Burdan verelim ilk önce.. Takıldığım yere parantez arasında mizahi bir dalga şekli falan.. Yani dalga varsa kesin sizle geçilmiştir o..
Çünkü girer bakar; demişiniz; '' Ben hiçbir zaman öfke ile mesaj yazmam! '' E bende demişim ki; - Kendinizi ilk cümlede yalanlamışsınız. Cümle sonundaki ünlem hiddetten geliyor belli..
Nerenizle okudunuz bilmiyorum ama, normal olarak bakınca buradan cümle ile alakalı olarak ünlemin ne için kullanıldığının manası çıkarılır..
Takılan siz.. Madara olan siz..
Alınmayın üstünüze..
- Ben son mesajımda rencide edici sözler kullanmışım! E yuh artık.. Eden bulurmuş.. Şimdi benim son mesajımdan önceki sizin mesajlarınızda rencide edici kelimelerinizi yazayım mı illa? Yine anlamıyorsunuz gerçi.. Hem zorunuza gidiyorsa amenna, daha ağırlaştırmayız üslubumuzu. Sizin papağan dediniz yere ben ekleyipte, siz o ''hayvan'' olmasaydınız... diye demem.. Yani zorunuza gidiyorsa bilelim!
.. Alıntılamayacaktım ama ne yapayım;
biz kaliteli tartışmalarımıza her zaman her yerde aynı şekilde devam ederiz inş.!
Görende sanacak baştan aşağı ona övgü düzülmüş.. Bir tek denmiş ki '' Katil ezanı Türkçe okutan zihniyeti eleştirmek babında Muhammed'i bile değiştirebilirdi bu adamlar anlamında '' Yani sahiden öyle diyorsan.. Ben de katılırım bu lafa. Sahi onu bile değiştirirlerdi.. Ama siz öyle bir mana da diyor musunuz ki öyle hemen böbürleniyorsunuz?
Yani teknikten anlamadığınız için böyle diyorum!
-- Yeter ki tartışılacak kaliteli insanlar bulunsun diyor.. Hehe..
Gerçekten okuduğumda üzülmek ile acımak arasında git geller yaşadığım bir mesaj olmuş!
Daha önce sayısını unuttuğum derecede defalarca çok istiyorsanız noktalama işaretlerini görmeden okuyun dememe rağmen, kendi çapınızda beni yalanladığınızı düşünüp durmuşsunuz!
Ne demişim?
"Ben Hiçbir zaman öfke ile mesaj yazmam!"
Birde şöyle okuyun:
"Ben hiçbir zaman çfke ile mesaj yazmam."
Arada sadece kıçtaki noktalama işareti değişti?
İkinci yazıda hala öfke diye tutturursanız koca bir "yuh" çekmek düşer bizlere!
Ha yok ikinci mesajın gayet normal bir açıklama olduğu gerçeğini teyit ederseniz kendinizle çelişmiş olduğunuzun farkına varırsınız!
Tekrarlamaktan bıktığım cümlemi yineliyorum:
"BİR CÜMLENİN ÖFKE İÇERİP İÇERMEDİĞİNİ TERS NOKTALI BİR ÇUBUK İLE DEĞERLENDİRMEK/ANLAMAK İMKANSIZDIR!"
Cümlenin özüne inme zahmetinde bulunmadıkça yine aynı ritimde "BUGÜN HAVALAR GÜZEL" diyerekten mırıldanır durursunuz! Bunun idrakine varın!
biz kaliteli tartışmalarımıza her zaman her yerde aynı şekilde devam ederiz inş.!
Görende sanacak baştan aşağı ona övgü düzülmüş.. Bir tek denmiş ki '' Katil ezanı Türkçe okutan zihniyeti eleştirmek babında Muhammed'i bile değiştirebilirdi bu adamlar anlamında '' Yani sahiden öyle diyorsan.. Ben de katılırım bu lafa. Sahi onu bile değiştirirlerdi.. Ama siz öyle bir mana da diyor musunuz ki öyle hemen böbürleniyorsunuz?
Yani teknikten anlamadığınız için böyle diyorum!
-- Yeter ki tartışılacak kaliteli insanlar bulunsun diyor.. Hehe..
İşte eziklik psikolojisiyle yapılmış bir yorum daha!
Ben baştan sona bana methiyeler dizildiğini filan iddia etmedim!
Ancak tüm mesajları iyice analiz eder, tarafsızca gözlem yeteneğinizi kullanırsanız; kimin rencide edici üslup ile aşağılama girişiminde bulunduğunu ve daha ağırlaştırdığını anlar vede susarsınız!
Şunada açıklık getireyim! Evet kaliteli tartışmalar kaliteli insanlarla yapılır! Bilmem farkındamısınız ama bizde şuan kaliteli tartışma içerisindeyiz! Yani kalitelisinizki sizinle bu tartışmayı uzattık!
O kadar gocunmuş olmanızın sebebi "kaliteli" olarak değerlendirilmeniz ise diğer şekildede muamele edebiliriz!
Bizim için sorun değil!
Bizde sizi kaliteli saymak gibi bir terbiyesizliği bir daha yapmayız!
Gerekirse bu hatamızdan özür bile dileriz!
(Eğer öyleyse) Kusura bakmayın! Bu hatamızdan dolayı affedin! Özür dileriz!
/////////////////////////////////////////////////
Ha "teknik" ten çok anladığınızı iddia ediyorsunuz!
Amenna!
Peki sorarım size bay teknik bey!
Allah lafzı da özel isme girmesine rağmen "Tanrı" şeklinde değiştirilmemişmidir ezandı!
Yok çok tekniksiniz ya! Bu ismin nasıl olupda değiştirilmesini atladınız bir türlü anlayamadım!
Evet, yazdıklarımı ne kadar okusam da aynı sonuç çıkar.. Saçmalıyorsam o kadar kasıp cevap yazmazsınız olur biter efendi... Saçma bir yorumun neyini aklamaya çalışıyorsunuz? diye sormazlar mı!
-- Bir de anlama sorununuz var anladık da anlatma özürünüzde var heralde.. Renklerle boşuna uğraşıyorsunuz.. Tuzu biberi olsun diye uğraşmanıza gerek yok o kadar.. Eğer benim anlamadığımı düşünerekten yazıyorsanız, e anlamayan birine -yine söylüyorum- hiç bir şey denmez. Kaldı ki hem daha da uzatıp hem renkle falan uğraşırsanız kendinizle çelişmiş olursunuz.
''Forum halkı görüyor'' (:
Ben her ne kadar olayı esas çerçevesine taşımaya gayret etsemde, sizin şaklabanlıkla karışık olarak saptırma girişiminde bulunmanız gözden kaçmıyor!
O sizin gözlerinizi güzelliği.. Ne denir..
-- İlk demogojisi:
Alıntılamışsınız. Sonra yorum: "Gibi diyormuşum, harika anlıyorsunuz" şeklindeki ifadenizle "demediğim şeyleri dediğimi iddia ediyorsun" gibisinden bir çaba seziyorum bunda!
Hayır, orda demediğim şeyleri iddia ediyorsun gibi bir mana çıkmaz. Dediklerimi anlamıyorsunuz manası neresinden bakarsanız çıkar da çıkar! Gerisine gerek bile yok yapıdan kayıpsınız..
-- Bu cümlelerin açıklamasını yapın deyip alıntılamışsınız; Kusura bakmayın yine cümle olmayabilirler.. Siz af buyurup biraz da zahmet edip okuyun.. Belki zatıâlimin kuramadığı, sizin cenk ettirdiğiniz cümlelerinize bi katkısı olur!!!
Yapayım, sakız gibi ağzınıza almış geveliyip duruyorsunuz da benim kelimelerimin nasıl cümle olup nasıl olmayacağına yaptığınız o komedi yorumunuza dokundurma bunlar. Ne demek 5-6 kelime için ümle sıfatını yakıştıramadım falan.. Yani öyle facia şeylerden bahsediyorsunuz ki gülüp geçmelik aslında ama böyle araya serpiştirince daha hoş oluyorsunuz. Mâlum..
Oysa siz can çırpınışı şeklindeki hamlelerle öyle sarılmışsınızki sanki cümle tasdik hizmeti veriyormuşum düşüncesine kapılmışsınız!
Siz ne hissediyorsunuz benim yorumları cevaplarken bilmiyorum ama bende can havliyle yazma telaşı diye birşey yok. Vatan millet sakarya deyip hücum da yok.. Nası bakarsak öyle görürüz misali.. Yazdıklarımı okurken bi kaç pencere açık bulunsun diye demiştim size!..
--Anladık düşüksünüzde, habire tekrar edip ben buyum ben buyum deyip durmayın..
Anladık.
Şeklindeki yazının ise bir aynaya dik açı ile çarpıp, kendi üzerinden tekrar size döndüğünü ve üzerinizde atom bombası şeklinde patladığını siz kendiniz anlamışsınızdır! Benim ayrı olarak ifade etmeme gerek yok sanırım?
Hala yazmaya utanmayacakmısınız?
Sizin anlama sorununuzu giderene ve utanmanın nasıl yazılarda olacağını öğretene kadar böyleyim. Kasmaya devam edin siz.
-- Ben Muhammed kelimesinin değiştirilebileceğinden bahsettim!
Siz tuttunuz (tersten noktalı bir çubuktan) öfkede öfke diye bir ritim tutturdunuz!
Allah aşkına ne alaka.. İlk başta her cümlemden sonra ünlem kullanırım diyordunuz şimdi adını bile ağzınıza alamıyorsunuz. Rahat olun yaw! E öfkeden diye ritmi tuttururum tabi o benim okuduğunuz ilk yorum sırf öfkeniz üzerine temellenmiş bi yorumdu. Buralara kadar gelecekse yine öfkeniz yüzünden gelecek. Lafının arkasında durmak budur işte.. Saptırarak değil.
-- Bense hiçbir zaman öfke ile mesaj yazmayacağımdan bahsettim durdum! Bahsettimde kime? Gözlerini kapatmış, kulaklarını tıkamış, ağzını mandibula ve maxilla arası mesafenin en yüksek derecesine kadar açmı birine. (Tıbbi terminolojide mandibula: alt çene kemiği, maxilla: üst çene kemiği.)
Tam böyle 'görürsem söylerim' dencek bir yorum.. Ukalalık yaptığınızı sanıyorsunuz. Sizden sözlük bile olmaz! Yorumla bağdaşmak-çelişmek örneği işte..
Sonrada kalkmış beni olayı saptırmak, gündem değiştirmek gibi "kendi eylemlerinizin" odağı ilan etmeye çalışmışsınız!
Tövbe billah.. Hangi gündem bu.. -Pencere açma meselesi.- Tekrarlıyorum ..
Kısacası işgüzarlık peşindesiniz ama bu sizin başınıza fena patladı galiba!
İşgüzarlık.. Hangi yönden acep?.. Varsa öyle bir amacım patlasın, siz rahat olun yeter ki..
Size tekrardan temennim: Küfürle yazılmış olsa bile mesajların özüne inmeniz, kıçındaki noktalama işaretine göre değerlendirip koca cümleleri çöpe atmamanızdır!
Bir yazıda ünleme takıntı nasıl olur.. El-cevap; Şekil A.
(Uzatmıyorum dikkat ederseniz. En başında cümle size saçma geliyorsa uzun uzun cevaplamazdınız demiştim ya.. Eh onun uyarlaması farz edin..)
-- Sonra yine alıntıladıktan sonra; Ben bu cümleyi bilmem kaç gün önce kurdum ama şimdi anlamışsınız galiba! Yoksa o cümlenin üstünden bu cümle yokmuş gibi davranmanız, açıklama gelincede tribünden, taraftardan futbolcudan bahsetmeniz çelişkili olmuş!
Keşke sizde birşeyi tam kavrayıp da üstüne yorum eklendikten sonra dahi o meselenin üzerine gidebilsiniz.. Yok, ne gezer.. Dönderip duruyorsunuz.. Cümlenin zamanından bahsedip içinde tribün-taratar deyip birde çelişkiden bahsetmek.. Bi manayı yakalayın. Sonra ses verin. Olur mu?
-- Sonra yine alıntı sonrası facia:
Yine bir Kemal Kılıçdaroğlu'msu tavır seziyorum sizde!?!
Yine?.. Ben Baykal değil miydim? Kılıçdaroğlu yakıştırması size yapılmıştı sanırım?
-Sorulmuş, ve büyük bir yiğitlikle devamı getirilmiş yorumumun!:
Tekrar saçmalamanızın önüne geçmek adına ben açıklayayım: Bir geri zekalıdan daha zeki olduğunuzu düşünüyorum! Yani normal zekada olduğunuzu!
Dedim ama başarılı olabildimmi? Maalesefki hayır! Yine saçmalamanızın önüne geçemedim!
Kendi saçmalıklarınızın önüne geçerseniz. Kesin karşıdakide size öyle görünür. Yani herşey kendisinde başlar insanın.(insanın) O devamını getirme meseleside.. Çukur bir cümle işte tekrarlayıp mide mi bulandırayım? Siz anlıyorsanız kâfidir..
-- Sonra kesin U dönüşüm..
Sizin yazınız:
"Ünlem başka manalarda da kullanılıyormuş.. Bunu bana eğitim düzeyimi sorarak söylemeniz sizi yakadan ele veriyor zaten.. Geçen mesajda açık açık demişim,"
Benim yazım:
"demişsiniz!
Demişiz de.. Devamında ne demişiz acep??
Daha önemli olan sizin yorumunuzda!;
"demişsiniz! Eğitim seviyenizi hiç bir zaman SORMADIM! Bilemeyeceğimi ifade ettim. Ama görüyorumki siz soru cümlesinin ne olduğunu dahi bilmiyorsunuz! Bu durumda böyle bir kişiden her ünlem işaretinin öfke içermeyeceğinin idrakini beklemek çok zor olsa gerek değilmi!?!"
Sorulmamış, eğitim seviyem.. Bilinemeyeceği ifade edilmiş.. Kırmızıya bordo denmiş.. Sonra yoruma bir sürü çakallık katılmış..
devamında da eziklik psikolojisinden...
"Öyle görüyormuş zat-ı şahane" şeklindeki cümleniz bence manasız. Öyle olduğunuzu siz gösterdiniz zaten! Biz sizin gösterdiğinizden başka şeyi göremeyiz!
Tutmuş köşeye sıkıştırdığım bu durumu dalgayla karışık, tespitlerimin doğru olduğunu göre göre çarpıtmaya çalışıyorsunuz!
Kaçmayıp konuyu taşımayın efendim!
Allah aşkına, hangi köşeye sıkıştırmak.. Kendiniz yazıp kendiniz oynuyorsunuz. Köşeye sıkıştırmaktan sonra kaçırtıyorsunuz bide.. Rüyalarınızada mı giriyorum bilmiyorum ama tedarikli olun azıcık.
Ben soru cümlesinin ne anlama geldiğini bile bilmiyormuşum.. Öyle görüyormuş zat-ı şahane.. Kendi çukurluğundan benim soru cümlesinin ne olduğunu bilemeyişimi çıkarmış.. Benden her ünlemin öfke anlamı içermediğini anlamamamı bekleyin.. Ama ben sizden normal bir cümlenin nasıl nerede kurulcağını bile beklemiyor -olmam lazımdı-..
Kavrayamıyor musunuz?
"Öyle görüyormuş zat-ı şahane" şeklindeki cümleniz bence manasız. Öyle olduğunuzu siz gösterdiniz zaten! Biz sizin gösterdiğinizden başka şeyi göremeyiz!
Öfkeli dediğimi görmüşseniz gerisine sorun yok.. Öyle görüyormuş zat-ı şahane cümlem manasızmış.. Ben öyle olduğumu göstermişim zaten.. Bensem zat-ı şahane.. Yani birisi bana dese üstüme alınırım ne var ki.. Yüceltmeden anlamıyorsanız ne yapalım(!) .
--
''Ama "HER" ünlem işareti öfke ifade etmez!
Ancak bunu anlamanızı beklemek çok fazla hayalperestlik olur!''
Anladık.. Bugün havalarda güzel!..
En yakın zamanda bir psikoloğa başvurmanızı öneriyorum!
Eğer isterseniz hocalarımdan sizin için ücretsiz ve özel destek isteyebilirim!
Yok üstü kalsın.. Hani, siz isteyin yeter ki.. Psikolağada başvurayım! Ama sizin hocalarınız sizi tedavi edememiş daha.. Ücret sorun değil ben almayayayım !
-- Hekimmiş.. Şizofrenin kimlerde olup olmayacağı konusunda bizleri aydınlatmış.. Hiç bi, deli doktoru kendisinin de deli olduğunu söyler mi? (Misal bu hiddetenme-misalden de anlamıyorsun ya.. Geleceğim)
Evet hekimim! Ancak şizofrenin deli olmadığını bilemeyecek kadar cahil gördüm sizi? Elinizde Google (r.anh) denen mübarek bir araç bulunuyor! İnsan lütfedip araştırma zahmetinde bulunur!
Allah aşkına... Ben bir şizofrenin deli olduğunu iddia ettim mi? Yani oradan öyle mi anlıyorsunuz? Misal bu derken ne demeye çalıştığımı sanıyorsunuz? Ya cidden diyorum birader, yani anlamayıp yazınca harbidende sakıncalı oluyorsunuz. Ben o manaya getirmiş olsam o hastalıkla dalga geçmiş olurum. Bunu kendime yakıştırmam. Hani şizofren biriyle atışırım -orası başka- ...! Ama Allah aşkına şurayı doğru dürüst okuyun. Cidden diyorum öyle bir kastım yoktu o cümlede..
Ama manasına gelince, Google (r.anh) ((!)) dan araştırmama gerek yok. Manasını biliyordum, o hastalığa kapılmış biriyle uzunca hasbihal yapınca iyice kavradım!..
Bir de, anladık çukurluğunuzdan alay etme ba'bında lafler etmeye çalışıyorsunuzda. Google r.a ne demek oluyor? Aşmayın yani, bilin boyunuzun ölçüsünü! ( Bu üslubu öyle yada böyle tekrarlarsanız benden saygı beklemeyin dinle ilgili birşeyin böyle şeylere karışmasına karşıyım. Edepli olun)
-- Bırakalım bu varsayı ayaklarını demişsiniz ama sizin yaptığınız bir varsayım değilde nedir?
Tamam, inanın cahil de demiyeceğim size.. Ama üstelemeyeceğim de. Varsayı değil, Varsağı demiştim..
'' Bre gafil falan.. bırakalım bu varsağı ayaklarını.. Konuyu esas yerine bindirmemizden mi sakınıyorsunuz yahu! ''
Varsağıyı o yüce Google'ınızdan araştırın şimdi..
Bu yüzden iki tane peygamber varsayı değilde neydi lafınızı direk geçiyorum.
İster dalga geçtiğimi düşünürsünüz ister ibret alır edebinizle rezil olmadan susarsınız! Bu lafınızıda size geri armağan ediyorum.
Siz her ne kadar (öyle bir statü olmamasına rağmen) Kutsal saydığım mesleğimi dalgaya alsanızda, sizin amatörce veya profesyonelce yaptığınız mesleğe sonsuz saygılarımı sunuyor, başarılar diliyorum!
Haşır neşirim dedim.. Mesleğim demedim. Hobi yani.. Bu yüzden diğer cümlelerinizde yine anlayamama yeteneğinizden nakavt olmuş.. Daha uzatıpta aşağılamayacağım!.. Konu dışında kalıyor zaten. Şahsi mesele yapmayacağım.
-- Şu son yorumunuz;
Tam size yakışır bir yorum olmuş!
Zira yine içinizdekini en derin çatlaklarınızdan sızdırmışsınız!
Ancak dikkat edinde o çatlaklar dahada derinleşip sizin tepetaklak yere yıkılmanıza sebep olmasın!
Hoş yıkılmışsınızya!
Görene!
bu mesaja cevap verirken bile yine "öfke de öfke, öfke de öfke" diyerek papağanlaşırsınız
lafınıza;
Şu söylediğiniz ''hayvan'' siz olmasaydınız
cevabıma sanırım..
Üstte ki mesajda da belirtttim sizin bahsettiğiniz şeyin size yakıştırdığım açık haliydi benim bahsettiğim.
Yani zorunuza gittiyse bilelim ?
Ve yine yineliyorum;
'' ne menem akıl.. ''
Alıntı:
Evet, yazdıklarımı ne kadar okusam da aynı sonuç çıkar.. Saçmalıyorsam o kadar kasıp cevap yazmazsınız olur biter efendi... Saçma bir yorumun neyini aklamaya çalışıyorsunuz? diye sormazlar mı!
-- Bir de anlama sorununuz var anladık da anlatma özürünüzde var heralde.. Renklerle boşuna uğraşıyorsunuz.. Tuzu biberi olsun diye uğraşmanıza gerek yok o kadar.. Eğer benim anlamadığımı düşünerekten yazıyorsanız, e anlamayan birine -yine söylüyorum- hiç bir şey denmez. Kaldı ki hem daha da uzatıp hem renkle falan uğraşırsanız kendinizle çelişmiş olursunuz.
Yine kasmak kelimesini bana karşı kullanıp, kendiniz kas kas "kasılmışsınız"!
Hiçbir şekilde kasılmayı düşünmeyi bile düşünmemiş birine; "bu kadar kasmana gerek yok" derken, kendiniz bunu uygulasanız iyi olur!
Zinhar o kadar sığ yorumlar yapmışsınızki, adeta "nerden bulaştım, kaçayım, geçiştireyim" edasında olmuş!
Ve olayı renklerin, parçaların üzerine yıkmış; kaçmak için tünel arayışına girişmişsiniz!
Ancak konuyu oralara saptırarak bir sonuca ulaşamazsınız! En iyisi etraftaki gereksiz, konusu dahi edilmeye değmiyecek, ancak sizin devasalaştırdığınız olaylara pek fazla itibar etmeyin!
Gerçekten basit teferruatlar bunlar ve basitçe takılma yolunu seçiyorsunuz!
Kısaca bu tünellerin ucu yüzeye değil, aşağıya gider!
Kendinizi daha fazla o tünellerle aşağı indirmeyin!
Anlatma sorunum olduğunu hiçbir şekilde düşünmüyorum! İfadelerimde gayet açık olduğum, kelimeleri dolaştırmadığım için karşımdakinin hemen anlaması gerekir!(Bir sağlık sorunu yoksa)
Siz kendinize "Anlamayan birine hiçbir şey denmez" diyerekten basitçe bir hayat felsefesi edinmiş olabilirsiniz!
Ancak ben siz hakikati sonuna dek algılayana kadar açıklamaya devam edeceğim! Zira biz doğruyu açıklamaktan bıkmamayı; "hakikati hiçbir şekilde kabul etmemesine rağmen, onlarla sonuna dek mücadele etmiş" bir peygamber'den öğrendik!
Öyle iki kelam "anlamıyorsam uğraşma boşa" lafından vazgeçecek değiliz!
O kadar basit değildir hayat felsefemiz!
"Kaldı ki hem daha da uzatıp hem renkle falan uğraşırsanız kendinizle çelişmiş olursunuz." gibisinden bir cümle sarfetme gereği duymuşsunuz! Peşinen söyleyeyim. Renklerle uğraşmak ve kendi ile çelişmek arasında bir akrabalık yoktur! Gereksiz bir bağlantı kurma çalışması olmuş! Uzatan ise sizsiniz! Benim yaptığım uzattığınızı toparlamak! Konuyu asıl çerçevesine taşımak!
Alıntılamışsınız. Sonra yorum: "Gibi diyormuşum, harika anlıyorsunuz" şeklindeki ifadenizle "demediğim şeyleri dediğimi iddia ediyorsun" gibisinden bir çaba seziyorum bunda!
Hayır, orda demediğim şeyleri iddia ediyorsun gibi bir mana çıkmaz.
Dediklerimi anlamıyorsunuz manası neresinden bakarsanız çıkar da çıkar! Gerisine gerek bile yok yapıdan kayıpsınız..
Şimdi olayı tam olarak algılayamadığınızı teşhis ettiğimden üşenmeyip olayı baştan sona kadar ilkokul 2 seviyesinde (herkesin anlaması için!) renk renk vede teker teker açıklayacağım!
Şimdi sizin cümleniz şudur:
Alıntı:
AHA CÜMLE KURMAK İÇİN SENDEN İZİNMİ ALICAM! CÜMLE ONAYINI SENMİ VERİYORSUN" ... gibi diyormuşum.. Harika anlıyorsunuz.. O yüzden kaç gündür anlamadığınız şeylerin peşine düşmüş geliyorsunuz.. gelin gelin de bi yavaş gelin. Bi türlü beğen(e)mediğiniz cümlelere satır satır cevap yazıyorsunuz bir de ilerlerdikçe çukurlaşıyorsunuz.
Nedir bu cümlenin boyalı olarak gösterilen yerindeki özü?
Mavi ile boyanan yeri ilk olarak ben kullanmıştım! Neden kullanmıştım?
Sizin eşsiz yorumlarınızdaki kelimelerinizin benden onay aldıktan sonra cümle olarak değer kazanacağını, cümle olacağını, benim öyle bir değerlendirme kriteri ortaya koyduğumu iddia etmişsiniz! Mavi yerdeki açıklama özüyle budur!
Kırmızı yerde bulunan sizin açıklamanız ise yanlış anlamışsınız, o şekilde değildir anlamı içeriyor! Durumun o şekilde olmadığını belirtiyor!
Bende sonradan gözünüze soka soka örnekleri sunmama rağmen "ordan öyle bir mana çıkmaz, baktığınız açıya çekiyorsunuz" anlamında birşeyler yazmışsınız!
Buyrun sizin mesajlarınızdan inciler:
Alıntı:
( Kusura bakmayın yine cümle olmayabilirler.. Siz af buyurup biraz da zahmet edip okuyun.. Belki zatıâlimin kuramadığı, sizin cenk ettirdiğiniz cümlelerinize bi katkısı olur!!!)
Alıntı:
( cümle demiyorum dikkat edin, cümle olabilmesi için sizin tasdikinizi alacak ki öyle cümle olacak -malum aramızda seviye farkı da varya-!)
Alıntı:
Kelimeler de kişiliğin aynası, ama malum benim cümleler sizin tasdikinizden sonra cümle yada kelime olacak.
Alıntı:
'' Papağanlaşmayın efendim! '' Kelime, cümle, hastalık, noktalama işaretleri derslerinizden bu konudaki marifetiniz hakkında bi ders henüz vermediniz ki..
Yukarıda alıntıladığım dört yazıda size ait! Nedir bu dört alıntının ortak mesajı!
Siz zahmet etmeyin. Ben sizin yerinize tekrar açıklarım!
Açıkça: BENİM KULLANDIĞIM KELİMELER SENİN ONAYINDAN SONRA CÜMLE OLARAK DEĞER KAZANIYOR! CÜMLE STATÜSÜNE GİRİYOR! dur!
Heleki son yazdığım mesajınızda açık açık kelime, cümle dersi verdiğimi iddia etmişsiniz!
Kısacası olayı farklı boyutlara taşıyıp, çok bilmişlik tasladığımı, her yerde bunu söylediğimi vs iddia ederek "duygu sömürüsü" tarzı beyanlarda bulunmuşsunuz!
Bunun o şekilde, bu şekilde, şu şekilde bir açıklaması olamaz! Kelimeleriniz gayet net vede açık!
Sonrada çıkmış "utanmadan" yok ordan öyle bir anlam çıkmaz diye konuşuyorsunuz!
Bense size sadece bir yerde 3-5 kelimeniz için bunu söylediğimi belirtip durdum! "Yahu kardeşim her cümlen için değil, sadece bir yerde, bir defalığına 3-5 kelimen için kullandım" diyip diyip durdum! Ama kime! Gözleri görmez, kulakları duymaz olmuş, ağzını sonuna dek açmış birine! Konuşuyorda konuşuyor!
Söylermisiniz bana cümleleriniz sizi yalanlamıyormu! Kendi kelimeleriniz "yeter artık rezil oldun" diye bas bas bağırmıyormu!
Daha fazla çukurlaşıp konuyu farklı noktalara çekmeyin! Hadi çektiniz, o konudada sıkıştığınızda renge şekle sataşmayın!
Kusura bakmayın yine cümle olmayabilirler.. Siz af buyurup biraz da zahmet edip okuyun.. Belki zatıâlimin kuramadığı, sizin cenk ettirdiğiniz cümlelerinize bi katkısı olur!!!
Yapayım, sakız gibi ağzınıza almış geveliyip duruyorsunuz da benim kelimelerimin nasıl cümle olup nasıl olmayacağına yaptığınız o komedi yorumunuza dokundurma bunlar. Ne demek 5-6 kelime için ümle sıfatını yakıştıramadım falan.. Yani öyle facia şeylerden bahsediyorsunuz ki gülüp geçmelik aslında ama böyle araya serpiştirince daha hoş oluyorsunuz. Mâlum..
Hemen üstteki yorum ile ilgili bir yorum daha!
Ne demişsiniz! 3-5 kelime için cümle sıfatını yakıştıramadığım cümle için dokundurmaymış!
Gerçekten çok kamburumsu kelimeler olduğundan ve cümle olarak bile değerlendirilemeyecek derecede gereksiz olduğundan o yakıştırmayı yaptım!
Ben bunu sonuna kadar kabul ediyor, her mesajımda yinelemekten kaçınmıyorum!
Ancak sizin sadece bir defa kullanmama rağmen, sizin cümlelerinizin nasıl cümle olup olamayacağı hakkında hiçbir şekilde hiçbir değerlendirme yapmadığımı bilmenize, bu konuda gökten yerin dibine kadar haksız olduğunuzu bilmenize rağmen adeta bir iftira kampanyası niteliğinde ikide bir "kelimelerimin cümle olup olmadığını senmi değerlendiriyorsun" edasıyla söylemediğim şeylerden beni mes'ul tutmanız ne demek oluyor?
Nedir bu yalan!
Yahu kardeşim hiç kullandımmı sizin cümlelerinizin cümle olup olmayacağını ben değerlendireceğim diye!
Hayır!
O zaman nedendir bu saldırgan vede eziklik psikolojisi!
Siz ne hissediyorsunuz benim yorumları cevaplarken bilmiyorum ama bende can havliyle yazma telaşı diye birşey yok. Vatan millet sakarya deyip hücum da yok.. Nası bakarsak öyle görürüz misali.. Yazdıklarımı okurken bi kaç pencere açık bulunsun diye demiştim size!..
Daha önce mesajlarınızı nasıl bir ruh ve beden hali ile yanıtladığımı ayrıntılı olarak yazdığımdan tekrarlama gereksinimi görmüyorum! Çok merak etmişseniz birkaç yorum öncesine gider ararsınız! Bu sayede belki anlayamadığınız diğer noktalarıda anlama mucizesini gösterirsiniz!
Yazdıklarınızı okurken bir değil, en az on pencere açarak okuyorum! Ama göründüğü kadarıyla siz kilidi kırılmış pencerenizi bir türlü açamamışsınız!
--Anladık düşüksünüzde, habire tekrar edip ben buyum ben buyum deyip durmayın..
Anladık.
Şeklindeki yazının ise bir aynaya dik açı ile çarpıp, kendi üzerinden tekrar size döndüğünü ve üzerinizde atom bombası şeklinde patladığını siz kendiniz anlamışsınızdır! Benim ayrı olarak ifade etmeme gerek yok sanırım?
Hala yazmaya utanmayacakmısınız?
Sizin anlama sorununuzu giderene ve utanmanın nasıl yazılarda olacağını öğretene kadar böyleyim. Kasmaya devam edin siz.
Bu seferde "kasmakta kasmak" ezgisinin ritimlerini tutturmuşsunuz! Bütün bu açıklamara rağmen bunları yazabiliyor olmanız hayret verici doğrusu! İnsan kendi çukuruna düşerde, magmaya yol almak için bu kadar istekli olmazki!
Hala yazdıklarınızın üzerinizde patladığını kabul edemiyorsunuz!
Ben Muhammed kelimesinin değiştirilebileceğinden bahsettim!
Siz tuttunuz (tersten noktalı bir çubuktan) öfkede öfke diye bir ritim tutturdunuz!
Allah aşkına ne alaka.. İlk başta her cümlemden sonra ünlem kullanırım diyordunuz şimdi adını bile ağzınıza alamıyorsunuz. Rahat olun yaw! E öfkeden diye ritmi tuttururum tabi o benim okuduğunuz ilk yorum sırf öfkeniz üzerine temellenmiş bi yorumdu. Buralara kadar gelecekse yine öfkeniz yüzünden gelecek. Lafının arkasında durmak budur işte.. Saptırarak değil.
Ünlemden bahsetmiyor, ağzıma almıyor olmam kullanmadığım anlamına gelmez! Alakasız yerden vurmaya çalışmışsınız ancak tamamen saçma olmuş! Ayrıca dikkatinizi çekerimki bütün mesajlarımda her ünlemin öfke içermeyeceğini hala söylüyorum!
Ama yorumumu bile düzgünce okumadan cevap verme psikolojisine girdiğinizden yine çelişmişsiniz kendinizle! Ağzıma almıyormuyum? Tekrar okuyun alıntılayıp cevap verdiğiniz yorumumu! Tekrar okuyun mesajlarımı! Olmadı "teknik" yönünüzü öne çıkarıp sayın kaç tane ünlem kullandığımı! Sonradan "noldu artık ağzına bile almıyorsun" gibisinden alakasız, saçma vede yalan yazı yazmayın!
Birde saptırmaktan bahsetmişsiniz!
Kendi yaptıklarınızı bana yüklemeniz adam koca bir "yuh" ve "oha" çektiriyor gerçekten!
-- Bense hiçbir zaman öfke ile mesaj yazmayacağımdan bahsettim durdum! Bahsettimde kime? Gözlerini kapatmış, kulaklarını tıkamış, ağzını mandibula ve maxilla arası mesafenin en yüksek derecesine kadar açmı birine. (Tıbbi terminolojide mandibula: alt çene kemiği, maxilla: üst çene kemiği.)
Tam böyle 'görürsem söylerim' dencek bir yorum.. Ukalalık yaptığınızı sanıyorsunuz. Sizden sözlük bile olmaz! Yorumla bağdaşmak-çelişmek örneği işte..
Gerçekten psikolojik destek ihtiyacınızın had safhada olduğunu gösteren bir yorum olmuş! Ukalalık ile alakası olmamasına rağmen yine mesajın özünü atlamış şekle takılı kalmış, olayı somutlaştırma, anlamından uzaklaştırma çabasına girişmişsiniz!
Size tekrardan temennim: Küfürle yazılmış olsa bile mesajların özüne inmeniz, kıçındaki noktalama işaretine göre değerlendirip koca cümleleri çöpe atmamanızdır!
Bir yazıda ünleme takıntı nasıl olur.. El-cevap; Şekil A.
(Uzatmıyorum dikkat ederseniz. En başında cümle size saçma geliyorsa uzun uzun cevaplamazdınız demiştim ya.. Eh onun uyarlaması farz edin..)
Harbiden kendinizle o kadar çok çelişmişsinizki artık olay çığırından çıkmış ve komedyenliğe dönmüş!
Biraz önceki mesajınızda ünlemi hiç ağzıma almadığımı iddia edip ordan dem vuruyordunuz!
Bu mesajınızda çıkmış "yine ünlem takıntısı" diyorsunuz!
Yahu bu ne tezatlıktır! Hani çelişilinirde bu derecemi olur! Ayıptır ayıp!
Keşke sizde birşeyi tam kavrayıp da üstüne yorum eklendikten sonra dahi o meselenin üzerine gidebilsiniz.. Yok, ne gezer.. Dönderip duruyorsunuz.. Cümlenin zamanından bahsedip içinde tribün-taratar deyip birde çelişkiden bahsetmek.. Bi manayı yakalayın. Sonra ses verin. Olur mu?
Burada manadan bahsetmesi gereken en son kişi sizsiniz!
Hangi cümlemde manayı yakalamışta şekilciliği arka plana atmışsınız! sonrada gelip burdan ahkam kesmeye çalışıyorsunuz!
Hatta olayı o kadar dallandırma yoluna girdinizki renklere, parçalara bile takar oldunuz! Durumunuz cidden vahim!
Kendi saçmalıklarınızın önüne geçerseniz. Kesin karşıdakide size öyle görünür. Yani herşey kendisinde başlar insanın.(insanın) O devamını getirme meseleside.. Çukur bir cümle işte tekrarlayıp mide mi bulandırayım? Siz anlıyorsanız kâfidir..
Hala yazmaya utanmıyormusunuz! Her alıntıladığım mesajınız resmen poponuza patladı! Hala bıkmayacakmısınız! Doğru söylüyorsunuz! Herşey kendisinde başlar "insanın"!
"Ünlem başka manalarda da kullanılıyormuş.. Bunu bana eğitim düzeyimi sorarak söylemeniz sizi yakadan ele veriyor zaten.. Geçen mesajda açık açık demişim,"
Benim yazım:
"demişsiniz!
Demişiz de.. Devamında ne demişiz acep??
Daha önemli olan sizin yorumunuzda!;
"demişsiniz! Eğitim seviyenizi hiç bir zaman SORMADIM! Bilemeyeceğimi ifade ettim. Ama görüyorumki siz soru cümlesinin ne olduğunu dahi bilmiyorsunuz! Bu durumda böyle bir kişiden her ünlem işaretinin öfke içermeyeceğinin idrakini beklemek çok zor olsa gerek değilmi!?!"
Sorulmamış, eğitim seviyem.. Bilinemeyeceği ifade edilmiş.. Kırmızıya bordo denmiş.. Sonra yoruma bir sürü çakallık katılmış..
Hayret! Sizin gibi "teknik" biri nasıl olurda burada bunlara takılır!
Evet size hiçbir zaman eğitiminizle ilgili bir soru sormadım! Eğitim seviyenizi bilemem dedim! Nitekim doğrudurda! Okuma yazma dışında hiçbir halt bilmeyen bir kara cahilde olabilirsiniz pek ala değilmi! Veya üniversiteyi birincilikle bitirmiş genel kültürü çok kuvvetli istikbal timsali biride!
Ben soru cümlesinin ne anlama geldiğini bile bilmiyormuşum.. Öyle görüyormuş zat-ı şahane.. Kendi çukurluğundan benim soru cümlesinin ne olduğunu bilemeyişimi çıkarmış.. Benden her ünlemin öfke anlamı içermediğini anlamamamı bekleyin.. Ama ben sizden normal bir cümlenin nasıl nerede kurulcağını bile beklemiyor -olmam lazımdı-..
Kavrayamıyor musunuz?
"Öyle görüyormuş zat-ı şahane" şeklindeki cümleniz bence manasız. Öyle olduğunuzu siz gösterdiniz zaten! Biz sizin gösterdiğinizden başka şeyi göremeyiz!
Öfkeli dediğimi görmüşseniz gerisine sorun yok.. Öyle görüyormuş zat-ı şahane cümlem manasızmış.. Ben öyle olduğumu göstermişim zaten.. Bensem zat-ı şahane.. Yani birisi bana dese üstüme alınırım ne var ki.. Yüceltmeden anlamıyorsanız ne yapalım(!) .
Yaptığım yorumun zatı şahane için değil, başında bulunan öyle görüyormuş kısmı ile ilişkili olduğunu anlayacak seviyeye bile erişememişsiniz!
Nitekim devamında "biz öyle görmeyiz, sizin gösterdiğinizi görürüz!" şeklindeki yorumumda bile "öyle görüyormuş" kısmına vurgu yaptığımı atlayarak, tutmuş "belki burdan saldırırsam bir puan alırım" mantığıyla zatı şahane kısmına sarılmışsınız!
Ancak dikkatinizi çekerim ben o kısma hiçbir şekilde vurgu yapmadım!
En yakın zamanda bir psikoloğa başvurmanızı öneriyorum!
Eğer isterseniz hocalarımdan sizin için ücretsiz ve özel destek isteyebilirim!
Yok üstü kalsın.. Hani, siz isteyin yeter ki.. Psikolağada başvurayım! Ama sizin hocalarınız sizi tedavi edememiş daha.. Ücret sorun değil ben almayayayım !
Her 6 ayda düzenli olarak check-up ve diğer çeşitli testlerden geçen biriyim!
Çok şükür herhangi bir sağlık sorunum görülmediki tedavi ihtiyacım olsun!
Allah aşkına... Ben bir şizofrenin deli olduğunu iddia ettim mi? Yani oradan öyle mi anlıyorsunuz? Misal bu derken ne demeye çalıştığımı sanıyorsunuz? Ya cidden diyorum birader, yani anlamayıp yazınca harbidende sakıncalı oluyorsunuz. Ben o manaya getirmiş olsam o hastalıkla dalga geçmiş olurum. Bunu kendime yakıştırmam. Hani şizofren biriyle atışırım -orası başka- ...! Ama Allah aşkına şurayı doğru dürüst okuyun. Cidden diyorum öyle bir kastım yoktu o cümlede..
Ama manasına gelince, Google (r.anh) ((!)) dan araştırmama gerek yok. Manasını biliyordum, o hastalığa kapılmış biriyle uzunca hasbihal yapınca iyice kavradım!..
Buyrun sizin bizzat kullandığınız kendi mesajınız:
Alıntı:
Hekimmiş.. Şizofrenin kimlerde olup olmayacağı konusunda bizleri aydınlatmış.. Hiç bi, deli doktoru kendisinin de deli olduğunu söyler mi?
Şöyle dışardan biri olarak okuyun bakalım! Ne anlıyosunuz şu mesajınızdan!
Ben size şizofrenin böyle olmayacağını söylüyorum!
Siz bana ""Hiç bi, deli doktoru kendisinin deli olduğunu söylermi?" diye cevap olarak nitelendirdiğiniz bu zırvayı yolluyorsunuz!
Varsa!
O hastalığa mensup biriyle uzun süre hasbihal yapınca anlıyorsunuz demek!
Şizofren kesinlikle kolay anlaşılabilir bir hastalık değildir! Yılların tetkikini gözlemini gerektirir!
Ama eminimki şizofren birinin davranışlarını dahi bilmediğiniz, nasıl bişeydir neler yapıp ettiği hakkında bir fikriniz bile olmadığı halde tuttunuz böyle ortaya bir deli saçması bir ifade attınız!
Bir de, anladık çukurluğunuzdan alay etme ba'bında lafler etmeye çalışıyorsunuzda. Google r.a ne demek oluyor? Aşmayın yani, bilin boyunuzun ölçüsünü! ( Bu üslubu öyle yada böyle tekrarlarsanız benden saygı beklemeyin dinle ilgili birşeyin böyle şeylere karışmasına karşıyım. Edepli olun)
Siz önce r.anh ın dinsel bir ibare olmadığını öğreninde öyle gelin karşıma!
Cahilliğinizi gidermek babında söyliyeyim! R.anh din ile ilişkili bir öğe değildir!
Ne demektir r.anh?
Arapça bir cümle olup, türkçe anlamı "Allah ondan razı olsun" dur!
Ben nerde kullandım!
Google (r.anh)!
Yani:
Google (Allah ondan razı olsun!)
Razı olsun tabi! Binlerce ilme irfana rahatlıkla ulaşmamızı sağlıyor! Bir rahmet okumayalımmı! Sizene okuduğum rahmetten!
Bunu dinsel bir obje olarak algılayıp savunma kompleksiyle saldırıya geçmeniz ve "dinle ilgili bir şeyin böyle şeylere karıştırılmasına karşıyım, devam ederseniz saygı beklemeyin" gibisinden her tarafından cahillikler fışkıran bir cümle kurmanız daha önce bilemeyeceğimi ifade ettiğim eğitim seviyeniz hakkında aklımda az çok bir şekil oluşturdu!
Hoş aslında oluşturmaması gerekirdi!
Eğitim seviyesiyle alakası neki!
Cahil her yerde cahildir!
Oxford'u da bitirse beş para etmez! (cahil için kullanıldı!)
Sanki peygamber sıfatlarından birine küfrettik!
Bilmediğiniz şeyleri araştırıp öyle savunmanızı öneririm! Sonra böyle "dumur"a uğramayın!
Boyun ölçüsünü bilmeye gelince! Kimin boyunun ölçüsünü gerçekten bildiğini, kiminse "boyunun ölçüsünü aldığını" en acı şekilde gördünüz değilmi!
Haşır neşirim dedim.. Mesleğim demedim. Hobi yani.. Bu yüzden diğer cümlelerinizde yine anlayamama yeteneğinizden nakavt olmuş.. Daha uzatıpta aşağılamayacağım!.. Konu dışında kalıyor zaten. Şahsi mesele yapmayacağım.
Hemen saldırma ve hakaret etme psikolojisi ile yazılmış bir cümle daha!
Dikkat ederseniz ben orda amatörce diyerekte parantez açtım! Meslek kelimesini "geçimin ondan sağlandığı tüm vaktinin ona harcandığı" anlamında kullansa idim amatörce kelimesini kullanmazdım!
Ama bunu anlamaktan bile mahrum kalmışsınız!
Amatörce kelimesini kullanmış olmam hobi olarak ilgilendiğinizi düşünebildiğimi açıkça gösteriyor!
Ama sizdeki aşşağılık aşşağılama kompleksi zihninizin, beyninizin önüne öylesine geçmişki, benim sizin cümlelerinizi anlamadığımı iddia etmiş, ama benim cümlelerimi asıl siz anlamamışsınız!
Kimdeki anlayamama yeteneği cümleleri nakavt etmiş oturunda siz düşünün artık!
Sonrada böyle rezil kepaze olacağınız yorumlar sarfetmeyin!
Haydi bakalım! Bu seferde ben diyor ve ilave ediyorum!
"Ne menem akıl!"
"Ne menem ilim!"
Ve son sözümü Ebu Hanife (r.anh)'tan bir cümle ile noktalıyorum!
"Cahillerle girdiğim her tartışmayı kaybetmişimdir!"
İlkokul seviyesine inip tek tek yazdımya. Dahada anlamaz vede utanmazsanız ne deyim artık!