AK Gençliğin Buluşma Noktası
Star ve HaberTurk "Star" ve "HaberTurk" gazetesi köşe yazıları.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 06-19-2014, 18:33   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Yusuf Ziya Cömert - Alın Size 'Kanuni İşlem'
Yusuf Ziya Cömert



Alın size 'kanuni işlem'

Türkiye’de 68 kuşağı hikâyedir. Bir grup tatlı su enteli sever bu yakıştırmayı. ‘Biz 68 kuşağıyız’ der, geyiğe dalarlar. Kulak asmayın.

Yoktur öyle bir şey.

Türkiye’de, ‘feleğin çemberinden geçen’ 78 kuşağıdır.

Kafiyeli olsun diye 78 dedim. 70’ler işte. Sonlara doğru iyice yoğunlaşan 70’li yıllar.

Türkiye’nin 60’tan sonraki en büyük darbesi o kuşağa yapılmıştır.

Çokları için tarih. Hatta tarih bile değil, rivayet.

Oysa biz, ‘sivil’ olmayı, ‘vesayet’i sevmemeyi, o darbenin, baktığımız her yeri ‘haki’ renkte gösteren gayri insani ortamında terbiye hâline getirdik.

Marquez’in ‘Başkan Babamızın Sonbaharı’nı da o havada sevdik.

Kenan Evren’i ‘başkan’a monte ederek eğleniyorduk.

12 Eylül sabahı. Ankara’dayız. Darbe olmuş. Televizyonlarda Kenan Evren konuşup duruyor.

Günlerden Cuma. Namaza gidecek miyiz gitmeyecek miyiz?

Mâlûm, Hanefi mezhebinde Cuma, biraz da devlet namazı.

Devlet, sokağa çıkmayı yasaklamış.

Tamam, devletin yasağını ihlâl etmek hoşumuza gidiyor. Bu yüzden sokağa çıkıyorum.

Peki cumaya gidecek miyim?

O zamanki aklımla ölçtüm, biçtim.

Cumaya gitmemekte de bir ‘isyan’ gördüm ve gitmedim.

Cuntanın yasağını delerek cumaya gitmek, ‘cuntaya haddinden fazla itaat’ gibi görünmüştü bana.

Sonra yaşadık, tam bir terördü 12 Eylül.

‘Anarşi’ye son vermek için yapılmıştı.

Neydi anarşi?

Milletin çocukları, sağcılar ve solcular, birbirini öldürüyordu.

Bir mahalle solcuların, bir mahalle sağcılarındı.

Gece veya gündüz, bir yerde yolunuz kesiliyordu ve size ‘Sağcı mısın, solcu musun?’ diye soruluyordu.

Cevap denk düşmezse orada küçük veya büyük bir ‘dayak faslı’ndan geçiyordunuz. Dayak yemeden atlatırsanız, ya çok akıllı ya çok talihliydiniz!

Kim yapıyordu bunu?

Bize göre devlet.

Yolu kendisi kesmiyordu ama ortamı o hazırlıyordu.

Kenan Evren, yaptığı darbeyi marifetmiş gibi anlatırken, ‘Şartların oluşmasını bekledik.’ diye bir cümle söyledi.

Bu cümleyi, ‘Şartları oluşturmak için çalıştık.’ diye düzeltmemiz lazım.

Çok yerde, aynı silahla vuruluyordu sağcılar ve solcular.

Fatih’te bir ‘İslamcı’yı öldüren silah.

Diyelim, rahmetli Sedat Yenigün’ü veya Metin Yüksel’i şehid eden silah...

Kocamustafapaşa’da bir sağcıyı, Sağmalcılar’da bir solcuyu öldürüyordu.

Ve bu kargaşa, milletin canına tak etmişti.

Yaptılar darbeyi.

Kafasında bir fikir olan herkesi nezarete attılar.

İçeri düşene, ‘Buraya niye düştün?’ diye bir hafta, bazen iki hafta sonra soruyorlardı.

Gözaltında, asker veya polis, yanınızdan geçerken, ya bir tokat, ya bir tekme vuruyordu size.

Ya Allah rızası için!, ya devlet rızası için!, işkence yapıyorlardı.


Kafasında bir fikir taşıyan herkese.

Generaller, rejimin ruhbanlarıydı.

Engizisyon düzeninin keşişleri, kardinalleri.

Astılar, milletin çocuklarını. ‘Tarafsız’ görünmek için bir ağdan bir soldan astılar.

Ve tam diktatör lafıydı, ‘Asmayalım da besleyelim mi?’

Türkiye’deki sonradan çıkan ‘jitem cellatlığı’nın altında da, bu ‘ruhbanlık’ ahlâkının verdiği özgüven yatar.

Ne yaparsan yap, mes’ul değilsin.

(17 Aralık’ta bu ruhbanlık kültünün başka bir çeşidini tanıdık: Hedefe ulaşmak için; dinlemek, kumpas kurmak, hak yemek, her şey mubah. Mubah ne? Her şey sevap!)

Bir şey daha...

PKK da, 12 Eylül’ün işkencehanelerinde doğmuştur.


Ve kitap.

Tehlikeli bir şeydi. Bilmek, sakıncalıydı. Okumak sakıncalıydı. 12

Eylül’de bilmem ki kaç bin kişi kütüphanesini imha etmiştir.

Eflatun’un ‘devlet’ kitabını görüp ‘Kızıl devlet, yeşil devlet, nerden çıktı lan bu eflatun devlet?’ diyen jandarma esprisi o günlerden kalmadır.

Amerika’ya gidip geldi Kenan Evren, darbeden önce.

Sonra, hikâye ederken, ‘Karılarımızın bile haberi yoktu.’ dedi.

Biz inandık, karısının haberi olmadığına. Ama Amerika’nın haberi olduğuna.

Belediye hoparlörlerinden boyuna sıkıyönetim bildirileri. Gevrek bir ses, biteviye okuyor.

Her talimatın ardından, gereğini yapmayanlar için tehditkâr bir ifade: Haklarında kanuni işlem yapılacaktır.

Diyordum ki, cezasında değilim. Hapis yatmasında değilim.

Hiç olmazsa, o ‘küçük dağları biz yarattık’ havasındaki cuntacıların, bari evlerine karakoldan bir kâğıt gitsin.

Gitti.

Allah’a şükür.

Şimdi onlar hakkında ‘kanuni işlem yapılacak.’

Kaynak

Star 19.06.2014

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi