Abi milli irade sanki demokratik işler konumdaymış gibi söylüyorsunuz. Yıllardır hastalıklı kararlar ile demoklesin kılıcı üstümüzde gezinen rejim hakkında bilginizi olmaması mümkün değil , silahın etkisi ile tasarlanmış milletin sectiklerine belli sınırlar çizilmiş düzen içinde her şeyin göstermelik olduğunu bilmiyormusunuz. En doğal hak olan başörtüsü düzenlemesinde bile önü kesilen kapatma noktasına taşınan hukuk sisteminde siz ne yapabilirsiniz. Biz demokrasinin oyununu oynuyoruz ha siz masaya vuracaksınız dikleneceksiniz derseniz yıllardır yaşadığımız 28 şubatı yeniden bu millete yaşadırsınız ben istemiyorum bunu çünkü faydadan çok zarar vermiştir bu , bu günde statüko iktidarın dikleşmesi için elinden geleni yapıyor sadece statükomu siyasi parti diye etrafta gezinen ana ve yavru muhalefet bile onların safına geçiyorsa siz ne yapabilirsiniz Allah aşkına.

Bugün niye yapılıyor peki? bgün niye onlarca general hapse tıkılabiliyor sizce?

ne değişti? milli irade aniden işler hale mi geldi?

?

Asla masaya vurun diklenin demiyorum, ama adalet bakanlığı döneminde ferhat sarıkayaya sahip çıkamayan onun ezilmesine sebep olan birisine de asla sahip çıkmam.

Ferhat sarıkayayı o gün ezdirmeseydi bugün yapılan operasyonlar emin olun bundan 4 sene önce yapılabilirdi.

Ama sarıkayayı ezdirince başka savcılar bi şey yapamadılar.

Bakın arzuladığımız şeyler aynı ama yöntemi kolay olan şeyler değil bunlar. Üst rütbeli askerler giriyorlar ama bir müddet sonra çıkıyorlar yargının çift başlı olması bu çetenin üstüne gidilmeyi göstermelikten öteye geçirmiyor. Kurban olan veli küçük ve balbayın dışında etkin şekilde bu sürecten çeken pek kimse yok , mevcut anayasal düzen içinde bu yapının yıkılması sorgulanması mümkün değil karşılıklı bir takım zaaflar ile sistem ayakta tutulmaya çalışılıyor. Bugün gayretlerimiz değişiklikten yana olması hep bu aksaklıkların giderilmesi içindir. Bakanların TBMM nin bile aciz kaldığı bu sistemde daha fazlasını beklemek şiddetli tavır takınmak iyilşemeye yakın dönemde her şeyin tepetaklak olmasına fırsat verir her şeyin zamanı var .

Başsavcı Engin'i telefonla arayan komutana ilişkin şok iddia!

Balyoz operasyonunun son dalgasını durduran komutan tartışmasına bir yenisi daha eklendi. İşte o isim...



Medyagündem
08/04/2010

Soner Yalçın'ın sahibi olduğu Oda TV çizgisinde yayın yapan Avazturk adlı internet sitesinde yer alan iddiaya göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’i bir sergi ziyareti sırasında telefonla arayan ve Engin'in “emredersiniz” şeklinde konuştuğu kişi İstanbul Merkez Komutanı Tuğgeneral Tayfun Özden.

İddiayı yazan isimse Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Başbakan olduğu dönem başdanışmanlarından biri olan gazeteci Ahmet Takan. Avazturk sitesinde yazan Takan, İstanbul Merkez Komutanı Özden'in Başsavcı A. Cengiz Engin’i arayarak, gözaltı olaylarının hukuka aykırı olarak yapıldığını anımsattığını öne sürdü. Buna göre gözaltı olaylarında Aykut Cengiz Engin’in imzasının olması gerektiğini söyleyen Tuğgeneral Özden, operasyonun durdurulmasını istedi. İddiaya göre bunun üzerine Aykut Cengiz Engin, operasyonu durdurdu ve düğmeye basan savcılara görevden el çektirdi.
Yine Takan'ın iddiasına göre Tuğgeneral Özden müdahale etmeseydi, sadece TSK’da üst rütbeli komutanların da olduğu 162 subay gözaltına alınacaktı. Emekliler dışında 162 kişinin tamamının muvazzaf oldukları ve 1’nci Ordu da düzenlenen seminere katıldıkları öğrenildi.

Yargıda , Hsyk da Anayasal sistemde düzenleme yapmaya ne gerek var . TSK gibi güvendiğimiz kurum da bulunan bazı kişiler nasıl olsa yeri geliyor yürütmeye , yeri geliyor yasamaya müdahale ederek bizi kötülüklerden muhafaza ediyor.

Başsavcıyı arayarak operasyonu durdurmak yargıya müdaheledir.

Arayanlar bulunmalı ve gereken yapılmalıdır.

Özellikle de Başsavcıyı arayan kişinin cemil çiçek olduğu kesinleşirse bu durum vahim bir durumdur ve bu kişi hakkında gerekli işlem yapılmalıdır. Her devrin adamı olmanın bazen işe yaramayacağını göstermek gerekir.

Ayrıca telefonda arayan kişiye EMREDERSİNİZ diyen savcıya da derhal görevden el çektirilmelidir.