![]() |
#1 |
![]() Birçok insanın gündelik yaşam koşuşturması içinde farkına varamadığı, İstanbul'daki müthiş değişim... İstanbul hiç şüphesiz çok hızlı değişiyor. Birçoğumuzun gündelik yaşam koşuşturması içinde farkına varamadığı, gözünden kaçırdığı veya farkına varsa bile unuttuğu İstanbul'daki bu değişimi zaman zaman Yeşilçam filmlerinin kareleri arasında görüp gülümseyebiliyoruz. İstanbul Ticaret Odası Yayınları arasından çıkan bir albüm İstanbul'da yaşanan değişimi canlı bir şekilde gözler önüne seriyor. Kadir Can'ın dönemin yaşayan İstanbul'unu yansıttığı fotoğraf kareleri dün ve bugün arasında yoğun bir gelgit yaşatıyor insana. İnsan bu donup kalmış fotoğraf karesine bakarken 'Aaa ne güzelmiş!' dediği de oluyor, 'Vay canına, şu hale bak, o zamanlar İstanbul'un durumu berbatmış.' dediği de. 'Yaşayıp Unuttuğumuz İstanbul' adını taşıyan 208 sayfalık fotoğraf albümü 1950'li yılların İstanbul'undan çarpıcı manzaralar sunuyor. Hem İstanbul'un hem de dönemin insanlarını aktaran fotoğraflar arasında neler yok ki? Sirkeci arabalı vapur iskelesinden başlayan ve Ahırkapı'ya uzanan araç kuyrukları, bir sandala doluşup karşıya geçme uğraşı veren büyük bir kalabalık, Topkapı otogarı ve etrafındaki at pazarı ve bitpazarı, Haliç kıyılarını boyayan mazot, yağ atıkları, Haliç tersanesinin etrafındaki odun, kömür ve kum depoları, Eminönü'nün o değişmeyen kalabalığı, henüz yapılmaya başlayan Mecidiyeköy E-5 yolu, çuvalcılar, elektrikli troleybüsler, Sultanahmet Meydanı'ndan hac yolculuğuna çıkacak hacı adayları ve otobüsleri ve daha neler neler... Doğrusunu söylemek gerekirse İstanbul'un hemen hemen her semtinden ve mevsiminden nefis görüntüler eşliğinde kısa metinlerle süslenen kitap, yaşadığımız İstanbul'un nasıl bir geçmişten geldiğini gözlemlemek için hafızalarımıza geniş bir projektör tutuyor. ![]() 1975 yılında E-5 Karayolu yapılırken. Yer Mecidiyeköy... ![]() Şimdi yüzülebilir hale gelen, içinde balıklar yaşayan Haliç bir zamanlar böyleydi... ![]() 1975 yılında Hacca giden otobüsler Sultanahmet Meydanı'ndan kalkıyordu. ![]() Eminönü'deki sebze ve meyve halinin 30 yıl önceki görüntüsü. ![]() Gecekondu semtlerinde su kuyruğu... Yıl 1975. ![]() Yıl 1974. Tekneler Boğaz'da yolcu taşıyor. Haberciniz
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Hafif bi araştırmayla bugünkü hallerini de karşılarına koymak lazım.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Mesela HALİÇ
![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 | |
![]() Alıntı:
Ya en çok bu görüntüyü özledim. Ben Ankaradayım istanbulun hacı uğurlamasını görmedim ama ankarada bol bol şahit oldum. keşke karayolu açık olsa da böyle gene uğurlasak... ne kadar güzel oluyordu. çok özledim çooook. Birileri artık karayolu ile haccı serbest bıraksın lütfen! |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Haliç'in eski hâli ile su kuyruklarını çok iyi bilirim.
Konu NûN tarafından (09-13-2010 Saat 19:04 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() 95 yılında İstanbul'a geldiğimde Fatih Balat'ta oturmuştum.. Haliç ne güzel kokardı ama?!! (!!!)
O günler ait işte bir anım.. Anlatayım ki.."fark" farkedelebilsin...; Kartal Sahilinde oturmuş Denizi seyrediyordum ki, kopilin biri yanımda bitiverdi..Elindeki tepsiden bir çay bardağı alıp ban doğru uzattı; 'Çaay!' dedi.. Ben de teşekkür edip içmeyeceğimi söylediğimde.. 'O zaman buradan defol git! dedi ve ekledi.. 'Pırassaya bak!..Hem deniz sefası yapıyor hem de çay içmiyor..denizi seyretmenin de bir bedeli var tamma mı arkadaş?' dedi ben yerimden kalkmayınca , bir kaç kişi gelip beni yaka paça.. yolun diğer tarafına sürüklediler.. Bir zamanlar bu şehirde denizi seyretmek için bile para isteyen mafya vardı... Çamlıca'yı da unutmadık.. Gemilerde öbekleşen mafyaya ait büfeleri de.... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|