AK Gençliğin Buluşma Noktası
Protesto Tüm protestolarımızı burada paylaşıyoruz. Küfür ve hakaret etmek yasaktır.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 09-19-2009, 04:37   #11
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart


İlginç karara tepkiler çığ gibi


Ergenekon 1. İddianamesinde yer alan resmi bir belgeyi köşesinde kullanan Şamil Tayyar’a 1 yıl 3 ay hapis cezası verilmesi davayı yazan gazetecilere sansür ve gözdağı tartışmasına yol açtı.

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi Ergenekon 1. İddianamesi’nin eklerinde yer alan Güler Kömürcü ile Tuğrul Türkeş arasındaki telefon konuşmasına yer verdiği 12 Eylül 2008 tarihli köşe yazısından dolayı “haberleşmenin ve özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği” gerekçesiyle Şamil Tayyar hakkında 1 yıl 6 ay hapis cezası kararı aldı. Tayyar’ın cezası önce iyi hal nedeniyle 1 yıl 3 aya düşürüldü ardından da ceza ertelenerek, “5 yıl adli denetime tabi tutulması” kararı verildi.

YARGITAY’A İTİRAZ YOLUNU DA KAPATTI

Mahkeme, davayla ilgili “Gerekçeli kararın” açıklanması geriye bıraktı. Bu durum Tayyar’ın Yargıtay’a temyize gitme yolunu da fiilen kapattı. Bu durum benzer davalara emsal oluşturulması ve Ergenekon davası iddianamesinden ve eklerinden haber yapılması yolunu kapatıyor. Bütün avukatlara dağıtılan belgeler, medya organlarının internet sitelerine orijinal halleriyle de konmuştu. Karara gazeteciler de sert tepki gösterdi:

Alper Görmüş (Taraf yazarı): Karar diğer gazeteciler için “Demoklesin Kılıcı” gibi asıldı. Tarafsız yargı” tiyatrolarına girmemek gerek, herkes kartını açtı. Karar hiç mantıklı değil. Ergenekon sürecini durdurma sulandırma çabalarının bir parçası olarak görüyorum. Bu benzer davaların açılabileceği anlamına geliyor.”

Zaman Gazetesi Gen. Yay. Yön:
Ekrem Dumanlı: Yargının kamuoyuyla paylaştığı dosyanın ceza davasına dönüştürülmesi yeni bir sansür anlamına gelir. Özel hayatın korunması kadar basın özgürlüğünün korunması da önemlidir.

Sabah Gazetesi Başyazarı Mehmet Barlas: “Basın özgürlüğü diye mangalda kül bırakmayanların buna da tepki göstermeli. Şamil Tayyar Ergenekon konusunda iddianameleri dosyaları en iyi inceleyen gazeteci. Bu çabasından dolayı ceza alması çok ayıp, çok yanlış. Bu karar hukukun üstünlüğü diyenlere ders olmalı. Anayasaya göre Anayasa Mahkemesi kararları da gerekçeyle birlikte açıklanmak zorundadır. Burada gerekçe açıklanmadığı için Yargıtay’a gidilemiyor.”


KARAR ÇOK SAÇMA VE KABUL EDİLEMEZ

Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay: “Bu görüşme iddianamenin ekleri arasında yeralmıştır. Bu da kamuoyuna mal olmuştur. Her kesin internetten rahatlıkla ulaşabileceği ve alenileşmiş bir görüşmenin dava konusu olması ve hapisle cezalandırılması kabul edilemez. Kararı çok saçma buluyorum.”

STAR
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-01-2009, 18:52   #12
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart
YARBAY 'MUSTAFA DÖNMEZ' tahliye edildi !!!


Genelkurmay Askeri Mahkemesi, Ankara Yenikent'teki Zir Vadisi'nde bulunan mühimmatlarla ilgili yargılanan Yarbay Mustafa Dönmez'in oybirliğiyle tahliyesine karar verdi. Gerekçe şöyle açıklandı:


Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi, ''askeri eşyayı gizlemek'' suçundan yargılanan Dönmez'in tutukluluk hali dosya üzerinden incelendi.
Mahkeme heyeti, yapılan inceleme sonunda Dönmez'in tahliyesine karar verdi.


Tahliye kararının gerekçesinde, Dönmez hakkında ''askeri eşyayı gizlemek'' suçundan tutuklama kararı verildiği, Dönmez'in yaklaşık 8 aydır tutuklu olduğu belirtildi.

Dönmez'in, bir başka suçtan da İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuklu bulunduğu ifade edilen gerekçede ''sanığa isnat edilen bu suçun niteliği, tutuklu kaldığı süre ve yargılamanın gelmiş olduğu aşama dikkate alındığında, sanık hakkındaki tutuklama sebeplerinin ortadan kalktığı değerlendirilerek, tahliye edilmesi kanaatine varılmıştır'' denildi.
Gerekçede, bu nedenle Dönmez hakkındaki tutuklama sebepleri ortadan kalktığı kanaatine varıldığından, Dönmez hakkında Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi tarafından düzenlenen 12 Ocak 2009 tarihli tutuklama müzekkeresinin geri alınarak, sanığın oybirliğiyle tahliyesine karar verildi.
Yarbay Dönmez hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin ''Ergenekon'' davası kapsamında bir başka suçtan vermiş olduğu tutuklama kararı bulunuyor.


HABER7










MKE: Yarbay Dönmez'deki silahlar TSK'nın envanterine
ait olduğunu söyledi

Yarbay Mustafa Dönmez'in Sabanca'daki yazlık evinde


22 el bombası
1 Mısır yapımı makineli tüfek
2 Kalaşnikof uzun namlulu silah
8 adet Kalaşnikof şarjörü
bol miktarda mermi ele geçirildi.

Yarbay Dönmez'de ele geçirilen bir kroki üzerine de 12 Ocak 2009 günü Ankara Zir Vadisi'ndeki harabenin çevresinde yapılan kazılarda da;


2 el bombası
28 el bombası gövdesi
12 tüfek bombası
800 G-3 mermisi
12 bubi tuzağı bulunmuştu.



Ergenekon terör örgütü iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan Yarbay Mustafa Dönmez'in Sapanca'daki evinde bulunan silah ve mühimmatın, TSK envanterinde kayıtlı olduğunun belirlendiği ve TSK'ya teslim edildiği öğrenildi. MKE de 14 Mayıs 2009 tarihli raporunda Bedrettin Dalan'ın Poyrazköy'deki arazisinde bulunan silah ve mühimmatın büyük bölümünün TSK envanterine kayıtlı olduğunu belirlemişti.

ZAMAN
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-08-2009, 20:42   #13
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart












Anayasa Mahkemesi'nden DİNİ ÖZGÜRLÜKLERE tırpan !



Anayasa Mahkemesi, ilköğretimin 5. sınıfını bitirenler için tatil döneminde yaz Kur'an kursları açılabileceğini öngören kanun hükmünün iptal istemini reddetti.


Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, baktığı bir davada, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunu'na 1999 yılında eklenen Ek Madde 3'ün birinci fıkrasının üçüncü tümcesi ile ikinci fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürerek, Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu.

Yüksek mahkeme, bu hükümlerin iptali ve yürürlüklerinin durdurulması istemini esastan görüşecek karara bağladı.

Heyet, Ek Madde 3'ün birinci fıkrasının üçüncü tümcesindeki, ''ilköğretimin 5. sınıfını bitirenler için tatillerde ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın denetim ve gözetiminde yaz Kur'an kursları açılır'' ibaresini ile ''Kur'an kurslarının açılış, eğitim öğretim ve denetimleri ile bu kurslarda okuyan öğrencilerin barındığı yurt veya pansiyonların açılış ve çalışmalarına dair hususların yönetmelikle düzenleneceği'' öngören hükmün iptal istemini oy çokluğuyla reddetti.
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-24-2009, 03:04   #14
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart
Savcı ALİ ÇAKIR; Ergenekon ile ilgili haber yapan basın'ın canını okuyoruz dedi !











Bakırköy Cumhuriyet başsavcısı

ALİ ÇAKIR

Basının canını okuyoruz !!!



