![]() |
#111 |
![]() Kur'an-ı Kerim i okudum.Daha önce.Uygun oldukça namazımıda kılar elhamdilüllah inanırımda.Ancak tabi ki eksiklerim var bilgilendirmen için sağolasın.
![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#112 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
#113 |
![]() Tekrar sağo Lügat kardeş amin...
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#114 |
![]() Kemalist;
AB yi neden istemediğini daha geniş anlatırsan çok mutlu olurum çünkü bu konuda farklı görüşlerin ne düşündüğünü merak ediyorum. Mesela chp nin AB yi istememe nedenlerine katılıyormusun? |
|
![]() |
![]() |
#115 |
![]() Hangi AB? Temel İskit Avrupa Birliği konusunun içinden çıkmak kolay değil… Konu Türkiye’de kırk yıldır gündemde ama ‘AB nedir ne değildir ? Türkiye için ne anlam ifade eder ?’ diye sorulduğunda yanıtlar hala son derece farklı olabiliyor. Bu konuda yüzlerce kitap yayınlanmış, binlerce yazı yazılmış, üniversitelerde bölümler açılmış ama en basit kavramlar bile hala anlaşılabilmiş değil. Aynı bilgilerden hareket edilmediği için de ortak bir görüş ve anlayış yok. Bir bakıyorsunuz sanki Avrupa bütünleşme hareketinde yer almak 1964’den beri tüm T.C. hükümetlerinin temel politikası değilmiş, 1987’de AB tam üyeliğine başvurulmamış, 2005’de katılma müzakereleri başlamamış, üyelik kriterlerine uyma yükümlüğüne girilmemiş, uyum yolunda önemli bir mesafe katedilmemiş, bu dinamiğin katkısıyla her alanda yapısal reformlara girişilmemiş… Hala herkesin kendine göre bir Avrupa Birliği ve üyelik anlayışı var. Üstelik de herkes AB’yi kendi anlayışına alet ediyor, her amaç için kullanabiliyor. Avrupa Birliği yetkililerinin beyanları, hatta üyelik süreciyle ilgili pek açık hukuki metinler amaca göre yorumlanıp saptırılabiliyor. Bütün bu farklı anlayışlar Barroso’nun ziyareti vesilesiyle tekrar ortaya döküldü. AB ile ilişkimizi herhangi bir ülkeyle ikili ilişki sananlar Komisyon Başkanına Tayland Başbakanı muamelesi yaptılar. İç işlerimize karışmakla suçladılar. Görevi gereği bir üye adayı için en fazla bilgi sahibi olması gereken adamı bilgisizilikle itham ettiler. Ulusalcılar yine AB’nin emperyalizminden ve Türkiye’yi bölme emellerinden dem vurdular. ‘Bunlar Hıristiyan kulübü, zaten bizi almazlar’cılar bir kere daha sarsılmaz kanaatlerini tekrarladılar. Aslında AB karşıtı olmak ayıp değil. Avrupa Birliği üyelerinde de üyeliği benimsemeyen, karşı çıkan çevreler, hatta siyasi partiler var (İngilizlerin ‘eurosceptic’ terimi bu muhalefeti tanımlayan yerleşmiş bir kavram). ‘Ne AB ne ABD, bağımsız Türkiye’ diye bağıranlar hiç olmazsa açık sözlü. Türkiye projeleri çıkmaz bir yola işaret etse de samimi olabilirler. Zaten seçimlerde aldıkları oyların da gösterdiği gibi etkinlikleri marjinal, onun için bağırmalarının pek zararı da yok. Ama asıl ilgi çekici olan ‘AB üyeliğine taraftarız’ diyen başlıca siyasi aktörlerin yaklaşım ve söylemleri arasındaki farklılıklar. Ak Parti’nin AB’si gerçeklere nispeten uyuyor. Üyeliğin gereklerini, arada unutsa bile, yerine getirmeye uğraşıyor. Bunu kendi çıkarları için yapsa da, Türkiye’nin demokratikleşmesine ve refahına katkıda bulunduğu için mesele yok. DTP AB’nin demokratikleştirici etkisini doğru anlamış ama üyeliği salt Kürt sorununun çözüm aracı olarak görme eğiliminde. Ayrıca zaman zaman Kopenhag siyasi kriterlerine fazla ‘esnek’ yorumlar getirmiyor da değil. Ana muhalefet partisi CHP’nin AB anlayışı pek uzun süredir gerçeklerden koptu. Bu Partinin AB taraftarı olma iddiası inandırıcılığını tamamen kaybetti. CHP’nin üyelik için ileri sürdüğü ‘AB üyeliğini biz tarif ederiz ve kendi koşullarımızı dayatarak üye oluruz’ şeklindeki ‘ufacık’ koşul ciddiyetten uzak. CHP bu yaklaşımının gereğini de yapıyor. ‘Özelliklerimiz göz önünde tutulmuyor’ gerekçesiyle AB reformlarıyla ilgili her adıma karşı çıkıyor. Reform çerçevesinde çıkarılan bütün yasaları Anayasa Mahkemesine götürüyor. Statükonun en ateşli taraftarı olarak AB değerleri ve normlarına karşı bütün cephelerde savaşıyor. Elinden gelse Avrupa Birliğini baştan tarif edecek. (Aslında Barroso geldiğinde Komisyon Başkanına bir AB dersi vermediler değil.) MHP’ye gelince. Bu Partiye son dönemde belirli bir tutarlılık ve ciddiyet atfediliyor. Partinin eski haşin ve aşırı milliyetçiğini terk ettiğini kanıtlama çabasında olduğu da görülüyor. MHP teorisyenlerinden Doç.Dr.Vedat Bilgin’in Neşe Düzel’le geçen Pazartesi ‘TARAF’da çıkan söyleşisinde ‘demokratik milliyetçilik’ kavramını vurgulamasının bir değişim arzusunu yansıttığı muhakkak. Ancak, Partinin kendisi bu noktadan hala çok uzakta. Özellikle programına göre ‘devlet politikası mahiyeti kazanmış olan Avrupa Birliğine tam üyeliği ilke olarak benimsemekte’ olan bu partinin söyleminde ve eyleminde ortaya çıkan çelişki CHP’ninkinden de çarpıcı. Reformlar söz konusu olunca MHP olağanüstü katılaşıyor. AB normları çerçevesinde yer alan özgürlükleri ‘vatanın bütünlüğüne’ tehdit olarak görüyor, dini azınlıklara haklarını vermeyi Sevr’i hortlatmak olarak tanımlıyor, katılma belgelerinde yer alan ‘kültürel haklar’dan bahsedildiğinde AB’yi bölücülükle suçluyor, ‘ana dilde eğitim hakkı’ derhal Türkçe yanında Kürtçenin resmi ilköğretim dili yapılması istendiği şeklinde çarpıtılıyor. MHP’nin Türk kavramına etnik-ırkçı anlam verdiği, 301inci Madde konusundaki tutumundan açıkça anlaşılıyor. Bu maddedeki değişikliği ‘Türklüğe hakaret etme özgürlüğü’ şeklinde takdim ederek aleyhte kampanyalar başlatıyor. AB üyeliğine taraftar olmak ile üyeliğin gereklerine karşı çıkmak arasındaki çelişki hatırlatıldığında MHP sözcülerinin açıklaması pek ilginç: ‘Üyeliğe karşı değiliz, üyelik ilişkisinin yanlış temellere oturtulmuş olmasına karşıyız !’ Anlaşılan sırf Türkiye için MHP usulü ‘doğru temellere’ dayanan özel bir üyelik, hatta yepyeni bir AB yaratılması gerekiyor. Aslında dilleri bir türlü varmıyor ama CHP ile MHP belki açıkça AB karşıtıyız deseler –ve tabii nedenini tutarlı şekilde izah edebilseler- AB tarafından da daha ciddiye alınacaklar. Şimdilik pek muhatap görüldükleri yok da… |
|
![]() |
![]() |
#116 |
![]() İşte ihtiyacım olan yazı kendimi tebrik etmeden geçemiyeceğim :D :D :D
|
|
![]() |
![]() |
#117 | |
![]() Alıntı:
tebrik ederim artııııııııııııııı 1 |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#118 | ||
![]() Alıntı:
|
|||
![]() |
![]() |
#119 | |||
![]() Alıntı:
valla havuz keyfi yapıyordum ki hissettim beni özlediğini geldim... bu arada arkadaşlar ab konusunda özellikle de muhalif olanlar çok merak ediyorum öne süreceğiniz fikirleri hadi bakalım konuşturun bilginizi |
||||
![]() |
![]() |
![]() |
#120 |
![]() Selamün aleyküm ben avrupa birliğine girme taraftarı değilim asırlardır bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış hükmetmiş bu topraklar avrupa birliği çatısı altında toplanacak ben tasvip etmiyorum başkalarının emri doğrultusunda bazı şeylerin yapılmasına ki bizi avrupa birliğinede almicaklar bir rum kesimi olan güney kıbrısı bile yaptılar bekletmeden bizi biraz zor yaparlar diye düşünüyorum aralarına müslüman bir ülkeyi almazlar muhteremler... ;)
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 10 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 10 Misafir) | |
|
|