AK Gençliğin Buluşma Noktası
Şiir Şairler, şiirler ve öz geçmişleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-31-2009, 16:54   #11
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
Çekim


çağları aşan bir terziydi
annem/düşler biçti uykularıma
Yusuf'tan /ay çiçek bahçesi
o gecelerde
elleri çoğalırken suskunluğumun

yüklüydü onlar / sevgi
ellerinde bakraçları
sarkıtıp kuyulara
ışıtır gözlerimizi
güneşi emerek sulardan
tüm anneler / canevimiz

__________________
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-31-2009, 16:55   #12
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart



BU KADAR

her şey bu kadar
bu kadar bütün anılar
yollar gibi uzun
yolcu gibi gece gündüz
yalnızlık bu kadar
bu kadar çektiğimiz acılar
aşk dediğimiz işte bu kadar

çocuk bu kadar
onun uzun masalı vardır bu kadar
masallarla gelir her çocuk
bir varmış bir yokmuş
evvel zaman içinde
bütün kuşlar gibi o da uçmuş
yuva dediğimiz işte o kadar

anne bu kadar
hiç gün görmemiş bu kadar
baba bu kadar
gurbetle sıla arasında gitmiş gelmiş
ilkbahar yaz sonbahar kış
hepsi hepsi dört mevsimmiş
hayat dediğimiz işte bu kadar

bu kadar yaşadığımız
nereye kaçarsan kaç bu kadar
başını taştan taşa çal
hoşça kal gülüm
dünya bu kadar


Arif AY
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-31-2009, 16:55   #13
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
Şiirin Kandilleri

Soluk soluğa bir tren geçer
Bırakıp gider aşkımı
Taşır seni yağmurun -hüznün
Taşlaşmış sokaklarda; uçurum
Bin yıllık ezgidir şiir;
Aıyı kavgada geçirir
Güneş öylece üstünde dağın
Sen denizi yarıyorsun! Şimdi
Bıçağı biler gibi
Tükenen birşey mi akşam
Bir tren soluk soluğa geçer
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-31-2009, 16:55   #14
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
MARAŞ

gülün oymağı bizdedir

gör ki acıdandır rengi

zaman garbiyelidir eser
usul ve sessiz, dervişim söyle ki
gönül gergefinde dokuyup
biçtiğin kumaş, sonra
konup göçtüğümüz, kervansaraylarca
eski, bu Maraş
dervişim söyle ki

gülün oymağı bizdedir
gör ki acıdandır rengi


su akar, yeniler kendini
toprak; depremlerin ustası
taşı en güzel
gediğine koyandır
sonra bir fırtınadan, bir fırtınaya
tutulmuş günlerin ardından
kalaylı taslarda hüznü
meyan şerbeti gibi sunandır
dervişim söyle ki

gülün oymağı bizdedir
gör ki yüreğimizde büyüyen kurşun dengi

ırmak kendince açar yolunu
direnir ve akar; Dicle geceyi
fırat sabahı bekleyen
iki nöbetçi: nice uçurumlardan geçip
toprağın acısından
dağın isyanını gördük

dervişim söyle ki
acının oymağı bizdedir
o da zulmün kendi

yol uzun, yaz bakır
bir sinide sunulan
erken olgunlaşan kabarcık
üzümü gibi ince ve saydam
yüzleriyle yedi adam
bu toprak kir tutmaz deyip
yağlı ilmeklere uzatıp boyunlarını
ve biz, gide gide
acının sonuna geldik

dervişim söyle ki
acının tutanağı bizdedir


Arif AY
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-31-2009, 16:56   #15
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
HÜCRE

güneş ansızın yitirilen devlet
hem sıla hem gurbet
küçülüp daralmış gök
sanki bir kuzgun gözü
avına tepeden bakan

sabrın belgesi bu
ip mermerleri keser

ekmek istemem, su yeter
zamanı onunla onarır
onunla büyütürüm
yüreğimde eritip hüznü
soluğu neye üfler gibi beklerim

sabrın belgesi bu
ip mermerleri keser

ey ruhumun parıltısı
yusufun, derin kuyusu
iklimlerin solmayan gülü
çağları aştın da
bana da o ateşten
bir demet sundun
ey ruhumun parıltısı



Arif AY
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-31-2009, 16:56   #16
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
KUTLU DÜŞ

duvarda küflü bir lamba
sanki ağlar
taşlar rutubetten katran
yürekte kor ateş
estikçe gece
yanar

sesler donmuş
burada, çeliğe su değil
sükût verilir
vakit ki yüreğin
atışından bilinir

yazar kalem
savunusunu suçsuzluğun
ak bir güvercin uyku
gözleri sonsuzluğa dalar

/uykudan murad hasıl olur
KAINATIN FAHRINI GÖRÜR/


Arif AY
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-31-2009, 16:57   #17
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
RİZE

kış harap, yaz hoyrattı
yağmurun hüznü
susuşun çok şey anlattı

acı filizlenir, dalverir zamana
zaman ki; en uygar yaşandı
sonra Karadeniz, sularında feodal
bir gemiyle kıyısına
en ilkel ve saçma olanı taşıyandı

karadeniz köpürüp yıkılan küheylandı

rize, bir sabah güneysudan
çayın filizinden, fındığın çiçeğine geçen
bir yangınla uyandı
dediler, bir yanımız dağ
kuşları talan
deniz bir yanımız, oysa o
ağımızı elimizden alandı

karadeniz köpürüp yıkılan küheylandı

yıl bindokuzyüzyirmialtı
aylardan şubattı
güneysudan sekiz adam
yağmur nasıl yağarsa rizeye öyle çoğalan
ağacı kökünden, insanı yüreğinden
yaşamı en alıcı yerinden
vuran birine karşı
karadenize sel olup aktı

kış harap, yaz hoyrattı
yağmurun hüznü
susuşun çok şey anlattı

güneş yitik
biz buna ölüm demedik
martı ve tay iki ürkek
bir de gece, kıyıda ışıldayan kürek
gömülür kumlara sekiz can

ay sarı, sanki mısır ekmeği
akşamları kıble dağından
şavkı soframıza vuran

saçları mısır koçanı, o gece
gök ambardır, yıldızlar darı
fındığı harmanlar gibi
yarıp kumları
çıkarıp onları dizildik dağa
dağ ki, acımıza soyunandır
çiğnimizde çiğindirik, ölüyü kundakta
taşıyan bizdik

çay demlenir acıdan
bardaklarda hüzün sunduk
yapraklardan, çiçeklerden
estikçe poyraz damar damar
gece ve gündüz, süzülür kan

ay sarı, sanki mısır ekmeği
akşamları kıble dağından
şavkı soframıza vuran

ete kemiğe bürünür bir gün
yürür bu kan, kurulur zaman

Arif AY

__________________
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-31-2009, 16:57   #18
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
İMLER

buğday en yoğun
bir öyküdür
anlatılır bizde
bir de Bitlis tütünü gibi
iplere dizildiğimiz

yaprağın ağıtı çürütür ağacı
işte mazgirt, tersemek
ektik acımızdan toprağı
bire on, bire bin verip
sarı başaklar gibi
biçildik

buğdayı ölç, dağıt
ve sonra, çoğalt güzü

Arif AY
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-31-2009, 16:57   #19
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
GAM YÜKÜ

/gam defterinin tamamı yok mu/


olmaz mı galip
gam bizde dağdır
gün gün öğütüp
tuz ve barut
ekmekle acı: urganlarla
kervanlara yüklediğimiz
sonra kadınlarımızın
gidip de dönmeyenlere yaktığı
bir ezgidir; söylenir akşamlarda

/yine gam yükünün kervanı geldi/


Arif AY
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-31-2009, 16:58   #20
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
BİLDİRİ

akrebin kendini zehirlediği
günlere geldik
taşları tek tek düşen
yalan duvarının önünde
can çekişiyor engerek
artık, tüm yoksullar için
kervanı vurmak gerek

işte en yoğun sabah
tomurcuğun açıldığı andır
sonra bir sesle
yüreğe çiğ gibi düşen
de ki, kan ve hüzünden
umudun söken şafağıdır

Arif AY
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi