|
![]() |
#1 |
![]() Milletin seçtikleri ne zaman bürokrasi ve kimi çevrelerin elinde maymun edilmeye çalışılması son bulur o vakit her kurumdaki dokunulmazlıklar kalksın derim. Kendini postala yaslamış , kendini sistemin siyasi temsilcisi olarak gören kişilerin derdi milletin söz hakkını kesmek ise bunu yolunun dokunulmazlıkların kalkmasımıdır. Darbe ile gelen sistemin içinde nefes aldıkları için milletin kendisinin olduğu sistemde nefessiz kalanlar yarım yamalak işleyen demokrasinin içinde sırf muhalefet olsun diye sürekli bunu dillendirmesi tuhaflıktır.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Dokunulmazlık kalksın ama sadece Başbakanın ve ekibinin değil..
Genelkurmay başkanının anayasa mahkemesinin yargının hepsininki kaldırılsın acaba muhalefetin tavrı ne olur çok merak ediyorum.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Bu ülkenin tüm dokunulmazlıkları kalkacak.
Ama sırasıyla.. İlk dokunulmazlığı millet belirliyor sandıkta zaten. Dokunun dediğini al aşağı eder, bu bir. Askerin de, yargıçların da, medyanın da, baronların da, kartelcilerin, kaçakçıların, saman altından su yürütenlerin de; hepsinin dokunulmazlığı kalktıktan sonra milletin seçtiklerinin de dokunulmazlığı kalkar/ kalkacaktır bu da iki. Gelip, medyacığıma dokunmayın kara çalsınlar, üçkağıtlarla işi götürsünler, askerciğime dokunmayın 'onlar bizim gözbebeğimiz', darbe yapacaklar, yargıçcıklarıma dokunmayın, onlar sizin elinizi ayağınızı bağlayacak, gerektiği yerde de biletinizi kesecekler, mafyaya dokunmayın onlar sizin alanınızın geniş kalmasını önlüyorlar DEYİP sonra gelip "milletvekili dokunulmazlığı kaldırılsııın da kaldırılsııın" demek komikliktir. Diğerlerini atlayıp bunu ısrarla dile getirene de sorarlar; "niye, yargı tarafında elin sağlam da istemediğin vekilin başına rahatça çorap ördüreceksin diye mi bu kadar ısrarla istiyorsun?" Evet, aynen öyle. Bunlar değil miydi beğenmediği, istemediğini, ŞİİR OKUDU DİYE, yani abidik gubidik bir sebeble cezaevine tıkan? İşte şimdi "milletvekili dokunulmazlığı kalksın" laflarının altında yatan hinlikte bu. Sırasıyla diyoruz. HEPSİ KALKACAK!. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Dokunulmazlıkların kalkması isteyen zevat ,, m illetvekillerini bürokrasinin elinde maymun etmek için istiyordur... Adam gibi devlet düzeniniz yoksa milletin sectiklerini şamar oğlanına cevirmek isteyen çok olur... O yüzden dokunulmazlıların kalmasından önce çok şeylerin kalkması gerekir.. asker rejim ile yönetilen sözde cumhuriyetimizin içinde şimdilik böyle bir kararın alınması doğru değil....
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Hem Statüko ile yönetileceksin Hem de Dokunulmazlık kaldıracaksın.. Kabul statükonun dokunulmazlıgı kalsın sonra da gelin bize dokunun (:
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Siyasilere millet seçimlerde yeterince dokunur.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() Dokunulmazlığın kaldırılması durumunda ülkede siyaset yapmanın imkansız hale geleceğini belirten Erdoğan, gerekçelerini şöyle sıraladı: "Yargının da, memurun da, askerin de kalkmalı. Sadece siyasetçi dediğiniz zaman bu ülkede siyaset yapacak insan bulamazsınız. Politikacıyı bugünkü gibi savcının eline mahkum edemezsiniz. Biz nelerin nasıl yürüdüğünü bu arada çok iyi gördük. Onun için kusura bakmasınlar; ne düşünerek bunu yaptığını da çok iyi biliyorum. Neye dayanarak söylüyorsun? İşte cumhurbaşkanlığı seçimi. Her şey güzel gidiyordu. Sayın Baykal biz anayasa mı değiştirdik? Gül, 357 oy aldı. Sayın Sezer 330 ile seçildi. 357 mi büyük, 330 mu büyük? Peki bu Anayasa Mahkemesi'nin aldığı karar nedir?" Başbakan Erdoğan, seçim yasaklarının yaklaşmasıyla birlikte makam aracının resmi plakasının üstüne sivil plaka takarak seçim gezisi yapmasının eleştirilmesine de sert çıktı. YSK başkanının onayını alarak böyle bir uygulamaya gittiğini açıklayan Başbakan, "CHP'ye yakınlığıyla tanınan bazı gazeteler edebe, adaba sığmayan ifadelerle nerelere kadar düştüler... Gazete patronları, bugüne kadar kendilerine hortum bağlayanları kaybettikleri için rahatsızlar. Çünkü hortumlarını kestim. Tayyip Erdoğan bu ülkede başbakan olduğu müddetçe tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyemeyecekler." diye konuştu.
Bu yazıdan şunu çıkarıyorum: Yargının da, memurun da, askerin de kalkmalı. Sadece siyasetçi dediğiniz zaman bu ülkede siyaset yapacak insan bulamazsınız. Politikacıyı bugünkü gibi savcının eline mahkum edemezsiniz. 25 Ekim 2002 tarihinde Kanal D televizyonunda Erdoğan ile Baykal dokunulmazlık konusunu tartışıyordu. O tartışmada şunlar söylenmişti: Baykal: Kürsü sorumsuzluğu dışındaki dokunulmazlığı sınırlandıralım. Erdoğan: Neden kürsüdeki konuşmaya dokunulmazlık olsun. Gönül isterdi ki o da kalksın. El ele verip onu da kaldıralım. Baykal: Millet adına konuşulduğu için kürsü sorumsuzluğu verilmiştir. Orası mukaddes bir makamdır. Erdoğan: Sokaktaki Ahmet Efendiye o imkan sağlanmıyor. 3 Kasım 2002 seçimlerinden önce yaptığı konuşmalarda iktidara geldiklerinde dokunulmazlığı kaldıracaklarını belirten Erdoğan, bu açıklamaları nedeniyle hayli destek de buldu. Seçim programındaki vaatlerini yerine getirilebilmesi içinm halktan 3 yıl istedi. Seçim vaadlerini yerine getirme süresi de 3 Kasım 2005’de doldu. Ancak, dokunulmazlığa hiç ama hiç “dokunulmadığı” gibi Başbakan “Dokunulmazlığı kaldırırsak çelik-çomak oluruz” dedi. AKP milletvekillerinden bazıları da yargıya güvenmediklerini dile getirdi. "CHP'ye yakınlığıyla tanınan bazı gazeteler edebe, adaba sığmayan ifadelerle nerelere kadar düştüler... Gazete patronları, bugüne kadar kendilerine hortum bağlayanları kaybettikleri için rahatsızlar. Sanırım Erdoğan, Zaman, Vakit, Akit gibi "adaplı" gazetelerin yazarlarını takip etmiyor. Facebook gibi twitter gibi ağlardan ne gibi küfürler savurduklarını; Emre Uslu, Engin Ardıç gibi "edepli" yazarların köşelerinde, kadınlara, kızlara, "Dostum keşke onu öpseydin de sevinseydi garip" "Kerhaneye düşse bundan iyiydi" demelerini duymuyor. Neyse... Bu arada, "gemicik" ticaretinden ve "zümrüt, elmas," ticaretinden 0 ( SIFIR ) KDV alanların ipliğinin pazara çıkıp "hortum bağlayanları" kaybetmekten rahatsız heralde.. Kendisinin, parası yok, zavallı bir durumda.. Başbakan maaşı ile geçinemiyor, bu yüzden devletin imkanlarını kullanmak zorunda kalıyor zavallım ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() zihniyete bak..
verilen örneklere bak.... |
|
![]() |
![]() |
#10 |
![]() E bak da gör, ak gözlüğüyle görme herşeyi :D
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|