AK Gençliğin Buluşma Noktası
Forum Köşe Yazarlığı Ak Parti Forum Köşe Yazarları buraya.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-10-2013, 17:20   #1
Kullanıcı Adı
alperen
Standart ZEMAHŞERÎ
Zemahşerî


http://www.bayburtpostasi.com.tr/yaz...5671-zemahseri

 

alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 01-09-2014, 16:31   #2
Kullanıcı Adı
alperen
Standart
ZEMAHŞERÎ
ALPEREN GÜRBÜZER



Zemahşer Harezm’e bağlı bir ilim kasabası. Zaten kendisi Hicri 467- Miladi 1075 yılındabu kasabada doğmuştur. Harezm’e değer katan en önemli hususiyet her türlü fikrin serbestçe söylenilebilir olan bir mekâna ev sahipliği yapmasıdır. Öyle ki; o dönemlerde camilerde bile fikri tartışmalar doruk noktaya ulaşmıştı. Zira Harezm halkı kimi âlimlerin kendi aralarında yapılan özgürce tartışmalardan rahatsızlık duymayıp, bilakis memnuniyetle izlemeleri birçok kimseleri hayrete düşürmüştür. Sanıldığının aksine özgür düşünce günümüze has bir olgu olmayıp, o devirlerden intikal eden kutlu bir mirastır. İşte böyle bir özgür ortamda Harezm halkı Zemahşerî gibi bir âlim çıkarmasını bilecektir. Demek ki; özgür düşüncenin olduğu yerlerde nice beyin fırtınaların çıkması gayet tabii bir durumdur.
Zemahşer kasabasına nispetle veya orda doğması münasebetiyle ona Zemahşerî denilmiştir. Onun belki de en şanslı yanı meşhur Selçuklu veziri Nizamül Mülk döneminde yaşamış olmasıdır. Çünkü o devirler İslam âleminin ilim yönünden zirve yaptığı yıllardır. Malum ilk ilmi hamlenin müesseseleşmesi Nişabur’da Beyhekiyye medresesiyle başlamış, derken sırasıyla Beyhekiyye, Saidiyye, Nizamiye, Bağdat, Nisabur, İsfahan, Basra, Musul, Herat, Belh, Amid (Diyarbakır) medreseleri takip etmiştir. İyi ki medreseler var olmuş. Zira medreseler sevgi ve ışık ocakları olması hasebiyle nice insanlar buralarda nakış nakış işlenip insanlığa rehber olmuşlardır.
Anlaşılan Zemahşerî altın çağ diyebileceğimiz dönemde adından söz ettirmiş bir bilge dehamız. Belli ki; ilk ilim mayası aileden gelmiş. Nitekim ilk eğitimini baba yanında alıp Kur’an’ı hıfzetmiş bile. Bu arada Zemahşerî küçük yaşta talihsiz bir olay yaşayacaktır. Şöyle ki; kimilerince damdan düşme, kimilerince soğuktan donmuşluk, ya da hayvandan düşüp bacağının kesildiği rivayet edilir. Hatta buna sebep ana etken unsurun kendisinin bir kuşun ayağına ip bağlamasıyla birlikte sürükleyip ayağının telef olduğunu gören annesinin bedduasını almasıdır. Bu rivayet doğru yanlış bilinmez ama netice itibariyle ayağı kangren olma kuşkusuyla kesilir de. O artık hayatını uzun örtüsü altında tahta bacaklı olarak devam ettirecektir. Zira babasının onun oturarak iş yapmaya yönelik terzilik teklif ettiğinde, o bu teklifi kabul etmeyip ilmi tercih eder. Böylece babasına sakatlığının ilim öğrenmeye engel teşkil etmeyeceğinin mesajını verir. 21 yaşına geldiğinde ilim uğruna Buhara’ya gitmiş ancak babası nedeni bilinmeyen bir olaydan ötürü mahpusa düşmüş ve bir süre sonra mahpustayken vefat etmiştir. Buna rağmen babasının yokluğunda ilim yolunda dur durak demeden koşuşturmaya devam etmiştir. Hakeza ilim uğruna devrin birçok ehil âlimlerden ders almayı da ihmal etmeyecektir. Hatta ilim için doğup büyüdüğü topraklardan başka Buhara, Horasan ve Bağdat gibi ilim merkezlerine gitmiş ve oralarda ilmine derinlik katmıştır. İyi ki ilmi derinlik kazanmış, çünkü Nizamiye Medresesinin oluşumunda büyük rol oynamıştır. Buralarda piştikten sonra ver elini Mekke’ye diyerekten ışığın doğduğu kaynağa yol almıştır. Derken Mekke sayesinde Arap Yarımadasını yakından tanıma fırsatı bulup ufkunu daha da genişletmesini bilecektir. İşte bir süre buralarda bulunmasından dolayı kendisine Allame Carullah’da (Allah’ın komşusu) denmiştir. Dahası o, bu süre zarfında Arapçaya öyle vakıf olur ki; bir gün Ebû Kubeys dağından Araplara; “Atalarınızın dilinizi benden öğrenin” diye seslenip kendine olan öz güvenini ortaya koyacaktır. Kelimenin tam anlamıyla o bir dil üstadıdır.
Artık o, uzun bir yolculuğun ardından içini sıla hasreti çektiğinden kendi kendine dönüş kararı alır. İlginçtir dönüşte Bağdat’a uğramayı da ihmal etmez, hatta burada derste okutur, en nihayet 66 yaşına geldiğinde Urgençe yerleşir. Vaktaki ömrünün geriye kalanını burada tamamlayacaktır.
Kendisinin sürekli ilimle iştigal etmesi evlenmeme nedenleri arasındadır. Bu yüzden pek çok eser yazmıştır. Dahası onun hayatında en göze çarpan özelliği itikat alanında Mu’tezile, fıkıh sahasında ise Hanefi düsturlarını metot edinmesidir. Her ne kadar kimi ehlisünnet âlimlerince bir dizi eleştiriye muhatap kalsa da Fahrettin Razı, Ebussuud Efendi, Muhammed Hamdi Yazır gibi nice ehlisünnet âlimlerince de övgüye mahzar olmuştur.
Velhasıl o; özgür ortamda yetişmiş, Harezmî’n Zemahşerî üstadı olmanın ötesinde 1144 tarihinde Cürcaniyye’de vefat eden tefsir, kelam, mantık, lügat belagat, fıkıh ilimlerinde kalemi güçlü ve aynı zamanda ardından elliye yakın eser bırakmış bir bilge şahsiyettir.





https://twitter.com/Alperengurbuzer
alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi