Erbakan Hocamız Bu Ulkede Atatürk ve İsmet Pasadan sonra gelen en serefli siyasetcidir Careyi avrupa kapılarında degil Vatanında aramıstır.

Cocukları abd de degil Turkiye dedir.

Kendisini mumla arar olduk

İslamcı dergi yazarı Ahmet Akgül kimdir?
1949 Elazığ doğumlu. Bir tarikat şeyhi Mısır El Ezher mezunu Hacı Ömer Efendi'nin soyundan gelen Akgül, Kur'an-ı Kerim'i, tecvidi, Osmanlıca mızraklı ilmihali ve diğer temel dini bilgileri, çok küçük yaştan itibaren, köyün hocası ve komşuları olan Hacı Dursun Efendi'den öğrenmiş. Elazığ'da ortaokula giderken, Hafız Abdullah'ın ve şu anda Medine'de hocalık yapan kör Hafız Mustafa Albayrak'ın ders verdiği Başaran Kur'an kursuna devam etmiş.

Daha sonra 7 ilin katıldığı imtihanları 7.ci olarak kazanıp Tunceli Öğretmen Okulu'na girmiş.

1966 yılında öğretmen olarak Bursa Gemlik kazası Şahinyurdu köyüne, bir yıl sonra Şahintepe köyüne atanmış, arkasından 4 aylık temel eğitimini Sivas'ta tamamlayıp Van'ın Erciş kazasına tayini çıkmış.

1970 yılında Elazığ Palu kazası Gülüşkür (Muratbağına) tayini çıkmış, işte bu sırada 21 yaşlarında iken Hacı Haydar Efendiyle tanışıp, sohbet ve ders halkasına katılmış.

Gülüşkür'de kaldığı 7 yıl boyunca bir nevi inziva hayatı yaşamış. Risale-i Nur üzerinde yoğunlaşması da bu döneme denk gelmiş..

Mehmet Şevket Eygi'nin Büyük Gazetesi'nde, Yeni Devir ve Milli Gazete'de yazıları yayınlanmaya başlayan Akgül, Elazığ, Malatya, Bingöl, Diyarbakır, Antalya ve Adana gibi illere, Hacı Haydar Efendi'nin görevlendirmesiyle tebliğ sohbetlerinde bulunmak üzere ziyaret gezilerine de çıkmış.

1977 yılında, Hacı Haydar Baba'nın izni ile öğretmenlikten ayrılarak, dağılan Akıncılar teşkilatını yeniden kurmak üzere Elazığ'a taşınmış ve Et Balık Kurumu Personel Müdürlüğü görevine atanmış.

Bundan sonra Necmettin Erbakan'nın seminer ve sohbetlerinin, miting ve yurt gezilerinin hemen hepsine katılmaya çalışmış, çok geçmeden sürgüne uğrayıp İstanbul'a yollanmış.

Akıncılar Başkanlığı'ndan sonra Mefkûreci Öğretmenler Derneği II. Başkanlığı ve İlim Yayma Cemiyeti Başkanlıkları da yapmış.

Bu arada Milli Gazete yanında, Şura ve Yörünge Dergilerindeki yazıları yoğunlaşmış.

12 Eylül döneminde Malatya Sıkıyönetim Mahkemesinde uzun yıllar yargılanmış ve yine Adana'da bir sohbet sırasında arkadaşlarıyla birlikte tutuklanmış.

İlk bir-iki oturum hariç, Erbakan Hoca'nın 12 Eylül Darbesi sonrası Ankara Mamak Askeri Mahkemesi'nde görülen duruşmalarının hemen çoğuna katılmış, Refah Partisi'nin Elazığ, Malatya, Bingöl, Adana ve Mersin'deki kuruluş çalışmalarında gönüllü görev almış.

Bu arada sıra ile "İslam Davası, Erbakan Devrimi, Nifak Hareketleri, Ahu Figanım (Şiir), Tarikat Terbiyesi, Yeni Bir Dünya, Mesaj ve Metot (Teşkilatçılık) kitapları yayınlamış, yurt çapında bütün il ve ilçelerde seri konferansları yaygınlaşmış, Avrupa'nın hemen her bölgesine, Libya, Mısır, Suudi Arabistan gibi İslam ülkelerine seminer ve sohbet ziyaretleri sıklaşmış.

Yazıları ve kitapları, yurt dışında ve Türkiye'de bütün Milli Görüşçü teşkilatlarda ders kitabı ve seminer programı olarak takip edilmeye çalışılmış.

