![]() |
#1 |
![]() Yusufiyeli Ülkücüler, Mamak Cezaevi önünden 'Evet' diye haykırdılar
12 Eylül Darbesi'nin ardından Mamak Askerî Cezaevi'nde işkencelerden geçen ve arkadaşlarını kaybeden ülkücüler, yıllar sonra Mamak'ta bir araya geldiler. Türkiye'nin dört bir yanından gelen ülkücüler, yattıkları Mamak Cezaevi'nin karşısında 12 Eylül Darbesi'ni ve cuntacıları lanetlediler. İdam edilen arkadaşlarının ruhuna Fatiha okuyan ülkücüler, 12 Eylül'de yapılacak anayasa değişikliği referandumunda çıkacak 'Evet' oyları ile Türkiye'nin artık darbelerin karanlığından demokrasinin aydınlığına çıkacağını söylediler. Anayasa değişikliğinin 12 Eylül ile yüzleşmenin yolunu da açacağına dikkat çeken darbe mağdurları, ülkücü hareketin kendisine düşen görevi yerine getireceği sözünü verdiler. 12 Eylül 1980 Darbesi mağduru ülkücüler 30 yıl sonra Mamak Askerî Cezaevi'nin önünde buluştular. Burada Mustafa Pehlivanoğlu ile birlikte idam edilen 8 ülkücünün fotoğrafları arasında duygusal bir konuşma yapan Yusufiyeli Ülkücüler Derneği Başkanı Avukat Hasan İlter, cuntacıların darbeye zemin hazırlamak için gençleri birbirlerine kırdırdıklarını vurgulayarak, "12 Eylül öncesinde ülke meselelerine hassas gençler bir takım bahaneler uydurularak birbirlerine düşürülmüş, darbe plânları yapılmış, bunlar safha safha uygulanarak sonuçta 12 Eylül 1980 tarihinde bir darbe yapılmıştır. Yapılan bu darbe neticesinde sağdan soldan bu ülkenin güzide insanları cezaevlerine doldurulmuş, başta Mamak Askerî Cezaevi olmak üzere ülkenin hemen her köşesinde genç çocuklar cezaevlerine doldurulmuş, cezaevlerinde akıl almaz işkencelere maruz tutulmuş, bu işkencelerden dolayı onlarca insan hayatını kaybetmiş, yüzlerce insan sakat kalmış, akli dengesini kaybetmiş, on binlerce insan psikolojik sorunlara maruz kalmıştır." dedi. Yusufiyeli Ülkücüler olarak 12 Eylül Darbesi'ni şiddetle ve nefretle kınadıklarını belirten İlter, yapılacak anayasa değişikliği ile özellikle darbecilere yargılama yolunu açacak geçici 15. Maddenin kaldırılmasını heyecanla beklediklerini söyledi. 12 Eyül'ün acısını kendilerinin yaşadığını kaydeden İlter şunları ifade etti: "Bu vesile ile önümüzdeki günlerde yapılacak anayasa değişikliğiyle geçici 15. Maddenin kaldırılması, cezaevlerinde yatan bütün insanların haklarını araması için, işkencecilerden hesap sorulabilmesi için, baskılardan zulümlerden hesap sorulabilmesi için, hürriyetlerin gasp edilmesinden hesap sorulabilmesi için Anayasa'nın geçici 15. Maddesinin kaldırılmasını bilhassa ve özellikle istiyoruz. Zira acıları çeken, zindanlarda inim inim inleyen biziz. Bütün aile hayatları tarumar edilmiştir. Psikolojileri bozulmuştur. Türkiye'nin geleceği, demokrasi ve insan hakları, işkencelere son vermek, çocukların geleceği için bu Anayasa Değişiklik Paketini destekliyoruz. Ve haykırıyoruz. Anayasa değişikliğine Yusufiyeli ülkücüler olarak 'Evet' diyeceğiz." EVREN'İN ÖLÜSÜ BİLE HESAP VERECEK İdam ile yargılanan ancak asılmaktan son anda kurtulan Ahmet Ulak ise 12 Eylül'den hesap sorulamayacağına yönelik propagandalara tepki gösterdi. Fransa'da bir ihtilalcinin öldükten sonra mezarından çıkartılarak idam edildiğini hatırlatan Ulak, bunun sebebinin bundan sonra ihtilal girişimde bulunacak insanların bunu düşünmesini engellemek olduğunu ifade etti. Ulak, "60 darbesinde böyle bir uygulama olsaydı 71 ve 80 darbesi olmayacaktı. O yüzden diyoruz ki Kenan Evren'in yargılanması ölümü sonrasında da devam etsin." diye konuştu. Ulak, referandumda bütün ülkücülerin 'Evet' için çalışacaklarını anlattı. 12 Eylül'de idam edilen Fikri Arıkan'ın yengesi Zeliha Arıkan ise şunları söyledi: "İşkencelere maruz kaldım. Gece yarısı saat ikide merkeze götürülerek bana cereyan verildi. İki çocuğum ile birlikte sahipsiz kaldım. Anayasa değişikliğine 'Evet' diyeceğiz. Darbe istemiyoruz. Bize işkence edenlerden hesap sorulsun." Bu arada idam edilen Fikri Arıkan'ın idamdan bir süre önce yengesine yazdığı mektup okundu. Mektup okunurken ülkücüler gözyaşlarına hâkim olamadılar. Öte yandan ülkücüler tarafından Mamak Askerî Cezaevi karşısına temsili bir darağacı kuruldu; siyah bir tabut kondu. Basın açıklamasının ardından darbeleri protesto etmek için darağacı kırılırken, tabut ise ateşe verildi. Zaman 28.08.2010
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() O dönemi en iyi o dönemde yatanlar,acı çekenler bilir,bazıları diyor 'bu yaştan sonra mı hapise gönderilcek evren' diye,bu adama dava açılması dahi içeri tıkılmasa bile hesap vermesi,o dönemde işkence çeken ve idam edilenlerin ailelerinin içini rahatlatacaktır. Mahkeme dünyaya özel bir şey değil,asıl önemlisi olan elbet öteki taraf,asıl hesap ve yargılama orada sorulacak.
|
|
![]() |
![]() |
#3 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Belde belediye siyasetçilerinin evet vermesinden çok daha iyi bir haber.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|