Ergenekon'la ilgili haber yapan gazeteciler için 2 bin 407 dava açıldı.
Davaların yarıdan fazlası “Mevkutelerin canına okuyoruz” diyen Ali Çakır'ın Basın Savcısı olduğu Bakırköy'de açıldı



Ergenekon silahlı terör örgütü' iddiasıyla yürütülen soruşturma ve buna bağlı olarak açılan Ergenekon davaları devam ederken, “soruşturmanın gizliliğini ihlal” ve “adil yargılamayı etkileme” suçlamalarıyla Ergenekon konusunda haber yapan ya da yazı yazan gazetecilere binlerce dava açıldı. Adalet Bakanlığı'nın Nisan ayı itibariyle hazırladığı verilere göre; sadece bir ayda konuyla ilgili 2 bin 407 soruşturma açıldı.

TÜM SAVCILIKLARI İKİYE KATLADI

Nisan ayı içerisinde açılan 2 bin 407 soruşturmanın başlatılma adresleri içinde Bakırköy Adliyesi diğer adliyelere fark atmış durumda. Soruşturmaların yarısından fazlasına imza atan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteciler hakkında bir ayda bin 566 işlem yaptı. 2 bin 407 soruşturmadan geriye kalanların 334'üne Şişli, 507'si ise Kadıköy, Üsküdar, Fatih ve Küçükçekmece savcılıklarına ait.


684'Ü DAVAYA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen bin 566 soruşturmadan 684'ü için dava açıldı. Şişli'de yapılan soruşturmalardan 311'inde kovuşturmaya yer olmadığına dair takipsizlik kararı verilirken 23 soruşturma sonucunda dava açılmış. Kadıköy, Üsküdar, Fatih, Küçükçekmece ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmalardan 223'ü hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilirken soruşturma sonucunda 106 dava açıldı.

493 GAZETECİ HAKKINDA DAVA

Savcılarının, Ergenekon soruşturması kapsamındaki haber ve yazıları nedeniyle “gizliliğin ihlali” ve “adil yargılamayı etkileme” suçlamasıyla dava açtığı gazeteci sayısı ise 493 oldu. Hakkında soruşturma açılan basın mensuplarından 11'ini sorumlu yazı işleri müdürü, 28'ini köşe yazarı, 167'sini muhabir, 85'ini de diğer basın mensupları oluşturdu. En çok dava açılan gazeteler ise Taraf, Star ve Zaman oldu.

Cinali'nin telefonundan ‘mevkute' muhabbeti

Bakırköy Basın Savcısı Ali Çakır'ın, 2006 yılında Vatansever Kuvvetler Güç Birliği (VKGB) Başkanı Taner Ünal'ın yardımcısı Ahmet Cinali'nin telefonundan vali olduğu söylenen X şahısla telefon görüşmesindeki sözleri şok etkisi yapmıştı. VKGB soruşturması kapsamında dinlenen Cinali'nin telefonundan 4 Aralık 2006 günü Cinalini'nin “Valim” diye seslendiği ‘X' bir şahısla görüşüyor.

X şahsa kendisini ‘Bağcılar basın savcısı' olarak tanıtan Çakır, 5 yıldır bu görevde olduğunu belirtiyor. X şahsın “Ne güzel ne güzel!” demesi üzerine Çakır, “Türkiye nüfusunun yüzde 60'ı bizde biliyorsunuz” diyor. X kişi, “Tabii tabii yani mevkutelerin canına okuyorsunuzdur savcım heh heh...” diyor. Bunun üzerine Savcı Çakır, “Biraz okumaya çalışıyoruz.” ifadesini kullanıyor. Çakır, kendisine bağlı 20-22 mevkutenin olduğunu belirtiyor.

İpek Çalışlar'a Vatanseverli sorgu

Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır'ın, 2006'da Bağcılar cumhuriyet savcısı iken ‘Latife' adlı kitabı sebebiyle hakkında Atatürk'e hakaret davası açtığı İpek Çalışlar'ı, Vatansever çete davası ve Ergenekon sanığı VKGB Başkanı Taner Ünal'la birlikte sorguladığı ortaya çıkmıştı. Randevu alıp ifade vermeye giden İpek Çalışlar'ı Taner Ünal'la birlikte odasında ağırlayan Savcı Ali Çakır, Ünal'ı “kitapta geçen ve dava konusu olan Topal Osman meselesinde uzman olarak” tanıtmış.

Görüşme sırasında Çalışlar'ın yanında olan avukatı Yücel Döşemeci ‘skandal sorgu'da “Taner Ünal'ın sürekli sorular sorarak müvekkiliyle tartıştığını” söyledi. Savcı Ali Çakır ise Çalışlar'ın randevu almadan yanına gittiğini belirterek “İpek Çalışlar ile Taner Ünal'ın karşılaşmaları tamamen tesadüf. Taner Ünal o gün başka bir işlem için yanıma gelmişti. Dava konusu olan kitapla ilgili konuşurken Taner Ünal ile bunlar tartışmaya başladılar, tartışma uzayınca ikisini de dışarıya davet ettim” demişti.

Küçük'ün ajandasındaki Çakır

Bakırköy Basın Savcısı Ali Çakır'ın ismi ‘Ergenekon yöneticisi' olarak yargılanan emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün ajandasından da çıkmıştı. Ergenekon iddianam e s inin ek klasörlerinde yer alan Veli Küçük'e ait 2007 tarihli ajandada, Savcı Ali Çakır'ın ismi dört kez not edilmiş. İşte o notlar:

7 Mayıs: “Ali Çakır, C.Savcısı” notunun karşısına Çakır'ın iş ve cep telefonunu yazılmış.

11 Mayıs: Bir önceki notun karşısına bu kez Çakır'ın o dönem görevli olduğu mahkeme olan “Bağcılar” notu düşülmüş.

30 Mayıs: Hasan Çetin (Savcı Ali Çakır gönderdi) elektronik görüntü sistemlerinin sahibi. 0 212. 434..., 0 532 414..., L. Türkan ile görüştüm. Türker Nakliyat ile görüşecek ve tekrar toplantı yapacağız ilk uygulamayı yapmak için....

1 Eylül: “26 Şubat pazartesi akşam savcı Ali ve Hasan ile yemek yiyeceğiz ve ortaklık görüşülecek...




STAR GAZETESİ
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-24-2009, 04:06   #15
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart

rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-31-2009, 15:10   #16
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart
Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı; Osman Kaçmaz'ın yandaşlığı tescillendi




Verdiği birbirinden skandal kararlarla gündemden düşmeyen jammerci Sincan hakimi Osman Kaçmaz'ın yandaşlığını tescilleyen bir olay ortaya çıktı...



Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında skandal yorumlar yaparak “Yargılanmalı” kararı veren Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz'ın, Ergenekon soruşturması kapsamında evi aranan emekli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu hakkında “yargılanamaz” kararı verdiği ortaya çıktı. Hukukçular, tartışmalı kararlarla gündeme gelen Kaçmaz'ın HSYK tarafından derhal görevden alınması gerektiğini söyledi.


Vakit, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz'ın şifrelerini çözüyor. Adalet Bakanlığı tarafından aleyhinde açılan soruşturmada, savunma için süre talebinde bulunan Osman Kaçmaz'ın tartışmalı kararlarına bir yenisi daha eklendi. Gül ve Erdoğan hakkında zorlama yorumlarla “yargılanmalı” kararı alan Kaçmaz'ın, basın yoluyla hakaret suçu işlediği iddia edilen ulusalcı Sabih Kanadoğlu hakkında “yargılanamaz” kararı verdiği ortaya çıktı. Kaçmaz'ın verdiği skandal kararın süreci şöyle gelişti:

KANADOĞLU HAKARET SUÇU İŞLEDİ

Emekli Hakim Beyazıt Boran, Kanadoğlu'nun 2001 yılında bir GSM şirketinin açtığı davaları öne çekerek, önemli birçok davanın zaman aşımına uğramasına sebep olduğu gerekçesiyle “görevde yetkiyi kötüye kullandığı” suçlamasıyla Yargıtay Birinci Başkanlığı'na suç duyurusunda bulunmuştu. Kanadoğlu ise Boran'ın suçlamalarına somut gerekçelerle cevap vermek yerine hakaret ederek karşılık vermişti. Kanadoğlu, 19 Ağustos 2008 tarihinde çıktığı ATV Anahaber bülteninde Boran hakkında “Yetersiz olduğu için görevden aldım” diyerek hakaret etmişti.

KAÇMAZ'DAN “KANADOĞLU YARGILANAMAZ” KARARI

Boran, hakkında “yetersiz” diyerek “Basın yoluyla hakaret” suçu işleyen emekli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu hakkında 11 Şubat 2009 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 28 Mayıs 2009 tarihinde iddiaların “soyut” olduğu gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Boran'ın takipsizlik kararına itiraz etmesi üzerine dosya, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz'a gitti. Kaçmaz, “basın yoluyla hakaret” suçu işleyen şüpheli Sabih Kanadoğlu'nun yargılanmasına gerek görmedi. Kaçmaz, “Şikayetçi Beyazıt Boran'ın itirazının reddine” karar verdi. Ancak Kaçmaz, CMK'nın 173. maddesinin c fıkrasındaki “Karar, gerekçeli olmak zorundadır” hükmüne de aykırı davranarak gerekçesini açıklamadı.

“HUKUK SAVAŞINA SONUNA KADAR DEVAM EDECEĞİM”

Vakit'e konuşan Boran, kararı kabul etmediğini belirterek, kanun yararına bozma talebiyle Adalet Bakanlığı'na başvuru yaptığını söyledi. 25 yıllık şerefli bir görev geçmişine sahip olduğunu belirten Boran, yetersizlikle suçlanmaktan ötürü şeref ve saygınlığının rencide edildiğini ifade ederek, Kanadoğlu'nun TCK'nın 125. maddesine göre cezalandırılması gerektiğini kaydetti. Boran, Kaçmaz'ın gerekçesini açıklamamasını manidar bulduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Bu kararı kabullenemiyorum. Çünkü ben yetersiz biri değilim. 3 tane kanunu iptal ettirdim. Savcı iken aldığım kararlar örnek karar olarak yayınlandı. 1. sınıf hakim olarak emekli oldum. Benim şeref ve saygınlığım rencide edildi. Hukuk savaşına sonuna kadar devam edeceğim. Bu konuda Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tazminat davası açtım. Adalet Bakanlığı'na kanun yararına bozma talebinde bulundum. Eğer bir sonuç alamazsam AİHM'e kadar gideceğim.”

HUKUKÇULAR: HSYK, KAÇMAZ'I GÖREVDEN ALMALI

Kaçmaz hakkında Adalet Bakanlığı tarafından sahte imza atma, izinsiz görev yerinden ayrılma, gazetecilere haber servisi yapma, bir sanık için aracılık yapma ve görevi kötüye kullanma gibi suçlamalarla başlatılan soruşturmanın sürdüğü belirtiliyor. Hukukçular, soruşturmanın selameti açısından Osman Kaçmaz'ın HSYK tarafından derhal görevden alınması gerektiğini ifade ediyor.

Vakit'e konuşan emekli Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, “Basından okuduğumuz bilgilere göre Osman Kaçmaz hakkında yapılan suçlamalar, soruşturmanın selameti açısından görevden alınmayı gerektirecek boyuttadır. Soruşturma tamamlandıktan sonra meslekten ihraç edilmesi bile söz konusu olabilir” dedi. Bir tuğgeneral hakkında suç duyurusunda bulunduğu için HSYK tarafından görev yeri değiştirilen emekli Cumhuriyet Savcısı Ali Karcı ise şunları söyledi: “Genelkurmay Başkanı'nın yargılanmasını isteyen eski savcı Ferhat Sarıkaya hemen ihraç edilmişti. Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı ve Başbakan yargılanmalı diyen Osman Kaçmaz halen görevinin başında. Derhal görevinden alınmalı. Meslekten ihraç edilmelidir.”

KAÇMAZ'IN VERDİĞİ TARTIŞMALI KARARLAR:

Kaçmaz, daha önce kamuoyunun yakından izlediği kimi soruşturmalarda da benzer kararları ile tartışmalara yol açmıştı. İşte bu kararlardan bazıları:

CUMHURBAŞKANI YARGILANMALI

Kaçmaz'ın en tartışmalı kararı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, “Kayıp Trilyon” davasıyla ilgili olarak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında vermiş olduğu “kovuşturma yapılmasına yer olmadığına” ilişkin kararı kaldırması oldu. Cumhurbaşkanı Gül'ün Anayasa'ya göre vatana ihanet dışında başka hiçbir iddia ile yargılanamayacağı açık olarak belirtilirken, Kaçmaz, Gül'ün milletvekili kadar bile dokunulmazlığı olmadığı görüşüyle yargılanmasına karar vermişti.