Refah Partisi'nden adaylığını koymuş
1995 RP Adana milletvekili adayı olarak seçimlere katılmış, iki sene sonra da emekliye ayrılmış.

Konferansları ve yazıları yüzünden pek çok mahkeme açılmış, aylarca sorgulanmış, nihayet 312'ye muhalefet bahanesiyle Malatya DGM'nin verdiği yaklaşık 1 yıllık cezanın infazını Keban Kapalı Cezaevi'nde yatmış.

Kuvay-ı Milliye şuuru etrafında vatansever ve münevver sağcıların, solcuların, gerçek Atatürkçülerin ve Milli Görüşçülerin toparlanması gereğini savunan bir yolu savunan Ahmet Akgül, Milli Görüş'ün üst kademelerinde de, Erbakan'a zarar veren şüpheli ve şaibeli hareketlerini hatırlatıp cemaati uyardığı için, teşkilata katılması, konferansları ve Milli Gazete'de yazması yasaklanmış.

Uzun yıllar birlikte çalıştıkları halde, bazı fevri davranışlarından dolayı "El-aziz" ekibinden de ayrılmış.

Emekli olduktan sonra kitap çalışmaları hızlanan Akgül'ün yazdığı eserlerin sayısı 25'i buluyor.

2004 Ocak ayından bu yana ise, arkadaşlarıyla birlikte İstanbul'da aylık olarak yayınlanan "Milli Çözüm" Dergisi'ni çıkarmaya başlamış.

Kitapları:

1-İslam Davası
2-Adil Düzen ve Yeni Bir Dünya
3-Mesaj ve Metot (İletişim ve işbirliği)
4-Dünyanın Değişimi ve Erbakan Devrimi
5-Siyaset Strateji ve Siyonizm
6-Medeniyet Mücadelesi ve Mehdiyet Müjdesi
7-Din, Devlet ve Demokrasi
8-İnsanın Yozlaşması
9-Din Dengedir, İslam ilericiliktir.
10-Sorunlarımız ve Sorumluluklarımız
11-Nifak hareketleri
12-Zafer Müjdeleri
13-Masonluk ve Mafya Medeniyeti
14-Tarikat Terbiyesi
15-Kur'ani Kavramlar ve Yorumlar
16-Dış Politikamız (2. Cilt)
17-Refah-Yol'la Rantiye Savaşı
18-Ahu Figanım(Şiir Kitabı)
19-Cezaevinde yazdıklarım
20-Ruhlar ve Sırlar
21-Milli Siyasette Kirli Hesaplar( Basılmadı)
22-Hikmet Çiçekleri (Şiir)
23-Bizim Atatürk
24-Dünya Değişime Hazırlanıyor

İşçi Partisi'nin yayın organı olan Ulusal Kanal'da da 'Ay'ın Aynası' isimli bir televizyon programı hazırlayıp sunan Akgül, Ramazan aylarında da sohbet programlarıyla ekranlarda boy gösteriyordu.

İşte Akgül'ün 'Ay'ın Aynası' isimli programından 'YAPAY BAŞÖRTÜSÜ TARTIŞMASI VE HAÇLILARIN AKP’YE ARKA ÇIKMASI' konulu bir yayını...
e-kolay

:D :D :D

Akgül saadetle alakası olmayan kişidir.Kendisi işçi partili ve o yolda çaışıyor

Bu tip art niyetli insanlar her yerde olabilir başta bunu bilmek gerekir. Refah Partisi o zamanın en güçlü partisiydi ve akla ilk getirdiği İslamiyet'ti bazı taraflarca . Bunu kabullenemeyen insanlar bu partinin içersine bir nevi ajan mı dersiniz hain mi dersiniz adam yerleştiler ve bu adamları yeri gelince partiyi çökertmek için kullandılar ! Bu kişileri partiye mâl etmek yanlıştır.Sonuçta her partinin bir şahs-ı manevisi vardır ve bu şahs-ı manevi içinde (hele de refah partisinde ) safiyane niyetle çalışan çok kişi vardır bunları rencide etmeden konuşmak gerekir.Sanıyorum böyle bir olayı Sn Erbakan'da kabul etmemiştir.
RABBİM,ülkemizin huzurunu bozmak isteyenlere (hele de dini kullanarak ) fırsat vermesin !

siz avrupa kapılarında bekleye durun Dun fransa refarandum yasasını kabul etti. ve Turkiyeyi almayacagını resmen acıkladı siz hala peşkeş cekin avrupaya

Eger müslümansanız referansınız avrupa kapısı amerika kucagı olmazdı.

Erbakan Hocamız hic bir zaman avrupalılara usaklık yapmadı