-2010, 02:05 | #2 |
Teşekkürler sayın Yusuf El Karadavi.
Size de teşekkürler akıncı kardeş. Müslümanların bu konuları tekrar tekrar düşünmeleri iyi olur. hele hele boykotdan ne olur vs. düşüncesinde olanlar bin kere daha düşünsünler. karınca misali ateşe su götürmek yani en azından kimin tarafından olduğumuz belli etmek gerekir. selamlar. |
|
06-09-2010, 09:49 | #3 |
BOYKOT İÇİN HANIMLARA BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR
Hanımlar dikkat .!! Boykot sadece tüketim alanında değil ki ? yediğimiz içtiğimiz şeylerin kontrolü zorda olsa hadi buna azami dikkat ettik diyelim. Ya sosyal hayattaki tüketimden önemli ve güçlü şeylere karşı acizliğimiz ne olacak. Bu asrın cihat şekli asla boykot olamaz sadece vicdanlarımızı rahatlatmış oluruz. Boykot her alanda etkin olan islam dünyasının varlığında ve devlet kararı ile boykotların varlığı ile olur yoksa diğer manada istismar edilir. Ve kısa süre sonrada insanların zihninden düşer. Her zaman olduğu gibi |
|
06-09-2010, 10:26 | #4 |
Günümüz dünyasında mesaj iletmek kavramının yalnızca sözlü veya yazılı olması gerekmez. Örneğin bir miting alanındaki kalabalığın Filistin bayrakları sallamasıda bir mesajdır. Psikolojik bir savaştır. Dünya kamuoyunda biz bu kadarız,karşıyız,zihinlerinizi kontrol edin mesajıdır. Boykotta aynı şekildedir. Türkiye 72 milyonluk bir ülke. Bu demek oluyor ki her 4 yetişkinden biri boykot etse yaklaşık 6-7 milyona tekabül ediyor. Ekonomik mallardaki satış sayısının 6-7 milyon düşmesi ve bunun ağırlığının Türkiye'den olması başlı başına bir mesajdır.
Benim şahsi fikrim boykot yalnızca Türkiye sınırları içersinde kalmamalıdır. Tüm İslam dünyasında yayılmalıdır ki "mesaj" o kadar kuvvetli olsun. Hatta yapılan katliamlara karşı duran Avrupa'da az bi destekte bulunsa çok olumlu sonuçlar elde edilebilir. |
|
06-09-2010, 10:30 | #5 |
Birde nefsimize hakim olabilsek te şu lanet malları kullanmasak ama nerde güzel ve nefsin cekici olan güzel görünen varsa israilin parmağı var içinde..
Ya Rabbim sen bize ve tüm müslümanlara yardım et... |
|
06-09-2010, 10:38 | #6 | |
Alıntı:
Türkiyenin tüketim mallarında ki mesajlarının etkisi israil lobilerini rahatsız etmiş olacak olsa zaten böyle vahşilikler yapmaz. Söylediğiniz şeylerden çok daha önemli sahalardaki varlıkları onları tekel ediyor zaten biliyorlar ki o sahaya ulaşma onlara zarar verme konusunda epey arkadayız.Kaldıki yerli malı diye bildiğiniz bir çok şeyin borsadaki hisse ortakları yahudide olabiliyor. Evet islam dünyası kendi tefrikasını atlatmış olsaydı bir takım cıkarları uğruna kendi dindaşlarına sahip cıksaydı dünyada söz sahibi olurdu ve her yapılan yalnışa karşılık bir araya gelerek ülkeler terör devletlerin boykot uykulayabilirdi. Her sahadaki geri kalmışlığımızdan yararlanan terör devleti ne yazıkki tüketim malları ile düzelmez zerrede kendilerine zarar vermez.Onlar için önemli olan medya tarım teknoloji ve savunma gelişmişliği zaten bu noktalar ile dünyayı sömürüyorlar. Dediğim gibi bizler boykota devam vicdanlarımızı rahatlatmaya devam. Ama bundan israilin zarar görmesi mümkün değildir en azındn bireyler arasındaki tepkilerden. Defalarca denenmiş şeyler halbuki değilmi. |
||
06-09-2010, 10:46 | #7 | |
Alıntı:
Hisseleri olan iş adamlarından ziyade,dolaylı olarak değil de birebir mala sahip olan hatta bu malların gelirinin devletinde vergi gibi açılardan yararlandığı firmalar.. Zira hisseleri olan her İsrailliyi her yahudiyi tespit edemeyiz. Kısacası mermi olarak müslümanlara dönebilecek tüketim malları.. Müslümanların kolektif bir mesajı ile bir fabrikayı kapatabilmesi başlı başına büyük bir mesajdır diye düşünüyorum. |
||
06-09-2010, 10:52 | #8 | |
Alıntı:
Global sermeye ve kapitalist sistemlere teslim olmuş ülkelerde bu dediğiniz şeyleri olması mümkün değildir. Dünya para ve ekonomik ilişkileri yıkılır yeni sistem inşa edilir o vakit söylediğiniz bu şeyler gerçekleşir aksi takdirde inanın ütopyadır. Her şey tükedim malları değildir çok azdır pazar payı bunların ondan çok daha önemli tarım basın ve lobisel alanlardır bu alanlarda bizlerin sergilediği performans ortada . En mantıklı ve faydalı yol islam dünyası olarak hem eğitimli hemde imanlı nesil yetiştirerek hayatın her sahasına hakim bir güç ortaya koymamız lazım ekonomisi zihni dinamik bir devletin zalimlere karşı baş kaldırması en kolay yoldur. |
||
06-09-2010, 10:59 | #9 | |
Alıntı:
|
||
06-09-2010, 11:03 | #10 | |
Alıntı:
|
||
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|