BAŞBAKAN YARGILANMALI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın daha başbakan olmadan çok önce 2000 yılında katıldığı bir radyo programında Abdullah Öcalan'dan, akıcı konuşma içinde “sayın”, askerlerimizden ise “kişi” anlamında “kelle” diye bahsettiği ortaya çıkınca “suçu ve suçluyu övmek”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçunu işlediği iddiasıyla şikayet edilmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Erdoğan hakkında takipsizlik kararı vermişti. Osman Kaçmaz, bu takipsizlik kararını da kaldırmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da, Erdoğan ile ilgili fezleke hazırlayıp dokunulmazlık sebebiyle dosyayı TBMM'ye gönderme kararı aldı.

ŞAMİL TAYYAR YARGILANMALI

Star gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar hakkında “Operasyon Ergenekon” adlı kitabı sebebiyle İşçi Partisi tarafından suç duyurusunda bulunulmuştu. Ankara Başsavcılığı, kitapta “Ergenekon operasyonuyla ilgili gizli belgelere yer verildiği, yayın yasağının ihlal edildiği suçlarının oluşmadığı” görüşüyle takipsizlik kararı vermişti. Bu karar, itiraz üzerine Sincan'a gitmişti. Kaçmaz, başsavcılığın bu takipsizlik kararını kaldırmış ve Tayyar hakkında atılı suçlardan dava açılmasını istemişti.

BAYKAL'A DESTEK

Ergenekon'un kara kutusu olarak bilinen Tuncay Güney, TRT'de katıldığı “Büyüteç” adlı programda, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a ağır suçlamalarda bulunmuştu. Bunun üzerine CHP'nin avukatları, Güney'i konuk eden TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ile program yapımcıları hakkında, “kurumda kadrolaşma yapmak” ve “görevi kötüye kullanmak” iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuşlardı. Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcılığı, “iddiaların soyut ve genel” olması sebebiyle “takipsizlik” kararı vermişti. CHP'nin avukatları tarafından yapılan itirazı değerlendiren Kaçmaz, “takipsizlik” kararını kaldırarak, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Başkanı Ahmet Çavuşoğlu, program sunucusu İbrahim Gürkan Sarı ve yapımcı Cengiz Yel'in yargılanmaları yönünde karar vermişti.

ADD YARGILANAMAZ

Ergenekon sanığı Şener Eruygur'un başkanı olduğu Atatürkçü Düşünce Derneği'nin (ADD) yaptığı Cumhuriyet Mitingleri'nin amacı dışında olduğu iddiasıyla Ankara Valiliği tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. Başsavcılığın verdiği takipsizlik kararına yapılan itirazı değerlendiren Kaçmaz, itirazı reddederek ADD'nin yargılanmasına izin vermemişti.

YARSAV VE EMİNAĞAOĞLU'NA TORPİLLİ KARAR

YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, telefonlarının dinlenip dinlenmediğinin belirlenmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı başvurunun reddedilmesi üzerine Osman Kaçmaz'ın başkanlığını yaptığı Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurmuştu. Kaçmaz, Başsavcılığın kararını iptal ederek bir Sulh Ceza hakiminin başkanlığında bilirkişilerden oluşan teknik bir heyet oluşturularak Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) bugüne kadarki tüm dinleme kayıtlarının kontrol edilmesini istemişti.

rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-31-2009, 15:30   #17
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-01-2009, 01:21   #18
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart




Doğan'a Danıştay şefkati


Doğan Holding, ekonomi alanındaki usûlsüzlüklerini yargı yoluyla temize çıkarıyor, bu gelişmeleri de şirket raporlarında iftiharla anlatıyor. Holdingin son yayınlanan faaliyet raporunda, POAŞ'ın idarî kurumlardan aldığı iki büyük cezanın, Danıştay kararlarıyla iptal edildiği kaydedildi.



YENER DÖNMEZ'İN HABERİ...


“CEZAYI DANIŞTAY'DA İPTAL ETTİRDİK”

Faaliyet raporunda Doğan Holding'in hukukî iş ve işlemlerine temas edilerek, POAŞ'ın kamu ihalelerine katılımının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yasaklandığı belirtildi. Konunun holding tarafından yargıya taşındığının anlatıldığı raporda, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı aleyhine yürütmenin durdurulması ve söz konusu kararın iptali istemiyle POAŞ tarafından açılan davada mahkemece söz konusu yasaklama kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiş ve bu doğrultuda söz konusu yasağın kaldırıldığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Elektrik Üretim A.Ş. ilan edilmiştir” denildi.

EPDK'YI BIRAK, DANIŞTAY'A BAK

Doğan Holding'in faaliyet raporunda POAŞ'ın aldığı bir başka cezaya da temas edilerek, gelişmelerin yine Danıştay kararıyla şirket lehine sonuçlandığı ifade edildi. Raporda, şöyle denildi: “Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun, grubun müşterek teşebbüse tabi teşebbüslerinden POAŞ'ın ve iştiraki Erk Petrol aleyhinde uyguladığı idari para cezalarına ilişkin kararlarının, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından yürütmesi durdurulmuş olup, davaları esastan görüşen Danıştay 13. Dairesi, söz konusu kararların iptaline karar vermiştir.”

EMEKLİ SAVCI'DAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR

Doğan'ın yaptığı usûlsüzlükler için açılan davaların Danıştay'dan geri dönmesini gazetemize değerlendiren Emekli Savcı Sami Gören, çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Kanunlar herkese eşit uygulanmalıdır. Anayasa'da bu özellikle vurgulanmıştır. Hukuk devleti ilkesi de idare ile yasama-yürütme-yargı eklerinin bütün eylem ve işlemlerini hukuka ve yürürlükteki mevzuata uygun olması gerektiği anlamına gelir” diyen Gören, “Maalesef günümüzde ‘güçlülerin kanunları örümcek ağı gibi deldiği, güçsüzlerin ise o örümcek ağlarına yakalandığı' vakidir. Bunun son örneğini de Doğan Holding ile ilgili gelişmelerde görmek mümkündür” dedi.

ASGARİ ÜCRETLİ BİLE VERGİ VERİYOR AMA...

Asgari ücretlinin dahi vergi verdiği Türkiye'de, Doğan Holding'in vergi kaçakçılığı yaptığı yetmezmiş gibi, kağıt kaçakçılığı yaptığının da ortada olduğunu söyleyen Gören, “En ufak esnaftan ve asgari ücretliden vergi alınırken, kartelleşenlerin yargı yoluyla temize çıkartılması ne kadar adaletli olur?” dedi.


rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-05-2009, 20:04   #19
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart


BAŞBAKAN Hukukdışı

DİNLENİR ama ETÖ'cüler

DİNLENEMEZ !




Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin aldığı karar doğrultusunda,
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nda inceleme yapılıyor.



Telekominikasyon İletişim Başkanlığı'nda 1 hakim ve 3 bilirkişi arama yapıyor. Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda yapılan aramada "telekulak" iddialarıyla ilgili araştırma yapılıyor.


Alınan bilgiye göre, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Telekomünikasyon İletişim Bakanlığına (TİB) gelen, Ankara 1. Sulh Ceza Hakimi Hayri Keskin ve beraberindeki bilirkişilerce inceleme başlatıldı.

İncelemenin ''telekulak'' iddialarıyla ilgili Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce alınan karar doğrultusunda yapıldığı öğrenildi.

HABERVAKTİM
rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-08-2009, 21:12   #20
Kullanıcı Adı
rıfat gökalp
Standart
Askeri HAKİM-Volkan Şahin, DURSUN ÇİÇEK'in evini ARAMAMIŞ ?

Arama'ya ciddiyet kazandırmak amacı ile 6.5 saat kaldığını,YİYİP ve İÇEREK zaman geçirdiğini İTİRAF etti

İşte o SES KAYDI



rıfat gökalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi